Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/28 E. 2022/731 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/28 Esas
KARAR NO:2022/731

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:10/01/2020
KARAR TARİHİ:18/10/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/08/2018 tarihinde … plakalı aracını park eden müvekkilinin aracından indiği sırada … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otomobilin virajı alamayarak sağ tarafına devrildiğini ve bu sırada müvekkiline çarptığını, meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin kaza sebebiyle geçici ve sürekli olarak iş göremezliği oluştuğunu, bakıcıya muhtaç hale geldiğini, … … … … Araştırma Hastanesinin 06/08/2019 tarihli raporunda müvekkilinin engel oranının %18 olarak belirtildiğini, kaza sonucu trafik kazası tespit tutanağına göre araç sürücüsü …’nun kusurlu olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığının belirtildiğini, … plakalı araç kaza tarihi itibariyle davalı … A.Ş’ye ait Zorunlu Karayolu Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine teminat limitleri içinde ödeme yapması için başvurulduğunu ve … numaralı hasar dosyası açıldığını, sigorta şirketince telefon ile bildirilen eksik evraklar 20/08/2019 ve 22/10/2019 tarihli mail ile tamamlandığını ve başvuru şartlarının gerçekleştirildiğini belirterek müvekkilinin geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanması sebebiyle maddi zararlarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 200,00-TL maddi tazminat bedelinin (müvekkilin uğramış olduğu sürekli iş göremezlik için 100,00-TL, geçici iş göremezlik için 50,00-TL, bakıcı gideri için 50,00-TL) diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 61,1918 sayılı KTK’nın 88.ve Türk Borçlar Kanunu’nun 163.maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı konu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı araç müvekkili tarafından 07/05/2018 – 07/05/2019 tarihleri arasında Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) sigorta poliçesi ile sigortalandığını, dava konusu kaza ile ilgili olarak müvekkiline usulüne uygun başvuruda bulunulmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin tüzel kişiliği haiz bir kuruluş olması belli kanunlar, prensipler ve kurallar çerçevesinde hareket etme zorunluluğu nedeniyle kusur oranlarını belgeleyen kanıtlar ve dokümanlar olmadan sadece zarar görenlerin talebi esas alınarak ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, öte yandan sigorta şirketi olan müvekkili meydana gelen zarardan sigortalısının kusuru oranında poliçe limitleri ile sorumlu olacağını, davacının 30/08/2018 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle uğramış olduğu sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı talebiyle ikame edildiğini, öncelikle sigorta şirketi olan müvekkilinin geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatına ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının bakıcı giderine ilişkin zararın brüt asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiği yönündeki taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davayı kabul anmalına gelmemek üzere davacı tarafın maluliyete ilişkin tazminat taleplerine ise Adli Tıp Kurumu tarafından verilecek rapor neticesinde davacının gerçekten maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğradıysa bunun oranının tespit edildikten sonra cevap verebileceklerini belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı sürekli iş göremezlik,geçici iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin maddi zararların tazmini davasıdır.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğudur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 91/1’inci maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Aynı Kanunun 85/1’inci maddesinde; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı belirtilmiş, anılan Kanununun 85’inci maddesinin son fıkrasında maddesinde ise,“ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. İşleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten ve teşebbüs sahibi sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, sorumluluktan kurtulması veya sorumluluğun azaltılması başlıklı 86. maddesi ”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” hükmünü içerir. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşın, meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görendedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, ZMMS zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edecektir.
TBK 50.maddesi ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmünü içermektedir.
TBK54.maddesinde Bedensel zararlar özellikle, Tedavi giderleri. Kazanç kaybı. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ,Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak sayılmıştır.
Bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
Davalı tarafça hasar dosyasının bir suretinin mahkememize sunulduğu görülmüştür.
Davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına ilişkin tetkik ve tedavi evrakları … Eğitim ve Araştırma Hastanesinden, … Eğitim ve Araştırma Hastanesinden celbedilmiştir.
Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde … … Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınmış Sağlık Kurulu raporunun, kaza tespit tutanağının sunulmuş olduğu görülmüştür.
Kaza ile ilgili … CBS 2018/… Soruşturma sayılı dosyası celbedilmiş, şikayet yokluğundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılan müzekkereye cevap verildiği, rücuya tabi ödemelerin bildirildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki ihtilaf, tazminata esas kusur oranı, maluliyet oranı, iyileşme sürelerinin tespiti, bakıma muhtaç olunup olunmadığı, ve zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Maluliyet oranı, kusur tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi hallerden olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği ATK’dan raporlar alınmıştır.
Mahkememizce alınan 15.03.2021 tarihli maluliyete ilişkin ATK raporunda sonuç olarak; … oğlu 01/01/1984 doğumlu, …’in 30/08/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 XII (37a……….3) A %7 E cetveline göre %6.2 (yüzdealtınoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,Başka birisinin sürekli veya geçici bir süreliğine bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan kusura ilişkin ATK raporunda sonuç olarak; Sürücü …’ nun %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …’ in kusursuz olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan hesaba ilişkin 01.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğumuz inceleme sonucunda, yukarıda arz ve izah edilen hususlar doğrultusunda, dava konusu somut olayda tarafımızca; Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından hesap tarihi itibariyle henüz bir Yönetmelik Yayınlamadığı için, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından 21.06.2021 tarihli T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 2021/3089 E. , 2021/3441 K. ve 2021/2457 E., 2021/3304 K. Sayılı İlamları dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, Dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde davalı tarafından davacıya yapılan herhangi bir geçici ve sürekli iş göremezlik ödemesinin bulunmadığı görüldüğünden davacının zararından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir indirim söz konusu olmadığı, Dava dışı SGK tarafından davacıya 30.08.2018 – 30.12.2018 tarihleri arasını kapsayan dönem için 123 karşılığında 5.445,82 TL Geçici İş Göremezlik Ödemesi yapıldığı tespit edildiğinden yapılan ödemenin davalı tarafın kusuru oranında rücuya tabi olan kısmı davacının Geçici İş Göremezlik zararından tenzil edildiği, Davacı … ‘ın hesaplanan Bakiye Geçici İş Göremezlik zararının 11.057,23 TL olduğu Davacı … ‘ın hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 79.151,24 TL olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davacı tarafından 11.11.2021 tarihinde sunulan talep artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı 11.057,23 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatı ise 79.151,24 TL’ye çıkarılmıştır.
Mahkememizin 30.11.2021 tarihli celse 2 numaralı ara kararı ile her ne kadar 01/06/2021 tarihli celsede ATK maluliyet raporuna ilişkin itirazların reddine karar verilmiş ise de bu karardan dönülerek maluliyete ilişkin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde, taraf itirazları ve … … Hastanesi Raporu da değerlendirilerek yeniden ATK’dan rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan 25.03.2022/4250 sayılı ATK raporunda sonuç olarak; Özürlülük kavramı ile meslekte kazanma gücü kaybı kavramının farklı olduğu, tüzük ve yönetmeliklerinin farklı bölümlerde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, bu nedenle düzenlenmiş özürlülük raporu ile maluliyet raporunun mukayese edilemeyeceği, … … Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 06/08/2019 tarihli raporunda, o tarihteki mevcut muayene bulgularına göre süreli rapor düzenlendiği, tarafımızca kalıcı vücut fonksiyon kaybının ilgili yönetmeliklere göre değerlendirildiği cihetleriyle,Mevcut belgelere göre;… oğlu 01/01/1984 doğumlu, …’in 30/08/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Bacak kaslarındaki atrofi, Tablo 3.5.a’ya göre alt ekstremite özürlülük oranı %3 olup Tablo 3.2’ye göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %2 (yüzdeiki) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Başka birisinin sürekli veya geçici bir süreliğine bakımına muhtaç durumda olmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce değişen maluliyet oranı ve güncel veriler dikkate alınarak hesap bilirkişisinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce hesaba ilişkin bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, kök rapor sonrası dosyaya sunulan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunu ‘nun 25.03.2022/4250 sayılı raporu dikkate alınarak ek raporun hazırlandığı, davacı … ‘in hesaplanan bakiye geçici iş göremezlik zararının11.057,23 TL olduğu, hesaplanan sürekli iş göremezlik zararının 46.690,39 TL olduğu, mütalaa edildiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı, kaza tespit tutanağı, soruşturma dosyası, poliçe, hastane kayıtları hep birlikte değerlendirildiğinde;
