Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/260 E. 2023/126 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/260 Esas
KARAR NO:2023/126

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/06/2020
KARAR TARİHİ:22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalının uzun yıllardır yurtiçi ve yurtdışı sektöründe bilinen bir kurum olduğunu, davacının eski çalışanı …’ın 2015-2019 yılları arasında davacı yanında yurtdışı ambalaj makinaları pazarlama işinde çalıştığını, bilgisinin tamamını davacı yanında kazandığını, öğrenildiğine göre … isimli firmada davacı yanında öğrendiği bilgi ve sırları kullanarak işe başladığını, rekabet yasağının ihlali nedeniyle dava açıldığını ve davacı yanında çalışan …’ya “benim yaptığım işlerin tamamını burada 4 kişi yapıyoruz”, aynı maaşı alıyorum artı prim de üzerine mesai ile davalıya ait bilgileri davacı çalışanlarına umut vererek davacı ile haksız rekabet yaptığını, davacının ticari işlerini engellemeye çalıştığını belirterek TTK m. 56 gereğince fiilin haksız olup olmadığının tespitini, hakları saklı kalarak 30.000 TL manevi tazminatın tahsiline, dava masraf ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı, yetki, husumet itirazları ile birlikte davacının eski çalışanı …’ın 07.09.2015-08.02.2019 tarihleri arasında davacı şirkette pazarlamacı olarak çalıştığını, pazarlamacı olarak çalışan eski çalışanın ne gibi bilgi ve sırları bildiği ve kullanabileceğinin mantık ve ispattan yoksun olduğunu, henüz …’a ulaşan bir tebligat bulunmadığını, davacının iddialarını destekleyebilecek herhangi bir mesaj atmış olsa dahi yıllarca birlikte çalışan iki arkadaşın muhabbetinden ibaret olabileceğini, davacının iddialarının soyut iddialardan ibaret olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız rekabetin tespiti ve haksız rekabete dayalı manevi tazminat talebine ilişkindir.
Haksız rekabet TTK’nın 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup 54/2. maddede rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırı olarak nitelendirilmiştir.
TTK 55/1-d maddesinde ” üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başka hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur.” hükmü düzenlenmiştir.
TTK 55/1/b-3. maddesinde “İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek” haksız rekabet eylemi olarak sayılmıştır.
TTK 55/1/b-2.maddesinde “Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, haketmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak” haksız rekabet eylemi olarak sayılmıştır.
TTK’nın 56. maddesinde ise; haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin, fiilin haksız olup olmadığının tespitini, haksız rekabetin önlenmesini, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, kusur varsa zararın tazminini, TBK’nın 58. maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 28/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda; dava dışı …’ın haksız rekabet fiilinin mevcut olmadığı mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının, eski çalışanı …’ın davalı firmada davacı yanında öğrendiği bilgi ve sırları kullanmak için işe başladığını, bu işçinin davacı yanında çalışan başka bir işçiye mesaj atarak davacıyla haksız rekabet ettiğini ve davacının işlerini engellemeye çalıştığını, davalı şirketin … isimli işçiyi işe alarak işçileri, işverenlerinin üretim veya iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek eylemini gerçekleştirdiğini belirterek fiilin TTK m.56 uyarınca haksız olup olmadığının tespitini ve manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ettiği, davacının davalı şirkete ilişkin haksız rekabet iddiasını TTK 54/2 ve TTK 55/1/b-3. maddesi kapsamında ileri sürdüğü, ancak davalının, dava dışı işçi …’ı işverenin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek eylemini işlediğine ilişkin bir delilin dosyada mevcut olmadığı, …’ın davacının işçisine attığı mesajın TTK 55/1/b-2. maddesi kapsamında haksız bir çıkar veya bir iş sırrı niteliğinde olmadığı ve bu mesajın davalı şirkete ait bir haksız rekabet fiili olarak değerlendirilemeyeceği, manevi tazminata hükmedilebilmesinin temel şartının haksız rekabet fiilinin davacının kişilik haklarına zarar vermesi olduğu, dosya içeriğinden davalının haksız rekabet eyleminin bulunduğunun ve davacının kişilik haklarına bir zarar verildiğinin ispatlanamadığı gözetilerek, açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin harcın ve tamamlama harcının mahsubu ile artan 332,42 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin tamamının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır