Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/298 E. 2022/15 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/298 Esas
KARAR NO : 2022/15

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yıllardır demir ticareti yapmakta olduğunu, davalı şirketin, müvekkili şirketten ince ve kalın olmak üzere 8’Lik,12’lik ve 16’lık 2 farklı çeşitte demir satın almış olduğunu, anlaşmanın yapıldığı anda davalı müvekkili şirkete 20.300,00-TL ödemiş olduğunu, müvekkili şirketin ise bu demir satışından kaynaklı olarak davalı yanca alınan demir bedeline ve bunların nakliyesine ilişkin 31.10.2018 tarihli, 259739 nolu, 21.487,10-TL bedelli fatura düzenlenmiş olduğunu, iş bu faturanın davalıya kargo ile gönderilmiş olduğunu, ayrıca demir satışı ile ilgili olarak whatsapp üzerinden yapılan görüşmede fatura görüntüsü gönderilmiş ve bakiye kalan miktarda bildirilmiş olduğunu, satın alınmış olan demirler müvekkili şirketçe , davalı tarafın şantiyesine aynı gün sevk irsaliyesi ile birlikte teslim edilmiş olduğunu, davalı, yukarıda bilgileri yazılı faturanın 20.330,00-TL’lik kısmını ödemiş ancak 1.187,40 -TL bakiye fatura alacağını ödememiş olduğunu, davalı ile yapılan sözlü görüşmelerden bir netice alınamayınca müvekkili şirketçe icra takibi başlatılmış ve davalıya … 30. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından örnek No :… ödeme emri gönderilmiş, davalı şirket iş bu ödeme emrine süresi içerisinde itiraz etmiş ve takibin durmuş olduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın kapsamı incelendiğinde takibi sadece kendi açısından süre kazanmak için yaptığının anlaşılmakta olduğunu, davalı iş bu takibe süresinde itiraz ederek takibin müvekkili aleyhine, kendi lehine durmasını sağlamış olduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın kapsamı incelendiğinde takibi sadece kendi açısından süre kazanmak için yaptığı anlaşılmakta olduğunu, davalı, müvekkili şirkete hiçbir borcu olmadığını beyan ederken ödeme konusunda hiçbir belge de sunmadığını, davalı tarafın sırf ödemeyi geciktirmek amacıyla mesnetsiz itirazlarda bulunarak müvekkili şirketi zarara uğratmaya devam etmekte olduğunu, davalı kötü niyetli olarak takibe itiraz etmiş olduğunu, bu niyetleri itiraz dilekçesinin kapsamından da anlaşılmakta olduğunu, yapılan itiraz davalı açısından zaman kazanmaktan başka bir amaç taşımamakta olduğunu, müvekkili şirketin uğradığı zarar bu zamana kadar tazmin edilemediği gibi içeriğinin ne olduğu anlaşılmayan itiraz nedeni ile de davalı aleyhine başlatılan icra takibi bu itiraz nedeni ile lehine olarak durmuş bulunmakta olduğunu, Sayın Mahkememizde dava açmadan önce … Arabuluculuk Bürosu’nun … dosyasında yapılan görüşmelerde davalı taraf müvekkili şirketin taleplerini kabul etmediğinden anlaşmaya varılamamış ve huzurdaki dava açma gereği hasıl olduğunu, Sayın Mahkememizce yapılacak yargılama neticesinde davalının, müvekkili şirkete icra takibinden dolayı borçlu olduğu tespit edilecek olduğunu, Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden dolayı davalı borçlu tarafından … 30. İcra Müdürlüğü’nün … E esas sayılı dosyasına yapılan vaki itirazların iptaline, takibe devam edilmesine, karşı taraf davalı borçlu aleyhinde takip miktarının % 20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında mevcut ticari ilişki sonucu müvekkilinin herhangi bir cari borcu bulunmamakta olduğunu, müvekkili şirketin, ticari iş ilişkisinde olduğu firmalara karşı ise edimlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmesinden ve piyasaların durgun olmasına rağmen ödemelerin yapılması konusunda oldukça titiz davranmakta olduğunu, davacı tarafından müvekkilin alınan mal karşılığı ödeme yapılmış olduğunu, davacı yanın iddiasının aksine davacı yana cari hesabımızda ve ticari defter kayıtlarımızda borcunun bulunmamakta olduğunu, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde hareket edilmesi sebebiyle, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, Yukarıda Arz ve izah edilen hususlar ışığında, davacı tarafından haksız ve hukuki mesnetten yoksun ikame edilen işbu davanın REDDİNE, Davacı tarafa yükletilmek üzere %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava; … 30.İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasından fatura alacağına dayalı olarak başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
… 30. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 1.187,40-TL asıl alacak, 267,07-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.454,47-TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf cari ilişkiden kaynaklı borcun ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 15/03/2021 tarihli raporunda sonuç olarak;Bilirkişi görev tanımı doğrultusunda, dava dosyası ile davacı ve davalı tarafından ibraz edilen ticari defter kayıtları ve uzmanlık alanımızla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; davacı tarafın dosya ekinde bulunan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı, defter kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olduğundan 6102 sayılı T.T.K 64-65-66 maddelerine göre sahibi lehine kesin delil olma özelliğine haiz olduğu, davalı tarafın ticari defterlerden Yevmiye, Defteri-Kebir ve Envanter defterlerinin açılış ve kapanış kaydının görüldüğü, dava konusu fatura bedeli ve ödemenin Ticari defter kayıtlarında yer almadığı, takibe konu fatura ile faturaya dayanak teşkil eden belgelerin davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin belgelendirildiği ve bu nedenle 6102 sayılı yeni TTK’nın 21/2 maddesinde yazılı 8 günlük yasal süre içerisinde faturalara itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğünün davalı firmaya ait olduğu, davacı şirketin 31/12/2018 tarihi itibariyle davalı şirketten 1.187,40-TL tutarında bakiye alacağının olduğu bu tarihten sonra da davalı tarafından davacıya yapılmış bir ödeme kaydının bulunmadığı, davalı şirketin takip konusu fatura muhteviyatı hizmeti alamadıkları veya bahsi geçen faturaların kendilerine tebliğ edilmediği şeklinde bir itirazın bulunmadığı, bu sebeple bahse geçen fatura bedellerinin davacı tarafa ne şekilde ödendiğinin ispat külfetinin davalı tarafa ait olduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasında temerrüde ilişkin bir sözleşmenin ibraz edilmemiş olması, ayrıca davacı şirket tarafından davalı şirkete bahsi geçen fatura ile ilgili bir temettü ihtarının bulunmaması sebebiyle temerrüdün takip tarihinde başladığı, bu sebeple işlemiş faiz talebinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu, davacı şirketin davalı şirketten toplam 1.187,40-TL tutarlı bakiye alacağı için, taraflar tacir olduğundan ticari işlerde temerrüt faiz için öngörülen Avans faiz oranı yıllık üzerinden ve icra takip tarihi olan 26/12/2019 tarihinden dava tarihi olan 01/07/2020 tarihine kadar hesap edilecek faiz hesabıyla, (dava tarihinden sonraki faiz hakları saklı kalmak üzere) 1.187,40-TL asıl alacık, 81,01-TL ise faiz olmak üzere toplamda 1.268,41-TL olacağı, icra ve inkar tazminatının sayın mahkemenin takdirinde olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 22/06/2021 tarihli ek raporda sonuç olarak; Kök raporunda ulaşmış olduğum sonuçlara ilaveten talep edilebilecek alacak ve faiz hesabında, 31/10/2018 tarihli faturadan kalan 1.187,40-TL lik alacak tutarının takip tarihine kadar ki işlemiş faiz tutarının hesabıyla kök raporuma ek olarak iş bu raporumu Yüce mahkemenin takdirlerine saygıyla arz ederim şeklinde mütaala edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı tarafından cari ilişkiden kaynaklı bir borcun bulunmadığı, ödendiği iddia edilse de bilirkişi tarafından taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme de takip konusu faturanın ve davalı tarafından yapılan 20.300,00 TL ödemenin davalı kayıtlarında yer almadığı, davalının defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri olsa da usulüne uygun tutulmadığının anlaşıldığı, davacının defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı ve defterlerin usulüne uygun olarak olarak tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davalı tarafından faturaya ilişkin bir itiraz ileri sürülmediği, kaldı ki borcun önemli bir kısmını da ödediği anlaşıldığından bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli görülmüş, dosya kapsamında davalının temerrüdüne ilişkin bir delilin bulunmadığı anlaşıldığından davalının takiple birlikte temerrüde düştüğü, takip öncesi faiz isteminin yerinde olmadığı, sonucuna varılarak bilirkişi raporu ile tespit edilen asıl alacak miktarı üzerinden davacının davasının kısmen kabulü ile davalının … 30.İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın; 1.187,40 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,50 avans faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takip konusu alacak likit ve belirlenebilir olduğundan takip konusu asıl alacağın %20’si olan 237,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının … 30.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın; 1.187,40 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,50 avans faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Takip konusu asıl alacağın %20’si olan 237,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 81,11-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 26,71-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 1.187,40-TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 267,07-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40-TL başvurma harcı + 54,40-TL peşin harç toplamı olan 108,8‬0-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 600-TL bilirkişi ücreti + 59,50-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 659,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 81,63 (538,34-TL) oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin abul ve ret oranına göre % 81,63 (1.077,51-TL), davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin abul ve ret oranına göre % 18,37 (242,49-TL), davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
10-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının, yatıran tarafa iadesine,
Davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2022

Katip
¸

Hakim
¸

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.