Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/323 E. 2020/894 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.

9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/323 Esas
KARAR NO :2020/894

DAVA:Sigorta (Sigorta Edilen Şeyin Temlikinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/02/2020
KARAR TARİHİ:29/12/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın 04.09.2019 tarihide diğer davalı … A.Ş. Nezdinde sigortalı … plakalı aracın kazaya sebebiyet verdiğini müvekkilinin geçici ve kalıcı maluliyete maruz kaldığını, müvekkili ile davalı … arasında Alacağın Temliki Sözleşmesi akdedildiğini, davalının söz konusu kaza nedeniyle doğmuş ya da doğacak olan tazminatının 10.000,00 TL ‘sini müvekkiline temlik ettiğini, müvekkilinin Alacağın Temliki Sözleşmesinde yer alan ve kendisine yükletilen tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen davalıların kendilerine yüklenen edimi ifa etmediklerini, davalı … A.Ş. İle yapılan görüşmelerinde söz konusu Alacağın Temliki Sözleşmesi kapsamında davalı …’ın alacağının 10.000,00 TL’sini müvekkile devrettiğini belirterek sigorta şirketinden müvekkiline ödeme yapılmasını talep ettiğini, ancak davalı … şirketinin müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını beyanla; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla, HMK madde 107 uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde hakı davanın kabulü ile HMK madde 107/2 uyarınca başlangıçta belirtikleri gibi talep artırım haklarının saklı kalmak kaydıyla müvekkili … ile davalı … arasında akdedilen Alacağın Temliki Sözleşmesine istinaden davalı …’ın diğer davalı … A.Ş.’den tahsil ettiği ya da edeceği tazminatın 10.000,00 TL’sinin bilirkişi raporu ile belirlenerek alacaklarının şimdilik 100,00 TL’sinin ıslah haklarının saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, her türlü yargılama, harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen 04/09/2019 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı araç müvekkili şirkete 25/11/2018 – 25/11/2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin nezdindeki poliçe 10/09/2019 tarihinde sigortalının değişmesi nedeniyle iptal edildiğini, söz konusu poliçede teminat limiti kişi başına 360.000 TL olduğunu, davacı davalının 04/09/2019 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle davalının sigorta şirketi olan müvekkilinden doğmuş alacağının 10.000 TL’sinin alacağın temliki sözleşmesi gereğince temlik aldığını ancak davalının sigorta şirketi olan müvekkilinden alacağın tahsil etmesine rağmen kendi alacağını ödemediğini ileri sürdüğünü, davacı tarafından düzenlendiği iddia edilen alacağın temliki sözleşmesi müvekkiline gönderilmemiş olup müvekkili taraflar arasındaki işleme ilişkin hiçbir hukuki sorumluluğu bulunmadığını belirterek, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; trafik kazasından kaynaklı olarak açılan tazminat davasıdır.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Dava dilekçesinde veya eklerinde, dava açılmadan önce davalı … şirketine, davacı tarafça yapılmış bir başvuru ( temlik eden – davalı …’ın başvurusu bu kapsamda değerlendirilemez) olmadığı gibi arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ya da belge de sunulamadığı, doğrudan dava açıldığı, davanın TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54,40-TL harç dava açılırken peşince alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,

4- Davalı … vekille temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, vekille temsil olunan davalı …’ne verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/12/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