Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/566 E. 2023/478 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/566 Esas
KARAR NO:2023/478

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:23/10/2020
KARAR TARİHİ:13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası …’ın, 04/052018 tarihinde kendi sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … ilinden … iline doğru gitmekte olduğunu, … Merkez … Mahallesi otobanına gelindiğinde önde seyir halde bulunan … plaka sayılı araç sürücüsü …’in direksiyon hakimiyetini kaybedip otobanın ilk önce sol daha sonra sağ bariyerlerine çarparak yolun ortasında durmuş olduğunu, …’ın kaza yapan … plakalı araca çarpmamak için direksiyonu sağa doğru çevirmiş olduğunu ancak yine bu kazadan dolayı emniyet şeridinde durur halde bulunan … plakalı çekici ve çekiciye bağlı … plakalı dorsenin sağ arka tarafına çarpmış olduğunu, … ile beraber kaza zamanında eşi … ve müvekkili kızları …’ın bulunmakta olduğunu, bu kazanın oluşumu neticesinde müvekkili …’ın eşi ve diğer müvekkili …’in annesi olan …’ın hayatını kaybetmiş olduğunu, …’in ise ağır yaralanıp … Üniversitesi Hastanesi yoğun bakım servisine kaldırıldığını, işbu kaza sebebi ile … CBS tarafından soruşturma açıldığında gerekli tahkikatların yapıldığını ve kusur oranının tespiti için … ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildiğini, düzenlenen rapora göre bu kazanın oluşumunda …’ın kusurunun bulunmadığını, emniyet şeridinde durur halde bulunan … plakalı araç sürücüsü …’ın kusurunun bulunmadığı ve … plaka sayılı sürücüsü …’in kazanın oluşumunda asli derecede kusurlu olduğunu, …’in sevk ve idaresinde bulunan ve kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza zamanı olan 04/05/2018 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’ne … poliçe numarası ile ZMMS ile sigorta edildiğini, kaza sonrası olay yerine intikal eden güvenlik güçleri tarafından davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan …’in’in yönetimindeki … plakalı aracın ruhsat ve poliçe suretlerine el konulmadığını ve dolayısıyla söz konusu ruhsat ve poliçelerin mahkeme dosyası içerisine alınmamış olduğunu, davalı sigorta şirketinden poliçe suretlerinin istenilmesi halinde kazaya sebebiyet veren aracın davalı sigorta şirketince sigorta altına alındığının görüleceğini, müvekkili …’ın kaza tarihi olan 04/05/2018 tarihinde 4 yaşında olduğunu, kaza sebebiyle müvekkilinin ilk etapta … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldığını, burda yoğun bakımda tutulduğunu, akabinde müvekkilinin tedavisine … Üniversitesi Hastanesi’nde devam edildiğini, her iki gözünde halihazırda büyük oranda kayma ve görme sorunu oluştuğunu ve bu sorunun hayatı boyunca devam edeceğini, müvekkilinin bu kaza nedeniyle 23/05/2019 ve 28/08/2019 ve ayrıca Eylül 2019 tarihlerinde üç defa gözünden ameliyat olmak zorunda kaldığını, müvekkilinin ayrıca en az bir defa daha gözünden ameliyat olacağını, müvekkilinin şuan her iki gözünden de kaymalar mevcut olup tek gözünde de yüksek oranda görme kaybı bulunduğunu, müvekkilinin maluliyet oranının tespiti için… ve Araştırma Hastanesi’nden alınan Sağlık Kurul Raporu uyarınca müvekkilinin dil- – konuşma – iletişim gelişim alanında özel konuşma artikülasyon bozukluğu tanısı konulduğunu bu nedenle özel gereksinimi olduğunun rapor edildiğini, ayrıca yine aynı raporda müvekkilinin görme işlevi alanında esotropya mevcut sağ görme 0.7, sol görme 1 MPS sağ ön arka segment doğal son ön segment doğal arka segmentte optik görme 1 MPS sağ ön arka segment doğal son ön segment doğal arka segmentte optik atropinin mevcut olduğunun bildirildiğini, bu nedenle tek gözde görme azlığının rapor edildiğini, bununla beraber müvekkilinin sol gözünde kalıcı şekilde şaşılık mevcut olduğunu, ayrıca müvekkilinin küçük yaşında psikolojik sorunlar yaşamakta olup, pedagog tedavisine devam etmekte olduğunu, müvekkilinin bu küçük yaşında hem görme problemleri yaşadığını hem de annesini kaybettiğini, müvekkilinin meydana gelen trafik kazası neticesinde uzun süre hastanede yatmak zorunda kaldığını ve üç büyük göz ameliyatı geçirmiş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı tarafça ZMMS kapsamında poliçelendirilmiş … plakalı aracın asli kusurlu olduğu trafik kazası nedeniyle fazlaya ilişkin talep, dava ve ıslah hakları saklı kalmak kaydı ile 6.000-TL. maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağı ve varsa ceza soruşturma evrakları gibi kazanın tarihi ve nasıl meydana geldiği hakkında taraflarına tebliğ edilen hiçbir delil olmadığından ilk itiraz haklarına halel gelmemesi açısından öncelikle zamanaşımı defi’inde bulunduklarını, eğer dava süresinde açılmadıysa davanın reddini talep ettiklerini, dava konusu olayda … plaka sayılı aracın, müvekkili nezdinde 05/04/2018 – 05/04/2019 tarihlerini kapsayan … No’lu Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda poliçede belirtilen azami oran ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, davacı taraf vekilinin müvekkili şirkete başvurmuş olup, yapılan başvuru neticesinde …-2 No’lu hasar dosyası açılmış olduğunu, başvuruya süresi içerisinde cevap verilmiş olduğunu ve hasar dosyasının tamamlanması için eksik evrakların (savcılık takipsizlik kararı , ıslak imzalı tasdik kaşeli heyet raporu, vukuatlı adli nüfus kaydı) müvekkili şirkete ulaştırılmasının istenmiş olduğunu, ancak davacı tarafın eksik olan evraklar tamamlamayıp işbu davayı açmış olduğunu, usulüne uygun bir başvurunun olmaması sebebiyle KTK. Md.97’de öngörülen dava şartının yerine getirilmemiş olduğundan dava şartı eksikliği sebebiyle davanın reddini talep ettiklerini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığını, var ise kusur oranının Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince belirlenmesi gerektiğini, her ne kadar dava dilekçesinde ve ceza dosyasından alınan Adli Tıp Kurumu raporunda sigortalı araç sürücüsünün kusurlu bulunmuş olsa dahi peşinen belirtilen kusurun hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın müvekkili sigorta şirketinden maddi tazminat talep etmiş olup, bu tazminat talebini somutlaştırmamış olduğunu, işbu talebinin hangi kalemlere ilişkin olduğunun açıklattırılmasını talep ettiklerini, davacı tarafın şuan elinde mevcut olmayan daha sonra ibraz edeceği faturalar kapsamında daha önce davacıların ödediği hastane masraflarını davalı müvekkili sigorta şirketince ödenmesini talep etmekte olduklarını, geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi giderlerinin Trafik Sigortası Genel Şartları Ve Karayolları Trafik Kanunu gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olup SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin poliçe dahilinde davacının tedavi giderlerinden ve tedavi giderleri dönemine ait olduğunun Yargıtay tarafından da kabul edilen geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadıklarını, davacı vekilinin müvekkilinin maluliyeti bulunduğunu iddiası ile müvekkili şirketten maddi tazminat talep etmiş olup, işbu talebi müvekkili sigorta şirketi tarafından evrakların eksik olması sebebiyle yerine getirilmediğini, davacının malul olup olmadığının Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edildikten sonra, sürekli maluliyet tazminat miktarı aktüer sıfatına haiz bilirkişi tarafından Trafik Sigortası Genel Şartları’na göre hesaplanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; öncelikle davanın zamanaşımı, husumet yönünden reddini, aksi taktirde, tüm delillerin toplanması ve bunu takiben “Adli Tıp Kurumu ve Trafik İhtisas Dairesi’’ tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; yine aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile tazminatın hesaplanmasını, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; sorumluluğunun yukarıda açıkladıkları çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
….Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, hasar dosyası ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı, maliki bulunduğu, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile dava dışı Necla Güney’in maliki olduğu, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu, 04/05/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, aracında yolcu olarak bulunan davacı kızının yaralandığını, bedensel zarara uğradığını, kazaya karışan … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketince ZMSS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle bedensel zarar miktarının tespiti ile maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan, 31/05/2021 tarihli kusur raporunda; “…
A)-Sürücü …’ ın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu,
B)-Sürücü …’ ın kusursuz olduğu,
C)-Daha önceden oluşan tek taraflı kazanın olayın oluşumunda %70 (yüze yetmiş) oranında etken olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Üst Kurul’u tarafından hazırlanan, 20/08/2021 tarihli kusur raporunda; “…
A)- Sürücü …’ın, %30 (yüzde otuz) kusurlu olduğu,
B)- Sürücü …’ın, kusursuz olduğu,
C)-Meydana gelen ilk kaza, ikinci kazanın (dava konusu) üzerinde %70 (yüzde yetmiş) oranında etken olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan, 18/10/2022 tarihli maluliyet raporunda; “…
Küçüğün 27/10/2021 tarihinde Kurulumuzda yapılan muayenesi sonucu görülen lüzum üzerine Kurulumuzun 05/11/20211 tarih, … karar no’lu müzekkeresi ile küçüğün bir Üniversite ya da Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Kliniği’ne sevki sağlanarak en az 6 ay süreyle düzenli takip ve tedavi sonrası, tüm … Kliniği muayene kayıtları ile birlikte tekrar randevu alınarak muayene edilmek üzere Kurulumuza gönderilmesinin istenildiği, ancak Mahkemenizce psikiyatri servisinden rapor alınmaksızın rapor düzenlenmesi istenildiği, Mevcut belgelere göre Psikiyatrik açıdan maluliyetine (özür durumuna) karar verilemediği, … Kliniği muayene kayıtları ve raporunun, yeni çekilecek kranial MR tetkikinin gönderilmesi ve yeniden randevu alınarak Kurulumuzda muayene edilmesi halinde dosyanın yeniden değerlendirilebileceği cihetle,
Çocuk Psikiyatri uzmanı tarafından değerlendirme yapılmadan Mevcut belgelere göre;
… kızı, 21/02/2014 doğumlu, …’ın 04/05/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında;
Görme Sistemi, Görme Sistemi Yetersizlik oranı %28, Özür oranı %28 olduğuna göre,
1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %28 (yüzdeyirmisekiz) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18(onsekiz) aya kadar uzayabileceği
3.Dava konusu olay nedeniyle başka birinin sürekli olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde 3) (üç) ay süresince bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, hesap bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Aktüerya Uzmanı … tarafından hazırlanan 08/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda; “…
a) Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR GENEL ŞARTLAR” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 27.09.2021 Tarihli 2021/4391 E. , 2021/5518K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak; yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
b) Dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde davalı ya da dava dışı SGK tarafından davacıya yapılan herhangi bir sürekli iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri ödemesinin bulunmadığı görüldüğünden davacının hesaplanan zararlarından herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı,
c) Kazazede … ‘ın olay tarihi itibariyle 4 Yıl 2 Ay 13 Günlük ve Geçici iş göremezlik dönemi boyunca efor dönemi içerisinde olduğu görülmüş olup Geçici İş Göremezlik Zararı hesaplanmadığı,
d) Kazazede … ‘ın hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 1.336.523,69 TL, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle Sürekli İş Göremezlik zararının karşılanacağı Kişi Başı Ölüm ve Sakatlanma Tazminatı Limitinin 360.000,00 TL olduğu,
e) Kazazede … ‘ın hesaplanan Geçici Bakıcı Gideri zararının 4.261,95 TL, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle Geçici Bakıcı Gideri, Tedavi Gideri zararlarının karşılanacağı Kişi Başına Sağlık Giderleri Teminatı Limitinin 360.000,00 TL olduğu,
f) Tedavi giderleri yönünden hesaplamanın uzmanlık alanım dışında olduğu, davacının kaza sebebiyle yapmış olduğu ve olabileceği tedavi giderleri ile ilgili alanında uzaman doktor bilirkişiden rapor alınmasının yerinde olacağı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
… Sosyal Güvenlik Merkezi’ne yazılan yazı ile davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen, 01/02/2021 tarihli cevapta, davacıya trafik kazasına bağlı olarak bir ödeme yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin, 17/04/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin, sürekli iş göremezlik talebini 360.000-TL., bakıcı gideri talebini 4.261,95-TL. olmak üzere toplam 364.261,95-TL. olarak ıslah ile kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği ve ıslah harcını yatırdığı görülmüştür.
Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın, dava dışı sürücüsünün meydana gelen kazada %70 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin meydana gelen zarardan, dava dışı sürücünün kusuru oranında teminat limiti kapsamında sorumluluğu bulunduğu, davalı sigortanın sigorta poliçesinin kişi başı ölüm/sakatlık için teminat limitinin 360.000-TL, kişi başı sağlık gideri teminatının 360.000-TL. olarak belirlendiği, davacının, bilirkişi tarafından hesaplanan 1.336.523,69-TL. sürekli iş göremezlik ve 4.261,95-TL. bakıcı gideri maddi tazminatı talep hakkı mevcut olduğu, ancak davalı yanca düzenlenen poliçenin kişi başı ölüm/sakatlık için teminat limiti kapsamında toplam 360.000-TL. sürekli iş göremezlik talep edebileceği, bakıcı giderinin kişi başı sağlık gideri teminat limiti kapsamında kaldığı, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceği, diğer taleplerine ilişkin delil sunulmadığı anlaşıldığından, davacının davasının kısmen kabulü ile, 360.000-TL. sürekli iş göremezlik, 4.261,95-TL. bakıcı gideri olmak üzere toplam 364.261,95-TL. maddi tazminatının 22/07/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, 360.000-TL. sürekli iş göremezlik, 4.261,95-TL. bakıcı gideri olmak üzere toplam 364.261,95-TL. maddi tazminatının 22/07/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 24.882,73-TL. harçtan peşin alınan 54,40-TL. Harç + 1.224-TL. ıslah harcının toplamı olan 1.278,40-TL.’ndan mahsubu ile geriye kalan 23.604,33-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 53.996,67-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.000-TL. vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40-TL. başvurma harcı + 54,40-TL. peşin harç + 1.224-TL. ıslah harcının toplamı olan 1.332,80-TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.000-TL. bilirkişi ücreti + 4.256-TL. ATK fatura ücreti + 325-TL. tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 6.581-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 6.544,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre 1.312,74-TL.’nin davalıdan, geriye kalan 7,26-TL.’nın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır