Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/22 E. 2022/413 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/22 Esas
KARAR NO :2022/413

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:08/01/2020
KARAR TARİHİ:07/06/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete … Sayılı Makine Kırılması Sigorta Poliçesi kapsamında, sigortalı … … ve Tic. A.Ş. adına sigortalı … Merkez Mah. … No:16 Küçükçekmece/İstanbul adresinde mukim … Atakent Hastanesi binasının elektrik orta gerilim besleme hücresinde elektrik şebekesindeki voltaj dalgalanmaları sebebiyle 27.03.2019 tarihinde meydana gelen patlama neticesinde hasar meydana geldiğini, 6 Adet gerilim trafosu patladığını, 6 adet akım trafosu patladığını, 6 adet kapasitifi gerilim bölücülerin patladığını, 6 adet kesici ve 6 adet alan düzenleyici, 2 adet kollaktörün patladığını, enerji kablolarının aşırı ısınmaya bağlı kısa devreli olduğunun görüldüğünü, kısa devre sonucu hasar gören parçaların onarım imkanı olmadığını ve yenileri ile değiştirilerek sistemin onarımının yapılması gerektiğinin tespit edildiğini, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davalı elektrik dağıtım şirketinin sorumlu olduğunu, hasar sonrasında yapılan ekspertiz çalışması neticesinde 54.183,58 TL hasar tespit edildiğini, sigorta tazminatının 29.05.2019 tarihinde sigortalıya tevdiye edildiğini, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olmakla alacağın tahsili için rücu talebine olumlu yanıt vermediğinden …. İcra Müdürlüğü …. Sayılı icra dosyasına kayden icra takibi başlatılmış olduğunu ancak davalının icra takibine itiraz ederek takibin durmasını sağladığını belirterek davalının …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda devamını, yargılama harç ve masraflarının, dava vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı sigorta şirketi ya da dava dışı sigortalının tazmin için müvekkili şirkete süresi içerisinde müracaat etmediğini, davacı tarafın halefiyet ilkesi gereği tazmini talebinde bulunduğu zararların giderilmesi ve tazminine ilişkin olarak özel bir başvuru usulü ve süresi öngörüldüğü ilgili Yönetmelik hükmü nazarında görüldüğünü, dava dışı sigortalı ve davacı tarafından 10 günlük süreden çok sonra başvurulduğunu, müvekkili şirket tesislerinde, belirtilen tarih ve adreste herhangi bir kesinti ve arıza meydana gelmediği tespit edildiğini, zamanaşımı nedeniyle de davanın reddi gerektiğini, hasarın mülkiyeti ve sorumluluğunun dava dışı tüketiciye ait tesisatta meydana geldiğini, dava dışı sigortalının işletmesine ait gerilim trafosunda, akım trafosunda, kapasitifi gerilim bölücülerinde, kesicisinde, alan düzenleyicisinde, kollektöründe, enerji kablolarında hasar meydana geldiğini, dava konusu olayda elektrik verilmesine müteakip hasarın meydana geldiği emtianın dava dışı sigortalının mülkiyetinde olduğunu, mülkiyetinde olan emtianın bakım, onarım, testlerini yaptırmak ve iç elektrik tesisat kaynaklı meydana gelebilecek arıza ve hasarlara karşı Elektrik İç Tesisatı Yönetmeliği’ne göre gereken tedbirleri almanın dava dışı sigortalı olan malikin sorumluluğunda olduğunu, bu kısımda meydana gelen arıza ve yangınlarda müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, makine kırılma sigortası kapsamında yapılan ödemenin rücuan tahsili istemi ile açılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 54.183,58-TL asıl alacak, 4.313,16-TL işlemiş ticari avans faiz olmak üzere toplam 58.496,74-TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından ödeme makbuzunun, ekspertiz raporunun ve kendileri tarafından alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Davalı tarafından trafo merkezine ilişkin … kayıtları ve … kayıtlarının dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Dava dışı sigortalı … … A.Ş’nin elektrik panosuna ilişkin bakım raporlarının sunulduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki ihtilaf elektrik tesisatından oluşan zarardan dolayı davalının sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise miktarı ve zamanaşı noktalarında toplanmaktadır.
Hasarın 27.03.2019 tarihinde meydana geldiği, davacının sigortalısına ödemeyi 25.09.2019 tarihinde yağtığı, her ne kadar davalı tarafından 2012 tarihli EPDK Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin 26. Maddesi gereği 10 gün içerisinde başvuru yapılması gerektiği, kendilerine başvuru yapılmadığını 10 gün içerisinde başvuru olmadığı için talebin zamanaşımına uğradığını iddia etmiş ise de 2012 tarihli EPDK Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin 26. Maddesinde zamanaşımı süresinin düzenlenmediği 10 gün içerisinde idari başvuru yapılabileceğinin düzenlendiği, düzenlemenin idari yoldan başvuruya ilişkin olduğu dava tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı ve bu nedenle zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Dosyada mevcut … poliçe numarası ile davacı ile dava dışı … … A.Ş” arasında 13.12.2018-13.12.2019 tarihleri arasında Makine Kırılma Sigortası düzenlendiği görülmüştür.
Dosyada mevcut ödeme dekontuna göre davacının 27.03.2019 tarihinde elektrik şebekesinde meydana gelen patlama sonucu oluşan hasar nedeniyle sigortalı … … A.Ş’ye 29.05.2019 tarihinde 54.183,58 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK m. 1472 hükmü gereğince davacı sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve bu sebeple sigortalı mal sahibinin hak ve yetkilerine sahip olur. Bu kapsamda davacının dava hakkı bulunmaktadır.
Dosya kapsamında yer alan deliller çerçevesinde alacağın varlığı ve miktarı ile davalının kusuru bakımından bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce alınan 21/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği, Madde 26 Kullanıcı zararının tazmini maddesinde, zararın tazmin edilebilmesi için kullanıcı tesisinin durumu hakkında dağıtım şirketi tarafından yapılacak/yaptırılacak inceleme ve değerlendirme neticesinde söz konusu hasarın dağıtım şebekesinden kaynaklandığının tespit edilebileceğinin belirtildiği, elektrik tesisatının yeterli olup olmadığı tespiti yapılmaması sebebiyle mevcut bilgi-belgelerle kesin değerlendirme yapılamadığı, sayın Mahkemenin tazminat ödenmesi yönünde kararı söz konusu olması durumunda, davalının sorumlu tutulabileceği tazminat tutarının 38.757,59 TL olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce dava dışı … … A.Ş’den elektrik tesisatı projesi celbedilmiş ve bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi de verilerek yeniden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan 13/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak;
”Dosya kapsamına girmiş olan belgelerden (1.17) nolu Hastaneye ait Tek Hat Şeması incelendikten sonra (1.14) nolu belge olan 21/03/2021 tarihli bilirkişi raporu da incelenmiştir. Bu rapor tarafımızdan incelendiğinde davaya konu hasarın gerilim dalgalanmasından neden ve ne için olduğu hakkında ayrıntılı bir çalışma olmadığı görülmektedir. Haliyle dosyaya ışık tutabilecek mahiyette görülmemiştir. Davacı tarafından dosyaya sunulmuş olan (1.9) nolu belge olan … ve Tic AŞ firmasının … numaralı raporu önem kazanmakta ve davacı tarafın iddiasını kanıtlar mahiyette göze çarpmaktadır. Bu raporda yanılgıya imkan sağlayan birçok husus bulunmaktadır. Bunlar şunlardır: Birinci husus ; Osilografi kayıtlarında 19000 V olarak belirtilmiş olan değer gerilimin effektif (RMS) değeridir. Bu değer nominal gerilimi 34500 V olarak verilmiş 100MVA gücündeki trafonun OG tarafının çıkış gerilimidir. Yani doğrudan hastanenin OG hücrelerine giden gerilimdir. 34500 V faz arası gerilimdir. Bunun faz-nötr gerilimini bulmak için 34500/V3 – 34500/1,732 – 19920 V elde edilir. Alternatif akım tekniğinde Sinüs dalgasının maksimum tepe değeri ise, gerilimin RMS değeri ile V2- (1.414) çarpımına eşittir. Yani, tepe değeri, 19920 x 1,414 – 28166 V hesaplanır. Dikkat edilirse Schneider raporunda gerilimin 28140 V” a çıktığı belirtilmiştir. Bu tepe değerdir. RMS değeri değildir. Halbuki aşağıda bilgilerinize arz edilmiş olan Elektrik Dağıtım ve Perakende Satışına ilişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinde belirtilmiş olan değerlerin tamamı RMS değerlerdir. Keza raporu hazırlayan firma tepe değerini kullanarak faza arası gerilimleri hesaplamıştır. Şöyleki: Diğer bir husus ise; Raporda “… faz-nötr değerleri 29950 ile 33160 V arasında yükselmiştir. Faz arası gerilimler 51,8 kV ile 57,4 kV mertebelerindedir….” belirtilmiştir. 29950 V ve 33160 V değerler sinüs eğrisi şeklindeki gerilimin tepe değerleridir. Bunların faz-arası tepe değerleri ise, Faz-arası tepe değerleri: 51800/1,732 – 29907 V ve 57400/1,732 – 33140 V tur. Bunlar tepe değerlerinin faz- arasına dönüştürülmüş değerleridir. Şimdi bu tepe değerlerinin RMS değerlerine dönüştürülmesi halinde ise, Gerilimlerin RMS değerleri : 29907 V/1.414 – 21150 V ve 33140/1,414 – 23437 V değerleri elde edilir. Bu değerler aşağıda verilen Elektrik Dağıtım ve Perakende Satışına ilişkin Hizmet Kalite Yönetmeliğinin 23cü maddesi gereği incelenecek olursa; faz-nötr geriliminin RMS değerlerindeki yüzdesel fark değişim(21150V-19920V)/19920V – 966,17 ve(23437V -19920V)-19920V – 96 17,65olarak hesaplanmaktadır. 617,65 lik değer yönetmelikte belirtilmiş olan 96 15 sınırının dışına taşmış olduğu görülmekteyse de, bu sırada arızanın meydana geldiği ve fazlardan bir tanesinden L2 veya L1 fazından arıza nedeniyle 1300 A çekilerek sekonderi üçgen bağlı trafonun üzerinde yük dengesizliği ve asimetrik yük oluşturduğu ve bu nedenle faz arası gerilimlerinin doğal olarak dengesini kaybettiği açıktır. Yani arızadan hemen birkaç saniye önce 100 MVA lık trafonun çıkış gerilimlerinin yönetmelikte belirtilmiş olan sınırlar dahilinde kalmış olduğu çok açık ve nettir. Bu değerler trafonun çıkışında ölçülmüş değerlerdir. Sultan Murat AİTM trafosu 100 MVA (100.000 kVA) gücünde olup arızanın meydana geldiği 27/03/2019 tarihinde saat 18.00 de aşırı akımdan açmıştır. Bu trafo üzerindeki yük8 MW olup, trafonun tam yükünün ancak 96 8′ idir. Yani trafo yaklaşık olarak boşta alışmaktadır. Diğer taraftan “..12500 DM den 12506 fiderinden arıza akımı geçmiş olduğu ve 27/03/2019 saat: 18.00, Olay Kayıt No: 15702, Beşyol İşletme 12500 DM, 34,5 kV Sultan Murat Fideri faz korumadan açtığı…” belirtilmektedir. Yani ortada tüm trafoları ve sistemi rahatsız eden, etkileyen bir arıza akımının olduğu açıktır. (1.11) nolu belge. Bu trafonun OG tarafında nominal akımı : 100.000 kVA/(1.732 x 34,5 kV) – 1674 A dir. 8 MW yükte ise bu akımın ancak 968″ i olan 134 A çekmektedir. Haliyle bu trafonun bu yükte aşırı akımdan açması mümkün değildir. O halde Schneider raporunda belirtildiği üzere trafodan çekilen 1300 A akımlık aşırı yük bu trafonun kesicisinin açmasına neden olmuştur. 1300 A lik yükün OG yani … tarafında olması Hastaneyi besleyen enerji hattında bir arızanın (faz-toprak veya faz arası kısa devrenin) meydana geldiğinin delilidir. Yukarıda yapılan inceleme ve değerlendirmelerden sonra sistemde kullanılan akım trafolarının … ve gerilim trafolarının TSE N 61869-3 standartlarına göre yapılmış olduğu bilinmektedir. Bu standartlarda akım ve gerilim trafolarının muayene geriliminin nominal faz-nötr geriliminin yaklaşık 1,9 katı olduğu görülmektedir. Yani bu ölçü trafoları daha fabrikadan çıkmadan önce (…/1.732) x 1,9 537846 V ile, yani yaklaşık olarak 38000V le test edilmektedir. Bu testi geçemeyen ürün piyasaya sürülmemektedir. Davaya konu olan en yüksek faz – nötr geriliminin RMS değerinden son derece küçüktür. Haliyle aradaki fark : 37846V- 23437V – 14409 V tur. Bunedenle söz konusu hasarlanma olayının akım ve gerilim trafolarına gelen gerilim dalgalanmasından olmadığı bir kere daha ortaya çıkmaktadır. İncelemeler, değerlendirmeler ve ilgili mevzuat kapsamında meydana gelen olayda gerilim dalgalanmasının Hastaneye ait sorumluluğunu yüklendiği OG şebekesinde herhangi bir noktada oluşan arızadan kaynaklandığı,” mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davacının 2. bilirkişi raporuna itirazları üzerine mahallinde keşif yapılmak suretiyle yeniden bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan 04/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; ”Dosya kapsamında yapılan incelemeler, değerlendirmeler, 18.03.2022 tarihli mahkeme heyeti ile birlikte yapılan keşif ve ilgili mevzuat neticesinde; meydana gelen olayda gerilim dalgalanmasının Hastane sorumluluğunda olduğu, OG şebekesinde herhangi bir noktada oluşan arızadan meydana geldiği, bundan dolayı Elektrik Dağıtım ve Perakende Satışına ilişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği madde:21-22-23 ‘e göre ve Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği madde : a3-a4 ‘e göre olan elektrik kaza olayında hastahane’nin tamamen sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yangın nedeniyle oluşan hasarın; Davalı şirketin kusuruyla oluştuğunu fiilen kanıtlayıcı belgelerle ortaya koyulmadığı, raporumuzun teknik bölümünde tespit edildiğinden davacı sigorta şirketinin TTK 1472 halefiyet prensibi koşullarının oluşmadığı” mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı, davacı tarafından sunulan ekspertiz raporu ve … ve Tic AŞ firmasının … numaralı raporu,icra dosyası, ödeme belgesi, … ve … kayıtları elektrik tesisat projesi, elektrik panosu bakım raporları hep birlikte değerlendirildiğinde mahkememizce alınan 04/04/2022 ve 13/12/2021 tarihli bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu, davalının sunduğu … ve Tic AŞ firmasının raporunda yanlış hesaplamalar yapıldığının 13.12.2021 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, yine eksper raporunun ayrıntılı olmadığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında davalının sorumluluğunda bir gerilim dalgalanmasının olmadığının tespit edildiği, meydana gelen gerilim dalgalanmasının hastane sorumluluğundaki OG şebekesindeki herhangi bir noktada oluşan arızadan oluştuğu, elektrik pano bakımları düzenli olmakla birlikte sürekli kullanımda olan tesisatta bakım sonrası arızanın her zaman mümkün olduğu hususları hep birlikte gözetildiğinde davalının sorumluluğunda olan bir elektrik dalgalanmasından kaynaklı bir zararın olmadığı anlaşılmakla ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 706,50-TL harcın mahsubu ile fazlaca alınan 625,80-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır