Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/34 E. 2020/734 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/266 Esas
KARAR NO:2020/735

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:16/06/2020
KARAR TARİHİ:17/11/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkilinin motosikleti ile ilerilerken, … Caddesinden … Caddesi kavşağında para çekmek için durduğu esnada, manevra yapmaya çalışan … plakalı … otobüsü ile park halinde bulunan araç arasında sıkıştığını, davaya konu kazanın … sürücüsünün tam kusuru ile gerçekleştiğini, buna ilişkin ceza mahkemesi kararının da mevcut olduğunu, iki araç arasında sıkışan müvekkilinin orada bulunanlar tarafından hastaneye kaldırıldığını ve söz konusu kaza sebebiyle müvekkil ciddi şekilde yaralandığını,
müvekkilinin kazanın ardından yaklaşık 5 ay 10 gün kadar iyileşemediğini ve iş başı yapamadığını, buna ilişkin raporların olduğunu, bu süreç sonunda müvekkilinin iş başı yaptığını, ancak söz konusu kaza sebebiyle iş göremezliği devam ettiğinden işlerde zorlandığını, arkadaşlarının desteği ile idare etmeye çalıştığını, ancak 40-45 gün sonunda 15 yıl şartını kullanarak iş akdini feshetmek zorunda kaldığını, işgücü kaybının tespiti ile bu durumun ortaya çıkacağını, davacının yaşına, aktif ve pasif dönem yaşam süresine, beden gücü kayıp oranına, davalı sürücünün asli kusuruna ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre, bilirkişi raporu doğrultusunda artırılmak üzere belirsiz dava olarak şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat, 10.000,00 TL de manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ( manevi tazminat bakımından sadece … sorumlu olarak, maddi tazminat bakımından ise müteselsilen) davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A. Ş. vekili cevap dilekçesi ile; dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A- (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) maddesine göre (1) bu kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğunu, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı (Ek:6/12/2018-7155/23 md.) 18/A maddesine göre; İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edildiğini, huzurdaki dava ticari dava olup arabuluculuğa başvuru dava şartı bulunduğunu, ancak davacının arabuluculuğa başvurmadığını, gerek destekten yoksun kalma tazminatı gerekse araç hasarı ve değer kaybı tazminatı için müvekkili şirkete herhangi bir müracaat ve başvurunun bulunmadığını, dava konusu talepten ilk olarak dava dilekçesinin tebliği ile haberdar olduklarını, Karayolları Trafik Kanunu 97 uyarınca müvekkil şirkete müracaatta bulunulması gerektiğini, davadan önce müvekkil şirkete herhangi bir müracaat ve başvurunun bulunmadığını, 24/04/2016 tarihinde yürürlüğü giren 6704 sayılı kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97.maddesi değiştirildiğini, trafik kazasından doğan tazminat talepleri için dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta şirketine yazılı olarak başvurunun bir dava şartı haline getirildiğini, sigortacının başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, hak sahibi sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinde, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin ikametgâhının bulunduğu mahkemede dava açılabileceği gibi uyuşmazlığın çözümü için Sigorta Tahkim Komisyonuna da başvurabileceğini, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini, trafik kazasının 02.10.2012 tarihinde meydana geldiğini, uzamış ceza zamanaşımının geçtiğini, dolayısıyla zamanaşımı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, davayı ve müvekkil şirketin sorumluluğunu kabul etmemek kaydıyla … plaka sayılı araç, müvekkil şirket nezdinde, … poliçe numaralı, 01/01/2012-2013 vade tarihleri olmak üzere /Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk ( Trafik ) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket, ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, (sigorta poliçesinde teminat dışı olmayan) maddi zarardan sorumluluğu –poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak- söz konusu olabileceğini, davacı yanın müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurunu ispat etmesi gerektiğini, davacı yanın sürekli maluliyeti var ise Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinden rapor alınarak maluliyet olup olmadığı var ise oranının tespit edilmesini, maddi vakıayı, zararı, maluliyeti ve kusuru ispat edilmesi gerektiğini belirterek, davanın usulden reddine karar verilmesini, esasa geçilmesi halinde ise , haksız , hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini, mahkeme masraflarını ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu kaza ile ilgili olarak müvekkili idarenin ve şoförünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ayrıca davacının müvekkili idareye konuyla ilgili bir başvurusunun bulunmadığını, … il sınırları içerisinde üç farklı renk ve statüde otobüsün bulunduğunu, sarı renkli otobüsün müvekkili kuruma ait olduğunu, davacının buna açıklık getirmediğini, kazanın meydana gelmesinde idare şoförünün kusurlu olduğuna ilişkin iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, davacının araç yoluna kontrolsüzce indiği sırada gerçekleştiğini, ayrıca her türlü hastane ve tedavi masraflarının tümüyle … tarafından karşılandığını, bu hususta davanın …’ya ihbarını talep ettiklerini, öncelikle müvekkili idare açısından davanın husumetten reddine, koşulları oluşmamış haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davanın zorunlu trafik sigortacısı ile … ‘ ya ve kazaya karıştığı iddia edilen şoförün tespit edilmek suretiyle şoföre ihbarını, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; trafik kazasından kaynaklı olarak araç işleteni ile sigorta şirketi aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Davanın Türk Ticaret Yasasında düzenlenen sigorta sözleşmesinden kaynaklı olarak sigorta şirketi olan davalı aleyhine de açıldığı, bu haliyle Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla esasa geçilmiş, dava dilekçesinde, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, davacı vekilinin 17.11.2020 tarihli duruşmadaki beyanında da arabuluculuğa başvurulmadan doğrudan dava açıldığının ifade edildiği, davanın TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54,40 TL peşin harç dava açılırken peşince alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalılar davada vekille temsil olunduğundan, AAÜT’ye göre takdir edilen toplam 3.400,00-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, davalılara eşit oranda verilmesine,
5- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının, ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır