Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/457 E. 2022/228 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/457 Esas
KARAR NO:2022/228

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:08/09/2020
KARAR TARİHİ :29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmuş olduğunu, davalı ile anlaşamama nedeniyle işbu davanın açıldığını, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ilişki çerçevesinde müvekkili şirketin 23/03/2020 tarihinde … 10. Noterliğinden … yevmiye numaralı ihtarname ile 388.621,35-TL alacağının 7 iş günü içerisinde ödenmesini davalıdan talep ettiklerini, davalı borçlunun faturalara dayalı borcunu ödememesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu ve Örnek-7 ödeme emrinin gönderilmiş olduğunu, ancak davalı tarafından haksız bir şekilde borca ve ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durmuş olduğunu, davalının yaptığı bu itirazların haksız ve kötü niyetli olduğunu, takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu ve bu nedenle iptalinin gerektiğini, davalının borçlu faturalara hiçbir şekilde itiraz etmediğinden TTK madde 21 uyarınca faturaların kesinleşmiş olduğunu, taraflar arasında yapılan alışverişin ticari defterler ile de sabit olduğunu, takibe konu faturalar ve şirket kayıtları incelendiğinde bu durumun açıkça ortaya çıkacağını, iş bu nedenle davalının haksız ve mesnetsiz tüm itirazlarının iptali için mahkememize başvurulması zaruretinin doğduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; tüm yasal hakları ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulü ile haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, kötü niyetli borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, tüm yargılama masrafları ile yasal vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına dair karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete … 10.Noterliği’nin 23.03.2020 tarih,… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 388.632,35-TL.tutarlı cari hesapta bulunan alacağının ödenmesi hususunda ihtarname çektiğini, iş bu ihtarnameye … 12.Noterliği’nin 27/03/2020 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile borcunun olmadığı yönünde cevap verildiğini, taraflar arasında akdedilen ve imzalanmasından ihtarname tarihine kadar uygulanarak teamül haline gelen, davacı tarafından bulunan müşterilere taraflarınca kesilmiş fatura bedellerinin tahsil edilmesi ile beraber davacıya komisyon bedellerinin ödendiğinin bildirilmiş olduğunu, davacının iş bu 01/06/2017 başlangıç, 01/06/2022 bitiş tarihli 60 ay süreli İş Ortaklığı Protokolüne aykırı davrandığını, sözleşme şartlarının yerine getirilmesinin istendiğini, davacı tarafından 160.000-TL.sözleşme akdedilirken beyan olunan borcun ödenmesini, aksi halde iş bu sözleşmeye aykırılık nedeniyle oluşan maddi zararın giderilmesi ile haklı nedenle sözleşmenin feshini ve kalan 26 aylık sözleşme süresinde uğranılacak zararın giderilmesinin ihtar edildiğini, tarafların sözleşmenin şartlarına uyduğunu, davacının internet hizmetlerini müvekkili şirket adına pazarlamış olduğunu, faturaların müvekkilce kesilmiş olduğunu ,fatura bedellerinin müvekkili şirkete ödendikten sonra davacı tarafından “komisyon bedeli” adı altında hizmet faturası kesilerek davacıya ödendiğini, davacı tarafından “komisyon bedeli” adı altında müvekkiline kesilen faturaya konu davacı tarafından pazarlanan internet hizmetleri sonrasında müvekkilince kesilen faturaların tamamının taraflarınca henüz tahsilatlarının yapılamadığını, gerek yasal takibe giren gerekse cari hesapta olan ve yasal takip başlatılacak müşterilerin olduğunun davacı tarafından da bilinmekte olduğunu, davacı taraflarınca tahsil edilmeyen alacak kalemleri için dahi “komisyon bedeli” adı altında fatura keserek sözleşme şartlarına aykırı hareket ettiğini, nitekim süregelen “komisyon bedeli” adı altındaki tüm faturalar incelendiğinde görülecektir ki ödemesi tamamlanan müşterilerin ödemeleri sonrasında kesilmiş faturaların olduğu ve bu faturaların hepsinin nizasız fasılasız gününde ödenmiş olduğunu, davacının “komisyon bedeli” adı altında taraflarından tahsil etmeye çalıştığı ancak tahsilatların yapılamaması nedeniyle alınması gereken ödemelerin gelmemiş olmasının en başta müvekkilini zarara uğratmış olduğunu, müvekkilinin internet hizmetini sağlayan ana firma olduğunu ve bu hizmetin sağlanması için tüm altyapıyı sağlayan, her türlü sermayeyi sağlayan, maddi riske giren olduğunu, davacının ise bu işin pazarlamasını yaparak yaptığı iş kadar komisyon almakta olduğunu, buna rağmen davacının kötüniyetli olarak tahsil edilmeyen hizmet bedellerini müvekkilinden fatura keserek talep etmekte olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile; müvekkili aleyhine açılan davanın reddini, her türlü yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme, BA- BS formları,ihtarnameler, faturalar, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacının, davalıdan, fatura alacağından kaynaklı olarak, 388.621,35-TL. asıl alacak, 17.440,03-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 406.061,38-TL. üzerinden ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek %19,5 ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, takibe, borca, faize, faiz oranına itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, fatura alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … ve Sözleşme Uzmanı Öğretim Üyesi Doç. Dr. … tarafından hazırlanan 24/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
5.1-Davacı ve davalı tarafın 2019-2020 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığının tespit edildiği,
5.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Fatura ve Cari Hesap Bakiyesi Alacağı konusu olduğunun görüldüğü,
5.3-Davacı tarafın 2019-2020 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre Davacının davalıdan kaydi olarak 403.306,06-TL tutarında alacaklı olduğu görülmüş ise de İcra takibindeki tutara bağlı kalınarak 388.621,35-TL alacaklı olduğu,
5.4-Detaylıca verilen davalı taraf 2019-2020 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre Davalının davacıya kaydi olarak 31/12/2020 tarihi itibariyle 388.621,35-TL tutarında borçlu olduğu görülmüştür.
5.5-Alacağın cari hesaba dayanması sebebiyle borçluyu 23/03/2020 tarihinde … Yevmiye numarası ile … 10. Noterliğinden “Davalı tarafından 388.621,35-TL alacaklarının bulunduğunu, ihtarnamenin davalı tarafa ulaştığı tarihten itibaren 7 gün içerisinde ödenmesini, aksi taktirde yasal yollara başvuracaklarını, tüm yargı giderlerinin davalı tarafından talep edileceğini ihtar ve ihbaren bildirdiklerini” temerrüde düşürücü bir ihtar bulunduğu davacının takipten önce işlemiş faizde bulunacağı değerlendirildiği, bu kapsamda 16.194,33-TL faiz hesaplandığı, 23/03/2020 tarihindeki gönderilen ihtarnameye 7 gün eklenerek aşağıdaki faiz hesabı yapılmıştır;
SON ÖDEME TARİHİ; TAKİP TARİHİ; TUTAR; ADAT FAİZ ORANI FAİZ TUTARI TOPLAM
30/03/2020 15/06/2020, 388.621,35 78 19,50 16.194,33 16.194,33
5.6-Tüm bu hususlar dikkate alındığında; davacı tarafın 2019-2020 yılı yasal defter
ticari münasebet kayıtlarına göre, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak asıl alacak olarak 388.621,35-TL, işlemiş faiz 16.194,33-TL tespit edildiği,
5.7-Taraflar arasında yer alan protokolün 1.maddesinde “Vayfi tüm kablolu ve kablosuz internet hizmet satışlarını … omurgası üzerinden satacağını ve başka bir servis sağlayıcı ile çalışmayacağını kabul ve beyan eder.” şeklinde hüküm yer aldığı, davalı tarafın davacının bu hükme aykırı davrandığını ve sözleşmeyi ihlal ettiğini beyan ettiği, ancak dava dosyası incelendiğinde davalı tarafın beyanı doğrultusunda davacının başka bir sağlayıcı ile sözleşme ilişkisini ortaya koyan bir bilgi veya belgeye rastlanılamadığı,
5.8-Taraflar arasında yer alan protokolün 8.maddesinde “Müşteri hizmet fatura bedelini ödemesini takiben … Vayfi’ye komisyon ödemesi yaparken alacağını tahsil ederek ödeme yapar.” şeklinde hüküm yer aldığı, müşterilerden tahsilat yapılması halinde komisyon ödemesi yapılacağının anlaşıldığı, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde davalı tarafından tahsilat yapılamadığının tespit edildiği, müşterilerden tahsilat yapılmadan davacının komisyona hak kazanamayacağı, bu nedenle de takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere faturaya dayalı alacak talebinde bulunamayacağı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 14/11/2021 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
1-Protokole göre tarafların ticari ilişkiyi sürdürdüğünün anlaşıldığı, bu hususun protokole örtülü olarak icazet verdiği şeklinde anlaşılması gerektiği, tacir olan davalı şirket basiretli tacir olarak yetkisiz yönetim kurulu üyesinin imza altına aldığı protokolün geçersiz olduğunu bilmesi ve ticari ilişkisini sürdürmemesinin bekleneceği, ayrıca yetkisiz temsil nedeniyle protokol ile bağlı olunmadığının ileri sürülmesinin TMK m.2’ye aykırılık oluşturabileceği, bu konuda ise takdirin mahkemede olduğu,
2-Faturanın içeriğine itiraz edilmemesinin sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesi doğurduğu, faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin yapılmış olduğunun kabulü anlamını taşımayacağı, uyuşmazlık halinde işin yapılmış olduğunun kanıtlanması gerekeceği, protokolün 8.maddesi uyarınca müşterilerden tahsilat yapılmadan davacının komisyona hak kazanamayacağı, bu nedenle de faturaya dayalı alacak talebinde bulunamayacağı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan kök ve ek bilirkişi raporları, hukuki değerlendirme mahkememize ait olmak üzere hesap bakımından denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli görülmüş olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak icra takibi ve davaya konu faturaları düzenlendiği, tarafların, incelenen ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olduğu,davaya konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yanca, “taraflar arasında mevcut sözleşmeye istinaden, şirketleri tarafından kesilen fatura bedellerinin,müşterilerce şirketlerine ödendikten sonra, davacı yanca komisyon bedeli adı altında hizmet faturası kesildiği ve fatura karşılıklarının bu şekilde davacıya ödendiği, müşterilerden tahsilat yapılmadan davacının komisyona hak kazanamayacağı” iddia edilmiş ise de, davaya konu faturaların, davalı şirkete elektronik ortamda teslim edildiği, davalının yasal süresi içerisinde iş bu faturaların içeriğine, sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiğine dair itiraz edildiğine ilişkin belge sunulmadığı, iş bu faturaları ticari defter ve kayıtlarına işlediği, davaya konu faturaları, bağlı bulunduğu Zincirlikuyu Vergi Dairesi’ne Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim (Form BA) ile beyan edildiğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, “..davalının vergi dairesine böyle bir bildirim yapmasının, takip dayanağı faturanın içeriğinin benimsendiği ve faturada yazılı malların alındığını gösterdiği, davalının bunun aksini gösterir delil sunmadığı ….” (Yargıtay 19. H.D. 15/11/2012 T. 2012/9636 E.- 2012/17068 K. sayılı ilamı) Yargıtay’ın ilgili kararı gereği de, davalı yanca, faturaların içeriğine itiraz edilmediği, davacıdan hizmet alımına ilişkin vergi dairesine bildirimde bulunulduğu, davaya konu faturalara ilişkin davalının incelenen defterlerinde de davalıya borçlu olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı davalı borçlunun takip tarihinden önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürüldüğü ve temerrüt tarihinden takip tarihine hesaplanan tutar kadar faiz talep edilebileceği kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından davalının, 388.621,36-TL. asıl alacak, 16.194,33-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 404.815,68-TL. üzerinden yaptığı itirazının iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %19,5 ticari temerrüt faizi (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin devamına,fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından davalının, 388.621,36-TL. asıl alacak, 16.194,33-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 404.815,68-TL. üzerinden yaptığı itirazının iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %19,5 ticari temerrüt faizi (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin devamına,fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 80.963,13-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 27.652,95-TL harçtan peşin alınan 4.904,21-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 22.748,74-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 36.787,10-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.245,70-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40-TL başvurma harcı + 4.904,21-TL peşin harç toplamı olan 4.958,61-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.000-TL bilirkişi ücreti + 178,50-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.178,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 2.171,74-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre 1.315,90-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, geriye kalan 4,09-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı tarafça yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır