Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/574 E. 2021/180 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/574 Esas
KARAR NO:2021/180

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:30/12/2018
KARAR TARİHİ:24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 30/12/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan ve davalı … ettiren … adına kayıtlı … plakalı vasıtanın, dava dışı …’nın yasal sınırın üzerinde alkollü olarak sevk ve idaresinde iken 20.08.2017 tarihinde trafik kazasına karıştığını, kaza ile ilgili olarak kolluk kuvvetleri tarafından tutulan 20.08.2017 tarihli Kaza Tespit Tutanağı ile meydana gelen kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’nın, 2918 sayılı KTK’da belirtilen ihlallerden 84/f kuralını ihlal ettiğinin tespit edildiğinin ve 1.66 promil alkollü olduğu açıkça belirtildiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B.4. Maddesi sigortalı aracı kullanan sürücünün alkollü olmasını bir rücu sebebi olarak düzenlemiş olduğunu, müvekkil Sigorta Şirketi tarafından mezkur kaza sonucu hasara uğrayan … plakalı araç için ödenen 4.777,14-TL hasar tazminatından bakiye kalan 2.286,76-TL hasar bedelinin davalı araç maliki …’dan tahsilinin gerektiğini, kazada hasara uğrayan … plakalı araç için ödenen hasar tazminatının rücuen tazmini ve tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ve yapılan itirazın iptali için dava açma zarureti hasıl olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde ise tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu beyan etmiş, açıklanan nedenlerden dolayı; … plakalı aracın trafik kaydına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, mahkeme aksi kanaatte ise ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konulmasını, itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; mülkiyeti davalı müvekkiline ait , … plaka sayılı aracın, 20.03.2017 – 20.03.2018 tarihleri arasında olmak üzere, 1.500,00-TL+KDV ücret mukabilinde dava dışı …. Ltd. Şti. yetkilisi …’e kiralandığını, … Kiralama Hizmetleri yetkilisi olan ve uzun zamandır araç kiralama işi ile iştigal eden davalı müvekkili …’ın, davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracını 20.03.2017 tarihinde usulüne uygun bir biçimde, araç kiralama için gerekli tüm evrakını teslim eden dava dışı … isimli şahsa kiraladığını ve aynı gün aracın bahsi geçen şahıs tarafından teslim alındığını, davaya konu kazanın meydana geldiği 20.08.2017 tarihinde aracı kullanmakta olan … isimli şahısı tanımadıklarını, aracın adı geçen … tarafından alkollü olarak kullanılmasında, davalı müvekkilin kasıt yahut ihmal derecesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, araç kiralama işi ile uğraşan davalı müvekkilinin üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirerek usul ve yasaya uygun şekilde … plakalı aracı dava dışı …’e kiralamış olup, aracın kazaya sebebiyet veren … isimli şahıs tarafından alkollü olarak kullanılacağının müvekkil tarafından öngörülmesi/önlenmesinin mümkün olmadığını ve bu konuda herhangi bir hukuki yükümlülüğünün de bulunmadığını, araç sahibinin, KTK’ya göre eğer aracını uzun süreli kiraya verip aracın zilyetliğini de kiracıya geçirmiş ise gerçek işleten sayılmayacağını, bu kapsamda davalı müvekkili tarafından … plaka sayılı aracın uzun süreli olarak kiraya verilmiş olduğunu, aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi olarak tanımlandığından müvekkilin işleten olduğundan bahsedilemeyeceğini, müvekkiline karşı huzurdaki davanın ikame edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, KTK gereğince araç işletenin araç üzerinde fiili hakimiyet icra eden ve aracı yararı, masrafları ve rizikosu kendisine ait olmak üzere kullanan kimse olarak tanımlanan işleten sıfatının davalı müvekkiline ait olmadığını, bu itibarla uyuşmazlık konusu 20.08.2017 tarihli kazaya ilişkin olarak davalı müvekkilin “kazaya sebebiyet veren” kimse olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, aracın davalı müvekkili tarafından uzun süreli olarak kiralandığını, dava dışı …’in aracın kullanımını bir üçüncü kişiye bırakmasında ve aracın bahsi geçen şahıs tarafından alkollü olarak kullanılarak dava konusu kazaya sebebiyet verilmesinde müvekkilinin kasıt yahut ihmal teşkil eden kusurunun bulunmadığını beyan etmiş, açıklanan nedenlerden dolayı; davacının ihtiyati tedbir talebinin reddini, davacının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK. 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı aleyhine başlatılan takibin 2.408,55 TL. ilamsız icra takibi olduğu, davalı tarafça süresinde yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi …, Nörolog bilirkişi Dr…. ve sigorta bilirkişisi … tarafından düzenlenen 16/09/2019 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Kanununa bağlı yönetmeliğin ilgili bentleri gereği tam ve asli kusurlu olduğunu, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …vc … plakalı aracın sürücüsü …’nın kusurunun olmadığını, nörolojik açıdan mütalaa sonucu kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiğine karar verildiğini, sigorta tekniği açısından, davacının sigortalısı davalıya rücu koşullarının oluştuğunu, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğinin kurulda bulunan nörolog bilirkişisi tarafından belirtildiğini, davacının talebinin yerinde olduğunu, teknik olarak değerlendirilen davada, davacının talebinin hukuki değerlendirmesinin Mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığını, davacının rücu koşulları oluştuğu değerlendirilen davada hasar ve tazminat hesabı noktasında davacının talebinin yerinde olduğunu ve hasar ile kazanın uyumlu olduğunu, davacının ödediği hasarın, kazanın oluş şekli ve hasara uygun olmakla birlikte, sigortalısı akit olan davalıya rücu koşullarının oluştuğunu ve kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleştiği kanaatine varıldığını, davalı, … Kiralama Hizmetleri yetkilisi olan ve uzun zamandır araç kiralama işi ile iştigal eden davalı müvekkili …’ın davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracı 20.03.2017 tarihinde usulüne uygun bir biçimde, araç kiralama için gerekli tüm evrakını teslim eden dava dışı … isimli şahsa kiraladığını ve aynı gün aracın bahsi geçen şahıs tarafından teslim alındığını, davaya konu kazanın meydana geldiği 20.08.2017 tarihinde aracı kullanmakta olan … isimli şahsın taraflarınca tanınmadığını, aracın adı geçen … tarafından alkollü olarak kullanılmasında, davalı müvekkilinin kasıt yahut ihmal derecesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını savunmuş ise de sigorta tekniği açısından davalının savunmalarının teknik değeri olmadığını ve davacı ile sigorta ettiren olan davalının incelenen yasa maddeleri gereğince sorumlu olduğunun teknik yönden değerlendirildiğini, araç kiralama işi ile uğraşan davalı müvekkilinin işleten sıfatının değişmediğini, … plakalı aracı dava dışı …’e kiralamış olsa dahi bu aracın kazaya sebebiyet veren … isimli şahıs tarafından alkollü olarak kullanılacağının müvekkili tarafından öngörülmesi/önlenmesi mümkün olmadığını, müvekkilinin bu konuda herhangi bir hukuki yükümlülüğü de bulunmadığını iddia etmiş ise de sigorta ettirene rücu edileceğine ilişkin yasal düzenleme karşısında davacının sigorta ettiren davalıdan ödediği bedelin tahsilini talep edebileceğinin değerlendirildiğini raporlarında mütalaa etmişlerdir.
….Tüketici Mahkemesi … Esas … Karar sayılı 26/11/2019 tarihli ilamında “Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE, Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta kesin süre içerisinde ilgisilince başvurulması halinde dosyanın görevli … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,” kararı verildiği ve kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2019/1232 ve 2019/2500 K. Sayılı ilamında; “zorunlu sigortanın 6102 sayılı TTK’da düzenlenmesine ve aynı Kanunun 4. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğunun kabul edilmesine ve ayrıca davalının araç kiralama işiyle iştigal edip, ticari işletmesi bulunması, sigortalı aracın da minibüs (kullanım amacının ticari) olduğu nazara alındığında, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” denilerek araç kiralama işiyle uğraşan davalı hakkındaki uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna dair aşağıdaki karar verilerek dosya mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi heyet raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı … şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 20/08/2017 tarihinde çok taraflı bir trafik kazasına karıştığı, kazada … plakalı aracın hasar gördüğü ve sigorta poliçesi kapsamında davacı şirketin bu araçta meydana gelen hasar için 4.777,14TL ödeme yaptığı, kazanın … plakalı aracı kullanan … isimli şahsın alkollü olarak aracı kullanması nedeniyle meydana geldiği, bu nedenle sigorta ettirene rücu hakkının olduğu, bu tazminattan bakiye kalan 2.286,76TL bedelin tahsili için … plakalı araç sahibi olan davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin yapıldığı, davalının icra takibine, borca ve tüm ferilerine yaptığı itiraz sonucu icra takibinin durmasına karar verildiği, davacının takibin devamı ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi için işbu davayı süresinde açtığı anlaşılmıştır. Davalı her ne kadar kaza sırasında aracı davadışı … isimli şahsın kullandığını, aracın uzun süreli kiralama sözleşmesi imzalanarak davadışı … isimli şahsa kiralandığını, müvekkilinin işleten sıfatının kalmadığını iddia ederek davanın reddini talep etmiş ise de; olay tarihini kapsayan geçerli bir sigorta poliçesi mevcut olup, işletenin işletenlik sıfatının kalkması sigorta poliçesinin geçerliliğini ortadan kaldırmaz, sigorta poliçesi ve poliçe nedeni ile davalının sorumluluğu devam eder, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileciği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur. Şu halde davacı bu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir, rıza hilafına bir durum olmadığından illiyet bağının kesilmesi söz konusu olmayıp aracı uzun süre kiralayan davalının işletenlik sıfatı ve sorumluluğu devam etmektedir. Dosyada alınan denetime açık, karar vermeye elverişli ve oluşa uygun bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edilerek; davacının davasının kabulüne, icra takibinin devamına, alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Mahkememizce verilen kısa kararda sehven istinaf yolu açık olarak verilen karar miktar yönünden kesin olmakla, maddi hata gerekçeli kararda düzeltilerek kesin olmak üzere karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacının davasının kabulü ile; davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak 2.286,76TL’ye icra takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-)İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-)Davacı tarafça yatırılan peşin harcın alınması gereken 164,52 TL. karar harcından mahsubu ile bakiye 123,38-TL karar harcının davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-)Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 77,04-TL ilk harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 1705,55-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-)Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan vekalet ücreti asıl alacağı geçemeyeceğinden 2.408,55 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı; KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*