Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/332 E. 2021/854 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/332 Esas
KARAR NO : 2021/854

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Bayilik Sözleşmesi imzalandığının davacının markasının lisans haklarının Gaziantep’te davalıya verildiğini, Sözleşmenin; madde 8/b hükmü gereği Bayi, bayilik faaliyetini icra ettiği adreste şirketten aldığı çiğköfteyi şirketin belirlediği konsepte uygun olarak şirketten satın aldığı lavaş, ambalaj servis malzemeleri ile şirketin belirleyeceği usullerle satış ve servise sunmak ve Çiğköfte satış ve servisinde kullanılan lavaşı ambalaj-servis ve paket malzemelerini sadece şirketten almak bu ürün ve malzemeleri başka bir yerden temin etmemek ve kullanmamak ile yükümlü olduğunu, madde 8/c hükmü gereği Bayi, bayilik faaliyetini icra ettiği adreste, şirket tarafından üretilip kendisine teslim edilen Çiğköfte ve yan ürünler dışında(lavaş, yeşillik, acı sos ve benzeri) çiğ köfte ve yan ürün satışa sunmamak ile yükümlü olduğunu, madde 8/h hükmü gereği Bayi, Şirket tarafından belirlenen baskı kağıt, çanta ve poşet, dürüm jelatini gibi yardımcı malzemeler dışında yardımcı malzeme kullanmamak ile yükümlü olduğunu, ancak davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak davacı şirketten ürün almayı bıraktığını, Komagene adlı rakip firmanın ürünlerini satarak konseptini ve pazarlama şeklini rakip firma kurallarına göre düzenlediğini, davalının sözleşme devam ederken davacı şirketin haberi olmaksızın şirketin tabelasını indirdiğin ve davacı şirketle rekabet oluşturan … firmasının tabelasını kullanmaya başladığını, davalının, davacı ile iletişimini kestiğini ve davacı şirketten ürün almayı bıraktığını, davalının, davacı şirketle sözleşmesi sona ermemesine rağmen ticari hayatına rakip firma Komagene ürünleriyle devam ettiğini, tüm bu hususlar davalının … Mah. … Nolu Cd. … Çarşı No:.. Şahinbey/Gaziantep adresli iş yerine düzenlenen keşif ile Gaziantep … Sulh Hukuk Mahkemesi …D.İş sayılı dosyası kapsamında tespit olduğunu, bu nedenlerle davacının zararının bilrikişi eli ile tespiti ile müvekkil lehine tazminine, sözleşmeyi ihlal eden davalının müvekkile 5.000 TL cezai şartı ödemesine, davanın kabulüne ve vekalet ücreti dahil tüm mahkeme masrafının arabuluculuk toplantısına katılmayan karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.
Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı tarafından davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmında; “…
1.Taraflar arasında yazılı şekilde, 21.05.2019 tarihinde “Bayilik Hizmet Sözleşmesi”nin 3 yılık tarafların özgür iradesi ile ayrı ayrı imzalandığı,ancak vergi mükellefiyetinin …’e ait olduğu ve davacının faturaları …’in adına düzenlediği,
2. Sözleşmenin kuruluş tarihinden 24.05.2019 -31.12.2019 tarih aralığında …’in almış olduğu gıda ürünlerin KDV hariç matrah tutarının toplamının 4.706,74 TL olduğu,bu tarih aralığında davalının davacıdan sadece 3 kez alım yaptığı başkaca alımının olmadığı,
3. Davacının zarar talebinin,davacı defter ve kayıtlarında müşteri listesinde düzenli satış yaptığı müşterilerin incelenerek,davalının ticari yapısı ile uyumlu müşteri seçilerek elde etmiş olduğu net kar üzerinden hesaplama yapıldğında davacının 1.179,94 TL kârdan mahrum kaldığı,
4. Davacının sözleşmenin 12.maddesine göre talep etmiş olduğu 5.000 TL Cezai Şart bedelinin ve sözleşmenin fesih şekil şartları hususunun hukuki değerleme takdiri yüce mahkemenize bırakıldığı,ancak tespit ve incelemeler neticesinde; davalının davacıdan sözleşmenin kuruluş tarihinden itibaren defter ve kayıtlarında yapılan incelemede ürün alımını gerçekleştirmemesi,yerinde yapılan tespitle başkaca firmaların ürünlerini kullanması, cezai şartın oluşmasına sebep oluşturduğu,
5. Davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu,
6. Davacı şirketin davalı firma ile ilgili ödemeleri Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2019-30.06.2020 yılı defter kayıtlarına işlediği, yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm kayıtlardan sonra oluşan 30.06.2020, işbu tarih itibari ile defter ve kayıtlarında davalıdan borcu-alacağı kalmadığı…” görüş ve kanaatini belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklı zararlar ve cezai şarta ilişkin tazminat davasıdır.
HMK’nın 115/1. maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
HMK’nın 114/1-c maddesine göre Mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Davalının tacir olup olmadığının tespiti bakımından …Ticaret Sicil Müdürlüğüne, …Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, …Vergi Dairesine müzekkereler yazılmıştır.
… Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından verilen cevapta davalının esnaf kaydının olduğu bildirilmiştir.
…Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından verilen cevapta sicilde kaydının olmadığı bildirilmiştir.
…Vergi Dairesi tarafından verilen cevapta 01.04.2019 tarihinde vergi inceleme raporuna istinaden terk ettirildiği bildirilmiştir.
Davaya konu uyuşmazlık için özel bir düzenleme bulunmadığından davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir. Davalının tacir olup olmadığının tespiti bakımından yapılan araştırmalarda yalnızca esnaf kaydının olduğu, ticaret sicil kaydının olmadığı ve 01.04.2019 tarihinde ticari faaliyetinin sonlandığı sözleşmenin ise ticari faaliyetin sonlanmasından sonra 21.05.2019 tarihinde yapıldığı ve davalının tacir olmadığı, her iki tarafın tacir olma koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Buna göre davanın her iki tarafının tacir olmadığı ve davanın alacak davası olup mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı bu nedenle Mahkememizin bu davada görevli olmadığı anlaşıldığından Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Uyuşmazlığın niteliğine göre dava tarihi nazara alınarak davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiği Mahkememizin GÖREVSİZ olduğu anlaşılmakla HMK 114/1 c ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde gider avansının ilgili mahkeme veznesine aktarılmasına
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.