Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/439 E. 2022/88 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/439 Esas
KARAR NO : 2022/88

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından sigortalanan … adına kayıtlı olan … plakalı aracın 29/05/2019 tarihinde kazaya karışması neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, her ne kadar kaza tespit tutanağına göre müvekkiline kusur verilmiş ise de savcılık soruşturma dosyasındaki tanık ifadeleri dikkate alındığında esas itibariyle gerçekleşen kazada tır şoförünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçerek müvekkilinin aracına çarptığını, müvekkiline kusur tahmil edilmesinin hatalı olduğunu, bu kapsamda kaza tespit tutanağının aleyhe olan kısımlarına itiraz ettiklerini, müvekkilinin aracının kullanılamaz hale geldiğini, davalı … firmasının hasar dosyası üzerinden herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkilinin işleteni aynı zamanda maliki olduğu aracın 2009 model … marka… enzinli motor binek bir araç olduğunu, kaza tarihinde piyasa rayiç değerinin 55.000 – 60.000 TL olduğunu belirterek dava ve artırım hakları saklı kalmak kaydıyla tespit edilecek bedel yönünden davanın kabulünü, aracın pert bedeli talebine karşılık şimdilik 1.000 TL nin temerrüt tarihi olan 26/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde olan aleyhe hususları kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline sigortalı … plakalı aracın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı araç müvekkili tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemece müvekkilinin sorumluluğunun bulunması halinde teminat limiti ile sorumlu bulunduklarını, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, olayın gerçekleşme tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, yetki yönünden itiraz ettiklerini, yetkili Mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava; trafik kazasından kaynaklı hasar bedelinin dava dışı işletenin ZMMS sigortacısı davalıdan tazminine ilişkindir.
İhtilaf, vaki kazadaki kusur oranı ile hasar miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; … plakalı otomobil sürücüsü …’in hatalı sevk ve idaresinin kazanın meydana gelmesinde … (yüzde yetmiş beş) oranında etkili olduğu, … plakalı çekici sürücüsü …’in hatalı sevk ve idaresinin kazanın meydana gelmesinde … (yüzde yirmi beş) oranında etkili olduğu, … plakalı aracın pert ilan edilmesinin yerinde olduğu, bu durumda hasar bedelinin kaza tarihi itibarıyla 27.750,00 TL olduğu ve Mahkemenin Sayın Hakiminin tazminat ödenmesine dair karar alması durumunda kusur oranına göre davalı … şirketinin sorumluluğunun 6.937,50 TL olduğu, Talep edilen hasar bedelinin davalı nezdinde tanzim edilen zorunlu mali mesuliyet poliçesi kapsamında bulunduğu ve fakat davacının aktif husumetinin bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Davalı … şirketinin Karayolları Trafik Kanunu 99/1. Maddesi ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları B2-b maddesi uyarınca bu maddede belirtilen belgelerin kendisine iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düştüğü dikkate alınarak faiz sorumluluğunun bulunduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davalı tarafından yetkili Mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu yönünde itiraz edilmiş ise de haksız fiilin meydana geldiği yerde de dava açılabileceğinden davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Dosyada mevcut … Emniyet Müdürlüğü geçici trafik belgesi incelendiğinde; dava konusu edilen … plaka sayılı aracın sahip bilgileri kısmında … isimli kişinin yazdığı, … plaka sayılı aracın ZMMS poliçesinin … Sigorta tarafından … ismine düzenlendiği görülmüştür.
Dosyada mevcut … 3.Noterliğinin… tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi incelendiğinde … tarafından davacıya araçla ilgili resmi ve özel kuruluşlarda işlemler yapmak üzere yetkiler verildiği görülmüştür.
HMK 114. maddesinde aktif husumet dava şartları arasında sayılmış ve HMK 115. maddesinde de dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerektiği ifade edilmiş olup, davacı tarafından aracı satın alındığı ve noter vekaleti alındığını, kaldı ki davacının işleten olduğunu ve dava hakkının olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizin 02.11.2021 tarihli celse 1 numaralı ara kararı ile ”Davacıya dava konusu aracın satışına ilişkin resmi bir belge sunmak ya da araç maliki gözüken … isimli şahsın beyanına başvurmak için gelecek celse duruşmada hazır etmek veya bulunduğu mahal adresi bildirilerek mahkememiz yetki alanı dışında ise talimat yazılması için davacı vekiline gelecek celseye kadar kesin süre verilmesine, gelecek celse hazır edilmediği ya da dinlenileceği adresin bildirilmediği takdirde dosya kapsamına göre karar verileceğinin ihtarına” karar verilmiş, davacı tarafından bildirilen adreste …’nin beyanın alınması için talimat yazıldığı, davacı vekilinin 15.02.2022 tarihli celsede … isimli şahsa ulaşamadıklarını, Yargıtay kararından açıkça anlaşılacağı gibi müvekkilinin aracın işleteni olduğunu dolayısıyla yabancı araç olduğu için aracın Türkiye de resmi yoldan satışı mümkün olmadığını, aracın menkul hükmünde olduğunu ve müvekkilinde olduğunu, vekaletnamenin malik sıfatıyla zilliyet ve aynı zamanda işleten olduğunu gösteridiğini, bu sebeple Habad Vali isimli şahsın dinlenmesi ile ilgili ara karardan rücu edilmesini talep ettiği ve mahkememizce de …’nin beyanı alınması yönündeki ara karardan dönüldüğü görülmüştür.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; HMK 114. maddesinde aktif husumet dava şartları arasında sayılmış ve HMK 115. maddesinde de dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, davacı tarafından sunulan vekaletin sadece bir kısım işlemlerin yapılması yönünde yetki içerdiği, vekaletin işletme hakkına ilişkin bir ibare içermediği, geçici trafik belgesinde ve sigorta poliçesinde … isimli şahsın malik gözüktüğü, satışa yada işleten sıfatına ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, araç menkul olmakla birlikte tescile tabi olduğu, davacının işleten yada haricen satın alan olup olmadığı bakımından kayden araç malikinin dinlenilmesine ilişkin ara karadan dönülmesini talep ettiği, davacının dava hakkını ispat etmesi gerektiği hususları hep birlikte gözetildiğinde davacının davasının aktif husumet yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının aktif husumet yokluğundan reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, adli yardım kabul kararından sonra yapılan 1.630,00-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrad kaydına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.370,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.