Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/275 E. 2021/692 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/275 Esas
KARAR NO:2021/692

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:19/06/2020
KARAR TARİHİ:02/11/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … San ve Tic A.Ş.’ne ait kaplama makinasının müvekkili şirket tarafından emtia nakli sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, emtia nakli sigorta poliçesi ile teminat altına alınan makinanın 14/02/2018 tarihinde hasara uğradığını, müvekkili şirket tarafından ilgili poliçe gereği işbu hasar sonucu zarara uğrayan sigortalıya 3.120 € hasar ödemesinin yapıldığını, bu ödemenin rücuen tazmini amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, bu takibe itiraz edildiğini, akabinde arabuculuk görüşmesi gerçekleştiğini ve olumsuz sonuçlandığını, davalı şirkete ait … plaka sayılı araç ile 14/02/2018 tarihinde … – … nakliyesi yapıldığı esnada dava konusu hasarın meydana geldiğini, bu sebeple müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin halefiyet prensipleri gereği kusuru nispetinde davalıdan rücuen tazmininin gerektiğini, anılan dava dışı şirkete ait emtianın şoför tarafından üzerine basılması neticesinde hasar gördüğünü ve sigortalı ile davalı arasında yazışmalarda da bu hususa itiraz edilmediğini, davalıya karşı müvekkili şirket tarafından başlatılan takibe yapılan itirazın kötüniyetli ve haksız olduğunu, davalının tüm malvarlığı üzerinde ödedikleri ve rücuen talep ettikleri meblağ ölçüsünde ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalarının kabulü ile icra takibine yapılan haksız itirazın iptalini, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından iddia edilerek takibe konu yapılan hasardan kaynaklı alacağın varlığının taraflarınca kabul edilmediğini ve bir an için söz konusu alacağın olduğu düşünülse dahi işbu alacağın zamanaşımına uğradığını, bahsi geçen durum için düzenlenmiş zamanaşımı süresinin bir yıl olduğunu, rücu alacaklısı sigorta şirketinin müvekkili şirkete üç aylık süre içerisinde bildirimde bulunmadığı gibi 30/04/2018 tarihinde ifa ettiği borç hakkında zamanaşımı süresi sona erdikten sonra 22/10/2019 tarihinde takip yoluna gidildiğini, müvekkili şirkete knunun öngördüğü şekilde bir yazılı bildirimde bulunulmadığını, taşımanın TTK ve CMR Konvansiyonu çerçevesinde usulüne uygun olarak tamamlanmış ve iddia edilen hasar ile ilgili CMR üzerine ihtirazi kayıt düşülmeden malın teslim alındığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı tarafından usul ve yasaya aykırı olarak açılan işbu davanın öncelikle zamanaşımının aşılması sebebiyle usulden reddini, mahkememiz aksi kanaatte olması halinde de esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava; emtia nakli sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat alacağına ilişkin başlatılan takibe itirazın iptaline istemine ilişkindir.
Davacı tarafından sunulan expertiz raporu incelendiğinde; hasarın meydana geliş şekli başlıklı anlatımda; Sigortalı yetkilisi Sn. … ile yapılan görüşmeden ve incelenen ekli belgelerden; Makinenin üreticinin fabrikasında kurularak, sigortalı yetkilileri eşliğinde test ve kontrollerinin yapılmasına müteakip, makinenin parçalara ayrılarak sevkiyat için hazırlandığı, sigortalı yetkilileri tarafından söz konusu emtianın karayolu ile … … nakliyesi için … firmasının görevlendirildiği, … tarafından da nakliye işinin … firmasına taşere edildiği, söz konusu firma tarafından üreticinin … fabrikasına 2 adet TIR Gönderildiği, TIR’lardan 1 tanesine 2 adet ana parça ile beraber 1 adet karton koli yüklenirken, … plakalı dorseye 2 adet ana parça ile 2 palet yüklendiği, yükleme işleminin sigortalı yetkilileri ve üretici firma yetkilileri gözetiminde vinç ile yapıldığı, Yük sabitleme ve tente kapatma işleminin ise şoför tarafından gerçekleştirildiği, Bu aşamada üretici yetkilileri tarafından sigortalı yetkililerine bir e-mail gönderilerek“Şoförün makinenin üzerine basarak, yük üzerinde gezinmekte olduğunun ve makinenin bu amaç için uygun olmadığının” belirtildiği, 02.02.2018 tarihinde TIR’ların …’dan …’ye doğru yola çıktığı,… plakalı TIR’ın 08.02.2018 tarihinde sigortalının ……’de yerleşik fabrikasına geldiği ve 09.02.2018 tarihinde emtianın dorseden indirildiği, bu aşamada ünite üzerinde bir hasar tespit edilmediği, 10.02.2018 tarihinde üretici firma tarafından görevlendirilen teknisyenin sahaya gelerek makinenin kurulum işlemine başladığı, 14.02.2018 tarihinde sarım kenar sensörüne bağlı hareket eden motorun montajı yapılırken kapak kısmının kırık olduğunun tespit edildiği, Motor içerisinde bulunan 2 adet milin sigortalı çalışanları tarafından sanayide yaptırıldığı ve motora monte edildiği, buna ragmen motorun işlevini yerine getirmediğini tespit edildiği, Sigortalı yetkililerinin de hasarın tespit ve tazmini için sayın şirketinize ihbarda bulundukları, öğrenilmiştir. Şeklinde olduğu görülmüştür.
Taraf iddia ve savunmaları ile toplanan deliller kapsamında bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan 29/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “…davacı … Sigorta A.Ş. firmasının 06/02/2018 tarihinde dava dışı … firmasına … (A)1.1.82 (geniş teminat) şartları ile …/0 no.lu nakliyat poliçesini … no.lu Emtia Nakli Abonman Sigorta Sözleşmesine bağlı olarak düzenlendiği ancak Abonman Sözleşmenin dosyada yer almaması sebebiyle tarafımızca tetkikinin yapılamadığı, söz konusu nakliyat poliçesi kapsamında …’dan karayolu ile ithal edilen emtiadaki dava konusu hasarın 14/02/2018 tarihinde fabrika içerisinde kurulum yapılırken fark edildiği, bu sebeple CMR üzerine not düşülmediği ve resmi tutanak düzenlenmediği, dava konusu hasarın, …/0 no.lu poliçenin süresi içinde ve teminat kapsamında meydana geldiği, davacı şirketin hasarın tespiti için … Levhasında kayıtlı … Hizmetleri firmasını görevlendirdiği, ekspertiz firmanın 06.03.2018 tarihinde düzenlediği … no.lu raporundaki bulguların çekilen hasar fotoğrafları ile uyumlu olduğu, sovtaj ve rücu yorumlarının makul ve mantıklı olduğu, hasar hesaplamasında parça değişim bedelinin esas alınması ve hasarın onarımla gerçekleşmesi sebebi ile %10 artırım bedelinin dikkate alınmamasının poliçe şartlarına uygun olduğu , tarafların dilekçelerinde hasar sebebi ve tutarı konusunda uyuşmazlıklarının olmadığı, uyuşmazlık konusunun rücu alacaklısının zamanaşımı yapıp yapmadığı ve süresi içerisinde yazılı ihbar yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği hususu olduğu, bu hususların Poliçe Genel ve Özel Şartları, CMR Konvansiyon hükümleri ile birlikte kanun ve yönetmelikler kapsamında Sigorta Hukukçusu bir bilirkişi tarafından değerlendirilmesinin isabetli olacağının değerlendirildiği…” belirtildiği görüldü.
Mahkememizce alınan 17/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “…CMR taşıma senedi ve sair sevk evrakına göre davalının akdi taşıyıcı-taşıma işleri organizatörü sıfatıyla üstlenilen taşımada akdi taşıyıcı sıfatını haiz olduğu ve davalıya husumet yöneltilebileceği; davalının yükleme ve taşıma sürecinde meydana gelen risklerden sorumlu olduğu da gözetilerek; somut olayda sorumlu tutulması gerektiği, ekspertiz raporunda Hesaplanan hasar bedelinin 3.120,00.-Euro olduğu, davacı tarafça tazmin edilen gerçek zararın CMR m.23/3 gereği hesaplanan sınırlı sorumluluk miktarının altında olduğu gözetilerek davacının 3.120,00.-Euro tazminatı takip konusu edebileceği, asıl alacağa %5 yıllık faiz uygulamasının Yargıtay kararlarına uygun düşeceği,
20/02/2018 tarihinde e – mail ile nakliyeciye hasar ihbarı yapıldığının belgelenmesi akabinde davacının talep ve dava hakkının bulunabileceği,
Zamanaşımı itirazının değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenizin takdirinde olacağı…” belirtildiği görüldü.
Mahkememizce alınan 05/07/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; “…CMR taşıma senedi ve sair sevk evrakına göre davalının akdi taşıyıcı-taşıma işleri organizatörü sıfatıyla üstlenilen taşımada akdi taşıyıcı sıfatını haiz olduğu ve
davalıya husumet yöneltilebileceği; davalının yükleme ve taşıma sürecinde meydana gelen risklerden sorumlu olduğu da gözetilerek; somut olayda sorumlu tutulması gerektiği, ekspertiz raporunda Hesaplanan hasar bedelinin 3.120,00.-Euro olduğu, davacı tarafça tazmin edilen gerçek zararın CMR m.23/3 gereği hesaplanan sınırlı sorumluluk miktarının altında olduğu gözetilerek davacının 3.120,00.-Euro
tazminatı takip konusu edebileceği, asıl alacağa %5 yıllık faiz uygulamasının Yargıtay kararlarına uygun düşeceği, 20/02/2018 tarihinde e – mail ile nakliyeciye hasar ihbarı yapıldığının belgelendiği ve davacının talep ve dava hakkının bulunacağı, Zamanaşımı itirazının değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenizin takdirinde olacağı…” belirtildiği görüldü.
Taraflar arasındaki vaki uyuşmazlık hasarın taşımadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, hasar ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve zamanaşımı noktalarında toplanmaktadır. Davacı nezdinde sigortalı emtia, davalı tarafından …/Türkiye arası taşınmış olup, bu taşıma CMR hükümlerine tabidir. CMR hükümlerine tabi olan taşımalarda, taşıyıcının taşıdığı malları alıcısına tam ve sağlam olarak teslim etmek zorunluluğu mevcut olup, meydana gelen eksilmeler ve hasarlardan sorumluluğu esastır. Ancak anılan konvansiyonun 17/4-c maddesinde, yükün gönderici, alıcı veya bunların adına hareket eden kişiler tarafından alınması, yüklenmesi, istiflenmesi veya boşaltılması özel risk durumu olarak kabul edilmiş, hasar veya kaybın anılan nedenlerden kaynaklanması halinde taşıyıcının sorumlu olmayacağı hükme bağlanmıştır. Fakat, yükleme gönderene veya başkasına ait olsa bile taşıyıcının, malın sağlam ve tam olarak teslimi zorunluluğu çerçevesinde gerek istiflenmesi gerekse ambalaj itibariyle taşımaya uygunluğu noktasında denetleme görevi mevcuttur.
CMR 30.maddesi;” 1. Alıcı, taşımacı ile beraber durumlarını kontrol etmeden, veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden yedi gün içinde(pazar günleri ve resmi tatiller hariç) durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, buhusus onun yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde alındığına kanıt oluşturur. Açıkça gözükmeyen ziyan veya hasarlarda bildirme yazılı olarak yapılacaktır.
2. Mal alıcı ve taşımacı tarafından kontrol edildikten sonra, bu kontrolün sonucuna uymayan kanıtlar ancak açıkça görülmeyen ziyan ve hasarlar için kabul olunabilir. Ancak bunun için alıcının kontrolden sonra yedi gün içinde (pazar ve resmi tatil dışında) durumu yazılı olarak taşımacıya bildirmesi gereklidir.
3. Yük alıcının kullanımına verildiği tarihten sonraki 21 gün içinde durum yazılı olarak taşımacıya bildirilmemiş ise, teslimdeki gecikmeler için tazminat ödenmez.
4. Bu maddedeki zaman limitlerini hesap ederken duruma göre teslim tarihi, kontrol tarihi, veya yükün alıcıya verildiği tarih sayılmayacaktır.
5. Gerekli tetkik ve kontrolleri yapmak için taşımacı ve alıcı birbirlerine makul her kolaylığı göstereceklerdir.
” Hükmünü içerir.
CMR 32.maddesi; ”1. Bu Sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir. Ancak, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda, bu süre üç yıldır ve şu tarihlerde başlar:
a) Teslimde kısmi kayıp, hasar veya gecikmelerde, teslim tarihinden itibaren,
b) Tam kayıplarda, kararlaştırılan zaman limiti bitiminden 30 gün sonra kararlaştırılmış zaman limiti yoksa, yükün taşıyıcı tarafından teslim alınmasından sonraki 60 ıncı günde,
c) Bütün diğer durumlarda, taşıma mukavelesinin akdedildiği tarihten sonraki üç aylık dönemin sonunda. Limit döneminin işlemeye başladığı gün bu döneme dahil edilmeyecektir.
2. Yazılı bir istem, taşımacı bunu yazılı bildiri ile geri çevirip, ona ilişkin belgeleri de iade edinceye kadar zaman limitini erteler. Talebin bir kısmı kabul edildiği takdirde zaman süresi anlaşmazlık konusu olan istek için tekrar devam etmeye başlar. Istemin alındığını, cevap verildiğini ve belgelerin gönderildiğini kanıtlamak, bu durumlara güvenen tarafa aittir. Aynı gayeyle yapılan başka istemler için zaman süresi ertelenemez.
3. Yukarıdaki 2 nci paragraf hükümlerine bağlı olarak, zaman limitinin uzatılması, davaya bakan mahkemenin kararlarına göre düzenlenir. Bu karar aynı zamanda yeniden dava açma haklarını da düzenler.
4. Zaman aşımı ile düşen dava açma hakkı, karşıt istek veya vereceğini alacağına sayışma yoluyla kullanılmaz” Hükmünü içerir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Taşıma konusu makinelerin dava dışı sigortalıya 08.02.2018 tarihinde teslim ediliği, davalıya hasar ihbarının 20.02.2018 tarihinde mail ile yapıldığı, davacı tarafından dava dışı sigortalıya dosyada mevcut dekonttan anlaşıldığı üzere 16.03..2018 tarihinde ödemenin yapıldığı, dava konusu taşımaya ilişkin hasar ihbarının CMR 30/1 maddesi gereğince yedi gün içerisinde yapılmadığı, bir an için ayıbın ilk kotnrolde anlaşılmadığı ve gizli ayıp olduğu kabul edilse bile CMR 32/1 maddesi gereğince taşıyıcının kasıtlı bir hareketine dair dosyada mevcut delil bulunmamaktadır. Eksper raporunda ”Yük sabitleme ve tente kapatma işleminin ise şoför tarafından gerçekleştirildiği, Bu aşamada üretici yetkilileri tarafından sigortalı yetkililerine bir e-mail gönderilerek“Şoförün makinenin üzerine basarak, yük üzerinde gezinmekte olduğunun ve makinenin bu amaç için uygun olmadığının” belirtildiği,” yazılı ise de yükleme sırasındaki taşıyıcı eylemi kasıtlı bir hareket olarak görülmediğinden teslim tarihi olan 08.02.2018 tarihinden icra takibinin açııldığı.02.10.2018 tarihi arasında 1 yıllık sürenin geçtiği anlaşıldığından davacının davasının zamanaşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 363,61 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 304,31-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır