Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/228 E. 2021/756 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/228 Esas
KARAR NO:2021/756

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/05/2020
KARAR TARİHİ:17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 07/05/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 24.01.2018 tarihinde Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin …’a ait … seri numaralı 29.06.2018 keşide tarihli ve keşidecisi … A.Ş. olan 50.000,00 Euro tutarlı çeki, … seri numaralı 17.01.2018 tarihli 241.900,00 TL tutarındaki faturanın temliki karşılığında ödeme aracı olarak davalı … Şirketine devir ve temlik ettiğini, davalı faktoring şirketinin 24.01.2018 tarihinde müvekkilin … … … numaralı hesabına 50.000,00 Euro’yu 1 Euro=4,52 TL’den olmak üzere 226.000,00 TL’ye çevirerek işlem süresi boyunca işlemesi gereken faizi de düştükten sonra 205.819,53 TL olarak gönderdiğini, faturanın TL ödeme aracı çekin ise Euro çeki olduğunu, çekin vade tarihi olan 29.06.2018 tarihinde ise TCMB döviz alış 1 Euro=5,3092 TL olduğunu ve 265.460,00 TL’ye denk geldiğini, aradaki 265.460,00 – 226.000,00 = 39.460,00 TL’lik farkın müvekkile iade edilmediğini, müvekkilin döviz artışından kaynaklı kur farkının iadesini talep ettiğini, henüz doğup doğmayacağı belli olmayan bir haktan feragat ettiğine dair 24.01.2018 tarihinde Faktoring Sözleşmesi imzalanırken müvekkilinden taahhüt başlığı altında vazgeçme beyanını içerir yazı alındığına dair bilgi verdiklerini ve iade yapmadıklarını, doğmamış haktan feragat edilemeyeceğini, kaldı ki davalının kur farkından dolayı haksız kazanç elde ettiğini ve vergilendirmediğini, davalı şirkete alacağın tahsili için takip başlatıldığını, 31.07.2018 tarihinde kur farkı faturası düzenleyerek müvekkile gönderdiklerini, ancak müvekkilin faturayı kabul etmediğini, müvekkil tarafından temlik edilen alacağın fatura alacağı kadar olduğunu, taahhütnamede kur farkından dolayı ödeme çıkması halinde müvekkilin faktoring şirketine aradaki fark kadar ödeme yapacağının yazılı olduğunu, sözleşmede müvekkilin kur farkı talep edemeyeceğine ilişkin açık hüküm bulunmadığını, davalının haksız itirazının iptaline ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 26/06/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında 24.01.2018 tarihinde çerçeve sözleşme niteliğinde olan Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davacının vadeli alacaklarını alacak bildirim formu doldurarak müvekkil şirkete devredeceğini, böylelikle vadeli alacaklarının vade tarihini beklemeden nakde çevirerek kendisine nakit finansmanı sağlayacağını, davacının 17.01.2018 tarihinde dava dışı … …. A.Ş.’ye kesilen A-… numaralı ve 241.900,00 TL tutarlı fatura düzenlediğini, bu alacağa karşılık … Yapım Şirketince ciro edilen …’a ait 29.06.2018 tarihli … seri numaralı 50.000,00 Euro tutarlı çeki aldıklarını, davacının çekin vade gününü beklemeden işletmesine nakit finansmanı sağlamak ve alacağın tahsil edilmeme riskinden kurtulmak amacıyla üçüncü kişiden olan 241.900,00 TL alacağını müvekkil şirkete faktoring sözleşmesi kapsamında temlik ettiğini, bu işlem karşılığında müvekkilin davacıya 205.819,53 TL ödeme yaptığını, alacağını devreden davacının gerek taraflar arasında imzalanan Faktoring Sözleşmesi gerekse 6098 sayılı kanunun 190. maddesi gereğince ödeme aracı olarak 50.000,00 Euro bedelli çeki müvekkile teslim ettiğini, tevdi edilen döviz çekinin işlem tarihindeki kur ile vade tarihindeki kur arasında oluşacak farklar için herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağına ilişkin 24.01.2018 tarihli taahhütname imzalandığını, faktoring sözleşmesinin ilgili hükümleri ile 24.01.2018 tarihli taahhütnamenin TMK 23. maddesi gereğince geçersiz olduğu yönündeki iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, faktoring işlemi kapsamında davacının alacağını devralan müvekkil şirketin tahsil sırasında lehine oluşan kur farkını iktisap etme hak ve yetkisine sahip olduğunu, faktoring işleminin müşteri alacaklarının faktoring şirketi tarafından bedeli peşin ödenmek suretiyle satın alınması olduğunu, ilgili çekin müvekkile temlik edilen alacağın ödeme aracı olduğunu, davacı şirketin fakirleşmediği gibi müvekkil şirketin de sebepsiz zenginleşmediğini, davacı şirketin basiretli bir tacir gibi davranması gerektiğini, kur farkı faturasının düzenlenme nedeninin elde edilen kur farkının BSMV’sinin müşteri tarafından ödenmesi için davacıya düzenlendiğini, bu hususun sözleşmenin 26. maddesinde yazılı olduğunu, davacı şirketin alacağın temliki ile birlikte müvekkile tevdi ettiği çek üzerindeki alacağına bağlı tüm haklarını ve tahsil yetkisini müvekkile devrettiğini, işbu haksız davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, İİK. 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
….Asliye Ticaret Mahkemesi … Talimat dosyasından alınan Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; Davacı şirketin, 24.01.2018 tarihinde aralarındaki sözleşmeye dayalı olarak yani faktör işleminden gerekli tahsilat yapıldıktan sonra kalan tutar olan 205.819,53 TL’lik havale yapıldığı, ancak 24.01.2018 tarihli EURO kurunun 4,625158 TL olduğu ve 226.000,00 TL’ye denk geldiği, oysaki davalı şirketin çekin vade günü olan 29.06.2018 tarihinde EURO kurunun yükselmesi nedeniyle 265.460,00 TL olarak çeki tahsil ettiği, bu sebeple 39.460,00 TL sebepsiz zenginleştiği, 31.07.2018 tarihinde kur farkı faturası düzenleyerek kendilerine gönderdikleri, ayrıca temlik edilen alacağın fatura alacağı kadar olduğu, taahhütnamede kur farkından dolayı ödeme çıkması halinde müvekkilin faktoring şirketine aradaki fark kadar ödeme yapacağının yazılı olduğu fakat sözleşmede müvekkilin kur farkı talep edemeyeceğine ilişkin açık hüküm bulunmadığını iddia ettiği, davalı şirketin, tevdi edilen döviz çekinin işlem tarihindeki kur ile vade tarihindeki kur arasında oluşacak farklar için herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağına ilişkin 24.01.2018 tarihli taahhütname imzalandığı, faktoring işlemi kapsamında davacının alacağını devraldıkları ve tahsil sırasında lehe oluşan kur farkını iktisap etme hak ve yetkisine sahip oldukları, faktoring işleminin müşteri alacaklarının faktoring şirketi tarafından bedeli peşin ödenmek suretiyle satın alınması olduğu, ilgili çekin temlik edilen alacağın ödeme aracı olduğu, davacı şirketin fakirleşmediği gibi kendilerinin de sebepsiz zenginleşmediği, kur farkı faturasının davacıya düzenlenme nedeninin ise elde edilen kur farkının BSMV’sinin müşteri tarafından ödenmesi için olduğu, bu hususun sözleşmenin 26. maddesinde yazılı olduğu, davacı şirketin alacağın temliki ile birlikte tevdi ettiği çek üzerindeki alacağına bağlı tüm haklarını ve tahsil yetkisini devrettiğini beyan ettiği, davalı şirketin internet sitesinde, sözleşme, taahhütname ve müşteri kabul beyanına ulaşılabildiği, sözleşmenin II.3. maddesine göre, davalı şirketin sözleşme hükümleri uyarınca devir aldığı alacakları ve ödeme vasıtalarını üçüncü kişilere devir hakkına sahip olduğu gibi bu alacaklar ve ödeme vasıtaları üzerinde her türlü tasarruf yetkisine sahip olduğu, sözleşmenin II.26. maddesine göre, döviz cinsinden tahsil olunan finansmanın, işlem tarihinde müşteri ile mutabık kalınan ve ödeme talimatında yazılı kur üzerinden Türk Lirası’na çevrilerek kullandırdığı, finansman ve ferilerinin geri ödenmesi sırasında geri ödeme tarihindeki TCMB Döviz alış kurunun esas alınacağı, bu suretle kısmen veya tamamen geri ödeme sırasında oluşabilecek anapara kur farkları ve BSMV’nin müşteriden tahsil olunacağı, müşterinin dövize endeksli ödemeler ile faiz ve ferilerinin tahsilatında kur farkı nedeni ile meydana gelebilecek zararlar dâhil, kur farkı, BSMV, komisyon, vs. gibi nedenlerle faktörden talep hakkının bulunmadığı, ön ödeme talimatında 205.819,53 TL’lik ödemenin işlem kuru 4,62515800 yazılarak sabitlendiği ve davacının Dövize endeksli dönülebilir faktoring işleminde, tahsilat esnasında olası kur artışlarında oluşabilecek kur farkı gelirine ait BSMV’yi Tam Faktoring A.Ş. hesaplarına göndereceklerini kabul ve taahhüt ettikleri, taahhütnameye göre, döviz cinsinden bir alacağın temlik konusu yapılarak finansman sağlanması veya temlik edilen bir alacak için ödeme aracı olarak döviz cinsinden kambiyo senedinin tevdi edildiği hallerde, taraflarca kabul edilmiş olan işlem tarihindeki kur ile gerek anaparanın gerekse faiz ve ferilerinin geri ödemesi sırasında vade tarihindeki kur arasında oluşacak farklar için herhangi bir hak ve alacak talep etmeyecekleri, Müşteri Kabul Beyanına göre, davalının internet sayfasında ayrıca yer alan, faktoring sözleşmesi, ekleri ile genel işlem şartlarına, faktoring hizmetlerinin işleyişine ait hükümler ile açıklamaların kendilerince sözleşme görüşmeleri sırasında alındığı, anılan sözleşmede yer alan genel işlem şartları, anlamları, aleyhe doğurabileceği sonuçların ayrıntıları ile incelendiği ve değerlendirildiği, ayrıca taslak metin olarak aldıkları faktoring sözleşmesi üzerinde yorumlarını bildirdiklerini ve bu yorumların nihai metin dahilinde yer aldığını, Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 4.3. maddesine göre, müşterilerden fatura tutarı ile kambiyo senedi veya diğer senet tutarı arasında, yukarı yuvarlanmak suretiyle oluşan küçük farklar ile yabancı para cinsi ödeme araçlarının ödeme gününde oluşan kur farkları için ilave fatura alınmayacağı, davacının temlik ettiği vadeli alacağının karşılığında ihtiyacı tarihinde nakde kavuştuğu ve o tarihte ön ödeme talimatıyla kurun sabitlendiği, sözleşmenin ayrılmaz parçası olan taahhütname ile kur farkının herhangi bir hak ve alacak talep edemeyeceklerinin taraflarca kararlaştırıldığı, sözleşme ve eklerinin genel işlem koşullu olmadığı, ilgili çekin bir ödeme aracı olduğu ve davacının çek vadesindeki kur artışından dolayı alacak talebinde bulunamayacağı, zira anlık nakit ihtiyacını karşıladığı ve sonra davalı şirkete devir ettiği alacağıyla ilgili hak ve alacak talep etme hakkı kalmadığını raporunda bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ve davalı arasında faktoring sözleşmesi imzalandığı, davacının bu sözleşme kapsamında davalıya 50.000 Euroluk çek verdiği, çek bedelinin davalı tarafından tahsil edildiği, davacının kur artışı nedeniyle kur farkından dolayı davalıdan alacaklı olduğunu belirterek eldeki davayı açtığı, faktoring sözleşmesinin II.26. maddesinde müşterinin kur farkı nedeni ile meydana gelebilecek zararlar dahil kur farkı gibi nedenlerle faktörden talep hakkının bulunmadığı, ayrıca davacı tarafından imzalanan 24.01.2018 tarihli taahhütname ile de davacının kur farkından dolayı herhangi bir alacak talep etmeyeceğini kabul ettiği gözetilerek davacının imzaladığı faktoring sözleşmesi ve taahhütname ile kur farkı talep etmeyeceğini kabul ettiği ve davacının temlik suretiyle devrettiği çek nedeniyle herhangi bir talep hakkının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş, davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Davacı tarafça yatırılan peşin harcın alınması gereken 59,30-TL’den mahsubu ile artan 614,58 TL. harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir olunan 5.919 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
17/11/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*