Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/39 E. 2021/310 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/39 Esas
KARAR NO:2021/310

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :15/01/2020
KARAR TARİHİ:13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalıdan olan alacağının tahsili için 29/01/2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalı şirket icra takibine haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki aralarında yapılan bir toplantı neticesinde kurulduğunu, bu toplantıda müvekkilinin Türkiye’de yapılamayan bazı ileri laboratuvar testlerinin temsilcisi oldukları yurtdışı laboratuvarlarında yapıtırılmasını talep ettiklerini ve sözlü olarak anlaştıklarını, toplantı sonrasında müvekkili, davalı şirketin çoğunluk hissesine sahip olan Dr. …’e toplantıda talep edilen fiyat listesini mail yoluyla gönderdiğini ve mutabık kılınan fiyatlar üzerinden ilk fatura 4 Temmuz 2018 tarihinde kesildiğini, bu tarihten itibaren 31 Aralık 2018’e kadar yapılan hizmetlerin karşılığında kesilen faturaların toplam bedeli 99.732,86-TL olduğunu, fakat sadece 7.000-TL’lik bir tahsilat söz konusu olduğunu, 2019 yılının Ocak ve Şubat aylarında kesilen faturalardan sonra ödeme yapılmadığı için karşılığı alınamadan yapılan hizmet müvekkili tarafından durdurulduğunu ve raporların ödeme gerçekleşmeden teslim edilmeyeğinin ileri sürüldüğünü, bunun üzerine yapılan 7.500-TL’lik kısmi bir ödemeye istinaden, hastaların mağduriyetine sebebiyet vermemek için beklenen raporlar kendilerine teslim edildiğini, müvekkili bugüne kadar kendisine sevk edilen 40 testi ve bunların raporlarının hepsini eksiksiz yerine getirdiğini ve kendilerine düşen yükümlülüklerini karşılıksız bir şekilde yerine getirdiğini, davalı ise edimini ifa etmediğini ve icra takibine itiraz ettiğini, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, taleplerinin kabulünü, davalının haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptalini ve takibin devamını, davalının 2004 sayılı kanunun 67/2 maddesi uyarınca %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesnide harca esas değer HMK 119 maddesi gereği gösterilmediğini, bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ettiğini, davalı şirketin davacıdan hizmet almadığını, alacağı doğuran olayın, verilen hizmetin ya da satılan malın ispatının gerektiğini, alacak ispat edilemediğini, tarafların ticari kayıtları incelendiğinde de alacak iddiasının dayanaksız olduğunun ispat olacağını, hizmetin verildiğinin ispatı davacının yükümlülüğünde olduğunu, dava ve takip dosyasına dayanak olarak sunulan faturalar da tek başına borçlandırıcı bir belge olmadığını, iddia edilen faturalar dosyaya ibraz edilmediğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, haksız davanın reddini, kötü niyetli olduğu açıkça ortada olan davacının talep edilen alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, faturalar, ticari defter ve belgeler, cari hesap ekstresi, BA ve BS formları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
… İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, fatura alacağından kaynaklı, 99.732,89-TL. asıl alacak üzerinden ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde,takibe, borca, faize ve ferilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, 126.157,30-TL. üzerinden itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, fatura alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, Bilirkişi SMMM … tarafından hazırlanan 22/12/2020 tarihli raporda:”….davacı … A.Ş. yurt dışında bulunan laboratuvarlarında Türkiye’de yapılması henüz mümkün olmayan bazı tıbbi testlerin yapılmasını davalı …Ş.’nin talep etmesi ve davacı tarafından kabul edilmesi sonucunda hizmet akdinin doğmuş olduğu, davacının buna ilişkin olarak 99.732,86-TL’nin tamamı için davalıya rücu edebileceği faturaların bulunduğu ancak davalı firmanın herhangi bir yasal defter belge ve BA form bildirim dökümüne dosya içerisinde bulunmadığı, bu nedenle teyite muhtaç faturaların, kontrol edilemediği, davalı firma ile her ne kadar iletişime geçilse de davalı tarafından dosyaya dava konusu ile alakalı herhangi bir belge ve yasal döküman sunamayacağını belirtiği, bu nedenle davalının defter belgelerine ulaşılamadığından yeterli inceleme yapılamadığı…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 12/03/2021 tarihli ek raporda: “…davalı ve davacının 2018 yılı BA-BS bildiriminin 24 adet fatura ile KDV hariç 100.929-TL olduğu, tarafların BA-BS bildirimlerinin birbirlerini teyit eder nitelikte olduğu…” sonuç ve mütalaa etitği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; icra dosyası, faturalar, cari hesap ekstresi, BA ve BS formları, ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davalının verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini inceleme günü sunmadığı, davacının, incelenen defterlerinin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalı şirketin, davacıdan hizmet alımında bulunduğuna ilişkin, … Vergi Dairesi’ne bildirimde bulunduğu, Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim (Form Ba) ile de icra takibine konu faturaların beyan edildiğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, “..davalının vergi dairesine böyle bir bildirim yapmasının, takip dayanağı faturanın içeriğinin benimsendiği ve faturada yazılı malların alındığını gösterdiği, davalının bunun aksini gösterir delil sunmadığı ….”(Yargıtay 19. H.D. 2012/… E.- 2012/… K), davacının davalıdan takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı alacaklı olduğu, davalı yanca bu faturaların karşılığını ödendiğinin ispat edilemediği, davalının icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, 99.732,86-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, davacının vekalet ücreti ve harçlara ilişkin olarak açmış olduğu 15.342,37-TL. kısım ile ilgili olarak dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından bu bölümle ilgili davanın usulden, belge sunulmayan ve ispatlanamayan fazlaya ilişkin talebin esastan reddine, kabul edilen alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının, red edilen kısım yönünden talep ettiği kötü niyet tazminatının, şartları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının, 15.342,37-TL. kısım ile ilgili dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından bu bölümle ilgili davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, davalının, 99.732,86-TL. asıl alacak üzerinden, yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Kabul edilen alacağın %20’si olan 19.946,57-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 6.812,75-TL harçtan peşin alınan 1.655,80-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 5.156,95-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 13.424,62-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40-TL başvurma harcı + 1.655,80-TL peşin harç toplamı olan 1.710,20-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 750-TL bilirkişi ücreti + 114,50-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 864,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 683,38-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenecek olan 1.320-TL ücretin davanın kabul ve ret oranına göre 1.043,46-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, geriye kalan 276,54-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır
0 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.