Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/378 E. 2021/752 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/378 Esas
KARAR NO : 2021/752

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin oto servis konusunda faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı şirketin araçlarına da yıllarca bakım yaptığını,
02/10/2019 ile 24/02/2020 tarihleri arasında kesilen … sıra numaralı 1.644,92-TL bedelli, … sıra numaralı 667-TL bedelli, … sıra numaralı, 1.484,44-TL bedelli, … sıra numaralı 466,40-TL bedelli, … sıra numaralı 584,10-TL bedelli, … sıra numaralı 886,77-TL bedelli, … sıra numaralı 1.484,44-TL bedelli, … sıra numaralı 285,86-TL bedelli, … sıra numaralı 596,79-TL bedelli, toplamda 8.100,72-TL tutarında 9 adet fatura alacağının borçlu şirket tarafından aylarca ödenmemiş olduğunu ve müvekkili şirketin mağdur edildiğini, söz konusu faturalar için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını ve borçlunun 02/07/2020 tarihinde itiraz ederek davaya konu icra takibini durdurduğunu, akabinde taraflarınca dava şartı olan arabuluculuk başvurusunun yapıldığını, toplantıda anlaşamadıklarına dair son tutanak hazırlandığını ve taraflarca imzalandığını, davaya konu faturalar nedeni ile müvekkili şirketin cari hesap ekstreleri incelendiğinde geçmişe dair toplamda 8.105,70-TL alacağın görülebileceğini, haricen öğrenilen bilgilere göre davalı şirketin birçok borcu bulunmakta olup şirketin mal varlığının yetkililer tarafından kötü niyetli bir şekilde muvazaalı olarak 3. Kişilere devredilmeye başlandığını, söz konusu borçlu şirketin birden fazla arsa, otomobil, minibüs ve kamyonetlerini muvazaalı olarak devrettiğini, yargılama sürecinde mal kaçırma ihtimali ve böyle bir durumda ilerde verilecek olan kararın infazının mümkün olmayacağı ihtimali de göz önüne alınarak davalının adına kayıtlı … plakalı araç ve var ise başkaca araç, menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyati haczine karar verilmesini talep ettiklerini, Mahkememizce söz konusu talep kabul edilmediği durumda davalının adına kayıtlı … plakalı araç ve var ise araç, menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalarının kabul edilerek davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini ve takibin icra dosyasında belirtilen 8.100,72-TL miktarı üzerinden devamına karar verilmesini, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle takibin devamına karar verilmesini, likit alacağa haksız ve kötü niyetli itiraz eden borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından sunmuş olduğu hizmet karşılığında kesilen faturaların tek başına alacağı ispat etmeye yetmeyeceğini, faturaların tarafların ticari defter ve kayıtlarında karşılıklı olarak işlenmiş olması halinde alacağın ispatlanmış olarak kabul edileceğini, faturaların tek başına delil olma özelliğinin bulunmamakta olduğunu, hizmetin yapıldığının ve malların teslim edildiğinin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davacı tarafın ihtiyati haciz taleplerinin yerinde olmadığını, davacı tarafın müvekkilinin mal kaçırdığı iddialarının yerinde olmadığını, müvekkili şirketin faaliyetine adresinde devam etmekte olduğunu, ihtiyati haciz uygulandığında müvekkilinin ticari hayatını olumsuz yönde etkileneceğini, bu nedenle davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası, taraflar arasındaki faturalar, araç servis bilgi kartları, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, fatura alacağından kaynaklı olarak, 8.100,72-TL üzerinden, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek 13,75 avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca ve faiz oranına itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açıldığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, fatura alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Bilge Gür tarafından hazırlanan 08/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…Davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış – kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davalı tarafından defter ve belgelerin incelemeye hazır edilmediği,
-Davacı ile davalı arasında ticari ilişki; otomobil tamir ve bakım hizmetini gerçekleştirirken davalıya iş emirleri düzenlendiği, iş emirlerine istinaden faturalar düzenlendiği,
-Davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2019-2020 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2019 tarihi itibariyle 8.105,70 TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı olduğu,
-Bu alacağın 2020 yılına devrettiği başkaca ödemenin olmadığı,
-Huzurdaki dava toplam; 8.100,72 TL fatura alacağını, …. İcra Müdürlüğünün … esas numarası ile davacı tarafından icra takibi başlatıldığı, alacağına icra takip tarihinden itibaren %13,75 Avans Faizi ile birlikte talep ettiği, davacının icra takibi ile dava dilekçesindeki talebinin örtüştüğü, Alacağının varlığına karar verilmesi halinde davacının icra takip tarihi itibariyle: taleple bağlılık ilkesi gereği 8.100,72 TL ALACAĞININ ödenmesinin yerinde olduğu, İTİRAZIN İPTALİ ile TAKİBİN DEVAMI gerektiği, icra takip tarihinden sonra asıl alacak için talep edilen %13,75 avans faiz oranının yerindeliğinin Mahkemeniz görev alanı ve takdirinde bulunduğu…” belirtildiği görüldü.
Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 01/09/2021 tarihli Bilirkişi ek raporunda; “…Davalının defter, belge ve kayıtlarının incelenmesi için verilen yerinde inceleme inceleme görevi çerçevesinde; davalı vekili ile koordineli şekilde davalının defter, kayıt ve belgelerinin bulunduğu ofis adresine gidildiği,
-İnceleme gününe katılan davalı mali müşaviri; incelenmek üzere orka muhasebe programından alınan yardımcı mauvin defter dökümünü, faturaların bulunduğu dosyayı incelemeye ibraz ettiği,
-Ticari defterlerin incelemeye gidilen adreste olmadığı,
-Davalının incelemeye sunmuş olduğu fatura dosyasında dava konusu faturaların asıllarının görüldüğü,
-İncelenen yardımcı muavin defter dökümünde ve muhasebe orka programında davacının düzenlemiş olduğu dava konusu faturaların muhasebe programında kayıt tespitinin yapılamadığı,
– Bu sebepten incelemeye ibraz edilen 31.12.2019 tarihli yardımcı muavin defter dökümünde davalının 1.770,33 TL davacıdan alacaklı gözüktüğü…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar,araç servis bilgi kartları, tarafların ticari defterler ve belgeleri, tüm dosya kapsamına göre alınan kök ve ek bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak icra takibi ve davaya konu faturaları düzenlendiği, bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun tutulmuş, lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarında, davaya konu faturaların kayıtlı olduğu ve davacının davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalının, bilirkişi tarafından yerinde inceleme yapılmak üzere gidilen adresinde, ticari defterlerini sunmadığı, davalı yanca her ne kadar davaya konu faturalara ilişkin hizmetin alınmadığı iddia edilmiş ise de, davaya konu fatura asıllarının, davalının fatura dosyasında bulunduğunun tespit edildiği, davalı tarafça TTK’nun 21/1 maddesi belirtildiği üzere 8 gün içerisinde faturaların içeriğine itiraz edildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, davalının, incelenen yardımcı muavin defteri ve muhasebe programında, davaya konu olan ve davaya konu olmayan faturaların muavin defterinde kayıtlı olmadığı, davalının muavin defter ve dökümlerinin, usulüne uygun tutulan davacının muavin defter ve dökümleri ile uyuşmadığının tespit edildiği anlaşıldığından, HMK.220/3. ve HMK.222 maddeleri gereğince, davalının ticari defterini sunmaması davacının usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtları kapsamında, davalının davacıya borçlu olduğu, icra takibine ve davaya konu faturanın karşılığının ödendiğinin ispat edilemediği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle, faturaya dayalı alacaklı olduğu, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile, davalının, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, 8.100,72-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %13,75 avans faizi (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin aynen devamına, kabul edilen alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile, davalının, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, 8.100,72-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %13,75 avans faizi (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin aynen devamına,
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 1.620,14-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 553,36-TL. harçtan, peşin alınan 138,35-TL.’nın mahsubu ile geriye kalan 415,01-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL. başvurma harcı + 138,35-TL. peşin harç + 1.000-TL. bilirkişi ücreti + 105-TL. tebligat-müzekkere olmak üzere toplam 1.297,75-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. Arabuluculuk ücretinin; davalı taraftan alınarak, hazineye irad kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştikten sonra talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır