Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/542 E. 2022/598 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/542 Esas
KARAR NO :2022/598

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:13/11/2015
KARAR TARİHİ:21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’nin müvekkili şirketin dahil olduğu … şirketler grubu bünyesinde bulunan … İç ve Dış Ticaret A.Ş., … A.Ş., … Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş. (Daha sonra … Holding A.Ş. ile birleşmiştir), … Lojistik ve Destek Hizmetleri A.Ş. (Daha sonra … İç ve Dış Ticaret A.Ş. ile birleşmiştir), … … Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Daha sonra … İç ve Dış Ticaret A.Ş. ile birleşmiştir), … … San. ve Dış Ticaret A.Ş. ve müvekkili şirketteki hisselerini kendi talep ve rızası ile şirketin diğer ortaklarına devir ve temlik etmek istediğini, bu hususta taraflar arasında yapılan görüşmeler çerçevesinde ilgili şirketlerin öz varlıkları ve bu bağlamda devir ve temlike konu hisselerinin ekonomik değerlerinin tespiti için çeşitli çalışmalar yapıldığını, bu çalışmalarda şirketlerin ekonomik ve muhasebe verileri, mevcut ekonomik risk ve diğer faktörler de göz önüne alınarak hisselerin gerçek ekonomik değerleri tespit edildiğini, …’nin yapılan çalışmalarla ortaya konan hisse devir bedellerini kabul etmek suretiyle adı geçen şirketlerde bulunan hisselerini Mart 2011 tarihinde devir ve temlik ederek söz konusu şirketlerden ayrıldığını, bahse konu devir işlemleri yapılırken, …’nin yine şirketler grubunda yer alan … … A.Ş. ve … İç ve Dış Ticaret A.Ş.’de bulunan hisselerini ise devir işlemlerinin harici bırakıldığını, 2014 yılı içinde bu şirketlerde bulunan hisselerinin de devir alınmasını isteyen … ile diğer ortaklar arasında hisselerin devir koşullarını belirlemek için avukatlarının da bulunduğu çeşitli görüşmeler ve yazışmalar yapıldığını, ancak kendisini hiçbir ekonomik izahı bulunmayan bir devir bedeli talep ettiğinden bu talebin diğer hissedarlarca kabul görmediğini, bu süreçlerde Yönetim Kurulunda bulunduğu … A.Ş.’den 2014, … A.Ş.’den ise 2015 yılında yapılan Genel Kurullarda yönetim kurulu dışında kaldığını, …’nin halen hissedarı bulunduğu söz konusu iki şirketin yönetim kurulunun dışında kalması ve yaptığı fahiş hisse devri bedelli teklifin diğer ortaklar tarafından kabul görmemesi üzerine hiçbir maddi ve hukuki mesnedi bulunmayan girişimlerle müvekkili şirket ve diğer grup şirketlerine yönelik, iftira, suç uydurma ve şantaj faaliyetlerine başladığını, davalı …’nin müvekkili grup şirketi olan … Faktoring A.Ş. hakkında asılsız ithamlarla ihtarnameler keşide ettiğini ve bu şirketin tasfiyesi için İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açtığını, çektiği ihtarnamelerin bir suretini bilgi için BDDK ve Hazine Müsteşarlığını gönderdiği gibi açtığı fesih davasını da bu kurumlara ihbar ettiğini, müvekkili şirketin dahil olduğu grup şirketlerinin ticari itibarını zedelemeye yönelik bu eylemlerin devam etmesi üzerine … Faktoring A.Ş. yetkililerince BDDK’ya başvurularak şirket kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasını talep edildiğini, bu talep üzerine BDDK tarafından müvekkili şirkette sermaye artışı işlemleri durdurularak her iki şirketin de kayıtlarının incelenmesi için Bankalar yeminli Murakıbının görevlendirildiğini, her iki şirket kayıtlarında da gerekli incelemelerin tamamlandığını, bir usulsüzlük tespiti yapılmadığından sermaye artış işlemlerinin yapılmasına izin verildiğini, yaşanan süreçte davalı …’nin intikam duygularıyla, müvekkili şirketin de aralarında bulunduğu grup şirketlerini batırmaya yönelik sistemli, planlı ve kötü niyetli işlemler yaptığını, davalının bu haksız fiilleri nedeniyle müvekkili şirkete gerek maddi ve gerekse manevi olarak büyük zarar verdiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan, şimdilik 2.000-TL maddi, 20.000-TL manevi zararlarının tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresinin … Adliyesi yetki çevresinde olduğunu, davanın bu sebeple … Mahkemesinde ikame edilmesi gerektiğini, davanın Şirketler Hukukundan kaynaklanan tazminat davası olduğunu, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde kendi uğradığı zararlardan bahsetmediğini, dava dışı üçüncü şahıs şirketlere yapılan haksızlıklardan söz ettiğini, HMK’ya göre davacının ancak kendi davasını iddia etmek ve kanıtlamak zorunda olduğunu, bu nedenle dava dilekçesine ileride davanın genişletilmesi yönündeki beyanları kabul etmediklerini, davacının ayrı bir tüzel kişi olmasına rağmen, müvekkilinin daha önce ortağı olduğu ve hisselerini devrettiği … A.Ş.’nin etkin pay sahibi olduğu %90’ları geçkin payı bulunan bir şirket olduğunu, davacının ünvanı dışında hiçbir yerde uğranılan zarar anlatılmadığını, … A.Ş., … Faktoring A.Ş. tarafından zaten müvekkiline aynı iddialarla açılmış maddi-manevi tazminat istemli dava olduğunu, … A.Ş. tarafından açılan davanın …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esasıyla, … Faktorin A.Ş.’nin açtığı davanın ise …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esasıyla derdest olduğunu, davacı şirkete müvekkili tarafından verilmiş bir zarar bulunmadığından böyle bir dava açmasının hukuki dayanağı ve korunması gereken bir hukuki yararı olmadığını, davacının mağduriyeti ve nedenleri yer almadığını, dava dışı tüm diğer şirketlerin mağduriyetlerinden bahsedildiğini, anlatımların davacı ile ilgisi olmadığından, müvekkili tarafından davacıya verilmiş maddi ve manevi bir zarar bulunmadığından haksız ve yersiz açılan davanın reddine, davanın öncelikle dava şartı eksikliği nedeniyle reddine, yine usule göre yetki ve görev yönünden reddine, esasa ilişkin talepler yönünden de davanın reddiyle vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Eldeki dava, şirket itibarının zedelendiği iddiasına dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen 08/03/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; maddi zararın kanıtlanamayışı nedeniyle maddi tazminatın yerinde olmadığı; davalıya atfedilen ihtarnamelerin gönderilmesi eyleminin hukuka aykırı olmadığı, BDDK tarafından ciddiye alınmasının katı bir kamu denetimine tabi davacı üzerinde sermaye artışının gecikmesine bağlı olarak gerilim yaratmış olabileceği, bunun bir itibar kaybı olarak değerlendirilemediği, farklı düşünülmesi halinde ise davacının manevi tazminata hak kazabileceğinin Mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen 16/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; taraf itirazlarının kök raporda varılan sonuçları değiştirecek nitelikte görülemediğini belirtmişlerdir.
Davalı, 6 bankaya ihtarname göndererek ihtarnamede belirtilen şirketlerin bazılarıyla ilgili borca batıklık ve tasfiye davası açıldığını, bu şirketlerle ilgili kredi kefaleti bulunması halinde kendisinin bu kredilerden sorumlu olmadığını belirtmiştir. Gönderilen ihtarname ile davacının mali durumunun kötü olduğu belirtilmemiş, davalının ileriye dönük kendi menfaatlerini korumaya ve kanunen tanınmış haklarını kullanmaya yönelik bir eylemde bulunduğu ve bankalardan gelen yazı cevapları ile ihtarname gönderilmesinin davacının bankalardan kredi kullanmasını engellemediğinin anlaşıldığı gözetilerek davacının herhangi bir maddi ve manevi zararının oluşmamış olduğu kanaatine varılmıştır. BDDK’ya gönderilen Stareteji Faktoring’le ilgili olan talebin de azınlık hisselerine kanunen tanınmış hakları kullanmaya yönelik olduğu ve bu eylemde de herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin harçtan mahsubu ile artan 295,01‬- TL harcın davacıya iadesine.
3-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir olunan 9.200-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir olunan 9.200-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa iadesine,
Davacı ve Davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır