Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/450 E. 2021/319 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/450 Esas
KARAR NO : 2021/319

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı … Sigortacın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Malı Sorumluluk; diğer davalı Işık Sigorta’nın Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası; … Sigorta A.Ş.’nin ise Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi tanzim ettiğini: davacıların murisi sigorta yapılan araçta meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğinden bahisle desteğinden yoksun kalan davacılar için şimdilik 10.000,00-TL. maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın teminat dışı olması nedeni ile esastan reddini, kabul anlamına gelmememek üzere emniyet kemeri takılmaması sebebi ile müterafik kusur indirimi yapılmasını, davalı sigorta şirketi temerrüde düşmemiş ve davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olduğundan davalı sigorta şirketi aleyhine faiz, masraf ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeniyle müteveffa mirasçılarına ve sigortalı araç işletenine rücu hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davacılar tarafından ikame olunan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket merkezinin Ümraniye’de olduğundan, dava yetkisiz mahkemede açıldığından, yetki itirazının kabulü ile dosyanın Anadolu (İstanbul) Mahkemelerine gönderilmesini ve ayrıca husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, kabul anlamına gelmemek üzere şartları varsa hatır taşıması ve müteferrik kusur indirimi yapılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizin 06/12/2016 tarih, 2014/490 Esas, 2016/736 Karar sayılı ilamında; “…Yargıtay 25/12/2014 tarihli 2013/13830 2014/19490 sayılı kararında davacıların ölenin salt mirasçı sıfatı ile değil destekten yoksun kalan 3.kişi sıfatı ile dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde destekten yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğini KTK. ZMSS genel şartlarına göre aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi işleteni 3.kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına, ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile destekten yoksun kalan davacılarıda zarar gören 3.kişi konumunda bulunduğundan davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına (HGK’nın 15/06/2011 gün ve 2011/142-411 ve yine 22/02/2012 gün 2011/787 2012/92 sayılı kararları uyarınca) davalı sigortanın sorumlu olacağına karar verilmiş olduğu anlaşıldığından davacı …’ın davada ıslah edilen miktarda göz önüne alınmak suretiyle destekten yoksun kalma tazminatı 175.000,00 TL. olarak değerlendirildiğinden bu miktarın … Sigorta’dan alınmasına, diğer davalı … Sigorta ve… Sigorta’dan ise gerekçeli bilirkişi raporuna göre sorumlulukları bulunmadığından bu davalılar ile ilgili ve diğer davacıların …ve …’ın destekten yoksun kalma tazminatı istemeyeceğinden bunların açtığı davanın da REDDİ cihetine gidilmiştir. Hüküm:Yukarıda açıklanan nedenlerle, … ve … Sigorta için açılan davanın REDDİNE, 175.000 TL’nin ıslah tarihi olan 27/06/2016 tarihinden itibaren davalı … Sigorta dan alınarak, davacı …’a verilmesine, Diğer davacılar … ve …’ın davasının REDDİNE….” karar verildiği;
Kararın, davacılar vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 12/07/2017 tarih, 2017/338 Esas ve 2017/519 Karar sayılı ilamında; “…Dosyadaki bilgi ve belgelerden kaza tarihinin 25/05/2010, davalı … Sigorta tarafından düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi tarihinin 30/09/2009, sigorta poliçesindeki sigortalının… olduğu, sigortalanan … plakalı aracın araç kiralama sözleşmesi ile kiralandığı tarihin 19/05/2010 olduğu, sözleşmedeki aracı kiralayan şirketin … Limited Şirketi, kiracının …’a vekaleten, Hikmet Yılmaz olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca 30/09/2009 başlangıç tarihli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin incelenmesinden, poliçenin Kocaeli’de 30/09/2009 tarihinde saat 17:25’de bir asıl iki suret ve bir sayfa olarak tanzim edilerek sigortalıya teslim edildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Davalı sigorta şirketi tarafından istinaf dilekçesine ekli olarak davacıların murisi …’ın babası …’ın, … 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/152 E., 2008/177 K. sayılı veraset ilamı, davacıların murisi …’ın … 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E., … K.sayılı veraset ilamı ile davacıların murisi …’ın annesi …’ın … 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı veraset ilamı dosyaya sunulmuştur. … 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E., … K. sayılı veraset ilamının incelenmesinden davacıların murisi …’ın babası …’ın 13/12/2007 tarihinde, … 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E., … K. sayılı veraset ilamının incelenmesinden davacıların murisi …’ın annesi …’ın 04/09/2011 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK 357/1. maddesine göre bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemeyecek, yeni delile dayanılamayacaktır. Aynı maddenin 3.fıkrasına göre de mücbir bir sebeple gösterilmesine olanak olmayan deliller bölge adliye mahkemesince incelenebilecektir. 30/09/2009 başlangıç tarihli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenleme tarihi aynı tarih olup poliçede, poliçenin sigortalıya teslim edildiği belirtilmiştir. Davanın açılma tarihi 30/10/2013 olup, karar tarihi 06/12/2016’dır. Sigorta poliçesinden sigorta priminin de peşin olarak poliçenin düzenlendiği tarihte ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Sigorta şirketi sözleşmenin tarafı olup, kiminle sözleşme yaptığını, sözleşme yaptığı kişinin hayatta olup olmadığını, sigorta ettiren ile sigortalının farklı kişiler olması halinde bu kişilere ilişkin bilgileri toplayıp buna göre sözleşme yapmak durumundadır. Sözleşmedeki sigortalı olarak gösterilen kişiye poliçenin teslim edildiği poliçe kapsamından anlaşıldığına göre sigorta şirketi poliçeyi düzenlerken muhatabının kim olduğu ile ilgili olarak herhangi bir araştırma yapmadığı anlaşılmaktadır. Poliçenin düzenlendiği tarih üzerinden 7 yıldan fazla bir süre davanın açıldığı tarih üzerinden 3 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra poliçedeki sigortalı olarak gösterilen şahsın ölü olduğunun ileri sürülmesi hususu mücbir bir sebebe dayanmamaktadır. Bu nedenle yeni delil niteliğinde olan ve yargılama aşamasında ileri sürülmesi her zaman mümkün olan ancak sigorta şirketinin veya acentesinin ihmali nedeniyle sunulmayan ve sigorta primi de tahsil edilmiş olan poliçedeki sigortalı kişinin veraset ilamının yargılama bittikten sonra istinaf talebi ile birlikte dosyaya sunulması ve bu delile dayanılması mümkün bulunmamaktadır. Kaldı ki 2918 Sayılı KTK’nın 91-101. maddelerinde düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigortası işleteni değil, aracı takip etmektedir. Sigortacının sorumluluğu da primin tamamının poliçenin düzenlendiği anda ödenmesi ile başlamış bulunmaktadır. Poliçedeki sigortalının kim olduğunun önemi bulunmamaktadır. Bu itibarla Mahkemece, sigorta poliçesine dayanılarak davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmaktadır. Davalı sigorta şirketince, vefat eden …’ın anne ve babasının yaşayıp yaşamadığı araştırılarak bunların payları da dikkate alınmak suretiyle tazminat hesabı yapılması gerektiği ususunda istinaf talebinde bulunulmuş ise de, dosyadaki veraset ilamlarından kazada vefat eden …’ın babası … ile annesi …’ın da vefat etmiş oldukları anlaşıldığından, davalı tarafın bu istinaf talebi de yerinde görülmemiştir. Bu itibarla … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2016 tarih ve … E., … K. Sayılı kararına karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabul kısmen reddine, Mahkemece verilen hükmün 6100 Sayılı HMK 353/1-b(2) maddesi gereğince düzeltilerek davacı … lehine 16.450,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi yönünde hüküm kurulmasına, davalı … Sigorta A. Ş. tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2016 tarih ve … E., … K. sayılı kararına karşı davalı Güneş Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b(1) maddesi gereğince, esastan REDDİNE, … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2016 tarih ve… E., …K. sayılı kararına karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabul kısmen reddine, 6100 Sayılı HMK 353/1-b(2) maddesi gereğince, Mahkemece verilen kararın KALDIRILMASINA, 1-… ve … Sigorta için açılan davanın REDDİNE, 2-175.000 TL’nin ıslah tarihi olan 27/06/2016 tarihinden itibaren davalı … Sigorta dan alınarak, davacı …’a verilmesine, 3- Diğer davacılar … ve …’ın davasının REDDİNE…” yönünde içtihadında bulunduğu,
Kararın, davacılar vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 09/12/2019 tarih, 2017/5670 Esas ve 2019/11704 Karar sayılı ilamında; “..1-Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekiline 21.09.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacılar vekili, kararı 12.05.2016 tarihinde temyiz etmiştir. Davacılar vekilinin temyiz dilekçesi, süresinde olmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Sözleşme; Türk Borçlar Kanunu’nun 1. maddesinde belirtildiği gibi tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. Bir sözleşme ilişkisinin kurulabilmesi için sözleşme yapmaya ehil (ehliyet) olanlar arasında, öneri ve kabulün gerçekleşmesi, yani tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamaları (tarafların anlaşması), sözleşme içeriği ve amacının kanunda kesin hükümsüzlük yaptırımına tabi tutulmamış yani yasaklanmamış (meşru içerik) ve sözleşmenin kanunda öngörülen biçimi varsa buna uyularak (şekil) yapılması, sözleşmenin genel unsurlarıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 28. maddesinde de; “kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayacağı ve ölümle sona ereceği” düzenlenmiştir. Yukarıda açıklanan hususlar ışığında bir sözleşmenin kurulabilmesi ve geçerli olabilmesi için tarafların karşılıklı olarak açıkladıkları iradeleri birbirine uygun olmalı ve ayrıca taraflar sözleşme yapma ehliyetine de haiz olmalıdır. Somut olayda; her ne kadar kazada vefat eden …’ın mirasçıları tarafından, diğer davalılar yanında, zorunlu trafik sigorta şirketi … Sigorta A.Ş. aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı davası açılmış ise de, zorunlu trafik sigorta poliçesinin düzenlendiği 30.09.2009 tarihi itibariyle sigortalı …’ın ölü olduğu anlaşılmış olup, ölüm ile kişilik hakları son bulduğundan ve dolaysıyla karşılıklı olarak açıklanan bir irade beyanından söz edilemeyeceğinden geçerli bir sigorta sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen poliçeye dayalı olarak davanın kabulü kararı hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesince de davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin bu husustaki istinaf başvurusunun kabulü gerekirken esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. 3-Bozma neden ve şekline göre, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun’un 373/1 maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden davalı … Sigorta A.Ş. ile davacılara geri verilmesine…” yönünde içtihadında bulunduğu,
Bozma sonrası dosya mahkememize gelerek 2020/450 Esas sayıya kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Trafik kayıtları, kaza tespit tutanağı, hastane kayıtları, sigorta kayıtları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, nüfus kayıtları, SGK cevabi yazısı ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 53.maddesinde düzenlenen ölüm nedeniyle yoksun kalınan destek tazminatının tahsili davasıdır.
Davacılar, 25/05/2010 tarihinde, … plakalı aracın sürücüsü, destekleri müteveffa …’ın meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, … plakalı plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketlerince sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle,10.000-TL. destekten yoksun kalma tazminatının, davalılardan tahsilini talep etmişlerdir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğundan kaynaklanmaktadır.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ve davacıların yoksun kaldığı destek tazminatı miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Mahkememizce, bozma öncesi alınan, bilirkişiler Trafik Kusur Tespit Uzmanı …, Sigorta Uzmanı … ve Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 21/07/2014 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda; “… plakalı otobüsün 25.05.2010 günü sebebiyet verdiği trafik kazasında ölen sürücüsü, davacıların murisi …’ın trafik kalasında %100 kusurlu olduğu, Davalıların Sorumlulukları Yönünden, Yukarıda (11/1-B) sayılı bentte açıklanan gerekçelerle nihai takdir Sayın Mahkeme ye ait olmak üzere … Sigorta A.ş.’nın sorumluluğun doğmadığı, Yukarıda (II/2-B) sayılı bentte açıklanan gerekçelerle … Sigorta A.Ş nin kaza tarihinde cari koltuk sigortası limitinin tamamının davadan cok önce hak sahiplerine ödemiş olmasına göre, sorumluluğunu yerine getirmiş olmakla, nihai takdir Sayın Mahkeme ye ait olmak üzere, O’nun hakkındaki davanın dinlenme olanağı bulunmadığı, Yukarıda (11/3-B) sayılı bentle açıklanan gerekçelerle, davada yaslanılan oolice ve tanıtılan son yıllardaki yüksek yargı uygulamasına nazaran husumet yöneltilen zorunlu tratîk sigortacısı … Sigorta A.Ş. ye kural olarak yönelmenin mümkün bulunduğu; buna göre; Davacılardan…’nın yukarıda (lll/1-B) …’in ise [lll/l-Bj sayjlı gerekçelerle destekten yoksun kalma tazminatı talep koşullarının oluşmadığı, Müteveffanın kazancı konusunda herhangi bir delil ikame edilmediğinden asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama sonunda davacılardan murisin eşi …’nın 101.768.90 TL destekten yoksun kalma zararı oluştuğu, Tazminattan yapılacak indirimlerin yukarda (5/H) sayılı bentte irdelendiği: mükerrerlik teşkil eden indirim nedenin varlığının dosyaya yansımadığı…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda, aynı bilirkişi heyetinden alınan 11/03/2015 tarihli ek raporda; “…Davalı … Sigortanın itirazlarının yukarıda (l/A) sayılı bentte irdelenerek iştirak edilmediği; diğer davalıların itirazının bulunmadığı; Davacının itirazına mevcut delil durumuna iştirak edilmediği; meslekteki kıdemi, kullandığı aracın cinsi dikkate alınarak ilgili meslek odasından ücret tahkiki yapılması halinde oluşacak cevaba göre itirazın değerlendirilebileceği…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda, aynı bilirkişi heyetinden alınan 13/04/2016 tarihli ikinci ek raporda; “…25.05.2010 günü meydana gelen trafik kazasında Hikmet’in ölümü sebebiyle eşi davacı …’nın 247.448,54 TL destekten yoksun kalma zararın oluştuğu; Davalıların Sorumluluktan Yönünden Kök raporun (11/1-B) sayılı bentte açıklandığı üzere, … Sigorta A.Ş.’nin Karayolu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortacısı olduğu, anılan poliçenin yolcuları güvence altına aldığı; müteveffa sürücü olmakla teminat kapsamı dışında kaldığı; Kök raporun (II/3-B) sayılı bentte açıklanan gerekçelerle, davada yaslanılan poliçe ve tanıtılan son yıllardaki yüksek yargı uygulamasına nazaran husumet yöneltilen zorunlu trafik sigortacısı … Sigorta A.Ş. ye kural olarak yönelmenin mümkün bulunduğu; ancak hesaplanan zarar tutarı kaza tarihinde cari 175.000,00 TL’yi aştığından anılan limitte sorumlu olduğu; Kök raporun (II/2-B) sayılı bendinde açıklanan gerekçelerle … Sigorta A.Ş.’nin kaza tarihinde cari koltuk sigortası limitinin tamamının davadan çok önce hak sahiplerine ödemiş olmasına göre, sorumluluğunu yerine getirmiş olmakla, nihai takdir Sayın Mahkeme ye ait olmak üzere, O’nun hakkındaki davanın dinlenme olanağı bulunmadığı; Gerek yukarıda gerekse kök raporda açıklanan nedenlerle tazminat ile mükerrerlik teşkil eden indirim nedenin varlığının dosyaya yansımadığı…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Davacılar vekilince, 27/06/2016 tarihinde, 10.000-TL. olan tazminat tutarını, ıslah ederek, 175.000-TL. üzerinden, kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılardan, tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, Yargıtay bozma ilamı, toplanan tüm deliller sonucu alınan kusur ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, mahkememizde de, davacılar … ve … yönünden kaza tarihi itibariyle, murisin desteğine ihtiyaç duyacak yaşta ve konumda bulunmadıkları anlaşıldığından, destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecekleri; davacı …yönünden, müteveffanın, davacının eşi olması nedeniyle müteveffa yaşasa idi davacıya destek olacak olduğu, böylece desteklik durumunun var olduğu, ancak, davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigorta poliçesinin, yolcuları güvence altına aldığı, müteveffanın sürücü olmakla teminat kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığından sorumluluğunun bulunmadığı; davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigorta poliçesi kapsamında sigorta limitinin tamamının davadan önce davacılara ödendiği anlaşıldığından sorumluluğunun bulunmadığı; davalı … Sigorta A.Ş.’nin , sigorta poliçesinin düzenlendiği 30/09/2009 tarihi itibariyle, sigortalı …’ın ölü olduğu, ölüm ile kişilik hakları son bulduğundan ve dolayısıyla karşılıklı olarak açıklanan bir irade beyanından söz edilemeyeceğinden geçerli bir sigorta sözleşmesinin bulunmadığı kanaati oluştuğundan, davacıların, davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 34,20-TL + 563,60-TL ıslah harç toplamı olan harcın mahsubu ile fazla alınan 597,80-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye gereğince takdir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ne verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye gereğince takdir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ne (… Ltd. Şti.) verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye gereğince takdir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ne verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı … Sigorta vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile temyiz için Yargıtay’a başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.