Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/401 E. 2022/735 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2020/401 Esas
KARAR NO:2022/735

DAVA:Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ:17/08/2020
KARAR TARİHİ:18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacaklı tarafından, İstanbul … 11. İcra Müdürlüğünde … E. numaralı dosya kapsamında 19.494,38-TL değerinde icra takibinde bulunulduğunu, bu takibe sehven süresi dışında itiraz edildiğini, ancak süresinde olmaması gerekçesiyle reddedilerek takibin kesinleştiğini, davalı tarafından cari hesaplanan alacak sebepli ve dayanak belge gönderilmeksizin dayanak icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin, davalı şirket ile 2013 yılında yalnızca bir adet iş yaptığını ve bedellerin tamamının sunulacak olan banka dekont ve kredi kartı ekstrelerinden de görüleceği üzere zamanında ve eksiksiz olarak ifa edildiğini, ayrıca tüm bu ödemelerin müvekkilinin defterine işlendiğini ve mahkemeye sunulduğunu, bu belgelerin dilekçe ekinde mevcut olduğunu, müvekkilinin borcunun tamamını ödemesine rağmen davalı tarafından başlatılan icra takibi ile mükerrer tahsil yapılmaya çalışıldığını, müvekkilinin davalıya maddi anlamda herhangi bir borcu kalmadığını, takip dayanağının müvekkiline gönderilmediğini, takip başlangıcı olan 17/03/2020 tarihinden yaklaşık 4 yıl önce müvekkili tarafından davalıya borç ifa edilmesine rağmen başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın takibin kesinleşmesi nedeniyle müvekkilin hesaplarına haciz işleterek bloke koyulmuş olduğunu ve müvekkilin borçlu olmadığını, bu bedeli tekerrürden tahsil etmeye çalıştığı gibi ticari hayatına da sekte vurmakta olduğunu, dava konusu haksız durum sebebiyle, müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağının oldukça açık olduğundan davaya konu icra takibi neticesinde müvekkilinin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için ihtiyaten durdurma kararı verilmesi gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkilinin adına başlatılmış bulunan İstanbul … 11. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasının icra takibinin tarafı aleyhine daha büyük zararlara yol açmadan durdurulması amacıyla gerekirse Mahkememiz tarafından uygun görülecek teminat miktarı yatırılarak, ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı aleyhine açtıkları menfi tespit davasının kabulünü, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesini, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile söz konusu miktarın %20’si üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; işbu davayı açmadan önce arabulucuya başvurmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, arabuluculuk sürecine dava açıldıktan sonra başvurulmuş olması durumunda dahi sonuç değişmeyecek olup dava açılmadan önce arabuluculuk sürecine başvurulup sürecin tamamlanmaması durumunda davanın usulden reddi gerekeceğini, davacı yanın davaya konu icra dosyasına ilişkin borcu ödediği iddia edilmiş olsa da bu iddianın gerçeği yansıtmamakta olduğunu, … 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile borçluya karşı cari hesaptan kaynaklı bir icra takibinin başlatılmış olduğunu ve buna istinaden 01/07/2020 tarihinde ödeme emrinin davacı-borçluya tebliğe çıkarılmış olup, ödeme emrinin 15/07/2020 tarihinde kesinleşmiş olduğunu, borçlunun bu süre içerisinde icra takibine herhangi bir itirazda bulunmamış olduğunu, borcun varlığını da inkar etmediğini, bunun akabinde davacının huzurdaki davayı açmış olmasının davacının kötüniyetli olduğunun göstergesi olduğunu, menfi tespit davası niteliği gereği borcun ödenmeden önce borçlu bulunup bulunmadığının tespiti için açılan dava türü olduğunu, davacının, borcunun olmadığını ispat etmesi gerektiğini, ispat yükünün davacı yanda olduğunu, davacı yan her ne kadar icra takibine konu borcu ödediğini iddia etmiş olsa da müvekkilinin davacıdan bakiye alacağının bulunduğunu, icra takibine itiraz etmeyen davacı yanın dosya borçlusu olduğunu bildiği halde menfi tespit istemiyle dava açması ve borçlu olmadığını iddia etmesi TMK md. 2’de açıklanan hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırılık oluşturmakta olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; öncelikle arabuluculuk sürecinde başvurmadan açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … 11. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, cari hesap, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, İİK.72/3 maddesi kapsamında menfi tespit davasıdır.
İstanbul … 11. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, davacının, davalıdan, cari hesap alacağından kaynaklı olarak, asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.645,53-USD. üzerinden ve asıl alacak tutarlarına takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacının davalıya, cari hesap alacağına dayalı (kur farkı ve alacak bakiyesi) takibi sebebi itibariyle borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, borç miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 03/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1-Huzurdaki dava bir menfi tespit davası olup davalı tarafından İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile 2.645,53 USD=17.102,29 TL Asıl Alacak üzerinden takibe geçilmiş davalının itirazı üzerine iş bu dava ikame edilmiştir.
2-Davalının, borca itiraz eden Davacı ile Ticari münasebetini 120 hesap kodu ile Alıcılar hesabında takip etmiş olduğu, ticari ilişkiye dayalı bir alışveriş bulunduğu,
3-Davalının delil vasfına haiz yasal defterleri incelemeye ibraz ettiği
4-Davalı firma … … SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. Dava konusu ürünü davacı …’a’nin düzenlediği 11.10.2013 tarih seri A-… numaralı Mal teslim İrsaliyesi ile teslim ettiği,
5-Davalının, davacıya yukarıda dökümü yazılı 2 adet fatura tutarı toplam 8.630,50 USD=17.184,86TL’LIK fatura düzenlediği,
6-Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin kur farkı alacağının, faturada yazılı olmasının, alacaklının talebini haklı gösteren 2018/3549 Esas sayılı kararın ‘dan görüldüğü sabittir.
7-Davalı’nın yasal defterlerinde, Davacı’dan 7.136,80 USD’LİK bir tahsilat kaydı görüldüğü, bakiye olarak 1.493,71 asıl alacak, 1.153,82 USD kur farkı olmak üzere 2.645,53 USD=17.102,29 TL alacaklı görüldüğünü…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Gülşehir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasından, davacının defterlerinin incelenmesi için yazılan talimat ile, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan, 03/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…Davacının belirtmiş ve sunmuş ve olduğu ödeme dekontu ve kredi kartı ödeme suretleri mevcuttur. İncelenen evraklarda davacının davalıya borcu yoktur. Davacı 18.432,46-TL tutarında mal almış karşılığında 19.500,20-TL tutar ödemiştir…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacı vekilinin, Mahkememizden alınan 03/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 03/12/2021 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
1-Huzurdaki; dava bir MENFİ TESPİT davası olup, davalı … LTD ŞTİ tarafından İSTANBUL … 11. İcra müdürlüğünde … E. numaralı dosyası ile 2.645,53 USD = 16.645,41-TL Alacak üzerinden takip başlatılmış ve süresinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiş, Borçlu … tarafından Menfi tespit davası açıldığı,
2-Davacı, …’ın yukarıda da izah edildiği üzere ve incelenen taraf defter kayıtlarına göre TL cinsinden kayıtların uyumlu olduğu, Davalı … ENERJİ MADENCİLİK LTD ŞTİ’nin C/H ana para borcu TL ve USD olarak kayıt ve takip ettiği, Davacı C/H 2.125 USD, Faiz olarak 583,15 USD (Amerikan Doları) olmak üzere toplam olarak 2.708,15 USD hesaplarda kayıtlı olduğu,
3-Davacının defter kayıtlarında TL kayıt yapıldığından fazla ödeme olduğu tespit edilmiş ise de:
Davacının ödeme tarihlerine göre yapılan hesaplamalara göre davacının davalıya 2.125 USD asıl borç, takdiri mahkemenize ait olmak üzere 581,18 USD faiz, TOPLAM 2.706,18 USD borçlu olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 07/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1.Davanın konusunda davacı tarafından; İstanbul … 11. İcra Müdürlüğünde … E. numaralı dosya kapsamında davalının taleplerine itiraz edildiği,
2.İcra takibine konu 19.494,38 TL alacağın USD para birimi kurundan kaynaklı alacak olduğu ancak dosya muhteviyatı itibariyle yapılan inceleme ve dosyaya gelen talimat bilirkişi raporu içeriğinde yapılan incelemede tespit edilmediği,
3.Taraflar arasında ödemelerin USD cinsinden yapılacağına ilişkin yazılı bir sözleşme olmadığı, faturalar üzerinden ödemenin USD cinsinden yapılacağına dair açık ifade görülemediği, davacı tarafından yapılan tüm ödemelerinde TL para birimi cinsinden olduğu, USD para birimi cinsinden hesap ilişkisinin tespit edilemediği,
4.Dolayısıyla da fatura tutarından ödemeler mahsuplaştırıldığında davacının davalıya TL para birimi cinsinde fazla ödeme yaptığı, davacının dava tarihi itibariyle davalıdan TL para birimi cinsinde 1.067,54 TL asıl alacağının tespit edildiği…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan 07/09/2022 tarihli bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişkiden kaynaklı olarak davalı yanca 05/10/2013 tarihli, 8.323-TL.; 11/10/2013 tarihli, 8.853,54-TL.; 28/10/2013 tarihli 605,59-TL. ve 30/10/2013 tarihli 650,33-TL. bedelli 4 adet fatura düzenlendiği, faturalar incelendiğinde, birim fiyatlarının TL., toplam tutarın TL. ve yazı kısmında toplam tutarın TL. para birimi cinsiden yazıldığı, faturanın alt kısmında USD para cinsinden döviz kuru ve döviz tutarı yazılı ise de, faturanın döviz cinsinden ödeneceğine dair faturada bir ibare bulunmadığı, taraflar arasında, ödemenin döviz cinsinden yapılacağına ilişkin yazılı bir sözleşme de bulunmadığı, davacının tüm ödemelerini TL. cinsinden yaptığı, kur farkının talep edilebilmesi için taraflar arasında bir sözleşmenin veya bu yönde oluşan bir teamülün bulunması gerektiği, (Yargıtay 11. HD.25/02/2021 T. 2020/4918 E.- 2021/1703 K. nolu ilamı) taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, teamülün varlığına ilişkin bir karine de bulunmadığı, iş bu nedenle davalı yanca kur farkının talep edilemeyeceği, bilirkişi tarafından yapılan inceleme ile de davacının faturaların karşılığını ödediği ve davacının davalıya borçlu olmadığının tespit edildiği, davalının takibe konu alacağının bulunmadığı, anlaşıldığından, davacının davasının kabulü ile, davacının dava tarihi itibariyle İstanbul … 11.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile, davacının dava tarihi itibariyle ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 1.689,82-TL. harçtan, peşin alınan 422,46-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 1.267,36-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL. başvurma harcı + 422,46-TL peşin harç + 2.750-TL. bilirkişi ücreti + 227,10-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 3.453,96-TL. yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.