Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/524 E. 2022/996 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/524 Esas
KARAR NO:2022/996

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/10/2020
KARAR TARİHİ:06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin, 06/08/2018 … nolu poliçe ile … plakalı … kamyonet aracı sigorta yapmış olduğunu, araç malikinin tas. halinde … Teks. San ve Tic. Ltd Şti olduğunu, aracın 2. defa 06/08/2019 tarihinde … nolu poliçeyle sigortası 1 yıllık olmak üzere yeniden yapıldığını ve 20/11/2019 tarihinde de zeylname yapılmış olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı aracın, sigortalı şirkette çalışan şoför …’ın oğlu … tarafından arkadaşlarıyla gezmek için alındığını ve 26/05/2019 tarihinde … ilçesinde kaza yapmış olduğunu, kaza yapan sürücü …’ın 16 yaşında ve ehliyetsiz olduğunu, kazada sürücünün yanında bulunan arkadaşlarından …’ın yaralandığını ve uzun bir tedavi sonunda kafatasındaki yaralardan dolayı %19 maluliyete duçar olduğunu, maluliyet oranı ve raporlarına istinaden mağdur tarafın müvekkili şirkete başvuru yaptığını, yapılan işlemler, kaza ve hasar dosyası, incelenen belgeler, aktüerya raporları sonunda dosya arabuluculuk işlemleriyle sonuçlandığını, … Komisyonuna kayıtlı Arabulucu … tarafından sürdürülen süreç sonunda mağdur … velileri … ve … vekili Av. … hesabına 23/03/2020 tarihinde 119.270-TL maluliyet tazminatı ödendiğini, sigortalı şirket ticaret sicil kayıtlarına göre, 06/11/2019 tarihinde tasfiyesinin kaldırıldığını, ünvan değişikliği yapıldığını, ortaklık yapısı ve kişilerin değiştiğini, şirketin değişiklik sonrası tek ortaklı ve değişiklik sonrası yeni ünvanının … … San Ltd Şti olduğunu, ödenen tazminat sonrasında sigortalı aracın ehliyetsiz ve yetkisiz kişi tarafından kullanılması ve zarara sebep olunmasına sigortalının kusuru bulunmadığını, zarar müsnedi tıbbi belgeler resmi ve yetkin kurumlarca tanzim olunduğunu, bu şartlarda ödenen tazminatın sigortalıya rücu şartları oluşmuş olmakla bu ödemenin tahsili için icra takibi yapılmışsa takibe haksız olarak davalı şirketçe itiraz edilmiş, arabuluculuk şartları iletişmemişse de davalı anlaşma ve ödeme konusunda olumsuz tavır içinde olduğunu, bu sebeple işbu dava açılmak zorunda kaldığını, alacağın rücu alacağı olduğunu, arabuluculuk süreci sonunda anlaşılmış ve ödenmiş olduğunu, 6325 sayılı HUAK nun 18/4 uyarınca nam ilam niteliğini haiz belgeye dayanılmakta olduğunu, keza HUMK md 85/4 ve 204/1-2 uyarınca arabuluculuk tutanağına dayalı alacaklar ilam mahiyetinde ve kesin deliller sayılmak gerektiğini, davaya konu alacağın bu nitelikte olduğunu, davalı yabancı uyruklu ortağa sahip şirket olup borcu ödemeden de imtina etmiş olduğunu, alacağı tahsil etmeme riskinin yüksek olduğunu, bu sebeple davalıya ait mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması kararı verilmesini de talep ettiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; öncelikle davalının menkul ve gayrimenkul mallarına ihtiyati tedbir konulmasını, davalının…. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyaya vaki itirazının iptaline takibin devamını, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 26/05/2019 tarihinde gerçekleşen kazada davacının sigortalısı olan müvekkili şirkete şoför …’ın oğlu aracın sürücüsü … tarafından … plakalı aracın arkadaşları ile gezmek için alındığını ve kaza sonucu yanında bulunan arkadaşlarından …’ın yaralanarak %19 maluliyetine sebep olduğunu ve bu iş gerçekleşen kazadan müvekkilin kusurlu olduğu iddiası ile mahkemenizdeki davayı açtığını, müvekkili tarafından kazaya neden olduğu iddia sebebiyle dava dilekçesinde iddia edilen olaylarda kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkilin iddia edilen olaylarda bir kusuru bulunmamakta olup, davacı tarafın tüm iddialarını kabul etmediğini, davacının rücu hakkı bulunmadığını, sigorta tarafından ödenen bedellerin hangi şartlarda rücu edilebileceği Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B4. Maddesinde tek tek sayıldığını, dava dilekçesinde müvekkiline hangi sebeple rücu edildiği belirtildiğini, öncelikle rücu şartları gerçekleşmediğinden ortada bir alacak bulunmamakta olduğunu, kazanın, işletenin ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin “kasti bir hareketi veya ağır kusuru” sonucu olması maddesi değerlendirildiğinde de mevcut olayda böyle bir durumun da söz konusu olmadığını,
davacı tarafça, müvekkilinin kusurlu olduğu iddiasıyla dava açılmış olup dava konusu zararın tanzimi istendiğini, davacı tarafından rücuen tazminata ilişkin zamanaşımı itirazı bulunmakta olup, kabul anlamına gelmemek kaydı ile tazminatına yönelik alacakları zamanaşımına uğramış olduğundan davanın reddini talep ettiklerini, iddia edilen zararlara ilişkin husumet yöneltilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle husumet itirazlarının kabulü ile davanın reddinin talep edildiğini, somut olayda kazayı yapan şahısın dava dışı … olduğunu, söz konusu şahsın müvekkili şirket ile herhangi bir ilişkisi, irtibatı veya bir bağlantısı bulunmamakta olduğunu, bu nedenle de müvekkilinin sorumluluğuna girilmeyeceğini, zira rücu davalarında diğer tazminat davalarında olduğu gibi davalıların kusurunu ve zararı ispat etmenin davacı sigortacıya düşmekte olduğunu, ayrıca, sigortacının kusurla beraber zarara uğradığını ve zararın miktarını da ispat etmek durumunda olduğunu, müvekkilinin zararın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunu ve ispat edilemediğini, davacı tarafın dava açılmadan önce kazada yaralananın ailesi ile arabuluculuk görüşmesi ve sonunda yapılan anlaşma belgesi uyarınca davacı tarafından kaza yapanın ailesine ödediği 119.270-TL den dava aşamasında haberi olmuş olup işbu anlaşmaya ilişkin müvekkilinin de muvafakatı bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafın müvekkile herhangi bir ihbar, bildirim vb. başvurusu olmadan dava dışı kişi ve kurumlara yapmış olduğu ödemeleri de kabul etmediğini, ödemelerin açık olmaması, rücu sebeplerinin oluşmaması ve kusur oranlarının bilinmemesi sebepleriyle alacağın belirsiz alacak olduğunu, belirsiz alacak sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceini, açıklanan nedenlerle icra inkar tazminatının reddi gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddini, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, … 2.Çocuk Mahkemesi … E. sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, tescil bilgileri, davacının ödemeye ilişkin ödeme dekontu ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yapılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalıya trafik kazası nedeniyle ZMMS poliçesi nedeni ile sigorta şirketi tarafından üçüncü kişiye ödenen tazminatın sigortalısından rücuen tahsiline ilişkin, asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 123.568-TL.‘nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde borca, asıl alacağa, faize ve fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacının, davalı sigortalısının, maliki olduğu … plakalı araç sürücüsünün, 26/05/2019 tarihinde tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazası nedeniyle ile dava dışı üçüncü kişiye ödenen hasar tutarının davalı sigortalıya rücu edilip edilemeyeceği noktasında toplanmakta olup, davaya konu belgelerin incelenmesi ve tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 30/04/2021 tarihli kusur raporunda;
“…Sürücü …’ ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 02/11/2021 tarihli maluliyet raporunda; “…
… ve … oğlu, 02/05/2004 doğumlu, …’in 26/05/2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
Gr1 II(76a……5)A %9
Gr1 IV(4……10)A %14×1/2=%7
Balthazard formülüne göre:%15.3
E cetveline göre %11.2(yüzdeonbirnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18(onsekiz) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 16/02/2022 tarihli maluliyet raporunda; “…
… ve … oğlu, 02/05/2004 doğumlu, …’in 26/05/2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alındığında;
Sinir Sistemi, Periferik Fasyal Paralizi, 1-Hafif %5,
1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %5(yüzdebeş) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18(onsekiz) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 27/02/2022 tarihli maluliyet raporunda; “…
A-Söz konusu engel oranı 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğinin EK-3 kısmında bulunan…’in mevzuatla uyumu arandığında kullanılacak tablo dikkate alındığında, kişinin özel gereksinimi bulunmadığı,
… ve … oğlu, 02/05/2004 doğumlu, …’in 26/05/2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirilmesinde; travmaya bağlı gelişen yaralanmalarda esas olarak alınan cetvel, şekil ve tabloların tamamının söz konusu yönetmelikte mevcut olmadığı, dolayısıyla aynı tarih ve sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik kapsamında değerlendirildiğinde;
Sinir Sistemi, Periferik Fasyal Paralizi, 1-Hafif %5,
B1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %5(yüzdebeş) olduğu,
B.2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18(onsekiz) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, hesap bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Hesap Uzmanı …tarafından hazırlanan 12/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
a)Yapılan ödemeye dair rücu talebinin yerindeliğinin tespiti açısından ödeme tarihli esas alınarak yapılacak hesaplamada ödemenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan ZMMS Genel şartları ve poliçenin ilgili genel şartların yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra ve 119.270,00 TL ödemenin 23/03/2020’de yani Anayasa Mahkemesi’nin Genel Şartları İptal kararından önce gerçekleştiği iddia alınarak TRH-2010 Yaşam tablosu kullanılarak 1,8 Teknik Faiz uygulanarak Aktüeryal Yönteme göre hesaplama yapılmadığı,
b)Dava dışı kazazede …’ın askerlik hizmetini yerine getirmeye elverişli olup olmadığına dair dosya kapsamında herhangi bir belge görülmediğinden askerlik dönemi tenzili yapılmadığı,
c)Ödeme tarihi itibariyle yapılan hesaplama dava dışı, kazazede …’ın hesaplanan zararın 47.923,99 TL olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, araç maliki ve işleten sigortalı ile sigortacının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar.
