Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/351 E. 2022/55 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/351 Esas
KARAR NO :2022/55

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:22/07/2020
KARAR TARİHİ:04/02/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; davalı tarafından müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 5.425 TL için icra takibi yaptığını, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, davalı tarafın… Gıda A.Ş.’de yapılan usulsüzlük nedeni ile uğranılan zarardan dolayı icra takibi başlattığını, müvekkilinin… Gıda A.Ş.’nin icracı olmayan bağımsız yönetim kurulu üyesi olduğunu, zarara sebebiyet veren kararda imzasının olmadığını, müvekkilinin alınan karar tarihi itibariyle yönetim kurulu üyesi olmadığını, müvekkilinin 16/06/2014 – 16/12/2014 tarihleri arasında şirkette bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin iddia edilen zarardan sorumlu tutulamayacağını, icracı mahiyetinde bir yönetim kurulu kararının imza atmadıkları sürece icra da görevli olmayan yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun söz konusu olmayacağını, icra takibinde borçlu görünen diğer şirket yönetim kurulu üyelerinin icra takibine itiraz ettiklerini, müvekkilinin tebligat gelmediğinden haberi olmadığını, diğer yönetim kurulu üyelerinin itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasının görüldüğü, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiğini, bu davada alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin sorumlu olmadığının tespit edildiğini belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacının… Gıda A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi olduğunu, bu şirketin halka açık bir şirket olduğunu, müvekkilinin halka arz esnasında ve daha sonra bu şirketin hisselerini İstanbul Menkul Kıymetler borsasından satın aldığını, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde şirketin tüm aktif varlıklarının yönetim kurulu başkanı ve onun gösterdiği kişilerin uhdesine geçirilmek suretiyle şirketin içinin boşaltıldığını, borsada işlem gören şirket hisselerinin sıfır değer haline geldiğini ve borsadaki işlem tahtasının kapatıldığını, böylece müvekkilinin zararına neden olduklarını, şirket yöneticileri hakkında icra takibi yapıldığını, icra takibine itiraz üzerine …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında sorumluluk davası açıldığını, bu dosyanın halen İstinaf nedeni ile … Bölge Adliye Mahkemesinde olduğunu, bu dosyanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının icra dosyasındaki takibe itiraz etmediğini, bu nedenle öncelikle sorumluluğunu kabul edip sonra sorumluluğunu inkar mahiyetinde işbu davayı açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 72.maddesi gereğince açılmış menfi tespit davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiş ve taraf delilleri toplanmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı … tarafından davacı … ve diğer kişiler aleyhine 5.425 TL asıl alacak için icra takibi yapıldığı görülmüştür.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı kararının incelenmesinde; davalı … tarafından davacı … ve diğer davalılar hakkında itirazın iptali davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davacı …, … ve … hakkında borca itiraz dilekçeleri bulunmadığından bu davalılar hakkındaki davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, … ve … hakkında açık adresleri verilen kesin süreye rağmen bildirilmediğinden bu davalılar hakkında davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar hakkındaki davanın ise yönetici sorumluluğu kapsamındaki zararların pay sahibi davacılar yönünden doğrudan zarar niteliğinde olmayıp şirket zararı olduğu ve TTK’nın 555. maddesi uyarınca pay sahibi yönünden yansıma zarar niteliğindeki şirketin uğradığı zararın tazmininin şirket ve her bir pay sahibi tarafından şirkete ödenmesinin talep edilmesi gerektiğinden ve davacının ilamsız takip yolu ile şirket zararının kendisine ödenmesini talep ettiğinden talebi yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının duruşma zaptının incelenmesinde; Mahkememizin bu dosyasının davacısı …’in ,davalı … hakkında açtığı davada …. İcra Müdürlüğünün … (Yenilenmekle …) Esas sayılı icra takibi ile ilgili olarak şirketin zarar etmiş olduğu iddiasına dayanak talepte bulunulduğu, tazminatın şirkete ödenmesi talep edilmesi gerektiği halde davalının kendi adına yapılan icra takibinde tazminat talep etme hakkının yani aktif husumet ehliyetinin bulunmadığından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı kararın incelenmesinde; … tarafından, … ve diğerleri hakkında açılan menfi tespit davasında TTK.nın 555. maddesi gereğince şirket ortaklarının, ortağı olduğu şirkete varsa zararların ödenmesini talep edebilecekleri, kendilerine ödenmesini talep edemeyecekleri gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı … tarafından davacı ve diğer dava dışı kişiler aleyhine şirkette yapılan usulsüzlükler sebebi ile uğranılan zarar açıklaması ile 5.425 TL asıl alacak için icra takibi yapıldığı, davacının bu takipten dolayı borçlu olmadığının tespit için işbu davayı açtığı, davalının ileri sürdüğü hususlar ile ilgili yönetici sorumluluğu kapsamındaki zararların doğrudan zarar niteliğinde olmayıp şirket zararı olduğu ve TTK’nın 555. maddesine göre şirketin uğradığı zararların tazminini şirket ve her pay sahibi isteyebileceği ancak pay sahiplerinin tazminatın şirkete ödenmesini isteyebileceği, davalının icra takibinde kendi adına icra takibi yaparak tazminat talep ettiği, buna göre TTK.nın 555.maddesi göz önüne alındığında davalının bu icra takibini yapmakta haklı olmadığı anlaşıldığından davacının davasının kabulüne, davalının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından ve dava varsa zararın şirkete ödenmesi gerekirken bizzat davalı tarafından kendisine ödenmesi talep edildiği gerekçesi ile kabul edilmiş olduğundan koşullar oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davacının, ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 370,58 TL harçtan peşin alınan 92,65 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 277,93 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 147,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 57,45 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ,
Taraf vekillerinin ve davacı asilin yüzüne karşı, miktara göre KESİN olarak oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/02/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır