Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/203 E. 2021/663 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/203 Esas
KARAR NO:2021/663

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:19/03/2020
KARAR TARİHİ:20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 20/10/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalılardan … … firması tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiğini, işbu davada birden fazla davalının olduğunu, birinin yerleşim yerinde davanın ikame edildiğini bu sebeplerle yetki itirazının reddinin gerektiğini, …’den …’ye gönderilmek üzere yüklemesi yapılan 3 Kap/ 50 Adet …-… Telsiz emtiası … referans numarasına istinaden … … …/ … … … plakalı araç ile davalıların sorumluluğu altında parsiyel olarak taşındığını, söz konusu emtiaların tamamının davalıların sorumluluğu altında iken yapılan taşıma iylemleri esnasında kusurlu olarak sebebiyet verdiği hırsızlık sonucu çalındığını, emtiaların çalınması ve teslim edilmemesi ile ilgili gerekli araştırmaların yapıldığını davacı şirket nezdinde tanzim edilen … nolu ekspertiz raporuna göre 71.951,72- TL’lik zararın tespit edildiğini, davalı şirket tarafından poliçede teminat kapsamında bulunan hasar bedeli olarak dava dışı sigortalı firmaya 71.951,72-TL’lik ödeme yapıldığını, CMR Konvansiyonu 17. Madde ve devamındaki hükümler dikkate alındığında taşıma işini yapan davalı borçluların emtialarda meydana gelen zarar nedeniyle sorumlu olduklarını, gerçekleşen zarardan dolayı dava dışı sigortalı firmaya hasar bedelinin ödemesinin yapıldığını ve sigortalı şirket tarafından verilen ibraname ile sorumlulara karşı rücu haklarının kayıtsız ve şartsız olarak davacı şirkete devredildiğini, dava konusu taşımaya ilişkin taşıma bedelinin davalılara tam olarak ödendiğini ancak taşıma işinin davalar tarafından tam ve gereği gibi yerine getirilmediğini, taşıma işlemine konu emtiaların tamamının çalınması nedeniyle davalılara ödenen taşıma bedelinin tamamının iade edilmesinin gerektiğini, davalı borçluların takip dosyasına yapmış olduğu tüm itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunun anlaşılacağını, bu nedenle davalı borçluların takip dosyasına vaki yetkiye, borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı borçluların %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Şirketi vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Milletlerarası Özel hukuk ve usul hukuku hakkında kanunun 47. Maddesi “yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde, taraflar, aralarındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşabilirler” düzenlemesi ile tarafların yabancı mahkemelerin yetkili kılınmasına ilişkin anlaşma yapabileceklerini belirttiğini, O yabancılık unsuru taşıyan taşımalarda, taşıma belgelerinde yer alan yetki sözleşmeleri MÖHUK ğereğince taraflar için kesin surette bağlayıcı olduğunu bu sebeple sayın mahkemenin yetkisine yabancılık unsurundan ötürü itiraz ettiklerini, davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, O davalı şirketin söz konusu taşımada taşıma işleri Komisyoncusu olarak yer aldığını, emtianın ziyaı ve hasarından sorumlu tutulabilmesi için imtihanın doğrudan zilyedi olması veyayfa yardımcıları vasıtasıyla zilyet olması gerektiğini, dolayısıyla taşıyacağı davalı müvekkilin ifa yardımcısı olmadığından taşımacılığı yerinde iken eşyaya gelen zarardan taşıma işleri Komisyoncusu olarak davalı şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davada fiili taşıyan sıfatına haiz şirkete TK 1185 hükmü gereği süresi içinde herhangi bir bildirim yapılmadığını, davalı şirketin hasardan sorumlu olduğu sonucuna ulaşılsa dahi ödenecek tazminat miktarının sorumluluk sınırının üzerinde olduğunu, TTK’nın taşıma ilişkileri komisyonculuğuna ilişkin hükümleri içeren 6. Kısımda yer alan 928.Madde 882. Maddeye yapılan atıfla sorumluluğu sınırlandırdığını, hasara ilişkin hesaplamanın sınırlı sorumluluk hükümleri çerçevesinde yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının iddia ettiği alacağı buket olmaması nedeniyle icra inkar isteminin reddinin gerektiğini, davanın husumet yönünden reddine, davanın esas yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı …. Ltd. Şti. vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesindeki taleplerine karşı zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davalı şirkete ait … Plakalı tarihinde diğer davalı … … Nakl. ve Tic. A.Ş’nin İngiltere adresindeki deposunda davalının aracına yüklerin parsiyel olarak yüklendiğini, dava konusu ürün dışında da yüklerin yüklendiğini, yüklemenin çok geç olması ve evrak işlerinin tamamlanamaması sebebiyle davalı şirkete ait aracın yükleme yerinde yani diğer davalı … …’ın deposuna park ettiğini, davalıya ait aracın sabah şoför tarafından kontrolünün yapıldığını, aracın brandasının yırtıldığını ve içinde diğer davalının yüklemiş olduğu ürünlerden dava konusu ürünün çalındığının tespit edildiğini, sürücünün davalı firma yetkililerine ,diğer davalı …’ın orada bulunan yetkilisine durumu bildirdiğini, diğer davalı yetkilisinin davalı yetkilisi ile iletişime geçtiğini, kendilerinin polis ile görüşeceklerini beyan ettiklerini, yola devam etmelerini söylediklerini, bunun üzerine davalı firmanın aracına yüklenmiş ve evrakları tamamlanmış yükler ile yola devam ettiğini ve Türkiye’ye geldiğini, dava konusu yükün davalı firma tarafından taşınmasının söz konusu olmadığını, oluşan zararın taşıma esnasında oluşmadığını, davalının bu zarardan sorumlu olmadığını, davalıya ait aracın Türkiye’ye resmi giriş yaptığını, taşıma evrakları ile yüklemiş olduğu yüklerin uyumlu olduğunu, taşımış olduğu yükleri firmalara eksiksiz teslim ettiğini, kabul etmemekle birlikte söz konusu hasarın taşıma sırasında kaynaklandığının kabulü durumunda, CMR Konvansiyonu, TTK ve yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre davalının sorumluluğunun sınırlı sorumluluk olduğunu, bu sorumluluğun da bilirkişi marifeti ile tespitinin gerektiğini, davanın esas yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nakliyat emtia sigortası kapsamında oluşan zararın rücuen tazminine yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı aleyhine başlatılan takibin, emtianın taşıma işlemleri esnasında çalınması nedeniyle … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı … Sanayi Anonim Şirketi’ne ödenen hasar bedelinin rücuen tahsil edilmesine dayalı olduğu, davalılar tarafından süresinde yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Uluslararası Karayolu Eşya Taşımacılığı ve CMR Alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 17/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu uyuşmazlığa CMR Konvansiyon hükümlerinin tatbikinin gerektiği, davalıların durumunun taşıyıcının CMR Md. 17/2’ de belirlenen sorumluluktan kurtulma hallerinden hiçbiri ile örtüşmediği, her iki davalının da hırsızlık nedeniyle doğan zarardan sorumlu olduğu, taşıma konusunda ticaret yapan tacirlerin (davalıların) göstermesi gereken azami özeni gösterdiği, taşımacının zarara kasten veya pervasızca bir davranışla sebep olmadığı kanaati ile davalı taraf olan taşımacıların CMR Konvansiyonu Madde 23 sınırlı sorumluluk maddesi uyarınca sorumlu tutulabileceği, bu bedelin de incelemeler kısmında hesaplandığı üzere 2.347,315 TL. üzerinden tazminat hakkının doğduğu belirtilmiştir.
Dava konusu taşıma … arasında gerçekleştiğinden, uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu hükümlerine göre çözümü gerekir.
Sigorta hukukundan kaynaklanan halefiyet ve rücu konularında ise 6102 sayılı TTK hükümleri esas alınacaktır. TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortalısına tazminat ödemesi ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.
CMR Konvansiyonu Madde 17/1’e göre: “Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.” Taşımanın sonlandırılamamış olması taşımacının sorumlu tutulamayacağına dair karine oluşturmamaktadır.
Taşımacının sorumlu tutulamayacağı haller CMR Konvansiyonu 17/4. Madde ile belirlenmiştir ve şu şekildedir; 4. Madde 18 paragraf 2 ila 5`e uygun olmak üzere kayıp veya hasar durumları aşağıda belirtilen koşullardan bir veya bir kaçının doğal sonucu olan özel risklerden doğmuş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz.
a) Kullanılmasında anlaşmaya varılmıs ve sevk mektubunda açıkça belirtilmiş olduğu üzere, madeni levha ile kaplanmamış açık taşıtlar kullanılması,
b) Ambalajlanmadıkları veya kötü ambalajlandıkları zaman, özellikleri gereği fire veren veya hasara uğrayan malların ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmıs olması,
c) Yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması, taşınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması,
d) Özellikle kırılma, paslanma, çürüme, kuruma, normal fire yahut da güve ve haşerattan kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliği,
e) Sandık veya paketlerin üzerindeki marka veya numaraların yetersiz veya hatalı oluşu,
f) Canlı hayvan nakli,
Ziya ve hasar halinde tazminatın hesaplanmasına ilişkin CMR’nin 23. maddesine göre; emtianın kısmen veya tamamen kaybı halinde tazminat, emtianın taşınmak üzere teslim edildiği yer ve tarihteki değerine göre hesaplanır. Ancak kısmi kayıp halinde, sorumluluk miktarının tespitinde kaybedilen kısmın ağırlığına göre taşıyıcının sorumlu olduğu miktar belirlenmelidir. Bu durumda tazminat, eksik brüt ağırlığın kg başına 8,33 SDR tutarını aşamaz. CMR’nin 29. maddesinde ise, “hasar taşımacının kendi kötü hareketinden veya davaya bakan mahkemenin kararı ile isteyerek kötü harekete eşdeğer sayılan kusurdan ileri gelmiş ise, taşımacı, sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan yahutta kanıt yükünün karşı tarafa yükleyen bu maddenin hükümlerinden faydalanamaz” denilmek suretiyle taşımacının sınırsız sorumluluk halleri sayılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının nakliyat emtia poliçesi kapsamında sigortalısına ödediği hasar ödemesinin rücuen tahsili için davalılar aleyhine icra takibi yaptığı, takibe itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, oluşan zararın emtianın çalınması nedeniyle oluştuğu ve bu durumun davalı taşımacıların sorumlu tutulamayacağı hallerden olmadığı, zararın taşıyıcıların kasten ya da kasta eşdeğer sayılan bir eylemi sebebiyeti ile oluşmadığı, bu sebeple taşıyıcıların sorumluluğu sınırlayan CMR’nin 23.maddesinden yararlanabileceği gözetilerek bilirkişi raporundaki hesaplamalar değerlendirilerek, talep doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, alacağın niteliği itibariyle belirlenebilir olmayıp, miktarının tespitinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın kabulü ile, davalıların ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazların iptali ile takibin 1.265,88 TL. Asıl alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz uygulanmak üzere devamına,
2-)Koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-)Alınması gereken 86,47-TL harçtan, 54,40 TL. peşin harcın mahsubu ile bakiye 32,07-TL karar harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-)Davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı olan 108,80 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan toplam 1.179,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.265,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davalılardan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
8-)Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Davacı ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*