Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/438 E. 2021/453 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/438 Esas
KARAR NO:2021/453

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/08/2020
KARAR TARİHİ:15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 14/02/2020 tarihinde danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeye göre davalının 2 ay süreyle davacı şirkete Çevre İzin Lisansıyla ilgili bürokratik işlemleri zamanında takibini, işlemlere müdahale etmeyi, düzenli olarak davacıya bilgi vermeyi bürokrasinin istemiş olduğu işlemleri zamanında yapmayı taahhüt ettiğini, sözleşme ücretinin taraflarca 300.000,00-TL olarak kararlaştırıldığını, davacı tarafından davalıya 31/03/2020 vade tarihli, 100.000,00-TL, 31/04/2020 vade tarihli, 100.000,00-TL, 30/06/2020 vade tarihli, 100.000,00 TL değerinde 3 adet senet teslim edildiğini, sözleşmenin 4. maddesinde sözleşme tarihi olan 14/02/2020 tarihinden itibaren 2 ay içerisinde danışmanlık verenin, sözleşmede yer alan edimlerini ifa etmemesi, sözleşme konusu lisansın yenilenmemesi durumunda sözleşme ücretinin tahakkuk etmeyeceği ve sözleşme ücretine teminen teslim edilen senetlerin geçersiz hale gelip ödenmeyeceğinin taraflarca kararlaştırıldığını ve imza altına alındığını, davalı tarafın işbu sözleşme akdedildikten itibaren 2 ay içerisinde herhangi bir lisans yenilemesi yapılmadığı gibi sözleşmede belirtilen diğer edim ve yükümlülüklerinde yerine getirilmediğini, davacının davalıya ihtarname göndererek sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, işbu ihtara rağmen davalı davalı davacıya 3 adet senedi iade etmediğini iddia etmiş ve sonuç olarak, davanın kabulüne, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, senetler üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalının nezdinde bulunan senetlerin müvekkiline iadesine, işbu talepleri kabul görmez ise senetlerin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; senedin teminat senedi olduğuna ilişkin ne sözleşme ne de senet üzerinde herhangi bir yazılı ibarenin yer almadığını, davacının bahsettiği sözleşmenin, yine bahsettiği sözleşmeden kaynaklı olarak verilmişse bunu yazılı ispat etmeleri gerektiğini, zira senedin bedel kaydında herhangi bir ibare yer almadığını, bu durumda senedin Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre nakden alınmış kabul edildiğini, senedin nakden olması halinde davacı tarafın senetten kaynaklı borcunu yazılı belgeye ispata mecbur olduğunu, aksi halde davasının reddedilmesini, yine bu hususun senedin tahlili anlamına gelmediğini, ispat külfetinin yer değiştirmediğini, nakden kaydının kabulü ile davacının senetten kaynaklı borcunu ödemediğini açıkça ispat etmesi gerektiğini savunmuş ve sonuç olarak, davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatı hükmedilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında imzalanan 14/02/2020 tarihli Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi, davaya konu senet fotokopileri, ihtarname, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu, dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, davacının, davalı ile arasında imzalanan yazılı danışmanlık sözleşmesi kapsamında, davalıya teslim edilen, davaya konu üç adet senedin bedelsiz kaldığı iddiası ile İİK.72/2 maddesi gereğince icra takibinden önce açılan, davalıya borçlu olmadığın tespiti talepli menfi tespit davası olup, ihtilaf, senetlerin sözleşme kapsamında verilip verilmediği, davalının sözleşme kapsamında edimini yerine getirip getirmediği, davacının davalıya davaya konu senetler dolayısıyla borçlu olup olmadığının tespiti noktalarında toplanmaktadır ve dava konusu belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir … ve Çevre Mühendisi … tarafından hazırlanan 23/05/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak; “…Dava Konusunun: Taraflar arasındaki menfi tespit-senet iptali davası talebinden ibaret olduğu, Davacının 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, bu husustaki Nihai Taktir Sayın Mahkemeye Aittir. Taraflar arasında 14/02/2020 tarihli Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi Akdedildiği bu sözleşme gereği davacı tarafından davalı yana 3 adet toplam 300.000,00TL’lik senet verdiği görülmüştür. Taraflar arasında akdedilen sözleşme hükmü gereğince sözleşme konusunun Egedemir firmasının Geri Kazanım Sahasının Çevre İzin Lisansının yenilenmesi için Orman, Çevre vs. Gibi resmi Kurum ve kuruluşların bürokrasi işlerinin takibi olduğu ve sözleşme süresinin 2 aylık olarak kararlaştırıldığı görülmüştür. Davacı tarafından taraflar arasında akdedilen sözleşme süresinde davalı tarafından hizmet alınmadığını ve buna istinaden davalı tarafa Davacı tarafından 27/04/2020 tarih … yevmiye numaralı … Noterliği ile davalıya gönderilen ihtarname gönderildiği görülmüş olup davalı tarafından ihtarnameye cevap verilmemiştir. Davacı tarafından davalı …’a ait Geri Kazanım Sahası’nın Çevre İzin Lisansı’nın Yenilenmesi konusunda davalı ile Sözleşme Yaptığını ve anlaştığını, davalıya 3 adet 300.000, bedelli 3 adet senet verdiğini, Davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamede davalı tarafın Sözleşme Kapsamında Hizmetin yapıldığına ilişkin herhangi bir belge, evrak vs sunmadığı bu sebeple davalının sözleşme kapsamında Hizmet verdiğinin ispata muhtaç olduğu, Dosya kapsamında yer alan; … İs Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 17/05/2021 tarihli: …-…[…]-… sayılı yazısına istinaden, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davalı tarafından yapılması gerek işlerin yapılmadığı arşiv kayıtlarında incelendi, herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Orman Bakanlığı’ndan gelen cevaplar aşağıda gösterilmiştir. Dava, bono nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Bonodaki keşideci imzası inkar edilmemiştir. Bonoya karşı ileri sürülen iddiaların yazılı delille kanıtlanması gerekir. İspat külfeti davalı taraftadır. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre takip dayanağı bonoda temel ilişkiye dair kayıt bulunmamakla; Hizmet karşılığında senedin düzenlendiğini beyan ettiği, davacı tarafın iddialarının da bu yönde olduğundan taraflar arasındaki temel ilişkinin Hizmet Sözleşmesi olduğu sabit olup, Sözleşme Edimlerinin Yerine getirildiğinin ispat yükümlülüğü davalı tarafa düştüğü, Sözleşme Kapsamına ait Hizmete İlişkin Davalı tarafından belge sunulmadığı görülmüştür. Davacı vekili müvekkilinin alacağı Sözleşme Kapsamında verdiği bononun davalının hizmeti yerine getirmemesi nedeni ile bedelsiz kalmasına rağmen takibe konu edildiğini belirterek, bono nedeni ile borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Sonuç olarak, Kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olma kuralıda dikkate alındığında davalının iddiaları ispata muhtaç olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Taraflar arasında, 14/02/2020 tarihli Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi imzalandığı,
Sözleşmenin konusunun,
Madde (2)” Egedemir firmasının Geri Kazanım Sahası’nın, Çevre İzin Lisansının yenilenmesi için Orman Çevre vs.gibi Resmi kurum ve kuruluşların bürokrasi işlerinin takibi..” olduğu;
Sözleşme ücretinin
Madde (4) “Sözleşme ücreti 300.000-TL. olup, sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içerisinde sözleşme konusu lisans yenilemesi yapılmaz ise Danışmanlık verene (…) sözleşme ücreti tahakkuk etmeyecek, sözleşme ücreti ödenmesini teminen verilen senetler de geçersiz hale gelerek ödenmeyecektir. Sözleşme ücretinin ödenmesini teminen sözleşme aşamasında, Danışmanlık Alan (… ….Ltd.Şti.) tarafından imzalanmış aşağıda tutar ve vadelerde senet Danışmanlık Verene teslim edilmiştir.
-31/03/2020 vadeli 100.000-TL. tutarında 1 nolu senet
-30/06/2020 vadeli 100.000-TL. tutarında 2 nolu senet
-31/04/2020 vadeli 100.000-TL. tutarında 3 nolu senet” olarak sözleşmede belirtildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu senetler incelendiğinde, her üç senedin de borçlusunun davacı, …Kaz.Mad.Pet.Nak.Turi.İnşa.Taah.Paz.San.Tic.Ltd.Şti., lehdarının davalı … olduğu ve sözleşme kapsamında belirtildiği şekilde numaralandırıldığı görülmüştür.
TTK. MADDE 687– (1) Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
“Bedelsizlik iddiası, Türk Ticaret Kanunu’nun 687. maddesi anlamında bir “doğrudan doğruya defi”, kişisel defidir. Burada, kambiyo senedinden doğan kambiyo ilişkisi dışındaki nedenlere (temel borç ilişkisine) dayanılmaktadır. Bedelsizlik, bir kişisel defi olduğundan keşideci tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebilir (TTK, m. 687, 659.I, 825, I). Çünkü keşidecinin sadece lehtarla arasında bir temel borç ilişkisi vardır. Fakat borçlu, senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak koşuluyla hamile karşı da bedelsizlik def’ ini ileri sürebilir.
