Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/436 E. 2022/500 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/436 Esas
KARAR NO:2022/500

DAVA:Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ:31/08/2020
KARAR TARİHİ:28/06/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili şirkette 1.280,00-TL sermaye paylı küçük hisseli ortağı ve mahkeme kararı ile müdürlüğüne son verilen eski müdür olduğunu, davalının müvekkili şirketin eski müdürü olup döneminde şirket müdürlüğünü usule uygun gerçekleştirmediğini ve bu nedenle şirket müdürlüğünden …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … karar numaralı mahkeme kararı ile çıkartıldığını, ilgili mahkeme kararının yargıtay tarafından onandığını, davalının müdürlükten çıkarıldıktan sonra da şirket hesaplarını ve defterlerini şirkete teslim etmediğini, davalının müdürlük döneminine denk gelen 1997 yılı başlangıcı ile 2012 yılı 7.ayı dönemine kadar şirketi sürekli borçlandırdığını, davalının müdürlüğünden azlinden sonra şirketin ciddi bir vergi boru yükü ile karşı karşıya kaldığını, ayrıca davalının çalıştırmış olduğu işçilerin kıdem tazminatı ve diğer bir kısım işçilik alacaklarını ödemeden işçileri işten çıkarttığını ve bu işçilerin işçilik alacakları yükü mahkeme kararı ile müvekkiline kaldığını ve müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davalının olumsuz davranışları nedeni ile maddi olarak dar boğaza girdiklerini ve ticari konuda sıkıntıya düştüklerini belirterek davalının ortaklıktan çıkartılmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı dava dilekçesinde …’in ticari defterleri şirket muhasebecisi …’dan teslim aldığını, müdürlükten azledildikten sonra şirket defterlerini şirkete teslim etmediğini, bu durumun şirketin mağduriyetine neden olduğunu iddia ettiğini, davacı şirketin müdürü … ve şirket ortaklarından …’nin şikayetçi sıfatıyla yer aldığı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen … soruşturma sayılı dosyasında yine aynı konuyla ilgili iddialar ortaya atıldığını, yeterli derecede delil olmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair takipsizlik kararı verildiğini, dava dilekçesinde …’in müdürlük görevini yürüttüğü 1997-2012 yılları aralığında şirketi sürekli borçlandırdığını ve azlinden sonra şirketi ciddi bir vergi yükü ile karşı karşı bıraktığını iddia ettiğini, müvekkilinin …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, …. karar sayılı dosyasında verilen karara istinaden 10/05/2011 tarihi ile şirket müdürlüğünden azledildiğini, bu gelişme doğrultusunda 07/07/2011 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirket müdürlüğü düşen müvekkilinin yerine 10 yıl süre ile … ve … seçildiğini, dolayısıyla 10/05/2011 tarihinden sonra yapılan tüm işlemler ve borçlanmaların müvekkili ile alakasının olmadığını belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, şirket ortağının ortaklıktan çıkartılma davasıdır.
….Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyası incelendiğinde; davalı … tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ,Maliye Hazinesi ve davacı şirket hakkında İstanbul ili, … ilçesi, … köyü, … Boyu mevkinde bulunan, 106 ada, 4 parsel sayılı taşınmazı taşınmazı … 1. Noterliğinin 05/06/1984 tarih ve … yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, dava konusu taşınmaz 16/06/1994 tarihinde Maliye Hazinesi adına tescil edildiğini, Tapu sicilinin muhdesat bilgilerinde yer alan taşınmaz arsa üzerindeki kagir binanın “10 yıldan beri … San. Ve Tic. Ltd. Şti’ nin kullanımındadır” ibaresinin gerçeği yansıtmadığını, muhdesat bilgisinin gerçeği yansıtmaması nedeniyle kendi lehine düzeltilmesini, taşınmazın adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda tapu kaydında yer alan arsa üzerindeki binanın kullanımının şirkete ait olduğuna ilişkin kayıt olduğu, noter satışından önce mülkiyetin hazineye geçtiği belirtilerek davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; davacı şirket ortakları … ve …’in davalı … ile diğer şirket orakları hakkında, kendilerine kar payı vermediklerini, şirkete defter ve belgeleri imha ettiklerini, şirket hesapları ile ilgili olarak kasa hesabı vermediklerini, iddia ederek şikayetçi oldukları ve yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve…Karar sayılı ilamı incelendiğinde; davacı şirketin bir kısım ortakları tarafından davalının şirket müdürlüğünden azlinin talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalının ortaklar kurul toplantısının yalnızca kuruluştan itibaren 1 kez yapılması, ticari defterlerin ibrazdan kaçınılması ve çalınan/kaybolan defterler için zayi belgesi alınmaması, vefat eden mirasçıların pay devirlerinin yapılmaması nedenleriyle davalının şirket müdürlüğünden azline karar verildiği görülmüştür.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı ilamı incelendiğinde; davalı tarafından davacı şirketin feshi ve tasfiyesinin talep edildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacı şirketin 2013 yılından beri ticari faaliyetinin olmadığının tespit edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı şirketin ana sözleşmesinde tanımlanan faaliyet konusu başka bir deyişle amacını gerçekleştirmekten uzak durumda bulunduğu zira faaliyetini yaptığı fabrikanın başka kişilere kiraya verildiği, faaliyet konusu olan imalat, alım satım veya ithalat ya da ihracat yapmadığı gayri faal durumda olduğu dikkate alınarak fesih ve tasfiyeye karar verildiği kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 26.01.2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davacı şirket davalı ortağın yönetici olduğu dönem içerisindeki kötü yönetiminden kaynaklı zarara uğradığını iddia ederek davalının ortaklıktan çıkarılmasını talep etmiş davalı davanın reddini talep etmiştir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafından davalının şirket ortaklığından çıkarılması talep edilmiş ise de ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.04.2018 tarhli … sayılı ilamı ile şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, yargılama giderleri bakımından ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.04.2018 tarhli … sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin 2013 yılından itibaren faal olmadığı, şirketin tek varlığı olan fabrikanında diğer ortaklar kararıyla kiraya verildiği, vergi dairesi tarafından verilen cevapta davalının yönetici olduğu dönemde vergi borcunun tahsil edildiğinin anlaşıldığı, ortaklar ve taraflar arasında bir kısım dava olmasının haklı nedenle oraklıktan çıkarma için yeterli olmadığı kaldı ki dava tarihinden yıllar öncesinden kuruluş gayesine uygun ticari faaliyeti olmayan ve bu nedenle de feshine karar verilen şirketin ortaklıktan çıkarma talebinin de yerinde olmayacağı değerlendirilerek davacı yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.