30.08.2018 günü dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki davalı tarafça sigortalı … plaka sayılı aracın İstanbul istikametinden İstaç Döküm Sahası yönüne doğru seyir halinde iken olay mahalli kavşakta yer alan virajlı yol bölümünde sağ yan kısımları üzerine devrilmesi sonrasında kamyonun dorsesinden yolun sağ tarafına doğru savrulan hafriyatın, gidiş yönüne göre yolun sağına … plaka sayılı çekiciyi park ettikten sonra bu çekicinin yanında yaya olarak bulunan davacı üzerine düşmesi şeklinde gerçekleştiği mahkememizce de kabul edilen olayda, davacının kavşağın sağında park ettiği aracını dava dışı sürücünün gördüğü ve olayın günüz vakti gerçekleştiği davacıya atfı kabil bir kusur olmadığı, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, ATK raporunun hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu değerlendirilmiştir.
Mahkememizce alınan 25.03.2022/4250 sayılı ATK raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği, davacının sunduğu ve çelişki olduğunu beyan ettiği … … Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 06/08/2019 tarihli raporunda, mevcut muayene bulgularına göre düzenlenen süreli rapor olduğunun ATK raporu ile değerlendirildiği ve kalıcı vücut fonksiyon kaybının ilgili yönetmeliklere göre değerlendirildiği, dolaysıyla raporlar arasında giderilmesi gereken bir çelişkinin olmadığı, davacının kalıcı maluliyet oranın %2 olduğu, geçici iş göremezlik sürenin 9 ay olacağı, kalıcı ve geçici olarak bakıma muhtaç olunmayacağı yönündeki raporun hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı tarafından ıslah edilen kalemler bakımından zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de davacının kaza nedeniyle yaralandığı, davanın TBK 72. Maddesi ve KTK 109 maddesi gereğince ceza zamanaşımı süresine tabi olduğu, ıslah tarihi itibariyle 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi dolmadığı gibi davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı dikkate alındığında davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce hesaba ilişkin alınan bilirkişi ek raporu ile yapılan hesaplamada güncel veriler gözetilerek 25.03.2022/4250 sayılı ATK raporu dikkate alınarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan rücuya tabi ödemelerin düşüldüğü raporun hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu, poliçe limitinin 360.000,00 TL olduğu, davacının bilirkişi ek raporu ile tespit edilen tutar kadar alacaklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile 11.057,23 TL geçici işgöremezlik tazminatı 46.690,39 TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 57.747,62 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin ve bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile 11.057,23 TL geçici işgöremezlik tazminatı 46.690,39 TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 57.747,62 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin ve bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkin istemin reddine,
2-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 3.944,73-TL harçtan peşin alınan 362,40-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 3.582,33-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 9.239,62-TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40-TL başvurma harcı + 54,40-TL peşin harç + 308,00-TL ıslah harç toplamı olan 416,8‬0-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.300,00-TL bilirkişi ücreti + 2.363,00-TL ATK fatura ücreti + 555,80-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 4.218,8‬0-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 64,12 (2.705,09-TL) oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının, yatıran tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre % 64,12 (846,38-TL) oranında, davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre % 35,88 (473,62-TL) oranında, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/10/2022

Katip …

Hakim …