Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/485 E. 2021/694 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/485 Esas
KARAR NO:2021/694

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/09/2020
KARAR TARİHİ:02/11/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile borçlu …. Ltd Şti arasında 350.000-TL bedelli 21/03/2014 tarihli genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, diğer borçlular … ve …’in de bu sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, borçlulara iadeli taahhütlü posta yoluyla 03/09/2019 tarihli hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, hesap kat ihtarnamesinin … isimli borçluya … barkod numarası ile, … isimki borçluya ise … barkod numarası ile gönderilmiş olduğunu, anılan ihtarnamede verilen süre içerisinde söz konusu borcun ödenmediğini, muaccel alacak için müvekkili bankanın …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, davalıların takibe karşı haksız ve kötüniyetli olarak faiz, asıl alacak, ferileri ve yetki yönünden itirazda bulunduklarını, bu sebeple takibin durduğunu, müvekkili tarafından arabuluculuğa başvurulduğunu ve anlaşma sağlanamadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli faiz, asıl alacak, ferileri, yetki itirazının iptalini, alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, icra takibinin devamına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalıların cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava; ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından kredi alacağına dayalı olarak açılan takibe davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından 135.290,04 TL asıl alacak, 41,80 TL masraf, 2.158,42 TL faiz,107,91 TL BSMV olmak üzere toplam 37.598,17 TL üzerinden davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı olarak genel kredi sözleşmesinin gösterildiği, davalıların borca yetkiye ve faize itiraz ettiği (yetili icra dairesini göstermediği) ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Genel kredi sözleşmesinin dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları bakımından davacının davalıdan alacağının olup olmadığı varsa miktarının tespiti bakımından dosya bilirkişi incelemesine gönderilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; “…davacı …ş … şubesi ile Dava dışı …. Ltd. Şti. arasında ; 1 adet 350.000.-TL 21/03/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi 1 adet Genel Kredi Sözleşmesine ek olarak … tarafından imzalanan 21/03/2014 tarihli 350.000-TL tutarlı Kefaletname, 1 adet yine Genel Kredi Sözleşmesine ek olarak … tarafından imzalanan 21/03/2014 tarihli 350.000-TL kefaletname taraflar arasında akdedilmiştir. Ayrıca 21/03/2014 tarihli Genel Kredi sözleşmesi için sözleşme öncesi bilgi formu alındığı, huzurdaki itirazın iptali davasının dayanağını 1 adet icra dosyası oluşturmakta olup bu icra dosyalarında talep konusu yapılan alacaklar 1 adet şirket kredi kartı, 1 adet tüzel kredili mevduat kredisinden kaynaklandığı, huzurdaki davanın dayanağını oluşturan T.C. …. İcra Müdürlüğünün … Esas dosyaları ile davacı banka tarafından davalılara 03/09/2019 tarihli ihtarname gönderilerek, iki kredi hesabının 23/08/2019 tarihi itibariyle kredi ilişkisini kestiği ihtar edildiği, bu ihtarnamenin davalı … ve …’in 17/09/2019 tarihindi İADE-Bekleme süresi bitti ibaresi ile davacıya iade edildiği dosya içi evraklardan tespit edilmiş olup ihtarnamede verilen 1 gün süre sonrası 18/09/2019 tarihi itibariyle Temerrüt oluştuğu,183/…/1 ek no.lu 20.000-TL limitli tüzel kredili mevduat hesabı kredisi kullandırıldığı bu hesaba en son dava dışı borçlu … Ltd. şti. tarafından 20/05/2019 tarihinde 2.036,69-TL ödeme yapıldığı, 10/06/2019 tarihi itibariyle 20.000-TL olarak kullandırım limitini doldurduğu ve ödeme yapılmadığı 24/09/2019 tarihi itibariyle 20.000-TL anapara, 1.555,51-TL faiz ve ferileri olarak kanuni takip hesaplarına aktarıldığı dosyaya sunulan hesap ekstrelerinden tespit edilmiş olup, ilgili kredi hesabı 23/08/2019 tarihinde kat edilmiş olup, … no.lu şirket kredi kartı verildiği, 13/05/2019-16/07/2019-15/08/2019 tarihli ekstrelerde asgari ödemelerin yapıldığı dosyaya sunulan hesap özetlerinden tespit edilmiş olup, 23/08/2019 tarihi itibariyle tüzel kredili mevduat hesabının kat edilmesi nedeni ile şirket kredi kartı da 23/08/2019 tarihi itibariyle kat edilmiş olup,03/09/2019 tarihinde ihtarname gönderilmiştir. Takip ve dava konusu alacaklara uygulanan ve talep edilen faiz oranlarının, kredi kartı ve kredili mevduat hesabı için TCMB tarafından yayımlanan ve kredi kartı ile kredili mevduat hesaplarına uygulanabilecek azami faiz oranlarının; 01/07/2019 – 01/10/2019 arasında akdi %24 temerrüt %28,80 olarak belirlendiği, takip talebinde ve ihtarnamede de talep edilen faiz oranlarının; %36 Temerrüt olduğu tespit edilmiştir. 31/10/2019 takip tarihi itibariyle davacı bankanın icra takip talebi, bilirkişiliğimizin tespitleri ve talep sınırları göz önüne alınarak hazırlanan tabloda görüldüğü üzere; davacı banka … A.ş takip talebinde tespitlerimiz üzerinde 35.290,04-TL Asıl Alacak, Tespitlerimiz üzerinde 2.158,42-TL İşlemiş Faiz , Tespitlerimizin üzerinde 107,91-TL BSMV talepleri yerinde bulunmamış olup, Tespitlerimiz gibi 35,287,27-TL Asıl Alacak, Tespitlerimiz gibi 1.784,87-TL İşlemiş Faiz, Tespitlerimiz gibi 89,24-TL BSMV olmak üzere (41,80-TL masraf dekontu dosyada tespit edilemediğinden hesaplamaya dahil edilmemiştir.) Toplam 37.161,38-TL alacaklı olduğu hesaplanmıştır. Borcun varlığı ile birlikte TBK 583.maddesine uygun olarak kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapıldığı (kefillerin sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihinin ve müteselsil kefillik sıfatının kefilin kendi el yazısı ile yazıldığı) ve bu şekliyle geçerli bir kefalet sözleşmesi imzalandığı ve kefaletin geçerli olması sebebiyle … ve …’in kalan borçtan sorumlu olduğu…” belirtildiği görüldü.
Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; “…. Ayrıca Genel Kredi Sözleşmesi kredi kartı ile ilgili bir kredi türü görülmemiştir…Huzurdaki davaya konu alacaklardan ikisini davacı banka tarafından davalılardan … ve … ‘in kullanımına verilen ticari kredi kartlarından kaynaklanan alacaklar oluşturmaktadır. Taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinde, cari hesaplara ve bazı kredi türlerine ilişkin düzenlemeler yer almakla birlikte, şirket kredi kartlarına İlişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Diğer taraftan, davalı şirketin kredi kartı talebine ilişkin bir belge olmadığı gibi, davacı banka ile davalı şirket arasında akdedilmiş olması gereken Ticari Kredi Kartı Sözleşmesi de dava dosyasında mevcut değildir. Ancak tüm bunlara karşın söz konusu kredi kartının şirketin münferide temsile yetkilisi ve Genel Kredi Sözleşmesinde kefil konumunda bulunan … ve … ortak olduğu … Ltd.şti. adına tahsis edilmesi ve ve şirket kredi kartının kullanılması, kredi kartı ekstrelerinde firma adı olarak … Ltd.şti. adının yer alması ve ilişkilendirilen hesap olarak yine firmanın … numaralı mevduat hesabının gösterilmesi, bu kredi kartı borçlarına yapılan çok sayıda ödemenin davalı … ve …’in kefili olduğu şirketin davacı banka nezdindeki … numaralı hesabından ödenmesi, yasal düzenlemelerle ağırlaştırılmış koruma altına alınan tüketicilere verileri bireysel kredi kartlarında dahi sözleşmenin olmamasının, kart kullanıcısının kart borcunun ödenmesinden sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı yönündeki Yargıtay kararları, her ne kadar sözleşmede açıkça yazılmamışsa da ticari kredi kartlarının bir kredi ilişkisi niteliği taşıması ve tacir olmayan kişilere ticari kart verilmemesi, hususları göz önüne alındığında, davacı banka tarafından davalılardan … ve …’in ortak olduğu … Ltd.şti. kullanımına verilen ticari kredi kartlarından kaynaklanan borçların ödenmesinden, davalıların sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak bilirkişiliğimizin kanaati bu yönde olmakla birlikte, davacı bankadan Ticari Kredi Kartı Sözleşmesinin talep edilmesi hususu Sayın Mahkemenin takdirlerindedir…” belirtildiği görüldü.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; icra dosyası, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi,hesap kat ihtarnamesi, bankanın ticari defter ve kayıtları ile dayanılan diğer deliller ve tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hukuki değerlendirme mahkememize ait olmak üzere hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, davacı tarafın icra takibinde kredi türü ayrıştırmasına gidilmeden ticari kredi kartı ve ticari kredili mevduat hesaplarının birleştirilerek tek kalem altında asıl alacak, faiz, MSMV ve masraf talep edildiği, bilirkişi incelemesi ile talebin iki farklı kredi türünden kaynaklandığının anlaşıldığı, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi incelemesinde , kredi türlerine yer verildiği fakat kredi kartına ilişkin bir açıklamanın olmadığı, bilirkişi ek raporu ile de kredi kartına genel kredi sözleşmesinde değinilmediği, ayrı bir sözleşme olması gerektiği ve dosya bulunmadığının ancak sözleşme olmasa da kredi kartının kredili mevduat hesabı ile ilişkilendirildiği ve bu hesaptan ödemelerin yapıldığı bu nedenle borçluların sorumluluğunun bulunduğu, davacı tarafından ise kartı ödemelerinin dava konusu kredili mevduat hesabı ve davalı şirketin ortağı ve yetkilisi davalı … … hesabından ödendiği bu nedenlerle davalıların kart borcundan sorumlu olduğu ileri sürülmüş ise de adına kart çıkarılan ve fiilen kullanılan karttan asıl borçlu şirketin sorumlu olacağı, davalı kefillerin imzaladıkları sözleşme kapsamında sorumlu olacakları ve sözleşmede kredi kartına ilişkin bir kredi türünün yer almadığı, davacı tarafından davalıların imzasını taşıyan kredi kartı ( bankacılık hizmetleri sözleşmesi ) sözleşmesi sunulmadığı gibi takip dayanağının da genel kredi sözleşmesi olduğu, davalıların kredi kartı borcundan sorumlu olmadıkları anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile, davalıların ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yaptıkları itirazın; 21.411,56 TL asıl alacak, 1.076,29 TL faiz ( 356,86 TL akdi faiz+719,43 TL temerrüt faizi), 53,81 TL BSMV olmak üzere toplam 22.541,66 TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 28,80 oranında faiz ve % 5 BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, asıl alacağın % 20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalıların ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yaptıkları itirazın; 21.411,56 TL asıl alacak, 1.076,29 TL faiz ( 356,86 TL akdi faiz+719,43 TL temerrüt faizi), 53,81 TL BSMV olmak üzere toplam 22.541,66 TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 28,80 oranında faiz ve % 5 BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağın %20’si olan 4.282,31 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 1.539,82 TL harçtan peşin alınan 834,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 705,42 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı + 834,40 TL peşin harç toplamı olan 888,80 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 800 TL bilirkişi ücreti + 224,60 TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.024,60 TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 472,64-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre 608,91-TL’nin davalılardan alınarak hazineye irad kaydına, geriye kalan 711,08-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır