Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/476 E. 2020/661 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/476 Esas
KARAR NO:2020/661

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/03/2020
KARAR TARİHİ:03/11/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın yolcu konumunda olduğu ve davalının söz konusu trafik kazasında yaralandığını, kalıcı maluliyetin söz konusu olduğunu ve bu durumdan kaynaklanan zararının tazmin edilmesini talep ederek müvekkili şirket aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … Esas sayılı davayı ikame ettiğini, Yargılama devam ederken, davalı tarafça müvekkil şirkete sulh başvurusunda bulunulduğunu, davalıya 49.700,00-TL maddi tazminat, 13.630,00-TL faiz, 5.817,00-TL ilam vekalet ücreti, 6.000,00-TL icra vekalet ücreti ve 453,00-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 75.600,00-TL ödeme yapıldığını, bu ödeme ile müvekkili şirketin davalı tarafça ibra edildiğini ve taraflar arasındaki sulh anlaşması 22.03.2019 tarihinde imza edildiğini, bu anlaşmadan sonra …. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdindeki davada alınan 29.04.2019 tarihli Adli Tıp raporunda davalının meydana gelen trafik kazası nedeniyle kalıcı maluliyetinin söz konusu olmadığının ve tüm arazlarının iyileştiğinin tespit edildiğini, davalının müvekkil şirketten tazmin ettiği maddi tazminatın geçerli olmayan bir nedene dayandığının tespit edilmiş bulunduğunu beyan ederek müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ödenen tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete istirdaten ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden görülen dava devam etmekte iken , 22.03.2019 tarihli ibraname, feragat beyanı ve sulh anlaşması yapıldığını ve bu protokol gereği müvekkiline 75.600,00-TL ödeme yapıldığını, sulh teklifinin davacı şirketten geldiğini, hem davacı şirket hemde müvekkilinin muhtemel kazanç ve kayıplarından kısmen taviz vererek yada fedakarlık ederek yani her iki taraf da kendi lehine olacak sonuçlara ilişkin risk alarak 22.03.2019 tarihli sulh protokolünü imzaladığını, taraflar sulh olduktan sonra huzurdaki davanın açılmasının dürüst davranma ve iyi niyet ilkesine aykırı olduğunu, hakkın açıkça kötüye kullanıldığını, davanın görevsiz mahkemede açıldığını görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyan ederek, davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, davanın TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54,40-TL harcın peşin alınan 1.291,06-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.236,66‬-TL nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı tarafın yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2020

Katip …

Hakim …