Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/160 E. 2020/211 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/160 Esas
KARAR NO : 2020/211

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 05/03/2020

Mahkememize açılan davanın dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; davalı tarafın müvekillerinden herhangi bir alacağı olmadığını, bu sebeple icra takibine konu dosya ile ilgili olarak borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini, müvekkilleri ile davalı arasında 28.08.2019 tarihli süt tedarik sözleşmesi yapıldığını, buna göre davalı tarafın müvekkili birliğe süt temin etmeyi, müvekkili birliğin ise iş bu süt bedelini ödemeyi taahhüt ettiğini, davalı tedarikçinin sözleşme gereği müvekkiline vermeyi vaadettiği sütlerin çok az bir kısmını teslim ettiğini, sonrasında sözleşme gereği üstlendiği edimlerini yerine getirmediğini, müvekkili tarafça teslim alınan sütlerin bedelinin davalıya ödendiğini, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, davalı tarafın ise sözleşme ile davalı tarafa verildiği sabit olan teminat bonosuyla müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatıldığını, iş bu haksız takibe karşı müvekkillerin borcunun olmadığının tespitini talep ettiklerini, takibe dayanak bononun; müvekkillerinin her ikisi açısından da borç doğurucu bir belge niteliğine olmadığını, belirterek müvekkilerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HMK’nın 115/1. maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 138. maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, davanın TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açılanan nedenlerle;
1-TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 6.831 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 6.776,60 TL nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/03/2020

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*