Taraflar arasında 06/08/2018-06/08/2019 vade tarihli ZMMS poliçesi düzenlendiği görülmüştür.
Sigortacı davacının rücu hakkı, 2918 sayılı KTK’nın 95/2. fıkrası hükmü ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın (kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan) B.4.b maddesine dayanmaktadır.
Bu halde dava konusu uyuşmazlıkta poliçe tarihinde yürürlükte bulunan ZMMS genel şartlarına göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.
ZMMS Genel Şartlarında zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkının düzenlendiği B.4. Maddesi,
” Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a-) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b-) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c-) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç-) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d-) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1 maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e-) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f-) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” şeklinde düzenlenmiştir
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ZMMS Genel Şartlarında zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkının düzenlendiği B.4. Maddesi b bendinde, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kişiler tarafından kullanılmasının rücu sebebi olduğunu düzenlenmiştir.
Talep, ZMSS sözleşmesine dayanılarak sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin sürücünün 18 yaşından küçük olması ve sürücü belgesinin bulunmaması nedeni ile rücuen tazminat talebi olduğu dikkate alındığında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında sigortacının rücu hakkı, 2918 sayılı KTK’nın 95/2 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında düzenlemeye tabi tutulmuştur.
Kural olarak Davacı sigorta şirketi poliçe kapsamında davaya konu bedeli üçüncü kişiye ödediğine göre söz konusu bu bedeli KTK’nın 95 ve poliçe genel şartlarının 4 C maddesine göre araç maliki sigortalıya rücu etme hakkına sahiptir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, tüm dosya kapsamına göre alınan kusur, maluliyet ve hesaplamaya ilişkin bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davalının maliki olduğu aracın dava dışı araç sürücüsünün, olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğu ve sürücü belgesinin bulunmadığının sabit olduğu, bu durumda davacının, ZMMS Genel Şartları B/4-b maddesi ve sigorta poliçesi kapsamında, üçüncü kişiye ödediği tazminat tutarını davalı sigortalısına rücu edebileceği, (İstanbul BAM 9. HD. 17/02/2022 T., 2021/1469 E.-2022/286 K.) dava dışı sürücünün meydana gelen trafik kazasında %100 oranında kusurlu olduğu, davacının hesap bilirkişi tarafından hesaplanan tutar kadar davalıdan rücu talep edebileceği, üçüncü kişiye 23/03/2020 tarihinde ödemenin yapıldığı, icra takibinin 01/07/2020 tarihinde başlatıldığı, davacının ödeme tarihinden icra takip tarihine kadar mahkememizce hesaplanan tutar kadar işlemiş avans faizi talebinin yerinde olduğu kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, 47.923-TL. asıl alacak,1.716,73-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam, 49.639,73-TL. üzerinden yaptığı itirazının iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacağın likit ve belirlenebilir olmaması nedeniyle davacının talep ettiği icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, 47.923-TL.asıl alacak,1.716,73-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam,49.639,73-TL. üzerinden yaptığı itirazının iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 3.390,88-TL. harçtan peşin alınan 1.430,41-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 1.960,47-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40-TL. başvurma harcı + 1.430,41-TL. peşin harç toplamı olan 1.484,81-TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.500-TL. bilirkişi ücreti + 3.948-TL. Adli Tıp masrafları + 428-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 5.876-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 2.360,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 50-TL. tebligat-müzekkere gideri olan yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 29,91-TL.’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre 530,27-TL’nin davalıdan, 789,73-TL.’nın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
10-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır