Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/204 E. 2020/767 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/204 Esas
KARAR NO : 2020/767

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ : 24/11/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdr. … E. sayılı dosyası nezdinde ilamsız icra takibi başlatılıdğını ve söz konusu ilamsız icra takibine borçlu tarafından itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı tarafından yapılan söz konisi itirazın haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını, davalı ile müvekkili şirket arasında imzalanmış 26/11/2018 tarihli protokol gereği müvekkili şirket tarafından davalıya teslim edilen ürünlerin bedelleri fatura edilerek davalıya gönderildiğini, ancak davalı tarafından, müvekkili şirkete 07/12/2018 tarihli fatura ile herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkili şirketin davalı taraftan icra takibine konu ettikleri faturadan kaynaklı olarak 16.131,51-TL asıl alacağı (faiz hariç) tespit edildiğini, bu nedenle davalı takibe, borca, işlemiş ve işleyecek faizlere ve takibin tüm ferilerine yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı ile işbu davaya konu icra dosyasına istinaden arabulucuk yoluyla anlaşma sağlanmak istendiğini, ancak anlaşmanın sağlanamadığını, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesini, işleyecek faizleri ve ferileri ile birlikte takibe konu alacağın davalıdan tahsilini, davalının itirazı kötü niyetli ve müvekkili şirketin alacağının sürüncemede bırakmak amaçlı yapıldığından davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: huzurdaki dava süresi içerisinde açılmamış olduğunu, bu nedenle davanın süre yönünden reddi gerektiğini, dava ticari uyuşmazlığa ilişkin olmakla arabuluculuğa başvurulmadığını, bu nedenle dava, dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, davacının mesnetsiz iddialarının aksine, davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir ürün/malzeme teslim edilmediğini, davacının da teslim edildiğine dair hiç bir şekilde ispatı yapmadığını, davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir mal/ürün teslim edilmediğini ve herhangi bir hizmette sağlamadığını, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca tek başına faturanın varlığı, faturaya itiraz edilmemiş olması ve faturanın ticari defterlerde kayıtlı olması malın/hizmetin teslim edildiğini ve yine bu teslimin ayıptan ari olduğunu hiçbir şekilde ortaya koyamadığını, davacının teslim ettiğini iddia ettiği mallara ilişkin fatura ve sevk irsaliyelerinin dosyaya sunulmadığını, söz konusu belgelerde malın teslim edildiğinin davacı tarafından ortaya konulmadığını, bu nedenle, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep ettiklerini, davacının icra inkar tazminatı talebi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kötü niyetil tazminatı talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle, haksız ve hukuka aykırı davanın dava şartı yokluğundan reddini, davanın hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmediği dikkate alındığında süreden reddini, esas yönünden davanın hukuka aykırı olması nedeniyle reddini, davacı, müvekkili şirket aleyhine haksız ve kötü niyetli takip başlattığını, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyeti tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası,ticari defter ve belgeler, cari hesap kayıtları, fatura, sevk irsaliyesi, mail yazışmaları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, 16.131-TL. asıl alacak üzerinden ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek %19,5 değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan,ticari ilişkiden kaynaklanan alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi SMMM Şenol Kaya tarafından hazırlanan 14/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda “…davacının 2018 yılına ait yukarıda listenen ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetlerinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davalının 2018 yılına ait yukarıda listelenen ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetlerinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davacının 21/02/2019 icra takip tarihinde, davalıdan 16.131,51-TL alacak olduğunu iddia ettiği, alacağıın varlığının davacının davalıya kestiği 1 adet ve 07/12/2018 tarih,… numaralı “Ankraj Takimi, 3 adet” açıklaması ile, 13.670,78-TL + 2.460,74-TL %18 KDV olmak üzere, 16.131,52-TL e-faturadan kaynaklandığı, davacının ve davalının muhasebe kayıtlarının ayrıntılı incelenmesi neticesinde ve davalının muhasebe kayıtlarında da teyit edildiği üzere, 07/12/2018 tarih, 16.131,52-TL davacının faturası davalının muhasebe kayıtlarında 16.131,51-TL olarak 0,001-TL küsurat farkı haricinde aynen yer aldığından; 21.02.2019 takip tarihinde davacının talebi gibi davalıdan 16.131,51-TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, davacının davalıya kestiği, işbu davaya konu icra takibinde talep edilen; 07/12/2018 tarih, … numaralı, 16.131,52-TL e-faturanın 2018 Aralık döneminde hem davacı tarafından BS formu ile satış olarak ve hem de davalı tarafından BA formu ile alım olarak karşılıklı bağlı bulundukları V.D.’sine doğru olarak beyan ettikleri, davacı taraf 21/02/2019 tarihli icra inkar takibinde 16.131,51-TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini talep ettiği, buna göre, TCMB verilerinden 21/02/2019 takip tarihi itibariyel avans faizi oranının %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, davacının icra inkar tazminatı talebinin takdirinin ise Sayın Mahkemeye ait olduğu….” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri, cari hesap kayıtları, tüm dosya kapsamına göre alınan 14/09/2020 tarihli bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında 26/11/2018 tarihli protokol imzalandığı ve ticari ilişki bulunduğu, davacı ve davalının bilirkişi tarafından incelenen ticari defterlerinin, TTK hükümlerine uygun tutulduğu ve lehlerine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak VUK 230. Madde şekil şartlarına uygun şekilde, fatura düzenlendiği ve faturanın 26/11/2018 tarihli irsaliye ile ilişkilendirildiği ve davalı adına tebliğ ve teslim edildiği, davalının faturaya sekiz gün içerisinde itiraz etmediği, davalı her ne kadar bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile sevk irsaliyesini teslim alan kişinin yanlarında çalışan elaman olmadığını iddia etmiş ise de, davaya konu faturanın davalının ticari defter ve muhasebe kayıtlarında aynen yer aldığı ve ayrıca davalının, bağlı bulunduğu Sarıyer Vergi Dairesi’ne Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim (Form Ba) ile de davaya konu faturanın beyan edildiği bilirkişi raporu ile tespit edildiği,davacının iddia ettiği alacağa ilişkin faturanın kendi defterinde kayıtlı olduğu ve vergi dairesine bildirimde bulunulduğu gibi, davalı defterinde de kayıtlı olduğu ve vergi dairesine bildirimde bulunulduğunun anlaşıldığı, davalının vergi dairesine böyle bir bildirim yapmasının, takip dayanağı faturanın içeriğinin benimsendiği ve faturada yazılı malların alındığını gösterdiği, davalının bunun aksini gösterir delil sunmadığı, (Yargıtay 19. H.D. 2012/9636 E.- 2012/17068 K), taraflar arasındaki mevcut cari hesaptan dolayı davacının takip tarihi itibariyle davacıdan alacaklı olduğu, davalı yanca faturanın karşılığının ödendiğinin ispat edilemediği, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından 16.131,51-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren, %19,5 değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından 16.131,51-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren, %19,5 değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 3.226,30-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 1.101,94-TL harçtan, peşin alınan 194,83-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 907,11-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı + 194,83-TL peşin harç + 284-TL tebligat-müzekkere + 800-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 1.333,23-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır