Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/432 E. 2022/1083 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/432 Esas
KARAR NO :2022/1083

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/08/2020
KARAR TARİHİ:27/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ZMMS ile sigortalı …’ın malik ve işleteni olduğu … plakalı araç 24/08/2018 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, kaza Tespit Tutanağı’ndan da anlaşılacağı üzere davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, davacıya atfedilebilir herhangi bir kusur olmadığını, … plakalı aracın, 02/01/2018 – 2019 vade … Poliçe numarası ile Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davalının hasarın tamamından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kaza akabinde hasarın tespiti amaçlı ekspertiz atanmış olduğunu ve aracın tamir bedeli olarak KDV dahil 54.999,86-TL tespit edildiğini, yapılan ekspertize rağmen davalı sigorta şirketi tarafından araç onarım bedeline yönelik herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı sigorta şirketinin, poliçe limitleri dahilinde hasarın tamamından sorumlu olduğu gibi KDV tutarının tamamından da sorumlu olduğunu, somut olayda davacının aracını, davalının anlaşmalı olmadığı B. O.’de 12.669 TL karşılığında tamir ettirmiş olup buna ilişkin faturaların mevcut olduğu, davalı nezdinde düzenlenen ekspertiz raporunda parça bedelinden 2.097 TL iskonto yapılarak hasarın tespit edilmiş olduğunu, servis yetkilisinin parça tedariği ve parça tedarik iskontosunu kabul etmediğini, ancak parça iskontosunun sistem tarafından otomatik olarak uygulandığının belirtilmiş olduğunu, davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanmasının, davacı sigortayı bağlamayacağından, davacının aracını kendi imkanları ile bir başka serviste tamir ettirmiş olduğunu ve bu tarafından iskonto yapılmadığını, dosya kapsamına göre ekspertiz raporunda belirtilen 2.097 TL iskonto yapılmadan, davacının gerçek zararının tespiti gerektiğini, eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağını, yukarıda açıklanan nedenlerle; taraflar arasındaki değer kaybı hasarına ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edebilecekleri miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra 6100 Sayılı HMK HMK 107 Md. uyarınca iddianın genişletilmesi tabi olmadan alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracaklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 250-TL hasar bedelinin ve 250-TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 13/03/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini, her türlü başvuru, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın maliki olan dava dışı sigortalı … ile müvekkili sigorta şirketi arasında 02/01/2018-02/01/2019 tarihlerini kapsar … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi akdedildiğini, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, kaza tarihi itibariyle, maddi zararlarda poliçede belirtilen azami sınır ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde 24/08/2018 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunu, sigortalı … plakalı aracın davacı tarafa ait … plakalı araca çarpması olarak nitelendirdiğini, 24/08/2018 tarihinde meydana gelen kaza için taraflarca imza altına alınmış 2 farklı kaza tespit tutanağı mevcut olduğunu, bu nedenle kazanın oluşumu net olmadığı gibi her iki tutanakta da ortak olan şeyin, kazanın araçların çarpışmasından değil davacı tarafın sevk ve idaresindeki aracın kaldırımda yer alan mantarlara çarpması sonucu oluştuğunu, sigortalı araçta çizik dahi olmadığından kazanın dava dilekçesinde belirtildiği gibi sigortalı aracın davacı tarafa ait araca çarpmasıyla oluşmadığının izahtan vareste olduğunu, davacı tarafın, müvekkili nezdinde sigortalı bulunan … plakalı aracın davaya konu kazada %100 kusurlu olduğunu iddia ettiğini, peşinen belirtilen kusurun hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat davalarında tarafların kusur oranı ve gerçek zarar miktarının uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, çünkü zarar verenin kusuru oranında meydana gelen gerçek zarardan sorumlu tutulabileceğini, ayrıca kusur oranının tespit edilmesi için öncelikle tüm delillerin toplanmasını, takiben dosyanın kusur tespiti için Trafik İhtisas Dairesi ‘ne gönderilmesini talep ettiklerini, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, zarar görenin ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceğini, davacının araç onarım bedelinin tazminat talebinde, aracın piyasa satış fiyatının belirlenmesinde, hasarlı olup olmaması dışında satıcı ve alıcının sübjektif özelliklerinden, aracın genel haline kullanım şekline, aracın yaşı onarım esnasında yıpranmış parçaların da değiştiğini, mevsimsel döneme, iktisadi ve sosyal şartlara kadar bir çok etken rol aldığını, dolayısı ile bu kadar çok etkenin rol aldığı bir hususta bu etkenlerden yalnızca birinden yola çıkarak tespit yapılması hakkaniyete aykırılık teşkil edeceğini, bu nedenle davacının iş bu davada talep etmiş olduğu araç onarım bedeli talebinin, belirlenebilir ve somut bir talep olmaktan öte, aracın, satıcının, alıcının, ülkenin, toplumun sübjektif ve objektif bir çok niteliğinden etkilenen soyut ve varsayımsal bir talep olduğunu, bu nedenle davacının hiçbir somut veriye dayanmayan varsayımsal taleplerinin reddi gerekeceğini, aracın yaşı onarım esnasında yıpranmış parçaların da değişmiş olabileceği de hesaplamada dikkate alınmasını, davacı tarafın, kaza sonrası araçta değer kaybı meydana geldiğini ileri sürdüğünü, araçta değer kaybı bulunmadığına ilişkin beyanları saklı kalmak kaydı ile değer kaybının tespitinde aracın daha önce de hasarlanıp hasarlanmadığı hususunda belirlenmesi, araçtaki hasarın sökülüp takılabilir nitelikte olup olmadığı ve söz konusu hasarın değer kaybına neden olacak nitelikte olup olmayacağı hususlarının da tespiti gerektiğini, araçtaki hasarın çok küçük ölçekli olması halinde ise araçta meydana gelen hasarın değer kaybına neden olmayacağı açık olduğu, bununla birlikte değer kaybı zararı talebine esas olan satış fiyatının belirlenmesinde, aracın hasar görmüş olup olmaması dışında birçok faktör bulunduğunu, trafik kazasına bağlı olarak hasar gören bir araca ilişkin olarak öne sürülen değer kaybı talebinin esasını, hasar gören aracın satışı halinde piyasa rayiç değerinde bir azalma olacağı varsayımı oluşturduğunu, davacı yanın taleplerini kabul anlamına gelmemekle birlikte değer kaybı hesaplanırken ZMSS poliçesi genel şartları eki ile Değer Kaybı Tespit Esaslarının dikkate alınmasını talep ettiklerini, değer kaybının; aracın piyasada ikinci el rayiç değerinde emsallerine göre kaybettiği miktarı gösterdiğini, bir aracın piyasa rayiç değerinin belirlenmesinde aracın model yılının düşük olması, düşük km yapmış olması, kaportada erozyon olmaması, genel parçalar ile montaj parçalar arasında aralık olması, hasar geçmişi, kullanım niteliği, onarımın niteliği servis özellikleri gibi unsurlar önemli olup, aracın hasarlı olup olmadığı önemli bir kıstas olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının söz konusu sorumluluk dolayısıyla davaya konu araç sürücüsünün ödeme ve/veya tazminat alıp almadığının araştırılıp, sonuca göre bir ödeme veya tazminat alınmış ise söz konusu tutarın tazminat hesaplamasında dikkate alınarak hesaplamadan düşülmesi gerektiğinin, aksi halde davacının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet vereceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla Mahkememizce faize hükmedilecek olması halinde, faiz başlangıcı olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. Maddesi ve yerleşmiş Yargıtay Kararları gereğince, gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile şirketlerine müracaat tarihinden öncesinde şirketimizin temerrüdü söz konusu olmadığını, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü belgelerin ibrazından itibaren (8) iş günü içinde, böyle bir başvuru olmadığı taktirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihler öncesinde müvekkili sigorta şirketi açışından faiz sorumluluğunun da bulunmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; öncelikle davanın, zamanaşımı, husumet yönünden reddini, aksi taktirde, tüm delillerin toplanması takiben “ Adli Tıp Kurumu ve Trafik İhtisas Dairesi ’’ tarafından kusur tespitinin yapılamasından sonra müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; yine “ Aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile tazminatının hesaplanmasını,
müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; sorumluluğunun yukarıda açıklanan çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Sigorta Poliçesi, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, fotoğraflar, trafik kayıtları, Tramer kaydı, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, araçta meydana gelen hasar zararına ilişkin tazminatın tahsili davasıdır.
Davacı,adına kayıtlı, dava dışı … sevk ve idaresindeki, … plaka sayılı araç ile dava dışı …’ın adına kayıtlı, …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçlar arasında, 24/08/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde, … plakalı aracında hasar kaybına ilişkin zararın meydana geldiği, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle, aracında meydana gelen hasara ilişkin zarar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ile davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin tespiti noktalarında toplanmakta olup, kusur oranı ve tazminat miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Makine Yüksek Mühendisi … tarafından hazırlanan 17/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1-Kazanın 24.08.2018 tarihinde meydana geldiği; KTK 109 madde gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresinin 24.08.2020 tarihinde dolduğu dikkate alındığında, işbu davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra 28.08.2020 tarihinde ikame edildiğinin mahkemenin takdirinde olduğu;
2-Kaza tespit tutanağında açıklanan kazanın beyan edildiği, şekilde meydana gelemeyeceği; iddia edilen kamera görüntülerinin beyan edilen kazayı ispatlamadığı aksine kaza olmadığını ispatladığı ve beyan edilen kaza ile hasarlar uyumsuz olduğu için kaza tespit tutanağında açıklanan kazanın doğru olmadığı kanaatine varıldığından kusur değerlendirmesi yapılamadığı;
3-Tazminata konu … plakalı, … marka tipi, 2012model, 192.376 km kullanılmış, 24.08.2018 tarihinde kazaya karışmış, … adına tescilli otomobil için davacının hazırlattığı … Sigorta Ekspertiz raporundaki pahalı parçaların hemen hepsinin dava konusu kazada hasarlanmasının mümkün olmadığı; onarım faturasının sunulmadığı; otomobilde iddia edildiği gibi büyük bir hasar olsa 2 sene beklenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu; beyan edilen kazada meydana gelebilecek hasar tutarının takdiren KDV dahil 9.000 TL olduğu ancak beyan edilen kazanın doğru olmadığı;
4-Kazanın 24.08.2018 tarihinde meydana geldiği; davacının görevlendirdiği eksper raporu tarihinin 28.08.2018 olduğu; sigorta şirketine hasarın ihbar tarihinin ise 02.03.2019 olduğu; ihbar tarihinde sigorta şirketinin eksper raporuna itiraz hakkının olduğu 3 işgünün çoktan geçtiği; ayrıca düzenlenen ekspertiz raporu ile gerçek olmayan kazanın ispatlanmaya çalışıldığı; hasar görmesi mümkün olmayan parçalar için hasar tutarı hesaplandığı için tarafımca itibar edilmediği;
5-Hazine Müsteşarlığı’nın 28.08.2015 tarihli Ekspertiz Ücret Tarifesine İlişkin Genelge esas alınarak 2018 yılı için belirlenen hasar tutarı belirleme ücretinin KDV dahil 214 TL olduğu ancak sigorta şirketine ihbar edilmeden eksper atanmasının iyi niyet kuralı ile uyuşmadığı için KTK 97 ve Sigorta Eksperi Atama Yönetmeliğinin 4/1- 4/2 -7/1 – 7/2 maddeleri gereğince davacının eksper ücreti talep edemeyeceği; ayrıca düzenlenen ekspertiz raporu doğru olmadığı için itibar edilmediği;
6-Davalı … (eski …) Sigorta A.Ş.’nin … sayılı ZMSS poliçesi ile … (eski …) plakalı aracın 02.01.2018 – 02.01.2019 tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 24.08.2018 tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde maddi teminat limitinin araç başına 36.000 TL olduğu;
ZMSS genel şartların A.3 maddesi gereğince mağdur aracın hasar tutarının sigortalı araç sürücü kusuru oranında sigorta teminatı altında olduğu;
7-Davacının tazminat talep etme hakkı olsa, KTK 99 ve ZMSS Genel Şartlarının B.2.1 maddeleri gereğince temerrüt tarihi 13.03.2019 itibariyle yasal faiz talep edilebileceği;
8-Kaza tespit tutanağında açıklanan dava konusu kazanın beyan edildiği şekilde meydana gelmeyeceği ve davacı tarafından … Sigorta Ekspertiz firmasına hazırlatılan rapordaki hasarların beyan edilen kazada oluşamayacağı; beyanların, kaza tespit tutanağının ve hasarların uyumsuz olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tarafların itirazları değerlendirilerek, bilirkişiden yeniden rapor alınmasına karar verilmiş, Makine Mühendisi … tarafından hazırlanan 23/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1-Sürücü … olayda %60 (Yüzde Altmış ) nispetinde kusurludur.
2-Sürücü … olayda %40 (Yüzde Kırk ) nispetinde kusurludur.
3-Davalının davacıya ödemek ile mükellef olduığu tazminat tutarı 33.000TL’dir.
4-Davalı … Sigorta A.Ş. sigorta poliçe limitleri dahilinde sorumludur…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tarafların itirazları, bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi için, yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Makine Mühendisi … tarafından hazırlanan 16/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
-Meydana gelen olayda davacı aracının sürücüsü …’ın 40% oranında kusurlu, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsü …’ın 60% oranında kusurlu oldukları,
-Olayda zarar gören … plakalı aracın daha önceki bir kazası nedeniyle çekme belgeli işlem gördüğü, aracın orijinaline uygun toplanmamış olduğu, bu sebeple eşdeğer/orijinal parça alternatif onarımla zararın giderilebileceği, onarımı durumunda olay tarihinde ortaya çıkacak gerçek zarar bedelinin KDV dahil 35.535,76-TL olacağı,
-Kusur oranı doğrultusunda bu bedelin 35.535,76 x 60% = 21.321,46-TL sinden davalı tarafın sorumlu tutulabileceği,
-Aracın daha önceki ağır hasar kaydı ve çekme belgeli işlem gördüğü göz önünde bulundurmadan düzenlenmiş eksper raporundaki hasar onarım bedelinin bu sebeple kadri maruf bulunmadığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davalı vekilince zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de, kaza tarihinin 24/08/2018, dava tarihinin, 28/08/2020 olduğu, davadan önce zorunlu arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin 22/01/2020, sürecin bittiği tarihin 31/01/2020 olduğu, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-(15) maddesi gereğince zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle henüz dolmadığı anlaşılmıştır.
Davacı, 06/12/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile toplam 21.321,45-TL. üzerinden, hasar bedeli tazminat talebini kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep ettiği, ıslah harcını tamamladığı görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, tüm dosya kapsamına göre alınan 16/10/2022 tarihli bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın dava dışı sürücüsünün, kazanın meydana gelmesinde %60 kusur oranı ile sorumlu olduğu, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait … plaka sayılı araçta meydana gelen hasar bedelinin 21.321,46-TL. olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan sigorta poliçesi kapsamında, bilirkişi tarafından hesaplanan, hasar kaybı zararının nitelik ve miktar olarak sigorta poliçesi teminat limiti dahilinde kaldığı, davalının, sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde hasar kaybına ilişkin maddi zarardan sorumlu olduğu, kazaya karışan araçların hususi olduğu, tazminatın haksız fiilden kaynaklandığı ve davacının, KTK’nın 99’ncu maddesi ve Yargıtay uygulamasına göre, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi gereğince ödenmesi gereken maddi tazminatına, sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile 21.321,45-TL. hasar bedelinin, 13/03/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı tarafa bilgi ya da haber verilmeksizin tek taraflı irade ile eksper atanmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı gibi KTK 97, Sigorta Eksperleri Yönetmeliğinin 4/1, 4/2, 7/1 ve 7/2 . Maddelerine aykırılık oluşturacağı ve dahi ekspere başvurmanın, trafik kazası sonucunda oluşan onarım bedeli ve hasar kaybı gibi belirsiz alacak davasına konu olabilecek bu davalarda, yasal ve zorunlu bir gider olmadığı dikkate alınarak, yargılama gideri olarak talep edilen ekspertiz ücreti talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile 21.321,45-TL. hasar bedelinin, 13/03/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 1.456,46-TL. harçtan, peşin alınan 54,40-TL. harç + 360-TL. tamamlama harcının toplamı olan 414,40-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 1.042,06-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL. başvurma harcı + 54,40-TL. peşin harç + 360-TL. tamamlama harcı + 3.250-TL. bilirkişi + 147,85-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 3.866,65-TL. yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır