Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/248 E. 2020/542 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/248 Esas
KARAR NO:2020/542

DAVA :Mahkeme Kararının İnfazına İlişkin Şikayet
DAVA TARİHİ:17/03/2016
KARAR TARİHİ:08/10/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili verdiği dava dilekçesi ile, davacıların davalı şirketin 31.10.2013 tarihli genel kurulunda bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında sormuş olduğu sorularının bir kısmına hiçbir şekilde yanıt alamadığından …. Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. sayılı dosyası nezdinde bilgi alma ve inecleme talepli dava ikame ettiklerini ve 21.01.2016 tarihli duruşmada davanın kabulüne karar verilerek taraflarına bilgi alma ve inceleme yetkisi verildiğini ve bu yetkinin icra müdürlüğü vasıtasıyla kullanılmasına hükmedildiğini, bunun üzerine söz konusu mahkeme ilamının …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, mahkemenin 21.01.2016 tarihli ilamında “söz konusu yetkinin 1 defaya mahsus olmak üzere kullanılmasına” hükmedilmiş olmasının muğlak bir ifade olması nedeniyle davalı yanın kötüniyetli girişimleri ile davacıların hak kaybına uğramasını önlemek adına bu 1 defadan anlaşılması gereken sürenin kaç günü kapsadığı hususunda taraflarınca söz konusu ilama ilişkin tavzih talebinde bulunduklarını, tavzih taleplerinin mahkemenin ilamını genişletmek niteliğinde olmadığını, 1 defadan anlaşılması gereken sürenin belirlenmesi amacını taşıdığını, bunun için de: gerekçeli kararın hüküm kısmına “inceleme işlemlerinin başlama tarihinden toplam 15 günlük iş günü içerisinde ve mesai saatleri dahilinde icrasına” ibaresinin eklenmesini talep ettiklerini ancak bu tavzih taleplerinin mahkemenin 26.02.2016 tarihli ek kararı ile reddedildiğini, mahkemece oluşturulan tavzih kararında, asıl karar yokmuş gibi davası kabul edilen davacılar aleyhine düzenleme yapılarak hangi sorular üzerinde inceleme yapılacağının hükme bağlandığını, mahkemece HMK.nın 305/2 maddesine açıkça aykırı davranılarak asıl ilamda tanınan hakların tavzih yolu ile sınırlandırıldığını, davalının da söz konusu tavzih kararını fırsat bilerek, takibe konularak kesinleşmiş takibe konu asıl ilamın infazını önlemek adına, tavzih kararını dosyaya sunarak incelemenin bu kapsamda yapılacağını beyan ettiğini,11.03.2016 tarihinde … Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/01/2016 tarih ve… E. sayılı ilamının infazı için davalı şirket merkezine gidilerek davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde incelemenin başlanılmasının taraflarınca talep edildiğini, bu taleplerinin kabulü ile .. İcra Müdürlüğü tarafından atanan icra memuru ile 14.03.2016 tarihinde borçlu şirket merkezine gidildiğini, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmaya başlandığını, davalı şirketin 21.01.2016 tarihli ilam hükmünü hiç yokmuş gibi kabul ederek, yalnızca 26.02.2016 tarihli tavzih kararını uygulayacağını söyleyerek mahkemece taraflarına verilen bilgi alma ve inceleme yetkisini kısıtladığını ve bir kısım sorularının ve belge taleplerinin kabul edilmeyerek, incelemelerine sunulmadığını, icraya konu edilenin mahkemenin kabul kararı olduğunu, tavzih kararının icraya konu edilmediğini, icra memurunun tavzih hükmünü nazara almış olmasının mahkeme kararının tam olarak yerine getirilmesine engel teşkil ettiğini, ilamın yerine getirilmesi için gerekli olan bu belgelerin borçlu şirket tarafından incelemeye sunulmamış olması nedeniyle incelemenin tamamlanamadığının hem davacılar vekili Av. Şerife FİKİRLİ US hem de davacılar tarafından görevlendirilen Uzman …’un beyanları ile tutanağa derç edildiğini, icra müdür yardımcısı tarafından incelemenin tamamlanamadığına dair beyanların yok sayılarak, …’un 4. sayfada yer alan ancak … tarafından beyan edilmediği halde tutanağa işlenen “incelemenin tamamlandığı” beyanını gerekçe göstererek davalı şirkete yeniden gidilerek incelemenin tamamlanmasına ilişkin taleplerinin reddine karar vermesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, 14.03.2016 tarihinde başlanan incelemenin tamamlanmasını talep etmelerinde hukuki yarar bulunduğundan, icra memuru vasıtası ile davalı şirket merkezine yeniden gidilmesine ilişkin taleplerine dair …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında verilen 15.03.2016 tarihli ret kararının kaldırılarak incelemenin tamamlanması taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili verdiği cevap dilekçesi ile; takip konusu ilamın davalı şirket merkezinde 14 Mart 2016 tarihinde yapılan inceleme ile hükme ve hükmün bir parçası olan tavzih kararına uygun bir şekilde infaz edildiğini, …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı ilamlı icra takibine dayanak mahkememizin … E. … K. sayılı kararının ve 26 Şubat 2016 tarihli tavzih kararı ile sadece hükümde belirtilen sorulara ilişkin olarak davalı şirketin defter, kayıt ve belgelerinin ilgili kısımları üzerinde bilgi edinme ve inceleme hakkının bir defaya mahsus olmak üzere icra müdürlüğü marifetiyle kullanılmasına karar verildiğini, kötü niyetli şikayetçinin “incelemenin başlama tarihinden itibaren 15 iş günü içinde icrası” şeklinde hükmün tavzih edilmesi talebiyle yaptığı başvurunun, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26 Şubat 2016 tarihli tavzih kararı ile reddedildiğini ve mahkememizin 26 Şubat 2016 tarihli tavzih kararında takip alacaklısı davacıların 1 defaya mahsus olmak üzere kullanabileceği bilgi edinme ve inceleme hakkının kapsamını bir kez daha açıkça belirttiğini, haksız şikayetçinin hükümdeki sorulara ilişkin bilgi alma hakkını davalı şirket merkezinde 14 Mart 2016 tarihinde gerçekleştirilen inceleme ile hükümde açıkça belirtildiği üzere 1 defaya mahsus olmak üzere icra müdürlüğü marifetiyle kullanarak hükmün infaz edildiğini, davalı şirketin defter ve kayıtlarının hükme aykırı olarak 2. kez incelenmesinin mümkün olmadığını, icra müdürlüğü ve tutulan 14 Mart 2016 tarhli tutanağın son sayfasında, “icra emrinin gereği olan takip borçlusu … A.Ş. tarafından belgeler sunuldu, belgeler, alacaklı tarafça incelendi. Tarafımca bu husus tespit edildi. ilam yerine getirilerek mesai saati boyunca icra edildi” şeklinde tespit edildiğini ve tutanak altına alındığını davacı incelemesinin tamamlandığını, bizzat haksız şikâyetçilerin incelemeyi yapmak üzere görevlendirdiği SMMM … tarafından da açıkça beyan edildiğini bu hususun da, 14 Ocak 2016 tarihli …. İcra Müdürlüğü tutanağının 4. sayfasında; “… (davacıların görevlendirdiği uzman kisi) söz alarak, incelemesini bitirdiğini beyan etti.” şeklinde tutanak altına alındığını, tavzih kararının hükmün bir parçası olduğunu, hükmün infazında nazara alınacağını, kötü niyetli davacıların mahkememiz kararının hükmünde yer almayan haksız taleplerini, icra mahkemesinde yaptıkları haksız şikayet ile elde etmeye çalıştıklarını, hükmün aynen infazının zorunlu olduğunu, kötü niyetli şikayetçinin keyfine göre yorum yolu ile belirlenmesi veya hükmün yorum yoluyla genişletilmesi ve değiştirilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibine dayanak ilamın hükme ve hükmün bir parçası olan tavzih kararına uygun bir şekilde infaz edilmiş olduğundan, kötü niyetli şikayetçilerin tümüyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şikayetinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı ….İcra Hukuk Mahkemesince 12/04/2016 tarih ve … E. … K. sayılı ilamı ile, şikayetin yerinde görülmemesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi neticesinde temyiz incelemesini yapan Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 08/04/2019 tarih ve … E. … K. sayılı ilamı ile “… Somut olayda şikayete konu işlem, Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda sözü geçen davada vermiş olduğu kararın infazı ile ilgili olup, icra müdürlüğü burada ticaret mahkemesinin infaz memuru olarak görev yaptığından bu kararla ilgili şikayetleri inceleme görevi kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. O halde icra mahkemesince bilgi alma davası kararının infazı ile ilgili olarak icra müdürünün işlemine karşı her türlü şikayetin kararı vermiş olan mahkeme tarafından incelenmesi gerektiği görülmekle şikayet dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir… ” gerekçesi ile Mahkeme kararı bozulmuştur.
Bozmadan sonra, ….İcra Hukuk Mahkemesi 04/02/2020 tarih ve … E. … K. sayılı ilamı ile, davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve dosyayı Mahkememize göndermiştir.
Mahkememizin… E. … K. sayılı dosyasının incelenmesinde, davacılar tarafından davalı aleyhine bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda 21/01/2016 tarihli karar ile, TTK.nın 614. maddesi gereğince davacının davalı şirketin defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmasına izin verilmesine, kararın İstanbul İcra Müdürlüğünce infazına, kesin olarak karar verildiği, 26/02/2016 tarihli Ek Karar ile; “Mahkememizin 21/01/2016 tarihli verilen kararının açık olduğu, kararın icrasında tereddüte yol açacak bir husus bulunmadığından ve bilirkişi raporunda belirtildiği üzere şirketin iç kaynaklardan sermaye arttırımı kaynaklarından ve yönetime ilişkin olduğu, bağlı ortaklık veya iştiraklerden hisse alımı düşünmekte midir? … ve … gibi şirketlerde sermaye katılımı hisse satın alınması yoluyla arttırılacak mıdır, şayet böyle bir arttırım öngörülüyorsa nedenleri, holding olarak bağlı olarak veya büyük şirketlerinde iş yapı yapmadığı, bu şirketlerden iş yada gelir aktarımının sözkonusu olup olmadığı hususlarının TTK.nın 437.maddesi 2.fıkrası kapsamında kaldığı hükme bağlandığından, davacının bu sorular için bilgi alma hakkını 1 defaya mahsus olmak üzere icra müdürlüğü marifetiyle kullanılmasına karar verildiğinden, davacılar vekilinin 17/02/2016 tarihli talep ettiği tavzih talebinin hükmün değiştirilmesine yönelik olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin tavzih talebinin Reddine …” karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz kararının infazı için …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile, işleme konulduğu, 14/03/2016 tarihinde mahalline gidilerek, saat 10.00’dan, saat 17,00’ye kadar ilamın yerine getirildiği, davalı tarafından belgeler sunulduğu ve belgelerin davacı tarafça incelendiği buna ilişkin 14 sayfa tutanak tutulduğu görülmüştür.
Davacılar vekili, …. İcra Müdürlüğüne 15/03/2016 tarihinde başvurarak, incelemek amacıyla talep edilen bir kısım bilgi ve belgelerin davalı tarafından incelenmeye sunulmamış olması nedeniyle incelenmenin tamamlanmadığını, ilamın gereği gibi infaz edilmediğini ve incelemenin tamamlanması için icra memuru vasıtasıyla yeniden davalı şirket merkezine gidilerek incelemenin tamamlatılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce 15/03/2016 tarihli karar ile, 14/03/2016 tarihinde yapılan Tespit Tutanağından anlaşılacağı üzere, davacılar vekili tarafından temin edilen Uzman …’un beyanı göz önünde bulundurularak davacılar vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacılar davalı tarafından bir kısım bilgi ve belgelerin incelemeye sunulmamış olması nedeniyle, incelemenin tamamlanmadığını ileri sürerek yeniden inceleme talebinde bulunduğu, İcra Müdürlüğünce bu talebin davacılar vekili tarafından temin edilen …’un beyanı göz önünde bulundurularak reddine karar verildiği, Mahkeme ilamının infazına ilişkin 14/03/2016 tarihli tutanağın incelenmesinde, ilam gereği inceleme için tespit mahalline gidildiği, tespit isteyen kişi tarafından ismi bildirilip seçilen Uzman bilirkişi …’un imzalı beyanı ile sabit olduğu üzere incelemenin yapıldığı ve bitirildiği, buna göre Mahkememizin… E. … K. sayılı ilamının ve Mahkememizin 26/02/2016 tarihli Ek Kararda belirtilen incelemenin gerçekleştiği, bilgi alma hakkının ve inceleme hakkının kullanıldığı 14/03/2016 tarihli inceleme tutanağından anlaşıldığından, İcra Müdürlüğünün 15/03/2016 tarihli kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 25,20 TL harcın davacılardan tahsiline,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-Davanın Mahkeme Kararının İnfazına İlişkin Şikayet olması nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, KESİN olarak oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/10/2020

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır