Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/331 E. 2022/1076 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/331 Esas
KARAR NO : 2022/1076

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2019
KARAR TARİHİ : 27/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili Üniversite hakkında 01.07.2019 tarihli 73.090,36-TL bedelli cari hesap alacağı için İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili … Üniversitesi, öğrenimi sürdürdüğü … Kampüsü, …kampüsü ve dolapdere kampüsünde yiyecek ve içecek temini, kafeterya ve organizasyon alınlarının işletilmesi, yiyecek, içecek, kitap, kırtasiye, fotokobi ürünlerinin satışı haklarını 01.07.2007 tarihli İşletme Hakkı Sözleşmesi ile … İlişkiler ve İletişim Ltd. Şti.’ne (…)verdiğini, …,… Üniversitesinde aldığı yetki ile… Kampüsü ve … Kampüsünde sözleşmenin ekinde belirlenen taralı alanlarda sınırlı olarak yiyecek ve içecek temini, kafeterya alınlarının işletilmesi, yiyecek ve içecek ürünlerinin satışı, otomatların işletilmesi ve özel satış noktaları yaratılması konusunda …A.Ş. (…) ile 10 yıl süre ile geçerli olmak üzere 15.06.2017 tarihli “… A.Ş.’ne (… Gıda) devrolduğunu, davalı … Ltd. Şti ile imzaladığı 27.08.2012 tarihli “Geçici Süreli İşletme Hakkı Sözleşmesi” ile “…”nin işletme hakkını davacı tarafa bıraktığını, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı şirket müvekkili Üniversitesi bünyesinde 2012-2017 yılları arasında yemekhane işletmeciliği yaptığını, müvekkili Üniversitesi kampüsünde bulunan ve söz konusu sözleşme ile tanımlanmış alan, yemekhane olarak işletilmek üzere davalı şirkete tahsis edildiğini, işbu tahsise karşılık ise davalı şirket tarafından işletme bedelleri müvekkili Üniversiteye fatura karşılığı ödendiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki devam ederken imzalanan 31.03.2017 tarihli mutabakat mektubu ile tarafların belirtilen tarihteki mevcut borç/alacakları üzerinde anlaşma sağlandığını, müvekkili Üniversite ile davalı şirket arasında cari hesap 31.11.2017 tarihi itibariyle borç/alacak bakiyesi kalmayacak şekilde kapatıldığını, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, öncelikle müvekkili Üniversitenin daha fazla zarara uğramaması için İİK 72/3 maddesi gereğince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini, müvekkili üniversitenin davalı tarafa 73.090,36-TL borcu bulunmadığı hususunun tespiti ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibin iptalini, müvekkili üniversite hakkında haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi açan davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmilini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat çıkartıldığı, davalının davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizin 19/07/2019 tarih, 2019/396 Esas, 2019/1071 Karar sayılı kararında; “…Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, davanın TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine…” karar verildiği,
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi’nin, 02/07/2020 tarih, 2020/1038 E. ve 2020/917 K. Sayılı ilamıyla; “…
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit talebinden ibarettir….
Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere,ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı,bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminde haklı olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, HMK m.353/1-a-4 gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, işin esasına girilerek neticesine göre hüküm kurulması dosyanın mahkemesine gönderilmesine…” karar verildiği,
İstinaf kaldırma kararı sonrası, mahkememize gelen dosyanın… Esas sayıya kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler, faturalar, ticari defterler ve belgeler ile dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava; taraflar arasında düzenlenen sözleşmesi gereğince, davaya konu icra dosyasından, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ilişkin olup, yargılama devam ederken takibe konu borç ödendiğinden davaya istirdat davası olarak devam edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine, taraflar arasındaki mevcut sözleşmeye ilişkin cari hesap alacağından kaynaklı olarak, 73.090,36-TL. asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %9 yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davacı yanca 09/08/2019 tarihinde icra dosyasına 85.530-TL. ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
İhtilaf , davacının davalıya takip sebebi itibariyle borçlu olup olmadığı, borçlu ise borcun miktarı, varsa istirdata konu tutarın olup olmadığının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, borç miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş,bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 08/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…1)Davacı ve davalı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu,
2)Dava konusunun istirda davası;davacının davalı ile öteden beri devam eden ticari ilişkisinde cari hesap alacağında kaynaklı farkın itilaf konusu olduğu,
3)Davacı ile davalının ticari defterlerinin incelendiği,mutabakat farklarının olduğu, her iki tarafın defter ve kayıtlarında olmayan hesap kayıtlarının tespit edildiği,
4)İnceleme ve tespit kısmında detaylı şekilde izah edilen;tarafların defter ve kayıtları ile uyumlu yardımcı muavin defter dökümlerinin karşılaştırıldığı, hesaplar arasında mutabakat farklarının olduğu,bu mutabakat farklarının 2017 yılında davalının defter ve kayıtlarında olmayan davacının düzenlediği-2017/yılı Dolapdere elektirk, su, doğalgaz, temizlik yansıtma faturaları ve davacının defter kayıtlarında olamayan davalının düzenlediği-2017-şubat- mart-nisan-mayıs-haziran Aylarını kapsayan… faturaları, yansıtma masrafları,davalının kayıtlarında olmayan davacı tarafından yapılan ödemelerden kaynaklı farklardan oluştuğu,
5)İş bu farklardan dolayı davacının defter ve kayıtlarında 31.12.2017 tarihinde davalıyla borç-alacak ilişkisinin kalmadığı yani hesabın (0) bakiyesiz olduğu,
6)Farklar sebebi ile davalının defter ve kayıtlarında ise;31.12.2017 tarih itibari ile takibine konu etmiş olduğu 73.090,36 TL davalıdan alacağı gözüktüğü,
7)Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilmesi için diğer tarafında aynı şartlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi, karşı tarafında defter kayıtlarının aynı doğrultuda tespit edilmesi gerekliliği… ödeme,fatura ve muhasebe hesap kayıt farklarından ötürü defter ve kayıtlarda alacağın varlığının tespiti yapılamadığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 03/01/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
1)Tarafların itirazlarının değerlendirildi. görülemediği, kök raporu değiştirecek itirazlarda husus görülmediği,
2)Tarafların ticari defter kayıtlarından tespit edilen mutabakat farkları sonucunu
değiştirecek bir husus görülemediği,
Davacının davalıdan mutabakat farkı alacağı 51.005,05 TL olarak tespit edilmiştir.
Davalının davacıdan mutabakat farkı alacağı 20.784,75 TL olarak tespit edilmiştir…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 15/09/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …1)Davacı ve davalı tarafı öncesinden de düzenli olarak yansıtılan ve kayıtlara işlenen hizmetlere ilişkin, sonrasından kayıtlara alınmayan ve mutabakat farkında ortaya çıkan düzenli yansıtılan faturalardan olduğu,
2)Davalının e-fatura uygulamasına tabi olmadığı, davacının davalı adına düzenlediği e-arşiv fatura çıktısının fiziki ortamta tesliminin yasal olarak zorunlu olduğu,davalının düzenlediği kağıt faturanın fiziki ortamda tesliminin zorunluğu olduğu,
3)Fatura teslimlerine ilişkin bilgi ve belge ibraz edilmediği,
4)Ticari defterler,belgeler ve yardımcı muavin defter dökümlerinde tespit edilen mutabakat farklarının Sayın Mahkemece kabulü halinde;
-İcra takip tarihi itibariyle davalının davacıdan 22.085,31 TL alacağı kaldığı,
-Dava tarihi itibariylede davalının davacıdan 22.085,31 TL alacağı kaldığı hesap hareketlerini etkileyecek başkaca belge ibraz edilmediği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 17/11/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …1)09.08.2019 tarihi itibariyle davacının fazlaca ödemiş olduğu 61.251,93 TL’nin tutarın davacıya iade edilmesi yönünde görüşünün oluştuğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, tüm dosya kapsamına göre alınan, bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davacı ile davalı arasında ticari ilişki mevcut olduğu, tarafların incelenen ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulduğu, ticari ilişki kapsamında tarafların karşılıklı düzenlemiş oldukları yansıtma e-arşiv faturaları nedeni ile hesaplar arasında mutabakat farklarının olduğu, bu mutabakat farklarının 2017 yılında davalının defter ve kayıtlarında olmayan davacının düzenlediği 2017 yılı Dolapdere elektrik, su, doğalgaz, temizlik yansıtma faturaları ve davacının defter kayıtlarında olmayan davalının düzenlediği 2017 şubat ,mart, nisan, mayıs, haziran aylarını kapsayan … faturaları yansıtma masraflarından kaynaklandığı, davalının kayıtlarında olmayan davacı tarafından yapılan ödemelere istinaden, bilirkişi tarafından hesaplanan tutar kadar davacının davalıya borçlu olduğu, dava tarihinden sonra icra dosyasına yapılan 85.530-TL. ödeme nedeniyle, ödeme tarihi olan 09/08/2019 itibariyle davalının davacıdan toplam 24.278,07-TL. alacağının bulunduğu, bakiye kısım kadar davacının davalıya borçlu olmadığı, davacının istirdata ilişkin faiz talebinde bulunmadığı anlaşıldığından, davacının davasının kısmen kabulü ile, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, davacının davalıya 61.251,93-TL. borçlu olmadığının tespiti ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına ödenen 61.251,93-TL.’nın davalıdan istirdatı ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, şartları oluşmayan davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, davacının davalıya 61.251,93-TL. borçlu olmadığının tespiti ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına ödenen 61.251,93-TL.’nın davalıdan istirdatı ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 4.184,11-TL. harçtan peşin alınan 1.248,21-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 2.935,90-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.800,31-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40-TL. başvurma harcı + 1.248,21-TL. peşin harç toplamı olan 1.292,61-TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.000-TL. bilirkişi ücreti + 258,40-TL. tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.258,40-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 901,14-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2022
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.