Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/161 E. 2023/515 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/161 Esas
KARAR NO:2023/515

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:04/03/2020
KARAR TARİHİ:21/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 26.12.2016 tarihinde, … Mah. … Sk. ile … Caddesi’nin kesişiminde yaya geçidinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan müvekkili …’a davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile çarptığını, diğer davalı …’ın aracın maliki olduğunu, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin agır yaralandığını, vücudunun çeşitli yerlerinde ciddi kırıklar oluştuğunu, bu durumun … … … … ve Araştırma Hastanesinin 03.05.2018 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporu ve 27.04.2017 tarihli Adli Tıp raporu ile de sabit bulunduğunu, kaza mahallinde usulune uygun Trafik Kazası Tespit Tutanağı tanzim edilmediğini, salt davalının verdiği ifadeyle basit bir kroki tanzim edilerek ve alkol incelemesi yapılmadan gerekli deliller toplanmadan adli süreç yürütüldüğünü, dosya üzerinden alınan raporda davalı …’ın havanın yağışlı odugunu görerek yolun kaygan olabilecegini öngörerek hızını yol ve hava şartlarına uygun olarak azaltması halinde müvekkili fark ettiğinde fren yaparak, çarpmadan aracı durdurabilecegi belirtilerek üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğinden dolayı tali kusurlu oldugu belirtilmiş olup mahallinde keşif yapıldıgında kazanın meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu, çünkü dava konusu kazanın gerçekleştiği yer bir yaya geçidi olup, davalı taraf yağışlı havada çok hızlı olarak müvekkiline çarptığını ve kaçtığını, soruşturma aşamasında gerekli delilller toplanmadan alınan raporun yetersiz olduğunu, müvekkilinin, meydana gelen trafik kazası neticesinde, ağır yaralandığını ve günlerce hastanede yatmak zorunda kaldığını, müvekkilinin vücudunda meydana gelen kırıklara ilişkin yapılan tedavilere rağmen müvekkilinin kısmen de olsa sakat kalmasının önüne geçilememiş ve kendisi bakıma muhtaç hale geldiğini, davalının sevk ve yönetimindeki … plakalı aracın … no.lu poliçe ile ZMSS davalı … SİGORTA A.Ş.’ne yaptırılmış olup, başvuruya karşın olumlu veya olumsuz bir yanıt verilmediğinden, temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte maddi tazminat istendiğini belirterek, davalı … adına kayıtlı … plakalı araç üzerine tedbir konulmasına, bu araç davalı üzerine kayıtlı değil ise davalılar adına kayıtlı araç ve gayrimenkul kaydının sorgulanarak dosyamız üzerinden üzerlerine ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkili …’ın 26.12.2016 tarihinde … plakalı aracın çarpması neticesinde bedensel zarara uğraması nedeniyle, fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000 TL maddi tazminatın davalı sürücü ve araç maliki yönünden olay tarihinden; davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte müteselsilen davalılardan tahsiline, 20.000 TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı sürücü … ve araç maliki … ‘dan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 22.04.2016/2017 vadeli … numaralı ZMMS poliçesi ile teminat altında olduğunu, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığının ATK tarafından düzenlenecek raporla tespit edilmesini ayrıca davacının maluliyetinin Özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre değerlendirilmesi ve ATK tarafından kaza ile illiyedi de irdelenerek belirlenmesi gerektiğini, genel şartlar gereği TRH 2010 yaşam tablolarına göre aktüeryal formülle hesaplanmasını ve dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının maddi zararının davalı sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, davacının yol ve trafik durumunu kontrol etmeksizin karşıdan karşıya geçmesi sırasında meydana geldiğini, trafiğin yoğun olduğu bir saatte hızlı seyrin mümkün olmadığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, davacının hipertansiyon ve şeker hastası olduğunu ve alınan engelli raporunda da bu hastalıkları nedeni ile engelinin bulunduğunun görüleceğini, davacının kaza sonrasında herhangi bir maluliyetinin bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
22/02/2021 tarihli ATK maluliyet raporuna göre; … oğlu, 1962 doğumlu …’ın 26.12.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:Gr1 XII (32a…………………1)%5 E cetveline göre: %6.1 (yüzdealtınoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
26/10/2021 tarihli ATK maluliyet raporuna göre; … oğlu 1962 doğumlu …’ın 26.12.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII (32a…………………..1)%5 E cetveline göre: %6.1 (yüzdealtınoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
25/03/2022 tarihli ATK maluliyet raporuna göre; … oğlu 1962 doğumlu …’ın 26.12.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğunu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceğini belirtmiştir.
02/08/2022 tarihli ATK kusur raporuna göre; Davalı sürücü …’ın %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya …’ın %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
03/01/2023 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu kusur raporuna göre; Davalı sürücü …’ın %60(yüzde altmış) oranında kusurlu, davacı yaya …’ın %40(yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 10/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; ATK ihtisas dairesi raporunda belirtilen Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 22.10.2021 tarihli Adli Tıp Müzekkeresinde belirttiği 20.11.2017 tarihli bilirkişi raporu içerisinde olay mahalli özelliklerini gösterir krokinin bulunmadığı mevcut olay yeri basit kroki tutanağında ise çarpma noktasının yeri, yayanın seyir yönü, mahal özellikleri, çarpma sonrası son konumlar vb. durumların gösterilmediğinin anlaşıldığını, sağlıklı rapor tanzimi açısından çizilecek krokide mahal özelliklerinin belirlenmesi (yol sınıfı, mahaldeki hız sınırı vb.) olay mahallinin kavşak mahalli olup olmadığı, çarpma noktası, yayanın geçiş yaptığı noktanın kavşak başı olup olmadığı hususlarının giderilmesine ihtiyaç duyulduğunu belirtmiştir.
Aktüer Bilirkişi tarafından düzenlenen 02/05/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; kusur durumu; ATK- Trafik İhtisas Dairesi – Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu Raporu tarafından düzenlenen 03.01.2023 tarih 14385 karar numaralı raporda; (Trafik İhtisas Dairesinin 02.08.2022 tarih 8935 karar nolu raporunun aynı yönde olduğu görülmüştür.) davalı sürücü …’ın kazanın oluşumunda % 60 (yüzdealtmış) oranında kusurlu, davacı yaya …’ ın % 40 (yüzdekırk) oranında kusurlu olduğu kanaatine ulaşıldığı, işbu hesap raporu, ATK tarafından düzenlenen raporda belirtilen kusur oranları dikkate alınarak hesaplanmış olsa da elbette 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespitinin Hakim yetkisinde olduğunu, Maluliyet Raporu; ATK- …. Adli Tıp ihtisas Kurulu tarafından düzenlenen 23.03.2022 tarih 3948 E. Sayılı raporda; … oğlu 1962 doğumlu …’ ın 26.12.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı RG ‘de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre; kişinin tüm vücut engellilik oranını % 0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu, maddi zarar; davacının 26.12.2016 tarihinde geçirmiş olduğun trafik kazası sonrası; 9 ay süre ile geçici iş göremezlik zararının 12.619,36 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 60 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, talep edilebileceği geçici iş göremezlik zararının 7.571,62 TL olduğu, SGK tarafından davacıya herhangi bir iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, kişinin sürekli maluliyetinin bulunmadığı, davacı vekilinin dava dilekçesinde, dava konusu kaza ile ilgili cismani zarar nedeni ile maddi tazminat talep ettiği ancak bu talebini kuruşlandırmadığı (sürekli maluliyet, geçici iş göremezlik, bakıcı giderleri vb), Mahkeme tarafından talep edilebileceğine karar verilmesi durumunda; davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi 04.03.2020 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceğinin ve yasal faiz işletilebileceğinin (sigortalı araç hususidir) ve 17. Hukuk Dairesi 2019/6271 E. , 2020/8104 K. 03.12.2020 tarihli kararı dahilinde sigorta şirketinin sorumluluğundan söz edilebileceğinin, manevi tazminat; davacı için talep edilen 20.000,00 TL manevi tazminatın tüm hukuki takdirinin Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi zararının tazmini için eldeki davayı açtığı, ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulundan alınan 03/01/2023 tarihli rapor ile davalı sürücü …’ın %60 oranında kusurlu, davacı yaya …’ın %40 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, ATK 2.İhtisas Kurulundan alınan 25/03/2022 tarihli raporla davacının sürekli maluliyetinin olmadığı ve iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, aktüer bilirkişiden alınan 02/05/2023 tarihli rapor ile davacının talep edilebileceği geçici iş göremezlik zararının 7.571,62 TL olduğunun tespit edildiği, geçirdiği kaza sonrası geçici iş göremezliği oluşan davacının davalılardan hükümde gösterilen 7.571,62 TL geçici iş göremezlik tazminatı isteyebileceği gözetilerek geçici iş göremezliğe ilişkin talebin kabulüne karar verilmiş, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre davacının tüm vücut engellilik oranını % 0 olması nedeniyle sürekli iş göremezliğe ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu birlikte değerlendirilerek, kazanın davacıda yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alındığında davacı lehine 7.500 TL manevi tazminata hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 7.571,62 TL geçici iş göremezlik tazminatının 500 TL’sinin … ve … için 26/12/2016 olay tarihinden, … Sigorta A.Ş. için dava tarihinden, 7.071,62 TL’sinin 17/05/2023 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-7.500 TL manevi tazminatın 26/12/2016 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gereken 1.029,54 TL harçtan peşin harç ve ıslah harcının mahsubu ile bakiye 555,91 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına (davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarla orantılı olarak sorumlu olacak şekilde)
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 358,63 TL peşin harç ve 115 TL ıslah harcının toplamı olan 528,03‬ TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine (davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarla orantılı olarak sorumlu olacak şekilde),
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat için hesaplanan 7.571,62 TL. vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat için hesaplanan 500 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminat için hesaplanan 7.500 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminat için hesaplanan 7.500 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan ve ATK fatura bedelleri dahil hesaplanan 11.341,50 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 6.089,23 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine (davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarla orantılı olarak sorumlu olacak şekilde),
11-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre 708,70 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, geriye kalan 611,30 TL.nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
12-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır