Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/532 E. 2021/791 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/532 Esas
KARAR NO:2021/791

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:09/10/2020
KARAR TARİHİ:30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında cari hesaptan kaynaklanan alacak nedeniyle …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı borçlunun 18/08/2020 tarihinde takip başlatılan dosyadaki borcuna istinaden icra müdürlüğüne 5.263,35 TL ödemede bulunduğunu, dava dilekçesindeki harca esas değerde belirttikleri borç miktarını bakiye cari alacak olarak talep ettiklerini, ayrıca davalının …. İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine konu ödeme emrinin tebliğinden ve borca itirazlarından sonraki tarih olan 18/08/2020 tarihinde 4.993,35 TL ödeme yapması nedeniyle 24.259,91 TL üzerinden ferilerinin ödenmesi ve vekalet ücretine ve sair alacak kalemlerine hükmedilmesi gerektiğini, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakları saklı kalmak kaydı ile davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline, icra takibine konu feriler bakımından ise ödeme emrinin tebliğinden sonra kısmi ödeme yapılması nedeniyle takip açılışındaki anapara alacağı olan 24.259,91 TL üzerinden ferilerin hesap edilmesine, davalı aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davacının, cari hesaptan kaynaklı olarak, ….İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasından başlattığı ilamsız takibe, davalının yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından cari hesaptan kaynaklı alacak nedeniyle davalı hakkında 24.259,91 TL asıl ve 210,20 TL de işlemiş faizi olmak üzere, toplam 24.470,11 TL alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki ihtilaf alacağın varlığı ve varsa miktarı noktalarında toplanmakta olup Mahkememizce dosya kapsamına göre alacağın varlığı ve miktarı bakımından taraf defterleri üzerinde bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
05.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ….”Davacının 2019 ve 2020 yıllarına ait yukarıda listelenen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetlerinin takdiri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Sayın Mahkemece ihtar yerine geçmek üzere, 16.02.2021 tarihli duruşma tutanağı davalıya 01.03.2021 tarihinde “daimi işçisi ad/soyadı ve imzasına” tebliğ edildiği, Sayın Mahkeme’ce yapılan tebliğe rağmen davalı taraf inceleme günü mahkemede bulunmamış ve defterleri de ibraz edilmemiş olup; bu halde davacının yasaya uygun tutulmuş ticari defter kayıtlarına itibar edilip edilmeyeceği ve davalının ticari defterlerini TTK.80 ve HMK. 219. maddeleri gereğince ibrazdan kaçınıp kaçınmadığı hususunun takdiri Sayın Mahkemeye ait olduğu, Sayın Mahkeme Tarafından Davacının Alacaklı Olduğunun Kabulü Halinde Aşağıdaki Değerlendirmelerin Yapılması Gerekmiş Olup, Takdir Sayın Mahkeme’ye Ait Olmak Üzere; Davacının muhasebe kayıtlarına göre; 04.03.2020 icra takip tarihinde, davalıdan 24.259,91 TL alacaklı olduğunu iddia ettiği, alacağının varlığının davacının davalıya kestiği yukarıda belirtilen toplamda 23 adet ve 25.321440 TL e-faturalardan (temel fatura) 24.259,90 TL bakiye alacaktan kaynaklandığı, Sayın Mahkeme tarafından müzekkere ile talep edilmesi üzerine; davalının bağlı olduğu V.D.sinden gelen cevabi yazı ekindeki davalının 2019-2020 dönemlerine ait Ba-Bs formlarının dosyaya ibraz edildiği, dava konusu faturanın kesildiği yıllar olan 2019 ve 2020 yıllarına ait Mal ve Hizmet Satımlarına İlişkin Bildirim Formunda (Form Ba); İlgili aylarda KDV hariç 5.000,00 TL ve üzerindeki davacıdan olan mal ve hizmet alımlarını; 2019 yılında 46 adet ve 46.163,00 TL ve 2020 yılında 6 adet ve 7.249,00 TL olarak beyan ettiği, Diğer bir deyişle davalının davacının kestiği, icra ve dava konusu edilen 24.259,90 TL faturaların davalı tarafından kabul edildiği ve muhasebe kayıtlarına alınarak bağlı bulunduğu V.D.sine davacıdan alım olarak beyan edildiği,…Takip tarihinden sonra ve 18.08.2020 tarihinde davalı tarafından davacıya yapılan 4.993,35 TL” banka ödemesinin icra aşamasında dikkate alınması gerektiği,” şeklinde mütaala edildiği görüldü.
Davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazı üzerinde 08.06.2021 tarihli celse 1 numaralı ara kararı ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş alınan 01.09.2021 tarihli blirkişi raporu incelendiğinde davalının defterleri ibraz etmediğinin belirtildiği ve önceki raporda bir değişiklik olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından, dava dosyasına sunulan 25/08/2021 tarihli dilekçe ile; ….” dava açıldıktan sonra davalının icra dosyasına ödeme yapması sebebiyle feragat ediyoruz. Mahkemenizce yapılacak olan yargılama sonucunda davalının hukuka aykırı itirazlarından ötürü davamızın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verileceği açık olup, işbu davaya ilişkin vekalet ücreti ve yargılama giderleri davalıya yükletilecektir. Bu sebepten ötürü işbu davanın açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz.” şeklinde talepte bulunmuştur.
Davalı vekili tarafından dava dosyasına sunulan 17.10.2021 tarihli dilekçe ile ;… ”Davaya konu olan paranın müvekkilce ödenmiş olması nedeniyle dava konusuz kalmıştır…Konusuz kalan huzurda görülen davadan feragat etme zorunluluğumuz doğmuştur. Yukarıda da açıklandığı üzere müvekkil tarafından yapılan ödemenin icra baskısı altında gerçekleşmesi nedeniyle iddiaları kabul etmiyoruz. Bu nedenle davanın reddine, vekalet ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini arz ve talep ederiz” şeklinde talepte bulunulmuştur.
Davacı vekilinin, 30/11/2021 tarihli duruşmada, vekalet ücreti ve yargılama taleplerinin devam ettiği beyanında bulunduğu görüldü.
Davacı tarafından verilen 25.08.2021 tarihli dilekçenin koşulsuz bir feragat olmadığı ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin talep edildiği, davalı tarafından her ne kadar haciz baskısı altında ödeme yapıldığını belirterek davanın reddi ile yargılama gideri talep edilmiş ise de ödemenin dava devam ederken itiraz üzerine duran takip nedeniyle yapıldığı dolayısıyla bir haciz baskısının olmadığı, koşulsuz bir feragat dilekçesi olmadığından davanın ödeme nedeniyle konusuz kaldığı ve davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, taraflarca yargılama gideri talep edildiğinden yargılama giderleri bakımından davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre karar verilmesi gerektiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunun, davalı Ba formlarında da alacağın dayanağı faturaların vergi dairesine bildiriminin yapıldığının davacının takip tarihi itibariyle davacıdan 24.259,91 TL alacaklı olduğu dava açılmadan önce ödenen 4.993,35 TL ödeme yapıldığının mütaala edildiği, davacı tarafından da harca esas değerin 19.266,56 TL olarak gösterildiği ve ferilere ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla denildiği, dolaysıyla davacının dava tarihi itibariyle harçlandırılan tutar üzerinden dava açtığı ve dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 19.266,56 TL alacaklı olduğu kaldı ki davalı tarafından da ödemenin yapıldığının bildirildiği anlaşılmakla; davacının, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin devam ettiğine ilişkin beyanı ile, davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Konusuz kalan davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 206,68 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 147,38 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yatırmış olduğu 206,68 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı ve 1.621,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.882,08TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır