Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/183 E. 2023/169 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/183 Esas
KARAR NO:2023/169

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:11/03/2020
KARAR TARİHİ:08/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı şirketle, davacı şirket arasında oto yedek parçalarına ilişkin alım-satım ve ticaretin yıllardır yapıldığını, davalı şirketin davacı şirketten 2013 senesi itibarıyla aralarındaki işleyen cari hesap sebebiyle avans mahiyetinde kıymetli evrak aldığını, ancak karşılığında ticari mal vs. teslim etmediğini, akabinde de kıymetli evrakları …. İcra Müdürlüğü … E, …. İcra Müdürlüğü … E, …. İcra Müdürlüğü … E, …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyalarından icraya koyulduğunu, davacı şirketin menkul malları üzerinde haciz işlemleri gerçekleştirildiğini ve halende gerçekleştirmeye çalışıldığını bu davanın konusunun davacı şirketin çek e senetlerden ötürü borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğunu beyan ederek …. İcra Müdürlüğü … E, …. İcra Müdürlüğü … E, …. İcra Müdürlüğü … E, …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyalarına ödeme yasağı verilmesi, takip dosyalarının iptali ve 80.000 TL borçlu olunmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen bonolar ve çeklerin davacının davalı şirketten satın aldığı emtialar karşılığında davacı tarafından verildiğini, üzerlerinde malen kaydıyla verildiğinin belirtildiğini, bononun ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olduğunu, bağımsız borç ikrarını içerdiğini, dava konusu kambiyo senetlerinin icra takibine 23/12/2015 tarihinde konulduğu halde bedelsizlik nedeniyle menfi tespit davasının 4 yıl sonra açılmış olmasının bedelsizlik iddiasının ciddi ve samimi olmadığının diğer bir delili olduğu, kambiyo senetleri karşılında davalının davacıya mal satıp teslim etmediği söz konusu ise davalının buna rağmen 10/12/2013, 05/01/2015, 16/02/2015 ve 10/10/2015 gibi muhtelif tarihlerde ve uzun zaman aralıklarıyla bonolar düzenlemesi ve çek ciro etmesinin hiçbir makul açılmasının olmadığını, davacı tarafından verilen bonoların ve çekin vadesi gelmesine rağmen ödemelerini yapmayan davacı şirketten alacağını tahsil edebilmek için davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla anılan icra takiplerini başlattığını, davacı şirket yetkilisinin alacaklılardan mal kaçırma kastıyla … Yedek Parça San. ve Tic. Ltd. Şti. adına yeni bir şirket kurduğunu, beyan ederek davanın reddine, talep edilen tutarın %20’den aşağı olmak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, menfi tespit davasıdır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 17/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı ve davalı yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığını ve dolayısıyla ticari defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceğini, davacı nezdinde yapılan incelemede, davacının davalı hesaplarını ödeme hareketleri açısından ayrıntılı takip etmediğini, verilen çeklerin, iade alınan çekler gibi işlemlerin defterlerde tespit edilemediğini, davacı defterlerine göre davalının davacıya 31/12/2015 itibariyle 1.558,84 TL borçlu olarak göründüğünü, davalı nezdinde yapılan incelemeye göre davacının davalıya 39.764,12 TL borçlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 23/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; davacı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğunu, sahibi lehine delil kudretine haiz davacı şirket ticari defterlerindeki kayıtlara göre 23/12/2015 icra takip tarihleri itibarıyla davacının davalıya borcu görünmediğini, davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı senetlerin davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, bonoda kural olarak ispat yükünün senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa ait olduğunu, ancak bir defa bir mal alışverişine dayandığı malen kaydıyla ya da bir alacak borç ilişkisine dayandığı nakden kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulması gerektiğini, malen ibaresi bulunan bir bonoda malın teslim alındığının borçlu tarafından ikrar edildiğini, alacaklının teslim ettiğini kanıtlamak yükümlüğününü olmadığını, yazılı ikrarın aksini diğer bir deyişle, malın teslim edilmediğinin borçlunun kanıtlamak yükümlülüğünde olduğunu, tüm bu sebeplerle davaya konu kambiyo senetlerinden doğan borcun aslında bulunmadığı iddiasını ispatlamaya yeterli kanıt ve bilgilerin bulunmadığını, davacının bu iddiasını ispatlamaya yarar bilgi ve belgeleri sunmadığı mütalaa edilmiştir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2020/3165 E., 2021/4647 K. sayılı ilamında “Bölge Adliye Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonunda, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında bilirkişi raporu alınmadığı, bono örneklerinin dosya içerisinde olmadığı anlaşıldığından istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapıldığı, dava konusu bono örneklerinin incelenmesinde keşidecilerinin davacılar, lehtarın ise davalı olduğu, her birinin 12.500,00 TL bedelli olduğu, bonoların tamamında malen kaydının yer aldığı, icra takibinin yukarıda bahsi geçen bonolara dayalı olarak yapılması ve bonoların malen kaydını içermesi nedeniyle, özellikle davalı taraf defterlerinde tahsilat kaydının bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapıldığı, alınan bilirkişi raporunda davalıya ait ticari defterlerde bonoya dayalı her hangi bir tahsilat kaydının bulunmadığının anlaşıldığı, davacılar tarafından davaya konu bonoların avans niteliğinde olduğunun ileri sürüldüğü, ancak bonolar üzerinde malen kaydının yer aldığı, bir başka anlatımla bonoların mal teslimi karşılığında düzenlendiği, bu durumun aksinin davacı tarafça yazılı delil ile kanıtlanamadığı, davalıya ait ticari defterlerde her hangi bir tahsilat açıklamasının yer almadığı, bilakis bonoların karşılığının olmaması sebebiyle iade kaydının düşüldüğü, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamanın eksik olduğu ve istinaf incelemesi için duruşma açıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir….davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,” gerekçesi ile verilen bonoların avans olarak verildiğinin ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine ilişkin verilen İstinaf mahkemesi kararını onamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının davaya konu çek ve bonoları davalıya avans olarak verdiğini ancak bunların karşılığında mal teslim edilmediğini belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, bonoların tamamında malen kaydının yer aldığı, bir başka anlatımla bonoların mal teslimi karşılığında düzenlendiği, bu durumun aksinin davacı tarafça yazılı delil ile kanıtlanamadığı, davacının yemin teklif etmesi nedeniyle 25/01/2023 tarihli celsede davalının yemini icra ettiği ve davaya konu çek ve bonolar nedeniyle davacıya mal verildiğini beyan ettiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının çek ve bonoları avans olarak verdiğini ve karşılığında mal almadığını ispat edemediği gözetilerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, davalının tazminat talebi ihtiyati tedbirin uygulanmaması nedeniyle reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalının tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin harcın mahsubu ile artan 4.772,58 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan 1.000 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 43.600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin tamamının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır