Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/395 E. 2021/737 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/395 Esas
KARAR NO:2021/737

DAVA:Tasarrufun İptali
DAVA TARİHİ:10/08/2009
KARAR TARİHİ:11/11/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili bankadan asıl borçlu … San. ve Tic. Ltd. Şti.nin kredi kullandığını, davalılardan … ve …’ın iş bu kredi sözleşmelerine müşterek borçlu, müteselsil kefil olduklarını, alacaklarının tahsili için, alınan ihtiyati haciz kararının ….İcra Müdürlüğünün … Esas dosyasında infaz edildiğini, aynı dosyadan ilamsız takibe geçildiğini, yapılan icra takibi işlemleri neticesinde alacaklarının tahsili için tüm taraflara karşı haciz işlemlerinin yapıldığını, davalıların adreslerine gidildiğini, ancak hacze kabil herhangi bir menkul mal bulunmadığını. davalılar adına kayıtlı herhangi bir araçta bulunamadığını, müvekkili banka ve bir kısım diğer alacaklıların takip işlemlerine başladığını, aynı günlerde davalı borçluların adlarına kayıtlı gayrimenkulleri, diğer davalılar üçüncü kişilere devir suretiyle elden çıkarıldığının tespit edildiğini, gayrimenkullerin üçüncü şahıslara devrinden dolayı haciz takibinin mümkün olmadığını, borçlulardan … adına kayıtlı; … 2.Bölge … Mah. 1199 ada, 225 parsel sayılı 570 m2 miktarındaki arsa vasıflı gayrimenkulün 125/3400 hissesinin …’a devir edildiğini. üçüncü şahsın ise işbu hisseyi … devrettiğini, borçlulardan … adına kayıtlı: … 2. Bölge … Mah. 1199 ada, 225 parsel sayılı 570 m2 miktarındaki arsa vasıflı gayrimenkulün … hissesinin …’a devir edildiğini, üçüncü şahsın ise işbu hisseyi …’e devrettiğini, borçlulardan … adına kayıtlı; … 3. Bölge … Mah. …mevkii 643 (yeni3169) ada, 127 parsel sayılı arsa vasıflı gayrimenkulün … arsa paylı A Blok 8.kat 26 nolu meskenin 1/2 hissesinin … ile …’a devredildiğini, borçlulardan … adına kayıtlı: … 3.Bölge … … mevkii 643 (yeni 3169) ada, 127 parsel numaralı arsa vasıflı gayrimenkulün 18/1620 arsa paylı A Blok 8. Kat 26 nolu meskenin 1/2 hissesinin … ile …’a devredildiğini, borçlulardan … adına kayıtlı: Kadköy 3. Bölge … Mah, 643 ada, 117 parsel sayılı, on bir katlı 43 dairli bahçeli kargir apartman vasıflı 2233 m2 gayrimenkulün 12/516 arsa paylı 9. Kat 36 nolu meskenin 1/2 hissesinin …’e devredildiğini, borçlulardan … adına kayıtlı ; … 3. Bölge … Mah. 643 ada, 117 parsel sayılı, on bir katlı 43 daireli bahçeli … apartman vasıflı 2233 m2 alanlı gayrimenkulün 12/516 arsa paylı 9. Kat 36 nolu meskenin 1/2 hissesinin …’e devredildiğini, borçlulardan … adına kayıtlı: … 1. Bölge … Mah. 2152 (yeni 10617) ada, 174 (yeni 1) parsel sayılı 8526 m2 miktarındaki tamamlanmış A ve B Blok … Tic. Mrk. ve arsa vasıflı kat mülkiyetli gayrimenkulün … arsa paylı mağaza A Blok 10,11, 12. Kat 1562 Bağımsız bölüm nolu yerin … San. Tic. Ltd. Şti.ne devredildiğini, tarafların gerçek iradesine uygun olmayan veya alacaklılardan mal kaçırma amacı ile yapılan görünüşte satış işlemlerinin geçersiz olacağını, dava konusunda olduğu gibi özellikle ticari ve sair bağları bulunan kişiler arasında yapılan devirlerde, devrin muvazaalı olduğunun kabulü gerekeceğini, ancak zarar gören ilgililer açısından herhangi bir süreye tabi olmaksızın ikame edilen davalarda, tapu kaydının iptaline gidilmeden, ilgilinin devredilen gayrimenkulden hakkını almasının sağlanacağını, icra dosyasından satış yetkisinin verilmesi gerektiğini, dava konusu gayrimenkullerin, borçlular tarafından müvekkili bankadan kredi kullanımında avantaj sağlamak için bildirilmiş olduğunu, kredinin kabulünden sonra ise davalı borçlular tarafından hızla ellerinden çıkarıldığını, müvekkili ve diğer bir kısım alacaklıları tarafından haklarında kredi borcunun tasfiyesi ile ilgili olarak görüşmelerde bulunulduğu sıralarda ve kredi borcunun tahsili amacı ile takip işlemlerine başlanılmasından kısa bir süre önce devredildiğini, söz konusu tasarrufta, devredilenin, devredenlerin içerisinde bulunduğu durumu, tartışılmayacak kadar belirgin olan alacaklılardan mal kaçırma kastını bilmemesinin mümkün olmadığını, söz konusu tasarrufların İİK.nın 280.maddesinde düzenlendiği şekilde iptalinin gerekeceğini belirterek, dava konusu gayrimenkullerin devir ve temlikine ilişkin tasarruflarının iptaline ve gayrimenkuller için icra dosyasından satış yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi olduğunu, davacı bankaya borçlandığını, bu borcun başlangıç tarihinin 2006 olduğunu, borçlarını düzenli olarak ödediğini, borçlandığı bankalara ismi geçen gayrimenkullerine ve araçlarına ipotek bırakıldığını, bankaların ipotekli mallarını satmak kolaylığı tanıdıklarından, dosyadaki davalıları gazete ilanları ile tanışarak banka ile muhatap ettiklerini, bankaya olan borçlar ödendikten sonra bankalar ipoteği kaldırdığını, mülkiyet devirlerinin bankaların yaptığını, dosyadaki gayrimenkullerin ve araçların geçmişinin araştırıldığında gerçeklerin ortaya çıkacağını, bu davalıları tanımadığını ve akrabalıklarının olmadığını, açıkça muvazaa söz konusu olmadığını, davalılar ile bağının olmadığını ve herhangi bir mal kaçırmadığını belirtmiştir.
Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; müvekkilinin Mart 2007 yılında …A Blok K:11 No:1564 nolu iş yerine, satın alarak taşındığını, dava konusu olan … nolu işyerinin de bitişiğinde olduğunu, Ağustos 2007 de kendi işyerinin bitişiği olan bu … nolu iş yerinin satılacağının öğrenilmesi üzerine, ileride işlerini büyütmeyi düşünen müvekkilinin burayı almanın akıllıca bir yatırım olacağını düşünerek 23/08/2007 tarihinde dava konusu olan yeri satın aldığını, satışı bedelini …’tan kredi çekerek banka kanalıyla satıcı …’a gönderdiğini, bu krediyi taksitlendirdiğini ve halen kredi taksitlerini ödemeye devam etmekte olduğunu, …’ın bu kredi karşılığında söz konusu gayrimenkul üzerine ipotek tesis ettiğini, 2008 yılında müvekkilinin ekonomik sıkıntıya girdiğini ve söz konusu yeri … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne kiralandığını, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, kesinlikle mal kaçırma kastının olmadığını, müvekkilinin 2007 yılında söz konusu yeri satın almış olduğunu, davacının ise 2009 yılında icra takibine geçmiş olduğunu, müvekkilinin diğer davalılar ve bunların birbirlerine yapmış oldukları satışlar hakkında bilgisinin olmadığını belirterek davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davalı …’ın eşi olduğunu, … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne bir komplo ile ortak yaptığını, bankanın tebligatını tebellüğ ettikten sonra 04/01/2009 tarihinde, … 6. Noterliğinden 2009/2146 yevmiye sayılı ihtarname ile tüm alacaklılara ihtar ettiğini, böyle bir şirket ortaklığı ne kadar geçerli ise kendi kefaletinin de o kadar geçerli olduğunu, kazandığı gayrimenkullerin eşinin hatalarından dolayı başkaca bankalar tarafından satıldığını, mahkeme marifeti ile durumun araştırılmasını talep ettiğini, mal kaçırmadığını, kendisini borçlu saymadığını, dosyadaki davalılarla bir yakınlığının ve tanışıklığının olmadığını belirtmiştir.
Davalı … vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; müvekkilinin 2007 yılından itibaren, satın almış olduğu davaya konu gayrimenkulde ikamet ettiğini, mernis adresinin de bu adreste olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli alıcı konumunda olduğunu ve ivazsız muvazaalı bir işlem mevcut olmadığını, İİK.nın 278-279-280. madde koşullarının gerçekleşmediğini, müvekkilinin 2007 yılının Ekim ayında kendi oturabileceği bir ev aramaya başladığını sonrasında emlakçı (…) aracılığı ile davaya konu gayrimenkulü bulduğunu, 16/11/2007 tarihinde gayrimenkulü satın aldığını, gayrimenkul üzerine gayrimenkul sahibi olan … … ve …’ın sahibi olduğu … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin borcundan dolayı … Bankası … şubesine lehine ipotek konulduğunu, borcun ödenmesi ve ipoteğin kalkması için satış bedelinin … hesabına çıkarılmasını talep ettiğini, gayrimenkulün satış bedeli 195.000 TL olarak anlaşıldığını, bu bedelin 16/11/2007 tarihinde … hesabına gönderildiğini, sonrasında … Bankası … şubesi tarafından … ile ilgili gayrimenkul üzerine konulmuş olan ipotek çözüldüğünü, müvekkilinin gayrimenkulü satın aldığı … … ve …’ı tanımadığını, satış öncesinde veya sonrasında hiçbir irtibatı da olmadığını, sadece gayrimenkulün satışı aşamasında irtibatları olduğunu, müvekkilinin kendi konut ihtiyacı için almış olduğu bu dairede halen ikamet etmekte olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli alıcı konumunda olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacı bankanın icra dosyasına ibraz ettiği … 25. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesinde borcun 06/11/2008 tarihi itibari ile muaccel olduğunu ve hesabın kat edildiğinin bildirildiğini, borcun doğum tarihinin 06/11/2008 olarak kabul edilmesi gerektiğini ve 10/08/2009 dava tarihi itibarı ile 1 yıllık zaman aşımı süresinin dolması sebebiyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin … 2. Bölge … Mah. 1199 Ada 225 Parsel numaralı 570 m2 miktarındaki arsa vasıflı gayrımenkulün 250/3400 hissesini …’dan 30/01/2008 tarihinde satın aldığını, satış tarihi itibari ile ortada herhangi bir borcun olmadığını, borcun doğumundan önce yapılan tasarruflar hakkında muvazaa iddiasının dinlenemeyeceğini ve davanın reddinin gerektiğini, Davacının birden çok taşınmaz için tek dava açtığını; bu da usul ekonomisi yönünden davanın uzamasına sebebiyet verdiğini, diğer tasarruflar hakkında tahkikatın sona erdirilmesinin beklenmesi gerektiği düşünüldüğünde hak kaybının kaçınılmaz olduğunu, usul hukuku açısından, müvekkili aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının tefrik edilmesini talep ettiklerini, müvekkiline ait taşınmazın borçlular elinden çıkarak 3. şahısa, 3. şahıs tarafından ise iyiniyetli müvekkiline satıldığından ve 4. şahısların ancak kötüniyetli oldukları ispat edildiği takdirde aleyhine hüküm tesis edileceğinden, dava dosyasında davacının bu iddiası anlaşılamadığını, bu nedenle davacının talebini, müvekkili … yönünden açıklattırılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu dilekçesi ile; davacının iddia ettiği kredi sözleşmesinin 05/09/2007 tarihli olduğunu, taşınmazın edinilme tarihinin ise 17/07/2007 olduğunu, davacı bankanın kredi verirken borçlular üzerinde böyle bir gayrimenkulün bulunmadığını, dolayısıyla dava konusu tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleşmesi nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin davalılar ile herhangi bir yakınlık ve akrabalığının bulunmadığını, bilirkişi tarafından belirlenen taşınmazının değerinin fahiş olduğunu, hatalı değer tespitinin kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır.
Mahkememizin 11/02/2015 tarihli celsesinde, davalılar … ve … hakkındaki davanın bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, bu dava Mahkememizin … Esas sırasına kaydı yapılmış ve 05/03/2015 tarihinde bu davalılar hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizde yapılan yargılama sonucunda, Mahkememizin 03/10/2017 tarihli ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; davanın 2 kez takipsiz bırakılması nedeni ile HMK.nın 320/4 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu kararın davacı tarafından istinaf edilmesi sonucunda İstanbul BAM 40. Hukuk Dairesinin 10/03/2020 tarih ve 2019/1118 Esas, 2020/515 Karar sayılı ilamı ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizde yapılan yargılamada, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve resmi senet örnekleri celbedilmiş, taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi ve ek raporları alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; davacı … A.Ş. tarafından davalılar …, … ve dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında toplam 175.035,75 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı ve İcra Müdürlüğünce 15/03/2011 tarihli haciz belgesi verildiği görülmüştür.
