Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/465 E. 2021/440 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/465 Esas
KARAR NO : 2021/440

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket lojistik çözümleri üreten ve hizmeti sağlayan başlıca lider firmalardan biri olduğunu, davalının 10/12/2012-27/12/2019 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde “…” olarak çalıştığını, iş akdini feshetmesinin ardından halihazırda imzalamış bulunduğu 21/03/2014 imza tarihi Rekabet Yasağı Taahhüdü’ne aykırı davrandığını, yargıtay kararları uyarınca iş akdinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinde, bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesi olduğunu, iş akdinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde, buna dayalı olarak açılacak dava, niteliği itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 444. Ve devamı maddeleri kapsamına girdiğini ve bu kapsamdaki davalar Türk Ticaret Kanununun 4/1-3 maddesinin açık hükmü karşısında tarafların sıfatına bakılmaksızın mutlak ticari davalardan olduğunu, bu tür davaların ticaret mahkemesinde incelenip karara bağlanması gerektiğini, açıklanan nedenlerle, her türlü dava ve talep haklarının saklı tutulması kaydıyla, davalarının kabulünü, ihlale son verilmesini, son brüt ücretinin 6 katı tutarındaki 64.500-TL ceza-i şart bedelinin fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.000-TL kısmının ihlal tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesini, her türlü yargılama giderleri, vekalet ücretleri ve harçlarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenizde ikame eden davada her ne kadar iş ilişkisi sonlanmış olsa da , işçi/işveren ilişkisinden kaynaklanan ve iş ilişkisi devam ederken imzalanmış olan bir taahhütnameye dayalı olduğundan görevli mahkeme ticaret mahkemelerinin olmadığını, iş mahkemelerinin olduğunu, bu nedenle açılan davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, davalı müvekkili aleyhine sayın Mahkemece açılmış bulunan davanın öncelikle görev yönünden reddini, esastan incelemeye girildiği takdirde davanın yukarıda açıklanan nedenlerle veya resen göz önüne alınarak nedenlerle reddini, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasında mevcut iş sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle, sözleşmede yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlal edildiğinden bahisle cezai şart alacağının davalıdan tahsiline ilişkindir.
TTK 4. maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda; Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun mal varlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır”denilmektedir.
Anılan maddede, tek tek belirtilen davaların, mutlak ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, mutlak ticari davadan başka, nispi ticari davaların da tanımı yapılmış ve bir davanın nispi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve aynı zamanda uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği ifade edilmiştir.
TTK hükümlerine göre, nisbi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir.Bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemez. Başka bir deyişle yasada ifade edilen iki koşulun aynı anda gerçekleşmesi zorunludur.Taraflardan birinin tacir olması durumunda ticari işten bahsedilebilirse de, ticari davanın mevcut olduğundan söz edilemez.
TTK.5/1. Maddesinde;” Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmektedir.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ise, 25.10.2017 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu kanunun 5. maddesinde; “İş mahkemeleri;
a)5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemi adamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, ilişkin dava ve işlere bakar.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, dava konusu; taraflar arasında mevcut olan ve 27/12/2019 tarihinde sona eren iş sözleşmesi nedeniyle, sözleşmede yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlal edildiğinden bahisle cezai şart alacağından kaynaklanmakta olup, davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri kapsamında yer almaktadır ve rekabet yasağına aykırılığın iş akdinin devamı veya feshinden sonra olup olmadığına bakılmaksızın görevli mahkeme, 25.10.2017 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu gereği, İş Mahkemeleri’dir. (İstanbul BAM 13. H.D. 25/03/2021 tarih, 2021/282 E.-2021/416 K.)
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. TTK 4. Ve 5.maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. Maddesi gereğince davacı tarafça açılan davanın İstanbul İş Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.