Kambiyo taahhüdünde bulunulmasına neden olan ve temel ilişkideki asli para edimini teşkil eden “temel alacak”, o kambiyo taahhüdünün hukuki sebebini oluşturur. Ancak, kambiyo taahhüdünün geçerliliği sebebe bağlı olmayıp, bu senetler maddi anlamda soyut (mücerret) senetlerdir. Bedelsizliğe dayalı menfi tespit davasını hükümsüzlüğe dayalı menfi tespit davasından ayrılmasına yol açan temel husus, kambiyo senetlerinin maddi anlamda soyutluğudur. Çünkü bu ilke gereğince temel alacağın mevcut olmaması, geçersiz olması kambiyo senedinin hükümsüzlüğü sonucunu doğurmamakta, fakat sebepteki /temel ilişkideki) sakatlık kambiyo borçlusuna “sebepsiz zenginleşme defi” öne sürme hakkını vermektedir. Bu nedenle, bedelsizliğe dayalı menfi tespit davalarının kanuni dayanağı sebepsiz zenginleşmedir (TBK., m. 77 vd.).
Daha açık olarak belirtmek gerekirse; bu davayı açan borçlu, kambiyo senedinin hükümsüzlüğünü öne sürmemekte, tersine kambiyo taahhüdünün varlığını kabul etmektedir. Ancak, borçlu, temel ilişkiden bir alacak hakkı doğmadığı, hükümsüz olduğu veya sona erdiği halde, kambiyo senedi alacağının istenmesi nedensiz zenginleşme oluşturduğundan kambiyo taahhüdünü yerine getirmek zorunda olmadığını bildirmektedir.” (Prof.Dr.Ahmet Türk, Kambiyo Senedi Borçlusu Tarafından Açılan Bedelsizliğe ve Hükümsüzlüğe Dayalı Menfi Tespit Davasının Gösterdiği Özellikler, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi)
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davacı ile davalı arasında her iki tarafa borç yükleyen danışmanlık hizmet sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşme kapsamında davaya konu üç adet senedin davacı tarafından davalıya verildiği ve davacı yanca edimin yerine getirildiği, davalının sözleşme kapsamında edimini yerine getirmediği ve davacının, TBK.117 maddesi gereği, İzmir 6. Noterliği’nin, 24/07/2020 tarih ve 06288 yevmiye nolu ihtarnamesi ile, sözleşme konusu edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle, sözleşmenin feshi ile davalıya teslim edilen senetlerin iadesinin istendiği (TBK.125/3) ve davalının sözleşme adresine ihtarnamenin keşide edildiği, mahkememizce, Tarım ve Orman Bakanlığı’na yazılan müzekkere cevapları ile, arşiv kayıtlarının tetkikinde davaya konu bilgi ve belgeye rastlanmadığının bildirildiği, her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde iki tarafında edimini yerine getirmesi gerektiği, davalı yanca, sözleşme hükümleri kapsamında edimlerini yerine getirdiğinin ispatlanamadığı, bu nedenle davaya konu senetlerin bedelsiz kaldığı ve davacı şirketin bu senetlerden olayı davalıya borçlu olmadığı anlaşıldığından, davacının davasının kabulü ile, davaya konu, borçlusu … Mad.Petr.Nak.Tuz.İnş.Taah.Paz.San. ve Tic. Ltd.Şti., lehdarı … olan, 31/03/2020 ödeme tarihli, 100.000-TL. bedelli, borçlusu … Mad.Petr.Nak.Tuz.İnş.Taah. Paz.San. ve Tic. Ltd.Şti., lehdarı … olan, 31/04/2020 ödeme tarihli, 100.000-TL. bedelli, borçlusu … Mad.Petr.Nak.Tuz.İnş.Taah.Paz.San. ve Tic. Ltd.Şti., lehdarı … olan, 30/06/2020 ödeme tarihli, 100.000-TL. bedelli,senetler dolayısıyla, davacının davalıya toplam 300.000-TL. borçlu olmadığının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davaya konu,
a) Borçlusu … Mad.Petr.Nak.Tuz.İnş.Taah.Paz.San. ve Tic. Ltd.Şti., lehdarı … olan, 31/03/2020 ödeme tarihli, 100.000-TL. bedelli,
b) Borçlusu … Mad.Petr.Nak.Tuz.İnş.Taah.Paz.San. ve Tic. Ltd.Şti., lehdarı … olan, 31/04/2020 ödeme tarihli, 100.000-TL. bedelli,
c) Borçlusu … Mad.Petr.Nak.Tuz.İnş.Taah.Paz.San. ve Tic. Ltd.Şti., lehdarı … olan, 30/06/2020 ödeme tarihli, 100.000-TL. bedelli,
senetler dolayısıyla, davacının davalıya toplam 300.000-TL. borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 20.493-TL harçtan, peşin alınan 5.123,25-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 15.369,75-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye gereğince taktir olunan 29.450-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı + 5.123,25-TL peşin harç + 70-TL tebligat-müzekkere + 2.000-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 7.247,65-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır