Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/579 E. 2022/480 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/579 Esas
KARAR NO:2022/480

DAVA:Rücuen Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/10/2020
KARAR TARİHİ:22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 28/10/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında 31.12.2011-31.12.2012 tarihlerini
kapsayan … no.lu İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin akdedilmiş ve müvekkili şirketin ilgili poliçe kapsamında davalı yanın sigortalısı olduğunu, müvekkili şirketin proje bazlı çalışmakta olduğunu, ticari ilişkileri kapsamında sözleşmeler akdederek farklı firmalara çeşitli hizmetler sunduğunu, bu kapsamda müvekkili şirket ile dava dışı … arasında imzalanan “… … Temizlik Hizmetleri Sözleşmesi” uyarınca … Alışveriş Merkezi projesinde müvekkili şirket tarafından temizlik hizmeti verildiğini, müvekkili şirketin … AVM projesinde temizlik görevlisi olarak istihdam edilmekte olan … isimli personelin, görev yapmakta olduğu projede 24.02.2012 tarihinde sundurma camlarını silerken yaralanmış olduğunu, iş yerinde yaşanan kazaya ilişkin olarak … 15.İş Mahkemesi‟nin 01.03.2018 tarih 2012/802 E. ve 2018/210 K. sayılı ilamı ile davacı lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş olduğunu, akabinde … 15.İş Mahkemesi‟nin 01.03.2018 tarih 2012/802 E. ve 2018/210 K. sayılı ilamına istinaden dava dışı … tarafından, … 11. İcra Dairesi‟nin … Esas no.lu dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, müvekkili şirket ile müşterisi konumundaki dava dışı … arasında imzalanan … Alışveriş Merkezi II.Etap Temizlik Hizmetleri Sözleşmesi‟nin 6/1 maddesi kapsamında ilgili icra dosyasına konu borcun tamamına karşılık olarak 176.959,42 TL‟nin müvekkili şirket tarafından ödenmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından iş yerinde meydana gelen iş kazası nedeniyle ilgili icra dosyasına yapılan ödemenin İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğinden, işbu davamızın kabulüyle müvekkili şirkete yapılan ödeme neticesinde bakiye kalan ilgili bedelin zararın davalıya ihbar tarihinden itibaren hesaplanacak ticari reeskont faizi ile birlikte davalı yandan tahsili ile tarafımıza verilmesini talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, iddia etmiş ve sonuç olarak, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, müvekkili şirket tarafından icra dosyasına yapılan ödemeye ilişkin olarak müvekkili şirkete eksik ödenen bedelin zararın davalıya ihbar tarihinden itibaren hesaplanacak ticari reeskont faizi ile birlikte davalı yandan tahsili tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği dilekçesinde özetle; Her riziko ve oluşan her türlü zararın, işveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin teminat kapsamında olmadığını, öncelikle iddia olunan iş kazasının, poliçede belirtilen riziko adresinde olup olmadığının, kazazedenin sigortalı ve poliçedeki işçi sayısına dahil olup
olmadığının saptanması gerektiğini, kazazedelere, poliçe teminatından maddi tazminat ödenmesi için de riziko ve zararın poliçe teminatı içinde olması gerektiğini, işveren Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile asıl amaçlananın, işyerinde meydana gelebilecek iş kazaları sonucunda işverene yöneltilecek hukuki sorumluluk nedeniyle işverene bir hizmet akdi ile bağlı ve SGK.‟na tabi işçiler veya bunların hak sahipleri tarafından işverenden talep edilecek ve SGK.‟nun sağladığı yardımların üstündeki ve dışındaki tazminat talepleri ile yine aynı Kurum tarafından işverene karşı iş kazalarından dolayı açılacak rücu davaları sonunda ödenecek tazminat tutarını, poliçede yazılı meblağlara kadar temin ettiğini, somut olayın iş kazası olup olmadığının öncelikle tespit edilmesi gerektiğini, iş kazası olduğunun tespiti halinde de mağdurun, SGK.‟nun sağladığı yardımların üstündeki ve
dışındaki tazminat taleplerini talep edebileceğinin öngörülmesi gerektiğini, zira, poliçedeki teminatın, sigortalı tarafından beyan edilen işyeri ve onun müştemilatını kapsamadığını,
öte yandan, poliçenin prim tutarı ve sigortacının bu poliçeyi yapıp yapmayacağı hususu bakımından, riziko adresinin bulunduğu yer ya da yerlerin büyüklüğü, Ģube ve üretim
yerinin sayısı -az veya çokluğu- çalışan işçi sayısı, yapılan için tehlike oranı vb. kriterlerin belirleyici olduğunu, müvekkili şirket tarafından düzenlenen …/0 no.lu İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine göre teminatın sadece bedeni zararlar için olup, kişi başına Bedeni Zararlarda (sürekli sakatlık halinde) azami poliçe limiti (ve plasman oranı) ile sınırlı olduğunu, ancak bu poliçe bedelinin, otomatikman her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, sorumluluklarının, rizikonun poliçede belirtilen işyerinde vuku bulması şartıyla, işverenin (yani sigortalının) gerçek kusur oranı ve bu orana göre ödenilmesi gereken tazminat meblağı kadar olduğunu, iş kazasından mütevellit maluliyet nedeniyle, meslekte kazanma gücü kaybı kaynaklı tazminat taleplerinin, …/0 no.lu İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (ISV) teminatına dahil ise de, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluk tutarının poliçedeki plasman oranı ile sınırlı olduğunu, zira anılan poliçenin birkaç sigorta şirketi tarafından Ortaklaşa yapılmış olduğunu, her bir sigorta şirketinin zarardan poliçedeki sorumluluk hissesi kadar mesul olduğunu, bedeni zararlarda poliçe limitinin toplamda 100.000,00 TL olup beher sigorta şirketi bu tutarın tamamından değil, poliçedeki plasman (hisse) oranı kadar sorumlu olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin de sigortacılarından birisi olan davaya konu İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine göre riziko adresinde belirtilen adresler olup, faaliyet konusu olarak da “Yardımcı işler-diğer” olarak belirtilmiş olduğundan, davaya konu iddia olunan iş kazasının poliçedeki riziko adresinde ve faaliyet konusu kapsamında meydana gelip gelmediğinin, iş kazasına maruz kaldığı iddia edilen kişinin SSK’lı olup olmadığının, poliçede belirtilen işçi sayısına dahil olup olmadığının belirlenmesinin elzem olduğunu, davaya konu iddia olunan iş kazasının, 24.02.2012 tarihinde meydana gelmiş olduğunu, bu nedenle hem davanın, hem de rücu işleminin zamanaşımına uğramış olduğunu, öte yandan, davaya konu edilen olay -ticari değil- iş kazasından kaynaklı olup bu tür bir davaya bakmakla görevli yargı yerinin İş Mahkemeleri olduğunu davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, uyuşmazlık iş kazasından kaynaklı olduğundan görevsizlik kararı verilerek dosyanın İş Mahkemesinegönderilmesine, Mahkeme aksi görüşte ise yapılacak yargılama neticesinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Eldeki dava, işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında dava dışı işçiye ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Davacı … A.Ş. ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında; 31.12.2011 tarihinde ve dava konusu 24.02.2012 tarihli dava konusu olayı kapsayan, 31.12.2011 – 31.12.2012 tarihleri arasında geçerli olan … no.lu İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlenmiştir.
Sigortacı bilirkişi tarafından düzenlenen 10/02/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davalı (davacı) … A.Ş. tarafından aleyhine açılmış olan icra dosyasına 08.08.2019 tarihinde toplam 176.959,42 TL ödemiş olduğu, dava konusu … no.lu ĠĢveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin kişi başına bedeni teminatı 100.000.- USD ve TL karşılığının ise 189.800.- TL olduğu, manevi tazminat talebinin de poliçe teminatı kapsamına dahil olduğu, davalı … Sigorta A.Ş.‟nin davacı işveren şirkete 106.800,00 TL ödemiş olduğu,
İşveren Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartlarının 15. maddesine istinaden, sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler 10 yılda zaman aĢımına uğradığından, 24.02.2012
tarihinde meydana gelmiş olan iş kazası nedeniyle zamanaşımının söz konusu olmadığı, iddia edildiği gibi davalı sigorta şirketinin, bu poliçeye iştirak eden sigorta şirketlerini ve hisse oranlarını açıkça tek tek belirtilmiş olan poliçe veya zeyilnameyi, dava dosyasına ibraz etmesi gerektiği, aksi halde poliçe teminatının 100.000.- USD ve TL karşılığının ise
189.800.-TL olması nedeniyle bakiye 70.159,42 TL tazminatın ödenmesi gerektiği görüş ve kanaatine varıldığını raporunda bildirmiştir.
Sigortacı bilirkişi tarafından düzenlenen 28/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; Davacı sigortalı …. AŞ.‟nin dava dışı taşeronu ile arasında yapılmış olan söz konusu sözleşmenin 6. maddesinin 1. fıkrasına göre, davalı sigorta şirketinin rücu hakkının ortadan kaldırılmış olduğu kabul edildiği takdirde, hakkaniyete uygun bir şekilde tazminattan bir indirim yapılacak olması halinde, davacı sigortalı şirketin icra dosyasına ödemek zorunda kaldığı 176.959,42 TL’nin, rücu imkanı ortadan kaldırılmış olan dava dışı … Yönetimi A.Ş.‟nin % 30 kusur oranı nispetinde, 176.959,42 TL. x 0,30 = 53.087,83 TL.nin tenzil edilerek bakiye 123.871,59 TL‟nin ödenmesi gerektiği, oysaki davalı sigorta şirketinin davacıya % 39,65 oranında 70.164,41 TL. indirim yaparak 106.800,00 TL ödemiş olduğu, bu durumda 123.871,59 TL – 106.800,00 TL = 17.071,59 TL. bakiye tazminatın ödenmesi gerekeceği, henüz karara bağlanmamış olan … 50. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dava nedeniyle, davalı … Sigorta aleyhine bir tazminata hükmedilmesi söz konusu
olabileceği
sonuç ve kanaatine varıldığını raporunda bildirmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2008/9794 E., 2010/2788 K., 12.03.2010 tarihli ilamında, “Davacı vekili, müvekkilinin taahhüdü altındaki iş nedeniyle davalı tarafından işveren mali mesuliyet sigorta poliçesinin düzenlendiğini, işin taşeron firma tarafından yerine getirilmesi sırasında bir işçinin yaralandığını, işçinin açtığı dava neticesinde hüküm altına alınan miktarı ödemiş olduklarını, poliçe teminatının ödenmemesi üzerine başlattıkları icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir…….. Mak.ve San.A.Ş. davalımız Sigorta Şirketi ile düzenlediği 3. Şahıs Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine dayanarak ödediği maddi tazminat ve fer’ilerini davalı sigorta şirketinden işbu dava ile talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi bu poliçe ile davacının sigorta tazminatı kapsamında kalan rizikolar nedeniyle 3. kişilere karşı doğacak sorumluluğunu poliçede kararlaştırılan limitler dahilinde üstlenmiş bulunmaktadır. Somut olayda yaralanan dava dışı 3. kişi …’in davalı sigorta şirketinden sigorta ettiren … Mak.ve San.A.Ş.’nin olaydaki sorumluluk durumuna göre zararını talep etmesinin bir başka deyişle haksız fiilden doğan zararını diğer sorumlularla birlikte davalı sigorta şirketinden de sorumluluk limiti ile sınırlı olmak üzere müteselsilen talep etmesinin mümkün bulunmasına göre 3. kişinin zararını kesinleşmiş mahkeme kararına göre mütesilsilen ödeyen davacının ödediği maddi tazminatı ve fer’ilerini poliçe limiti dahilinde davalıdan isteyebileceği ve davalının da ödedikten sonra kusur oranları nisbetinde diğer sorumlulara yönelebileceği gözetilerek, buna göre karar verilmek gerekirken, davacının olaydaki kusuru oranına göre davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile sigortalının dava dışı işçinin zararını ödemesi sonrası ödediği zararı poliçe limiti dahilinde sigortacıdan isteyebileceği ve davacının kusurunun göz önüne alınmayacağı hususu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının dava dışı işçiye ödediği tazminatın işveren mali sorumluluk sigortası kapsamında rücuen tahsili amacıyla eldeki davayı açtığı, davalının davadan önce davalıya 106.800 TL ödeme yaptığı, davaya konu poliçenin kişi başı bedeni limitinin 100.000 USD olduğu ve manevi tazminatın da poliçe teminatı kapsamına dahil olduğu, davaya konu tazminat taleplerinin sigorta poliçesi kapsamında olduğu ve davacının rücuen tazminat talebinin haklı olduğu, davacı sigortalının kusuru değerlendirilmeden ödediği bütün tazminatı davalı sigortacıdan sigorta limiti dahilinde isteyebileceği, davacının talebinin de sigorta limiti dahilinde olduğu, davacı ile dava dışı taşeron arasında imzalanan sözleşmenin 6.maddesinin 1.fıkrasının, davacı sigortalının ödediği bedeli sigorta poliçesi kapsamında sigortacısından talep etmeye engel olmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş, davalının ihbar tarihinde değil, davacının dava dışı işçiye ödeme yaptığı tarih olan 08/08/2019 tarihinde temerrüte düştüğü değerlendirilerek hükmedilen tazminatın bu tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARARR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 70.159,42-TL’nin 08/08/2019 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken ‭4.792,58‬ TL. harcın peşin harçtan mahsubu ile bakiye ‭3.594,43 TL. harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.920,72 -TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 1.198,15 TL peşin harcın toplamı olan 1.252,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.113,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin tamamının davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2022

Katip … Hakim …
e-imza* e-imza*