Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/514 E. 2021/751 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/514 Esas
KARAR NO:2021/751

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/10/2020
KARAR TARİHİ:16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalıya, birim fiyatı 7.500 TL + KDV olan 1 adet genetik analiz test hizmeti verildiğini ve söz konusu genetik analiz test raporlarının davalıya teslim edildiğini, müvekkili şirket tarafından, söz konusu genetik analiz test hizmetine istinaden “genetik analiz” açıklamasıyla birlikte, 31/01/2020 Tarihli, … Sıra No.lu ve 8.100-TL tutarındaki e-fatura tanzim edilerek davalıya gönderildiğini, 10 Ocak 2020 tarihli 31004 sayılı Genetik Hastalık Değerlendirme Merkezleri Yönetmeliğinin 25. Maddesi 2. Bendinde de belirtildiği üzere; “Yurt dışına tetkik amaçlı numune gönderme yetkisi sadece ruhsatlı Genetik Hastalık Değerlendirme Merkezine aittir. Bu Yönetmelik kapsamında tetkik amacıyla insan kaynaklı biyolojik numuneler, Bakanlık takip sistemine kaydedilir.” ibaresinin yer aldığını, Yönetmeliğin söz konusu maddesi kapsamında; davalının yurtdışına numune gönderme yetkisi bulunmadığından davalının distribütörlüğü olduğu merkezi Amerika’da olan “…” testini, Türkiyede 5 hasta için gönderiminin müvekkili şirket tarafından sağlanmış olup, faturanın konusunun da yapılan bu işlem olduğunu, müvekkili şirket tarafından gönderimi sağlanan söz konusu testlerin (kan & doku örnekleri), Sağlık Bakanlığı’nın sistemine kaydedilerek, Sağlık Bakanlığı tarafından söz konusu numunelerin ve hastaların takibinin sağlandığını ve numune taşıması ve hasta sorumluluğunun müvekkili şirkette olduğunu, davalının ödeme yapmaması üzerine, 31/01/2020 tarihli, … Sıra No.lu ve 8.100-TL tutarındaki faturanın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalı tarafından haksız yere takibe itiraz edildiğini ve itiraz neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde hizmetin verilmemiş olduğunu ve bu sebeple borcu bulunmadığını iddia ettiğini, bu iddianın asılsız olup, fatura konusu yukarıda detayları ile açıklanan hizmetin müvekkili şirket tarafından verilmiş ve Sağlık Bakanlığı sistemine kayıt işleminin de gerçekleşmiş olduğunu, akabinde de e-fatura düzenlenmiş olup davalının faturaya herhangi bir itirazda bulunmamış olduğunu, müvekkilinin davalıya söz konusu hizmeti anlaşmaya uygun şekilde gerçekleştirmiş olup fatura bedelinin davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, davalının tüm itirazlarının haksız, asılsız ve kötü niyetli olduğunu, davalının takip konusu alacağı ödemesi gerektiğinin çok açık olduğunu, buna rağmen davalının haksız ve kötü niyetli bir şekilde, zaman kazanmak adına ve sadece icra takibinin sürüncemede kalması için takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin alacağını tahsil etmesini engellediğini, işbu davayı açmadan önce taraflarınca arabuluculuk yoluna başvurulduğunu anlaşma sağlanamadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı şirketin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli itiraz nedeni ile %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ve icra dosyasında müvekkili şirketin adresinin “… … … … No:2 Kat:10 …/…” olarak gösterildiğini, alacağın yargılamayı gerektiren bir alacak olmakla HMK gereğince “Davalının ikametgahı adresinde açılması gereken davalar” içeriğinde olduğunu, hem icra takibi hem de davanın yetkisiz yerde açıldığını, yetkili icra daireleri ve mahkemelerin İstanbul Anadolu mahkeme ve icra daireleri olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin yurtdışındaki … isimli şirketin Türkiye Distrübütörü olduğunu, kanser hastaları için kan tahlilleri üzerinden genetik harita çıkarılarak, kişiye özel tedavi yöntemleri geliştiren bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin bu tedavi yöntemlerini tercih eden hastaların kan örneklerini … …’ın yurtdışındaki laboratuvarlarına gönderilmesine ve tedavinin oluşturularak hastaya bildirilmesine aracılık etmekte olduğunu, 2020 yılının başında yurtdışına numune gönderimi ile ilgili Sağlık Bakanlığı’nın yeni bir bildirge yayınladığını ve bazı düzenlemeler getirdiğini, bu yönetmeliğe göre; artık yurtdışına gönderilecek numunelerin Sağlık Bakanlığı’nın belirttiği bir internet sitesine kaydedilerek gönderilecek olup, bu sisteme sadece genetik laboratuvarların kaydedilebileceğini, müvekkili şirketin sadece satış ve pazarlama faaliyeti gösteren ve aracılık hizmeti veren bir firma olduğu için T.C. Sağlık Bakanlığı’nın şart koştuğu yasal düzenlemelere ve yönetmeliklere uygun hareket etmek üzere yurt dışına doku göndermek için Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş ve eskiden iş yaptığı bir firma olan … ile konuşarak kayıt konusunda yardım istediğini, yapılacak işin Bakanlığın sistemine kayıt etmek için gerekli bilgiler gönderilerek, davacı şirketin girişlerini yapacağını ve hemen Bakanlık Hasta Kayıt Numarasını müvekkili şirkete vereceğini, müvekkili şirketin de bu numarayı, dokuları gönderirken kargo evraklarında belirtmek zorunda olduğundan kargo evraklarına bildireceğini, davacının bu işi hasta başı 1.500-TL olacak şekilde hizmet bedeli karşılığı yapacaklarını ilettiğini, defalarca talep edilmesine rağmen yazılı sözleşmeyi davacının taraflarına göndermediğini, Ocak 2020′ de anlaşma gereğince hasta bilgilerinin gönderildiğini, devamında şirket bünyesinde verileri saklamak ve Sağlık Bakanlığı’ndan istendiğinde göstermek üzere kaydını yaptıkları hastalara ait Bakanlık Kayıt Numaralarının istendiğini, davalı şirketin işlemleri yaptığını bildirmesine rağmen kayıt işleminin tamamlandığına dair kayıt numaralarını göndermemiş olduğunu, aradan 2 ay geçtikten sonra kayıt numaraları iletilmeyince, bakanlık sistemlerinden de kayıt numaraları bulunamayınca, müvekkili şirketin yasal sorumluluğu gereği başka bir firma ile anlaşarak işlemlerini gerçekleştirmiş olduğunu, bu anlaşılan firmanın halen dahi işlemlerini yapmakta olduğunu, davacının aradan 2 ay geçtikten sonra hiçbir sorumluluğunu yerine getirmeden, üzerlerine düşen kayıt yapma işlemini gerçekleştirmeden müvekkili şirkete fatura gönderdiğini, davacının zaten kayıt yapmadıklarını, eksik olarak ekranda beklediklerinin ortaya çıktığını, davacı şirket ile yapılan elektronik posta yazışmalarında davacının bu işi yapmakta tecrübesiz olduğunu açıkça ikrar ettiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, fatura, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacının, davalıdan, fatura alacağından kaynaklı olarak, 8.100 asıl alacak, 463,81-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.563,81-TL.üzerinden, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, fatura alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi UZMAN BİYOLOG … ve bilirkişi MALİ MÜŞAVİR … tarafından hazırlanan 08/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1.Davacı ve davalı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış- kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, davacı ve davalı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu,
2. Davacının dava konusu düzenlemiş olduğu genetik analiz faturasının hizmet içeriği ile uyumlu olduğu,
3. Davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları Muhasebe teknik ve usüllerine uygun olarak 2020 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2020 tarihi itibariyle 8.100,00 TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı olduğu,
4. Bu alacağın 2020 yılına devrettiği başkaca ödemenin olmadığı,
5. Davalı şirketin davacı firma ile ilgili faturaları Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2020 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2020 tarihi itibariyle 8.100,00 TL defter ve kayıtlarında davacıya borçlu olduğu,
6. Bu borcun 2020 yılına devrettiği başkaca ödemenin olmadığı,
7. Dava konusu faturanın her iki tarafın defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu,
8. Huzurdaki davada davacı toplam; 8.100,00’TL fatura alacağını + 463,81 TL işlemiş faiz alacağını = 8.563,81 TL toplam alacağını, ….İcra Müdürlüğünün … esas numarası ile davacı tarafından icra takibi başlatıldığı, alacağına icra takip tarihinden itibaren Reeskont Avans Faizi ile birlikte talep ettiği, davacının icra takibi ile dava dilekçesindeki talebinin örtüştüğü, alacağının varlığına karar verilmesi halinde davacının icra takip tarihi itibariyle:taleple bağlılık ilkesi gereği 8.563,81 TL ALACAĞININ ödenmesinin yerinde olduğu, İTİRAZIN İPTALİ ile TAKİBİN DEVAMI gerektiği, icra takip tarihinden sonra asıl alacak için talep edilen reeskont avans faiz oranının yerindeliğinin Mahkemeniz görev alanı ve takdirinde bulunduğu,
9. Nihai karar sayın mahkemenize ait olmak üzere; mahkeme dosyasında bulunan davacı dilekçeleri, davalı cevap dilekçeleri, delilleri, ekleri ve … TANI VE BİLGİ HİZ.A.Ş “deki Sağlık Bakanlığı’nın Numune Transfer Sistemi yerinde incelenmiştir. Sağlık Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan kayıtlı Takip Numaraları ve Numune Kodları incelenmiş ve herhangi bir usulsuzluk ile karşılaşılmamıştır. Hastalara hizmetin verildiği, sonuçların da rapor edildiği incelemeler neticesinde tespit edilmiştir…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, davacı şirket tarafından düzenlenen fatura, tarafların ticari defterler ve belgeleri, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak icra takibi ve davaya konu faturayı düzenlendiği, bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun tutulmuş, lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarında, davaya konu faturanın kayıtlı olduğu ve davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalının usulüne uygun tutulmuş, lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarında davaya konu faturanın kayıtlı olduğu ve davalının davacıya borçlu olduğu, davacı tarafından hizmetin verildiği, sonuçların rapor edildiği, davalının bunun aksini gösterir delil sunmadığı, icra takibine ve davaya konu faturanın karşılığının da ödendiğinin ispat edilemediği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle, faturaya dayalı alacaklı olduğu, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı, davalı borçlunun takip tarihinden önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faizin reddine karar verilmesi kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, 8.100-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine, kabul edilen alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, 8.100-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 1.620-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 553,31-TL harçtan peşin alınan 103,62-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 449,69-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 463,81-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40-TL başvurma harcı + 103,62-TL peşin harç toplamı olan 158,02-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.000-TL bilirkişi ücreti + 109-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.109-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 1.994,69-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre 1.248,45-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, geriye kalan 71,54-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı tarafça yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır