Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/441 E. 2022/678 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/441 Esas
KARAR NO : 2022/678

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin balıkçılık alanında faaliyet göstermekte olduğunu, ÖTV’siz mazot kullanım hakkına sahip olduğunu ve bu hakkını aracı firmalar vasıtasıyla ÖTV’siz mazot satma hakkına haiz firmalardan mazot alarak kullanabildiğini, Dava dışı …Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti’nin komisyonculuğu ile davalıdan mazot aldığını, dava dışı komisyoncu firma ile davalı arasında akdedilen sözleşme kapsamında aracı firmanın tüm mali / ödeme sorumluluğunun kendisinin de olmak üzere müvekkili ile davalının nam ve hesabına mazot alım satımına ilişkin ticari faaliyette bulunduğunu, bu ticari faaliyet kapsamında davalı tarafından kesilen faturaların ödenmesinin müvekkilince aracı firmaya yapıldığını, davalı tarafından kesilen ve bedeli müvekkili tarafından komisyoncuya öder rdan yalnız bir tanesi için müvekkili aleyhine ödenmediğinden, … 29. İcra Mi in… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Müvekkili tarafından posta yoluyla itiraz edildiğini icra müdürlüğünce havale tarihi itibariyle itiraz süresinin geçtiğinden takibe devam edildiğini ve müvekkili şirketinin gayrimenkulünün üzerine haciz konulduğunu, haciz sebebiyle bankalar nezdinde kredibilitesi düşen Müvekkilinin iş yapamaz hale geldiğini, Alacaklı vekili tarafından gayrimenkulünün satışının talep edilmesi üzerine, 21.07.2020 tarihinde haciz baskısı altında ihtirazı kayıtla toplam 50.380,88- TL olan borcu dosya ya ödediğini, davalı tarafından müvekkili şirkete 2014 – 2015 yılları arasında toplam 901.630,27- TL tutarında fatura kesildiğini ve bu fatura bedellerinin de tamamının aracı … Ltd. Şti ne ödendiğini, Davalının komisyonculuğu aracılığıyla yapılan bu ödemelere herhangi bir itirazın olmadığı, Davalı ile komisyoncu firma arasındaki teamül haline gelen bu uygulamanın davalı şirketi bağlayacağından, 3. şahıs …Sanayi Ltd. Şti.’ ye kesilen komisyon faturalarının da iddialarını ispatlayacağını, müvekkili şirkete hali hazırda mazot sağlayan dava dışı aracı firma ile dava dışı akaryakıt şirketi arasında akdedilen sözleşmede, 4 (b) maddesinde…A.Ş. (…) “ürün bedellerini bizzat tüketiciler adına fatura etmeyi” kabul ve taahhüt ettiğini, 3 (e) maddesinde de aracının “Teslimatı yapılan ürünlerin bedellerini … tarafından belirlenecek zamanda tüketicilerden tahsil ederek …’ a aktarmayı” taahhüt ettiğinin belirtildiğini, haciz baskısı altında … 29. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına ödenen tutarın ödeme gününden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte istirdadını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının aleyhine başlatılan icra takibine süresinde itiraz edemediğini ihtirazi kayıtla dosya borcunu ödediğini, icra takibine dayanak olan davalı tarafından kesilen fatura bedellerinin davacı tarafından dava dışı komisyoncu firma (…) güven ilişkisine dayanarak ödendiğini, davalının dava dışı komisyoncu firma aracılığı ile faturalarını tahsil ettiğini ve davanın dava dışı …’e ihbarını talep ettiğini, Davacı aleyhine başlatılan icra takibine konu fatura davacı müvekkile karşı fatura borcunu ödemekle yükümlü olmasına rağmen dava konusu borcun müvekkiline ödenmediğini, Davacının takibe konu fatura bedeli üçüncü bir kişiye ödendiği bu nedenle müvekkiline karşı borçlu bulunmadığı iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, … müvekkilinin akaryakıt satış faaliyetlerinde Müşteri temini ve müşteri portföyü oluşturulmasında aracılık faaliyetini yüklendiğini Garanti Hükümleri uyarınca aracılık faaliyetleri kapsamında ticari ilişki tesis edilecek müşteriler ile Müvekkil arasındaki ticari ilişki nedeniyle, müşterilerin müvekkili nezdinde doğabilecek tüm borçlarını müşterek ve müteselsil olarak ödenmesinden garantör sıfatı ile sorumlu olduğunu kabul ve taahhüt ettiğini, Davacının üçüncü kişiye yapmış olduğu ödemenin müvekkiline olan borcunu sona erdirmediğini, Davacının üçüncü şirkete ödediğini iddia ettiği tutarın … tarafından hiç bir şekildle müvekkiline ödenmediğini, …’in iflas tasfiyesi halinde olduğunun davacı tarafından da bilindiğini, fazlaya dair tüm haklarının saklı kalmak kaydıyla, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını taleple cevap verdiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, gemi yakıtı alım satım ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
TTK’nun 5. kitap kısmında ‘Deniz Ticareti’ başlığı altında sıralanmış bulunan düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin davalar ise Denizcilik İhtisas Mahkemesinin görev alanına girmektedir.
İstanbul Bam 12.Hukuk Dairesinin 2022/536 E., 2022/745 K., 24/05/2022 tarihli ilamında ” TTK’nun 932/2 m. “Denize elverişli olan gemi, teşkilatı, yükleme durumu, yakıtı, kumanyası, gemi adamlarının yeterliği ve sayısı bakımından, (tamamıyla anormal tehlikeler hariç) yapacağı yolculuğun tehlikelerine karşı koyabilmek için gerekli niteliklere sahip bulunduğu takdirde “yola elverişli” sayılır.” şeklinde düzenlenmiş olup, buna göre geminin uygun ve yeterli yakıta sahip olması, yola elverişliliğini belirleyen hususlardan olduğu gibi; 31/10/2012 tarih ve 28453 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği uyarınca, yakıt alımı özel usullere de tâbi tutulmuştur. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlığın çözümünde Deniz Ticareti hükümlerinin de dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla iş bu davada Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin görevli olduğu (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 12.02.2013 tarihli 2012/1910 E., 2013/2385 K.; 30.05.2016 tarihli 2016/5827 E. 2016/5951 K. sayılı içtihatları; Dairemizin 01/07/2019 tarihli 2019/784 E. 2019/971 K. Sayılı kararı) sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki kararı yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir.” gerekçesi ile yakıt alımından kaynaklı uyuşmazlıklarda Deniz İhtisas Mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde TTK.’nın 4., 5., 932/2. maddesi ve yukarıda belirtilen üst derece mahkemesi kararları gereğince dava konusu alacağın deniz ticaretinden doğduğu, deniz hukukuna ilişkin uyuşmazlığın deniz ihtisas mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek davaya bakma görevinin İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinde olduğu değerlendirilmiş, mahkememizin görevsizliği ile talep halinde dosyanın görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE HMK 114/1-C VE 115/2 MADDESİ GEREĞİNCE DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİ İLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL DENİZ İHTİSAS MAHKEMESİNE ( İstanbul 17. ATM ) GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı vekilinin ve Davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.