Tapu kayıtları ve resmi senetlerin incelenmesinde; … ilçesi, … Mah, 1199 ada, 225 parsel sayılı taşınmazın 17/07/2007 tarihinde, maliki …’ın 125/3400 hissesini 25.000 TL bedelle, davalı …’ın 125/3400 hissesini 25.000 TL bedelle, davalı … sattığı, davalı …’ın bu yeri 31/01/2008 tarihinde 55.000 TL bedelle davalı …’e sattığı,
… ilçesi, … Mah, 643 ada, 117 parselde 9. Kat 36 nolu bağımsız bölümün 16/11/2007 tarihinde, 1/2 hissesinin … tarafından 22.000 TL bedelle, 1/2 hissesinin … tarafından 22.000 TL bedelle davalı …’e satıldığı,
… ilçesi, 10617 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda 114/240000 arsa paylı mağazanın davalı … tarafından 80.000 TL bedelle 23/08/2007 tarihinde davalı …San. Tic. Ltd. Şti.’ne satıldığı, bu şirketin bu yeri 22/12/2010 tarihinde 162.500 TL bedelle …’a sattığı görülmüştür.
Bilirkişiler …, …, … ve … mahkememize sundukları 02/07/2015 tarihli raporlarında; 15.5.2007- 5.9.2007 tarihlerinde taraflarca imzalanmış kredi sözleşmeleri ile borcun doğduğunu, İİK m.278’de öngörülen iki yıllık süre aciz, haciz veya iflastan evvelki süreye göre hesaplanacağını, Olayda banka borçlusu aleyhine ihtiyati haciz ile harekete geçtiğini, bilahare ödeme emrinin 26.1.2009 tarihinde tebliğ edildiğini, dosyada ödeme emrine karşı itiraz görülmediğini, itiraz süresi geçmekle takibin kesinleştiğini, satış şeklindeki tasarruf tarihlerinin önce üçüncü kişiye 17.7.2007 tarihinde ve sonra dördüncü kişiye 30.1.2008 tarihlerinde gerçekleştiğini, buna göre iki yıllık süre geçirilmediğini, … ilçesi. … mahallesi, 643 ada, 117 parsel sayılı, 12/516 arsa paylı 9. Kat 36 nolu dairenin 1/2 hissesi …, 1/2 hissesi … adalarına kayıtlı iken 16.11.2007 tarih ve 17769 yevmiye ile 1/2 hisse … hissesinin tamamını 22,000 TL bedelle, … hissesinin tamamını 22.000 TL bedelle …’e sattığını, taşınmazın 16.11.2007 satış tarihindeki Serbest Piyasa Rayiç Bedelinin: 300.000 TL olarak takdir edildiğini, Davalı … savunmasında taşınmazın üzerine taşınmazın sahibi … … ve …’ın sahibi olduğu … San. ve Tic. 1td.Şti. nin borcundan dolayı … Bankası … şubesi lehine ipotek konulmuş olması sebebiyle borcun ödenmesi ve ipoteğin kalkması için satış bedelinin … hesabına çıkarılması talep edildiğini, gayrimenkulün satış bedelinin 195.000 TL olarak anlaşıldığını, anlaşıldığı şekilde bu bedelin 105.000 TL sinin müvekkili tarafından … hesabına gönderildiğini, 105.000 TL sinin müvekkilinin kendi birikiminden ödendiğini, geriye kalan 90.000 TL için …. Bankası Soğanlık şubesinden kredi alındığını, bu bedelinde yine aynı şekilde 16.11.2007 tarihinde … hesabına gönderildiğini, müvekkilinin almış olduğu 90.000 TL lik krediye karşılık … Bankası Soğanlık şubesi tarafından gayrimenkul üzerine 182.500 TL değerinde ipotek konulduğunu, müvekkilinin almış olduğu krediyi yıllar içerisinde taksitle ve toplu ödemeler yaparak tamamladığını, borç kapandıktan sonra ipoteğin kaldırıldığını beyan ettiğini, davacı Banka ise muvazaa iddiasında bulunduğunu, 44.000 TL nin çok düşük bir bedel olduğunu, para transferinin satıcıya değil, 3. Kişi konumundaki dava dışı şirkete yapıldığını, hesap özeti incelendiğinde 15.11.2007 de soyadı borçlular gibi “…” olan … isimli kişi tarafından 83.000 TL yatırıldığını, 16.11.2007 tarihli 90.000 TL lik dekontun İş bankası tarafından … yapılan ödemeye ilişkin olduğunu belirtiğini, alım salım uygulamasında taşınmazın varsa üzerindeki ipotek vb. yüklerle birlikte satıldığının da rastlanan bir durum olduğunu, Satış bedelinin toplam tutarında bu yükler için gelecekle yapılacak ödemeler de hesaba katıldığını, eğer davalı alıcı, vakıa olarak satışın normal fiyattan yapıldığını, tapuda gözükenin belediyenin rayici olduğunu, aradaki farkın satıcıya ödendiğini savunursa, aradaki farkı banka havalesiyle ödediğine dair belge, makbuz delil olarak ikame etmesi gerektiğini, borçlu … ailesine ait mübrez Nüfus kayıtlarında yapılan incelemede, davacı tarafından akraba olduğu iddia edilen … ismine rastlanmadığını, … ilçesi, … mahallesi, Yol sokağında kain 1199 ada, 225 parsel sayılı 570,00 m2 yüz ölçümlü arsa vasıflı gayrimenkulün 125/3400 hissesi … adına ve 125/3400 hissesi … adına kayıtlı iken işbu hisselerin tamamı 17.07.2007 tarih ve … yevmiye nosuyla 50.000 TL bedelle …’a satıldığını, taşınmazın 17.07.2007 satış tarihindeki serbest piyasa rayiç bedelinin; 400.000 TL olarak takdir edildiğini, borçluların işbu tasarrufun iptali davası konusu olan kendi adlarına kayıtlı olan taşınmazlarını rayiçten düşük bedeller satış hedefi ve gerçek bedel arasında mislini aşan fahiş fark ile üçüncü kişi durumunda olan şahıslara devretlikleri durumda davalı üçüncü kişiye yapılan tasarrufun İİK m. 278 fikra 3 bent 2 hükmü uyarınca başka bir koşul aranmaksızın batıldır ve iptale tabi olduğunu, davalı alıcının olayda … …’taki taşınmazlara ilişkin tasarrufların ilk alıcısı konumundaki davalılar bakımından İİK m.278 III bent 2 uyarınca iptal edilebileceğini, ancak bu malların 30.1.2008 tarihinde satın alan 4. kişi konumundaki Jülyet’e devretmiş olması nedeniyle, dördüncü kişinin kötü niyetli iktisapta bulunduklarının kanıtlanması halinde kendisinin sorumlu tutulabileceğini aksi takdirde üçüncü kişi Kahriman’ın elinden çıkarmış olduğu gayrimcukulün gerçek değeri nispetinde tazminatla sorumlu tutulabileceğini, İstanbul … … Mah. 10617 ada, | parselde A blok 10-11-12 kat 1562 bağımsız bölüm, 114/240000 arsa paylı mağaza … adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın mevkii, alanı, vasfı günün alım satım raiçleri göz önünde bulundurularak serbest piyasa rayiçlerine göre satış tarihi olan 22.10.2010 tarihindeki değeri 380.000 TL hesap ve tespit edildiğini, Bu tarihte 162.500 TL’ye satılmış ancak 330 bin TL ipoteğin tüm hukuki vecibeleri de kabul edilerek satın alındığını, taşınmazın 23.8.2007 tarihinde … tarafından … Ltd. Şti.’ne satıldığı tarihteki değerinin 290.000 TL olduğunu, bu tarihte 80.000 TL ye satıldığını, borçlulardan …’ın kendi adına kayıtlı olan taşınmazı rayiçten (290.000 TL) düşük bedel 216.500 TL ile üçüncü kişi olan Ares 1td Şti’ye devrettiği sabit sayılır ise, bu çerçevede satış bedeli ve gerçek bedel arasında mislini aşan fahiş fark bulunduğundan söz edilemeyeceğini, ancak taşınmazı 22.12.2010 tarihinde satın alan 4. kişi konumundaki …’a devretmiş olması nedeniyle, dördüncü kişinin kötüniyetle iktisapta bulunduklarının kanıtlanması halinde kendisinin sorumlu tutulabileceği aksi takdirde üçüncü kişi Ares’in elinden çıkarmış olduğu gayrimenkulün gerçek değeri nispetinde tazminatla sorumlu tutulabileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. …, …, … ve …’ın mahkememize sundukları 27/01/2021 tarihli raporlarında; İstanbul ili, … ilçesi, 10617 ada, 1 parselde yer alan ve …’a ait olan taşınmazın davalı … San. Tic. Ltd. Şti.ne devrine ilişkin olarak, tasarruf işleminin İİK’nın 278/3-2 maddesindeki iptal sebebine dayanarak iptal edilemeyeceğini, İstanbul ili, … İlçesi, 10617 Ada, 1 parselde yer alan ve … San. Tic. Ltd. Şti.ne ait olan taşınmazın … isimli kişiye devrine ilişkin olarak … San. Tic. Ltd. Şti.ne yapılan ilk devir iptale tabi görülmediğinden incelemeye yer olmadığını, önceki devir iptale tabi olsa dahi, bu devir bakımından dördüncü kişiye devir yapılması nedeniyle İİK’nın 278/3-2 maddesinin uygulama alanı bulamayacağı, … isimli dördüncü kişinin kötü niyetli devralan sıfatını taşıdığına dair dosya kapsamında veri olmadığını, İstanbul ili, … ilçesi, … Mah. 1199 Ada, 225 Parselde yer alan ve … ve …’a ait olan taşınmazın … isimli kişiye devrine ilişkin olarak, taşınmazın gerçek değeri ile tapudaki satış bedeli dikkate alındığında bedeller arasında fahiş fark olduğunun tespit edildiği, dosya kapsamında tapudaki bedel dışında bir bedelle taşınmazın devralındığına dair yazılı belge ya da banka hesap hareketi mevcut olmadığını, bu tasarrufun İİK’nın 278/3-2 maddesi kapsamında iptale tabi olduğunu, …’ın taşınmazı elden çıkardığı ve devralan dördüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı hususları dikkate alındığında, bu kişinin İİK’nın 283/2 maddesi gereğince 15/05/2007 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç için nakdi tazminle yükümlü tutulabileceğini, ilgili sözleşmedeki borç tutarı taşınmazın değerinden yüksek ise genel kredi sözleşmesindeki borç değil, taşınmazın gerçek değeri dikkate alınacak ve …’ın bu bedel üzerinden sorumlu tutulması gerekeceği, 05/09/2007 tarihli genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ise tasarruf tarihi olan 17/07/2007 tarihinden sonra doğduğu göz önüne alındığında, bu borçtan …’ın İİK’nın 283/2 maddesi gereğince nakden sorumlu kılınamayacağı, İstanbul ili, … ilçesi, … Mah. 1199 Ada, 225 parselde yer alan ve Hasan Bahri Kahriman’a ait olan taşınmazın … isimli kişiye devri ile ilgili olarak, yapılan devrin dördüncü kişiye devir olması nedeniyle İİK’nın 278/3-2 maddesinin uygulama alanı bulamayacağı, … isimli kişinin kötü niyetli olduğunu ispata yarar verinin dosya kapsamında olmadığı, bu kişiye ilişkin tasarrufun iptali talebinin reddi gerektiği, İstanbul ili, … Mah. 178 Pafta, 643 ada, 117 parselde yer alan ve … ve …’a ait olan taşınmazın … isimli kişiye devrine ilişkin olarak taşınmazın gerek 130 m2 gerekse 100 m2 olarak değerlendirilmesi sonucu ulaşılan satış tarihindeki gerçek değer ile satış bedeli birlikte değerlendirildiğinde, ilgili tasarrufun İİK’nın 278/3-2 maddesi kapsamında iptale tabi olmadığı, satış bedelleri arasında fahiş farkın bulunmadığı, davalı … bakımından davanın reddi gerektiğini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. …, …, … ve …’ın Mahkememize sundukları 16/09/2021 tarihli ek raporlarında; İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi, 1199 Ada, 225 Parselde yer alan ve … ve …’a ait olan taşınmaz bakımından, önceki raporda tespit edilen ilk devir tarihindeki (17.07.2007) rayiç bedel 400.000 TL şeklinde iken; bu raporda tespit edilen rayiç bedelin 274.000 TL olduğunu, İkinci devir bakımından ise, önceki raporda tespit edilen devir tarihindeki (30.01.2008) rayiç bedelin 400.000 TL iken; bu raporda tespit edilen bedel 300.000 TL olduğunu, raporlar arasındaki bu rayiç bedel tespiti değişikliği, ilgili taşınmaz bakımından önceki rapordaki kanaatlerinin değişmesini gerektiren hukuki bir etki yapmadığını, bu yeni bedeller dikkate alındığında da önceki rapordaki ile aynı kanaat korunduğunu, İstanbul ili, … ilçesi, 10617 Ada, 1 Parselde yer alan ve …’a ait olan taşınmaz bakımından, önceki raporda tespit edilen ilk devir tarihindeki (23.08.2007) rayiç bedelin 290.000 TL şeklinde iken; bu raporda tespit edilen rayiç bedel 243.000 TL olduğunu, İkinci devir bakımından ise, önceki raporda tespit edilen devir tarihindeki (22.12.2010) rayiç bedelin 380.000 TL iken; bu raporda tespit edilen bedelin 308.910 TL olduğunu, önceki rapordaki dosya kapsamındaki ödemeler dikkate alınarak ilk tasarrufun iptâle tâbi olmadığı kanaati bildirildiğini, yeni bedel bakımından da ilgili kanaati değiştiren bir değer takdiri söz konusu olmadığını, İkinci devir bakımından ise, önceki raporda da ifade edildiği üzere, ilk devir iptâle tâbi olmadığından ikinci devrin de iptâl edilemeyeceği yönünde kanaat bildirildiğini, ilk devrin iptâle tâbi olduğu kanaati hasıl olsa dahi, teknik bilirkişi tarafından yapılan yeni değer takdiri göz önüne alındığında, ikinci devir bakımından fahiş farkın mavcut olmadığı (308.310 TL / 162.500 TL) ifade edilebileceğini, fahiş farkın mevcut olduğu kanaati hasıl olsa dahi dördüncü kişinin ayrıca kötü niyetli şekilde taşınmazı devralması, üçüncü kişiden farklı şekilde, iptâl için gerekli bir şart olduğunu, Dosya kapsamında bu yönde bir delile rastlanmadığını, tasarrufun iptali yönünden; değer tespitine konu olan taşınmazlar için yerinde ve dosya üzerinde yapılan incelemelerde; taşınmazların bulunduğu bölge, bölge içindeki konumları çevrenin gelişmişlik durumu, yapı sistemi, dava konusu taşınmazların içinde bulunduğu ana binaların yaşı, imar durumları, kullanılan malzemele ve işçilik, altyapı, ulaşım kolaylığı, belediye hizmetlerinden yararlanma derecesi, taşınmazların bulunduğu çevrede oluşan bina ve arsa serbest piyasa emlak alım-satım rayiç bedelleri, değerini etkileyecek tüm objektif unsur ve nitelikler göz önüne alınarak, dava konusu taşınmazların satış ve dava tarihi itibariyle bilirkişi heyetine tespit edildiğini belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı … tarafından …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında davalılar …, … (…) ve dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, bu takip sonucunda 15/03/2021 tarihli aciz belgesi düzenlendiği, davacının icra takibine konu ettiği alacağın 15/05/2007 ve 05/09/2007 tarihli genel kredi sözleşmelerine dayandığı, dava konusu tasarrufların borcun ilk doğum tarihi olan 15/05/2007 tarihinden sonra olduğundan tasarrufun iptali davasına konu edilebileceği, … ilçesi, … Mah, 1199 ada, 225 parsel sayılı taşınmazın maliki …’ın 125/3400 hissesini 25.000 TL bedelle, davalı …’ın 125/3400 hissesini 25.000 TL bedelle 17/07/2007 tarihinde, davalı … sattığı, davalı …’ın bu yeri 31/01/2008 tarihinde 55.000 TL bedel ile davalı …’e sattığı, … ilçesi, … Mah, 643 ada, 117 parselde 9. Kat 36 nolu bağımsız bölümün 1/2 hissesinin … tarafından 22.000 TL bedelle, 1/2 hissesinin … tarafından 22.000 TL bedelle 16/11/2007 tarihinde, davalı …’e satıldığı, … ilçesi, 10617 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda 114/240000 arsa paylı mağazanın davalı … tarafından 80.000 TL bedelle 23/08/2007 tarihinde, davalı …San. Tic. Ltd. Şti.’ne sattığı, bu şirketin bu yeri 22/12/2010 tarihinde 162.500 TL bedelle, …’a sattığı anlaşılmıştır.
Dava konusu … ilçesi, … Mah. 643 ada, 117 parsel sayılı taşınmazın davalılar … ve … tarafından …’e toplam 44.000 TL bedelle 16/11/2017 tarihinde satıldığı, taşınmaz üzerinde 182.500 TL ipotek mevcut bulunduğu, bilirkişi raporuna göre devir tarihindeki değerinin 300.000 TL olduğu, davalı tarafından satış bedeli olarak 195.000 TL olarak kararlaştırıldığını ve bunun da iki seferde ödendiğini ileri sürüldüğü, bu davalı tarafından sunulan ödeme evrakları, banka hesap hareketlerine göre davalının bu taşınmaz için 195.000 TL ödediğinin bilirkişiler tarafından tespit edildiği, buna göre satış tarihindeki gerçek değeri ile ödenen bedel arasında 1 misli ya da fazla tutarda fahiş fark bulunmadığı, celp edilen nüfus kayıtlarında para yatıran … ile davalılar … ve … arasında bir akrabalık tespit edilemediği, davacının da buna ilişkin bir delil sunmadığı, bu nedenlerle bu tasarrufların iptali şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından bu davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu … ilçesi, 10617 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan davalı … …’a ait hissenin 23/08/2007 tarihinde 80.000 TL bedelle davalı … San. Tic. Ltd.Şti.’ye satıldığı, bu şirket tarafından da aynı yerin 22/12/2010 tarihinde …’a 162.500 TL bedelle satıldığı, bilirkişiler tarafından yapılan inceleme sonucunda bu taşınmazın ilk satış tarihi olan 23/08/2007 tarihindeki gerçek değerinin 243.000 TL olduğu, dosyaya sunulan dekontların incelenmesi sonucunda bilirkişiler tarafından bu taşınmaz için davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından toplamda 216.500 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği, buna göre taşınmazın satış tarihindeki gerçek değeri ile yapılan ödeme arasında bir misli fark ya da daha fazla fark bulunmadığından bu tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığı, bu taşınmaz ile ilgili ikinci tasarruf olan …’a yapılan satışa ilişkin tasarrufunda bu nedenle iptali talep edilemiyeceği anlaşıldığından davalı … San. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu … ilçesi, 1199 ada, 225 parsel sayılı taşınmazdaki davalılar … ve …’ın hisselerinin 17/07/2007 tarihinde 50.000 TL bedelli davalı …’a devir edildiği, … tarafından da 30/01/2008 tarihinde 55.000 TL bedelle davalı …’e devir edildiği, bilirkişiler tarafından yapılan inceleme sonucunda bu taşınmazın 1. satış tarihi olan 17/07/2007 tarihindeki gerçek değerinin 274.000 TL olduğu, 2. satış tarihindeki gerçek değerinin 300.000 TL olduğu, davalı …’a yapılan ilk devir tarihindeki gerçek değer ile tapudaki satış bedeli arasında fahiş fark bulunduğu, bu nedenle bu tasarrufun iptale tabi olduğu, ancak bu taşınmazın davalı 4.kişi …’e satıldığı, Yargıtayın Yerleşik içtihatlarına göre 4.kişinin taşınmazı kötü niyetli şekilde devraldığının ispatlanması halinde tasarrufun iptalinin talep edilebileceği, davalı …’in kötü niyetli olarak bu taşınmazı iktisap ettiği hususunun davacı tarafça ispat edilemediği, davalı … ile diğer davalılar arasında İİK.nın 278. ve devamı maddelerinde gösterilen tasarrufun iptali sebeplerinden hiç birinin bulunmadığı, bu davalının, davalı borçlular ile arasında akrabalık, arkadaşlık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastını, 3. kişinin bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığının da ispat edilemediğinden davalı … hakkındaki davanın reddine karar verilmesini gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalılar … ve … ile davalı …’ın … ilçesi, 1199 ada, 225 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili aralarındaki tasarrufun iptali şartlarının oluştuğu, ancak davalı …’ın bu taşınmazı 30/01/2008 tarihinde devretmiş olması nedeniyle hakkındaki davanın İİK.nın 283/2. maddesi gereğince bedele dönüştüğünden, davacının …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına konu alacak ve ferilerinin, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsili gerektiğinden ve icra takibindeki alacak miktarı, davalının taşınmazı devrettiği tarihindeki gerçek değerinden daha az olduğundan, taşınmazın devir tarihindeki gerçek değeri olan 300.000 TL yi geçmemek kaydıyla; icra dosyası alacak miktarı 175.035,75 TL nin ferileri ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar …, … ve … San. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın reddine,
2-Davalılar … ve … ile davalı … arasındaki 17.07.2007 tarihli tasarrufun iptali şartları oluştuğu anlaşıldığından buna ilişkin davanın kabulü ile; bu tasarrufa konu taşınmazın, kötü niyetli olduğu ispatlanamayan ve bu nedenle hakkındaki davanın reddine karar verilen …’a devredilmesi nedeniyle; dava İİK.nın 283/2 maddesi gereğince bedele dönüştüğünden, davacının …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına konu alacak ve ferilerinin, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsili gerektiğinden ve icra takibindeki alacak miktarı, davalının taşınmazı devrettiği tarihindeki gerçek değerinden daha az olduğundan, taşınmazın devir tarihindeki gerçek değeri olan 300.000 TL yi geçmemek kaydıyla; icra dosyası alacak miktarı 175.035,75 TL. nin ferileri ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalılar …, … ve … San. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın reddine karar verildiğinden dava konusu taşınmazlarla ilgili ….Asliye Ticaret Mahkemesinin Tapu Sicil Müdürlüklerine 13.10.2009 tarihli yazısı ile gönderilen, 27.08.2009 tarih ve … Esas sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince: daha az olan icra takibine konu alacak değeri göz önüne alınarak; alınması gereken 11.956,69 TL harcın davalılar …, … ve …’dan tahsiline,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; daha az olan icra takibine konu alacak değeri göz önüne alınarak; 20.578,40 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’dan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; daha az olan icra takibine konu alacak değeri göz önüne alınarak; 20.578,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 15.217,90 TL yargılama giderinin (davalılar …, … ve … San. Tic. Ltd. Şti. için yapılan masrafların düşülerek hesaplanmıştır.) davalılar …, … ve …’dan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davalı …’in yapmış olduğu 48 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekilinin, davalı … vekilinin, davalı … vekilinin, Davalı … ve … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğundan gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır