Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/556 E. 2022/716 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/367 Esas
KARAR NO : 2022/664

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile … (tefrik edilen) arasında 23/11/2017 tarihinde … A.Ş.’ye ait hisselerin devrine ilişkin Hisse Devir Sözleşmesi’nin imzalandığını, işbu sözleşmeye istinaden tarafların, …’ya ait olan ve … A.Ş.’de bulunan hisselerden 60.000 adet hamiline yazılı B Grubu hisseyi devretmeyi taahhüt etmiş olduklarını, işbu sözleşme uyarınca müvekkilinin 02/11/2017 tarihinde …’nun sermaye artırımına katılım bedeli olarak davalı şirketin banka hesabına 90.000-TL yatırmış olduğunun, davalı şirket tarafından 28/06/2018 tarihinde gerçekleştirilen Yönetim Kurulu neticesinde, sermaye artırımı kararı alınmış olduğunu, işbu karar ile artırılan 7.335.600-TL tutarındaki kısmın 90.000-TL’lik bölümünün müvekkiline tahsisinin kararlaştırılmış olduğunu, işbu sermaye artırımı kararı ve taraflar arasında akdedilen Hisse Devir Sözleşmesi’ne rağmen, Sözleşme’ye aykırı bir şekilde müvekkiline, ne fiziken ne de elektronik ortamda herhangi bir hisse devrinin gerçekleşmemiş olduğunu, müvekkilinin şirket ortağı sıfatını sözleşmenin imzalandığı 23/11/2017 tarihinden bugüne kadar haiz olamamış olduğunu, … ile yapılan görüşmelerde de şifahen, sermaye artırım talebinin Sermaye Piyasası Kurulu tarafından reddedildiğinin belirtilmiş olduğunu, ancak hisse senetleri veya konuya ilişkin herhangi bir bilgi veya belgenin müvekkili ile paylaşılmamış olduğunu, taraflarca sözleşmenin imzalanmasının üzerinden uzun zaman geçmiş olmasına rağmen …ve davalı şirket tarafından taahhüt edilen hisse devri işleminin hiçbir şekilde gerçekleştirilmemiş ve davalılar tarafından hiçbir aksiyon alınmamış olup sözleşmeye ilişkin edimin yerine getirilmesi borcuna aykırılık devam etmekte olduğunu, müvekkilinin tüm çabalarına rağmen kendisine hiçbir makul açıklama yapılmaması veya belge sunulmaması üzerine … 60. Noterliği’nin … Yevmiye no’lu İhtarnamesinin … tarihinde keşide edilerek davalı şirkete ve …’ya tebliğ edilmiş olduğunu, davalılar tarafından ihtarnamenin tebliğ alınmış olduğunu, ancak bugüne kadar herhangi bir cevap verilmediğini, bu sebeple müvekkili tarafından 18/04/2019 tarihinde … 32. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davalının sunduğu itiraz dilekçesi ile birlikte; borcun aslına ve tüm fer’ilere karşı itirazlarını sunmuş olduğunu, haksız ve kötü niyetli bir şekilde takibin durdurulmasına sebep olduğunu, karşı tarafın itiraz dilekçesi sunarak icra takibini durdurmasından sonra, taraflarınca işbu davayı açabilmek adına arabuluculuk süreci başlatılmışsa da sürecin anlaşmama şeklinde sonuçlanmış olduğunu, davalı borçlunun kötü niyetli bir biçimde borçlu olduğunu bilmesine rağmen taraflarınca başlatılan takibe itiraz ettiğinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; borçlu/davalı tarafından … 32. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında başlattıkları ilamsız icra takibine yapılan haksız itirazın iptalini, itirazın iptalinin ardından takibin devamını ve takibe konu 90.000-TL’nin ödeme tarihindeki ticari temerrüt faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalı borçludan tahsilini, borçlunun / davalının, mevcut/likit borcunu inkâr etmesi ve haksız bir şekilde müvekkili şirketin alacağına kavuşmasına engel olmak için kötü niyetle takibe itiraz etmesi sebebiyle borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının muaccel bir alacağı bulunmadığı gibi, hala yürürlükte olan bir sözleşmeye dayalı olarak açılan davanın dava şartı eksikliği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı’na sunulan beyan nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın kabulüne karar verilmiş olma ihtimalinde, davacının hem ödemiş olduğu bedeli iade alacak, hem de müvekkilinin kontrolünden çıkmış durumda olan sermaye artırım süreci sonuçlandığında davacı adına hisse senetlerinin kaydedileceğini, hiçbir bedel ödemeksizin tahsisli sermaye artırımından faydalanması gibi bir durum söz konusu olacağını, bu durumun müvekkili açısından ciddi bir hak kaybına sebebiyet vereceğini ve ayrıca davacı açısından sebepsiz ve mükerrer zenginleşme teşkil edeceğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… 32. icra dairesinin … esas sayılı takip dosyası, hisse devir sözleşmesi, ihtarname, ödeme dekontu, Ticaret Sicil Kayıtları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
… 32. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, hisse devir sözleşmesinden kaynaklı, 90.000-TL asıl alacak, 11.317,81-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 101.317,81-TL. ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borcun tamamına, faize ve tüm fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca, dava dilekçesinde davalı olarak …’nun da gösterildiği, ancak icra dosyası incelendiğinde, takip talebinde davalı …’nun borçlu olarak yer almadığı iş bu davalı aleyhine yapılmış bir icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından, 29/12/2020 tarihli celsede, davalı … yönünden açılan davanın tefrik edilerek Mahkememizin 2020/738 E. Sayısına kaydedildiği ve 29/12/2020 tarihinde, iş bu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir … ve Ticaret Hukuku Öğretim Üyesi … tarafından hazırlanan 15/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1.23.11.2017 tarihli hisse devir sözleşmesiyle davalı şirketin 60.000 adet payı 90.000 TL karşılığında davalı … davacı …’e devredilmesinin kararlaştırıldığı; ancak, davacı …’in sözleşmede öngörülen hisse devir bedelini …’ya değil davalı şirkete gönderdiği, …’nun da devre konu hisselerin zilyetliğini geçirmediği;
2.Davacı …’in davalı … ile arasındaki Hisse Devir Sözleşmesi’nde, rüçhan hakkının devri gibi sermaye artırımına katılmaya hak veren herhangi bir taahhüdün bulunmadığı; sözleşmenin klasik bir hisse devir sözleşmesi olduğu; …’in … A.Ş.’de sermaye artırımına katılabilmesine olanak tanıyan mevcut bir payının bulunmadığı; ayrıca, tahsisli sermaye artırımının da gerekli koşulları sağlamaması nedeniyle gerçekleşmediği;
3.Davacı …’in davalı şirket … A.Ş.’nin banka hesabına yatırmış olduğu 90.000-TL’lik bedeli, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tahsil edebileceği; davalı … A.Ş.’nin hesabında haksız bir şekilde bulundurduğu bu bedele ilişkin yapılan ilamsız icra takibini haksız bir şekilde durdurduğu; bunun dolayısıyla 90.000-TL’lik bedele ilaveten İcra İflas Kanunu m. 67 çerçevesinde %20 oranında icra inkâr tazminatı ödemesi gerektiği;
4.Davalılardan … ile davacı arasında hisse devir sözleşmesi yapıldığı; ancak 6.000 adet hissenin davacıya devredilmediği; hisse bedelinin …’ya değil, Şirkete gönderildiğinin anlaşıldığı; bu konunun ayrı bir davanın konusu olabileceği; ancak, işbu davanın yapılan icraya vaki itiraz üzerine itirazın iptali davası olduğu; sadece … A.Ş. aleyhine başlatılan takibe itirazın iptali konulu bu davada …’nun sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığı; bu konunun Mahkemenin takdirinde olduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 27/03/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
1.23.11.2017 tarihli hisse devir sözleşmesiyle davalı şirketin 60.000 adet payı 90.000 TL karşılığında davalı … davacı …’e devredilmesinin kararlaştırıldığı; ancak, davacı …’in sözleşmede öngörülen hisse devir bedelini …’ya değil davalı şirkete gönderdiği, …’nun da devre konu hisselerin zilyetliğini geçirmediği;
2.Davacı …’in davalı … ile arasındaki Hisse Devir Sözleşmesi’nde, rüçhan hakkının devri gibi sermaye artırımına katılmaya hak veren herhangi bir taahhüdün bulunmadığı; sözleşmenin klasik bir hisse devir sözleşmesi olduğu; …’in … A.Ş.’de sermaye artırımına katılabilmesine olanak tanıyan mevcut bir payının bulunmadığı; ayrıca, tahsisli sermaye artırımının da gerekli koşulları sağlamaması nedeniyle gerçekleşmediği;
3.Davacı …’in davalı şirket … A.Ş.’nin banka hesabına yatırmış olduğu 90.000-TL’lik bedeli, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tahsil edebileceği; davalı … A.Ş.’nin hesabında haksız bir şekilde bulundurduğu bu bedele ilişkin yapılan ilamsız icra takibini haksız bir şekilde durdurduğu; bunun dolayısıyla 90.000-TL’lik bedele ilaveten İcra İflas Kanunu m. 67 çerçevesinde %20 oranında icra inkâr tazminatı ödemesi gerektiği;
4.Davalılardan … ile davacı arasında hisse devir sözleşmesi yapıldığı; ancak 6.000 adet hissenin davacıya devredilmediği; hisse bedelinin …’ya değil, Şirkete gönderildiğinin anlaşıldığı; bu konunun ayrı bir davanın konusu olabileceği; ancak, işbu davanın yapılan icraya vaki itiraz üzerine itirazın iptali davası olduğu; sadece … A.Ş. aleyhine başlatılan takibe itirazın iptali konulu bu davada …’nun sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığı; bu konunun Mahkemenin takdirinde olduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Davacı ile dava dışı … arasında, 23/11/2017 tarihinde, dava dışı …’nun sahibi bulunduğu, davalı … A.Ş.’nin “…beheri 1,00-TL.’den nominal bedelli 60.000 adet B grubu payını 90.000-TL. karşılığında davacıya devredileceği…” konusunda Pay Devri Sözleşmesi imzalandığı, davacı yanca sözleşme konusu 90.000-TL.’nın, 24/11/2017 tarihinde davalı … A.Ş.’nin hesabına gönderildiği, bu konuda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca, davalı … A.Ş. ve dava dışı …’ya … 60.Noterliği’nin … tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği ve “…ihtarın tebliğ tarihinden itibaren beş gün içerisinde hisse devrinin gerçekleştirilmesi … iş bu işlemin gerçekleştirilmemesi durumunda, 90.000-TL.’nin iade edilmesi…” hususunun ihtar edildiği görülmüştür.
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı’nın 17/05/2021 tarihli cevabi yazısı incelendiğinde, davalı … A.Ş. ‘nin 03/04/2020 tarihli, “…100.000.000-TL. kayıtlı sermaye tavanı içerisinde 20.990.000-TL. olan çıkarılmış sermayesinin,….90.000-TL.’sı …’e….olan nakit borca karşılık adı geçen kişilere tahsisli olarak satılmak üzere toplam 8.909.358-TL.artırılarak 29.899.358-TL.’na çıkartılması sebebiyle ihraç edilecek, 8.909.358-TL. nominal değerli paylara ilişkin olarak hazırlanan ihraç belgesinin onaylanması …” talebinin kurulca olumsuz karşılandığının bildirildiği ve ekinde evrakların gönderildiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan kök ve ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde 23/11/2017 tarihli hisse devir sözleşmesiyle davalı şirketin 60.000 adet payının, 90.000- TL karşılığında dava dışı … tarafından davacı …’e devredilmesinin imza altına alındığı, davacı yanca, sözleşmede öngörülen hisse devir bedelinin davalı şirkete gönderildiği, dava dışı …’nun devre konu hisselerin zilyetliğini davacıya devretmediği, davacı ile dava dışı … arasındaki Hisse Devir Sözleşmesi’nde, rüçhan hakkının devri gibi sermaye artırımına katılmaya hak veren herhangi bir taahhüdü içermediği, sözleşmenin konusunun hisse devrine ilişkin olduğu, davacının, davalı şirketin sermaye artırımına katılabilmesine olanak tanıyan mevcut bir payının bulunmadığı kaldı ki, tahsisli sermaye artırımının da gerekli koşulları sağlamaması nedeniyle gerçekleşmediği, davacının, davalı şirketin banka hesabına yatırdığı 90.000-TL’lik bedeli sebepsiz zenginleşme (TBK 77.madde ) hükümleri çerçevesinde, ödeme tarihinden itibaren (Yargıtay HGK 26/02/2020 T. 2017/3-1015 E.-2020/222 K. ve Yargıtay 11.HD. 09/03/2010 T. 2008/7003 E.-2010-2604 K.) davalı şirketten tahsilini talep edebileceği kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile, davalının … 32.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, 90.000-TL. asıl alacak, 11.317,81-TL. işlemiş faiz olmak üzere, toplam 101.317,81-TL. üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, kabul edilen alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile, davalının … 32.İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından, 90.000-TL. asıl alacak, 11.317,81-TL. işlemiş faiz olmak üzere, toplam 101.317,81-TL. üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Kabul edilen alacağın, %20’si olan 20.263,56-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 6.921,01-TL. harçtan, peşin alınan 1.223,67-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 5.697,34-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 16.197,67-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL. başvurma harcı + 1.223,67-TL. peşin harç + 2.000-TL. bilirkişi ücreti + 296-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 3.574,07-TL. yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.