Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/471 E. 2020/729 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/471 Esas
KARAR NO:2020/729

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:14/09/2020
KARAR TARİHİ:16/11/2020

Mahkememize açılan davanın dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; davaya konu cari hesap tahtında davalının müvekkili şirkete borcunu ödemediğinden müvekkili şirketin, davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sırasına kayıtlı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibi tahtında düzenlenen ödeme emrinin davalıya tebliği üzerine, davalı tarafından yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz edildiğini, borca ve ferilere yapılan itirazların haksız olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile, alacak talebinin neye dayandığının açıklanmadığını, ancak davacı ile davalı arasında bir cari hesaba dayalı ticaretin gerçekleşmediğini, davalının şahıs olduğunu, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe konu edilen bir adet fatura gözüktüğünü, ilgili faturanın davalıya tebliğ edildiğini, faturanın içeriği tam olarak anlaşılamasa da davacı tarafından davalıya devredilen taşınmazların bilgisinin olduğunu, alacak talebinin bu taşınmaz devirleri ile ilgili ise de, bu taşınmazların bedellerinin devirleri esnasında satış esnasında ödendiğini, davacının ticari defter ve delillerine dayanmakta ise de; davalı taraf tacir olmadığından, davacı ile bir cari hesap ilişkisi dahi bulunmamakla beraber ticari defter ve kayıtlarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesi ile, TTK m.5 ve TTK m.19/2 gereğince dava konusunun ticari iş olup görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, TTK m.21 uyarınca ” Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” maddesi gereği davalının cevap dilekçesinde davaya konu faturanın davalıya tebliğ edildiğini kabul ettiğini ancak faturaya 8 gün içerisinde itiraz etmediklerini, davalı vekilinin takibe dayanarak yapılan 031380 seri nolu 04.08.2017 tarihli faturanın tebliğ edilmediğini ve fatura bedelinin ödendiği itirazında bulunmuş ise de; davaya konu takip talebi ve ödeme emrinde borcun sebebinin faturalar olduğunun belirtildiğini, davalının fatura içeriğinin davalıya devredilen taşınmaza ilişkin olduğunu kabul ettiğini ve bedellerini ödediğini iddia ettiğini ancak iddia edilen ödemeye ilişkin yazılı veya kesin delil ile ispatlayamadığını beyan etmiştir.
HMK.nın 115/1. maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK.nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
HMK.nın 114/1-c maddesine göre Mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Davaya konu uyuşmazlık için özel bir düzenleme bulunmadığından davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir. Davalı … tacir olmadığından her iki tarafın tacir olma koşulu gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Buna göre davanın her iki tarafının tacir olmadığı ve davanın İtirazın İptali davası olup mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, bu nedenle Mahkememizin bu davada görevli olmadığı anlaşıldığından Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK.nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde, RESEN dosyanın ele alınarak HMK’nın 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve aynı yasanan 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/11/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır