Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/188 E. 2022/281 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/188 Esas
KARAR NO :2022/281

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:13/03/2020
KARAR TARİHİ:21/04/2022

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01/05/2011 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme ile davalı şirketin, bu tarihten itibaren müvekkili şirketin bayiliğini yürütme hakkını elde ettiğini, davalının, müvekkili şirkete hiçbir bildirimde bulunmadan mağaza olarak kullanılan adresi kapatarak Bayilik Sözleşmesini haksız olarak feshettiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin devam edeceği inancı ile bugüne kadar davalıya kira desteği, devir bedeli desteği, iskonto ve sair desteklerde bulunduğunu ve yapılan bu desteklerin sözleşmenin feshine sebebiyet veren davalı şirketten tahsilini talep ettiklerini, müvekkili şirketin sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi sebebiyle, kar kaybına uğradığını, davacının uğradığı kar kaybının da davalıdan tahsili gerektiğini, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 18. maddesinin c bendinde bayilik sözleşmesinin feshine kusuru ile sebep olacak taraf için 100.000 Euro cezai şart kararlaştırıldığını, davalı tarafın sözleşmeye aykırı ve haksız rekabet içeren davranışları ile sözleşmenin feshine sebebiyet verildiğinden cezai şartın da davalıdan tahsilinin gerektiğini, davalı tarafından bayi olarak kullanılan adreste asılı tabelanın müvekkili tarafından yaptırıldığını, taraflar arasındaki tabela taahhütnamesi gereği tabelanın tüm masraflarının kendilerine ait olmak üzere davalı tarafından iade edilmesi gerektiğini, davalının bugüne kadar tabelayı iade etmediğini, tabela değeri ile bayilik sözleşmenin 18. maddesinin b bendi gereği tabelanın geç teslimi sebebi ile geciken her gün için 2.000 Euro tazminatın davalıdan tahsili gerektiğini belirterek, davalının haksız rekabet içeren eylemleri neticesinde bayilik sözleşmesinin haksız olarak süresinden önce feshine sebep olmasından dolayı şimdilik; 1.000 TL kar kaybından doğan ve sair maddi zararlarının, 100.000 Euro cezai şart bedelinin, 2.000 Euro tabelanın geç tesliminden kaynaklı tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; müvekkilinin dava konusu bayilik sözleşmesine bağlı olarak … Cad. … … Mah. No:34 … adresinde bulunan taşınmazda 5-6 aylık bayi olarak çalıştığını, akabinde davacı tarafından bayilik sözleşmesinin … ve … adına verilerek müvekkilinin bayiliğine son verildiğini, 5-6 yıl bu şahıslarca bayi olarak devam edildiğini ve akabinde davacının bu şahıslarla olan sözleşmeyi de münfesih kılarak bu yeri 3 yıl kendisinin çalıştırdığını, bayilik sözleşmelerinin, acentelik sözleşmesine ilişkin hükümlere tabi olduğundan, TBK.nın 147/4. maddesine göre 5 yıllık zaman içinde talep edilebileceğini, 5 yıllık zaman geçtiğinden davanın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacıyla bayilik sözleşmesi yapıldıktan sonra 2011 yılı sonuna doğru müvekkilinin de rızası ile davacının aynı yerle ilgili … ve …’la bayilik sözleşmesi yapıldığını ve taşınmazın kiralayanı müvekkilinin babası … olduğundan bu şahsa 5-6 yıl bayilik sözleşmesi gereği kira ödediklerini, daha sonra davacının, bayilik konusu yeri bizzat kendisi çalıştırdığını ve 2018 yılında söz konusu taşınmazı 2 aylık kirayı da ödemeden tahliye ettiğini, bunun üzerine …’ın …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçmiş olduğundan davacının da, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibe geçerek taraflarından bayilik sözleşmesine dayalı olarak 20.000 Euro talebi ile icraya başvurduğunu, ancak böyle bir borçlarının olmaması karşısında borçlu adına söz konusu takibe itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davacının bu sözleşmeyle ilgili müvekkilinden hiçbir alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan kar kaybı, cezai şart alacağı ve tabelanın geç tesliminden kaynaklanan tazminat alacağına ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi incelenmiş, taraf tanıkları dinlenmiş, davalı tarafın bildirdiği icra dosyası ve hesap hareketleri celp edilmiş ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı tanığı … talimat Mahkemesinde vermiş olduğu beyanında; davacı şirkette mağaza müdürü olarak yaklaşık 6 yıldır çalıştığını, şahitliğinin duyuma dayalı olduğunu, davalının, davacının bayisi olarak bir süre çalıştığını, daha sonra bayiliğini bıraktığını, bunu şirket çalışanlarından ve yöneticilerin kendi aralarında konuşmalarından duyduğunu belirtmiştir.
Davalı tanığı … talimat Mahkemesinde vermiş olduğu beyanında; … … Mobilya Mağazasının bulunduğu yerin, davalı …’dan veya babası …’dan kiraladığını ve içerisindeki malları da devir aldığını, 2012 yılında bu mağazayı devraldığını, 2017 yılına kadar yaklaşık 5 yıl bu mağazanın bulunduğu yerde … Mobilya ismi ile faaliyette bulunduğunu, bu kiralama olayından davacı … Mobilyanın bilgisi olduğunu, kiralama sözleşmesinde … Mobilyanın da imzasının bulunduğunu, 2017 yılının sonuna doğru bu yeri … Mobilyaya devrettiğini belirtmiştir.
Davalı tanığı … Mahkememizdeki beyanında; kendisinin …, … ve …’de olmak üzere 3 adet … … Mobilya Mağazasının bulunduğunu, davalının uzaktan akrabası olduğunu, davalının …’de … … Mobilyası bulunduğunu, davalının işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle 2012 yılında, bu yeri kendisinin devraldığını, bu devir işlemine davacı şirketinde onayı olduğunu, bu yerin … isimli şahıs ile birlikte, …-… adi ortaklığı şeklinde 2015 yılına kadar işlettiklerini, 2015 yılında bu mağazadaki haklarını …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığını, …’ın 1-2 yıl sonra bu yeri davacı şirkete devrettiğini, 2017 yılından itibaren bu yeri davacı şirketin 2019 yılına kadar işlettiğini ve daha sonra bu yerin kapatıldığını belirtmiştir.
Bilirkişiler … ve … Mahkememize sundukları 07/03/2022 tarihli raporlarında; davacı tarafından incelemeye sunulan muavin kayıtlarına göre 2011 ve 2012 yıllarında taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, 2013 yılından sonra ise herhangi bir ticari ilişki olmadığı gibi davacı şirketin davalı taraftan bir alacağının da bulunmadığını, kira desteği, devir bedeli desteği, iskonto ve sair desteklere ilişkin tablo ve tevsik eden belgeler ile kar kaybının hesaplanmasına elverişli verilerin, davacı tarafından sunulmadığından hesaplama yapılmasının mümkün olmadığını, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan hesap özetlerine göre … Grup-… ve … Ortaklığı ve davacı … … Mobilya San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan ödemelerin, davalının savunmalarını ve tanık …’ın ifadelerini doğrular nitelikte olduğunu belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında 01/05/2011 tarihli bayilik sözleşmesinin bulunduğu, davacının, davalı şirketin bu tarihten itibaren müvekkil şirketin bayiliğini yürütme hakkını elde ettiğini, davacıya hiçbir bildirimde bulunmadan mağaza olarak kullanılan adresi kapatarak bayilik sözleşmesini haksız olarak feshettiğini, sözleşmenin devam edeceği inancı ile bugüne kadar davalıya kira desteği, devir bedeli desteği, ıskonto ve sair desteklerde bulunduğunu, fesih sebebi ile kar kaybına uğradığını, sözleşmenin 18. maddesini c bendinde gereği 100.000 EURO cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalı şirkettin bayi olarak kullandığı adreste asılı olan tabelanın davacı tarafından yapıldığını, aynen iade edilmesi gerektiğini, sözleşmenin 18.maddesi b bendi gereği tabelanın geç teslimi sebebi ile geciken her gün için 2.000 Euro tazminatın davalıdan tahsili gerektiğini iddia ettiği, davalı ise; sözleşmenin kurulmasından kısa bir süre sonra davacının onayı ile bayilik sözleşmesinin devredildiğini, başka bir kişi ile ticari ilişkinin sürdüğünü, daha sonra bu kişilerin de bayiliği sürdürmediğini davacının bizzat kira sözleşmesinden doğan borcunu ödeyerek kendisinin mağazayı işlettiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
Davalı tarafın delillerinden; davacı ile davalı şirketin yetkilisinin babası … arasında 16.01.2017 tarihinde dava konusu mağazaya ilişkin kira sözleşmesi akdedildiği, Davacının 05.02.2019 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kira sözleşmesini feshettiğini belirttiği, iş yeri sahibi davalının babasının ödenmeyen iki aylık kira için davacı şirket hakkında ….İcra müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yaptığı, davacı şirketin buna itiraz etmesi üzerine İstanbul … 20.Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas nolu davası ile itirazın iptali davası açıldığı ve sunulan 05/10/2021 tarihli duruşma tutanağına göre davanın kabulüne ve itirazın iptaline karar verildiği, buna göre davacı ile dava dışı … arasında bir kira sözleşmesi ve ödenmeyen kira bedeli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tanıkları … ve …; bu mağazayı 2012 yılında devir aldıklarını beyan ettikleri, 2012-2015 yılları arasında bu mağazanın … ve … adi ortaklığı tarafından işletildiği, 2015-2017 yılları arasında … tarafından işletildiği ve 2017 yılı sonlarında bu yerin davacıya devrildiği yönündeki beyanları, davacı tarafından incelemeye sunulan muavin kayıtlarına göre 2011 ve 2012 yıllarında taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, 2013 yılından sonra ise herhangi bir ticari ilişki olmadığı gibi davacı şirketin davalı taraftan bir alacağının da bulunmadığına dair bilirkişi tespiti, sözleşmenin akdedilmesinden sonra 2012-2017 yılları arasında bu yerle ilgili dava dışı … ile ticari ilişkinin sürdürüldüğüne ilişkin hesap hareketleri, ödemelerin … tarafından düzenli yapılması birlikte değerlendirildiğinde; davacının bu devirden haberdar olduğu ve devre onayı olduğu ve …’ın ticari ilişkisinin durması ile birlikte, davacının davalının babası … ile kira sözleşmesi yapmış olduğu anlaşıldığından, sürecin başından beri haberdar olan davacının, TMK.nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı olarak sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunamayacağı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 12.280,08‬ TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 12.199,38 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 52.989,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 64 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.