Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/159 E. 2021/787 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/159 Esas
KARAR NO:2021/787

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/03/2020
KARAR TARİHİ:30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davadışı 3. Kişi …’in (TC: …), davacı bankaya 27.03.2013 tarihinde Konut Finansman Kredisi kullanmak için başvurduğunu, kullandırılacak Konut Finansman Kredisine istinaden … İl, … İlçesi, … Mahallesi, 420 ada, 102 parsel, 8 nolu bağımsız bölüm üzerinde İpotek tesis edileceği zaman taşınmaz kaydında davalı bankanın 1, Derece ipoteği görüldüğünü, taşınmaz üzerindeki 1. Derece ipoteğin fekki için talep edilen miktarın davalı bankaya sorulduğunu, davalı bankanın … Şubesinin 22 Mart 2013 tarih 317 sayılı giden evrak kaydında bahsi geçen yazısında 150.000,00 TL. ödenmesi koşuluyla 1. Derece ipoteği fek edeceğini bildirdiğini, …’in davacı bankaya sunmuş olduğu 27,03.2013 tarihli yazıda, söz konusu ipateğin fekki için, davalı bankaya 98.450,00 TL.’nin gönderilmesini talep ettiğini, yazının teyidinin davalı bankanın … Şubesi çalışanı … hanım tarafından verildiğini, yazışmalar neticesinde, davacı bankanın …’e kredi kullandırıp, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 420 ada, 102 parsel, 8 nolu bağımsız bölüm üzerinde 2. Derece ipotek tesis edildiğini ve davalı bankaya 98.450,00 TL gönderildiğini, davalı Bankanın … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 420 ada, 102 parsel, 8 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteği fek etmediğini, davacı bankaya 98.450,00 TL’yi iade etmediğini ve söz konusu taşınmazı … 2. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasırıdan başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip neticesinde satışa çıkardığını taşınmazın söz konusu dosyadan 23.05.2014 günü, 1. Açık artırma neticesinde 3. Şahsa 134.000,00 TL. Satıldığını, bu hususun taraflarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlandığında fark edildiğini, satış yapılan dosyada tebligatların usulsüz olduğunu bu konuda dava açma haklarını ayrıca saklı tuttuklarını, davalı banka tarafından; ya 1.derece ipoteğin fekki ya da bu fek için davaacı banka tarafından ödenen paranın davacı bankaya iadesi gerekirken her iki hususun da yerine getirilmediğini ve davalı Bankanın yaptığı bu işlemler neticesinde davacı bankanın zarara uğradığını, davacı bankadan 27.03.2013 tarihinde tahsil edilen 98.450,00 TL.’nin ödeme gününden başlamak üzere, yasal faizi ile birlikte ödenmesini, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşme olmadığı gibi alacak ve borç ilişkisinin de bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte; huzurdaki davanın sebepsiz zenginleşme ve/veya haksız fiil hukuki sebebinden sadır olduğundan davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacı bankanın kredi kullandırdığı dava dışı müşterisinden alacağını tahsil etmek yerine davalı bankaya karşı huzurdaki davayı ikame ettiğini, bu nedenle de işbu davanın sıfat yokluğundan reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacı banka tarafından davaya konu alacağın dava dışı …’den tahsil edilemediği ispat edilmeden davalı bankaya karşı dava açıldığını, bu yönden de mesnetsiz açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davacı banka tarafından davaya konu olan taahhütnamede belirtilen tutarda ve tarihte ödeme yapılmadığını, taraflar arasındaki hukuki ihtilafta yazılı taahütnamenin geçerli olduğunu, davacının ipotek fek tutarının farklı olduğu iddiasının afaki olduğunu davacı tarafından yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, davaya konu taşınmazın satışından davacı banka alacağın bir kısmını tahsil ettiğini, bakiye alacağını tahsil edemediğine ilişkin dosyada delil bulunmadığını, davacının, davaya konu zararın varlığını, davalı bankanın kusurunu ve zararla kusur arasında uygun illiyet bağını ispat edemediğini, bu nedenlerle somut olayda haksız fiil koşulları oluşmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte; zararın varlığı kabul edilse bile bu zarara üçüncü kişinin veya davacının ağır kusuru sebebiyet verdiğinden illiyet bağının kesilmediğini, davaya konu taşınmazın önceki maliki olan … tarafından imzalanan ipotek resmi senedinde taşınmazın …’in tüm borçlarının teminatı olduğu hüküm altına alındığını, bu nedenle davalı banka, taşınmazın devriyle güvencesi devam eden ipoteği haklı bir şekilde fek etmediğini, dava dışı …’in davalı banka nezdinde riski devam ettiğinden gerek sözleşme gerekse Yargıtay kararları gereğince davalı bankanın ipoteği fek etmeme hakkı ve borçlar muaccel olduğundan ipoteği paraya çevirme hakkının bulunmadığını, davacı tarafın “hiçkimse kendi kusurundan yararlanamaz” ilkesine aykırı olarak hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olan işbu davanın reddi gerektiğini, taraflar arasında sözleşme olmadığı gibi alacak ve borç ilişkisi de bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte; huzurdaki davanın sebepsiz zenginleşme ve/veya haksız fiil hukuki sebebinden olduğundan davaya konu talepler zamanaşımına uğradığından davanın reddine, davacı bankanın kredi kullandırdığı dava dışı müşterisinden alacağını tahsil etmek yerine davalı bankaya karşı huzurdaki davayı ikame ettiğini, bu nedenle de işbu davanın HMK. 114 ve 115. Maddeleri gereğince pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacı banka tarafından davaya konu alacağın dava dışı …’den tahsil edilemediği ispat edilmeden davalı bankaya karşı dava açıldığını, bu yönden de mevsimsiz açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın esasına girilmesi halinde; davacı tarafından ikame edilmiş hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz işbu davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava; davacı tarafından 3.şahsa kullandırılan kredi nedeniyle davalıya yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı tarafından 3.şahsa kullandırılan kredi nedeniyle davalının 1. Derece ipoteği fek etmemesininden sorumlu olup olmadığı ve zamanaşımı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan 02/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “…Davalı bankanın 22.03.2013 tarihi itibariyle kapama bakiyesini 150.000.-TL olarak bildirdiği, davacı bankanın 27.03.2013 tarihinde davalı bankanın bildirdiği tutardan 51.550.-TL eksik olarak 98.450.-TL gönderilmesine yönelik alıcı ile satıcının eft talimatı olduğu,
Ancak dava dosyasına sunulu herhangi bir dekont, makbuz, ekstre vs. bulunmadığı; davalı bankaya ne kadar gönderildiğinin, gönderilen 98.450.-TL nin hangi hesaba gittiği ve bu paranın akıbeti, (kredi kapaması mı yapıldı, kısmi ödeme mi yapıldı, başka demelere mi kullanıldı vs. ) dava dosyasında bulunan belgelerle anlaşılamayacağı,
Ayrıca, davalı banka tarafından 27.03.2019 tarihi itibariyle dava konusu ipoteğin bağlı olduğu kredinin/kredilerin kapama bakiyesinin ne kadar olduğuna yönelik bir belge de sunulu olmadığı anlaşılmıştır.
Bununla birlikte, işleyiş bakımından bakıldığında;
Davacı bankanın, 27.03.2019 tarihinde ki kapama tutarının ne kadar olduğuna dair YAZILI bir belge talep etmesi gerektiği,
Her ne kadar davalı bankadan teyid alındığı notu talimat üzerinde olsa da ispata muhtaç olduğu,
İşlemlerin yazılı olarak devam ettirilmesi gerektiği…” belirtildiği görüldü.
Tarafların itirazları üzerine aynı bilirkişiden ek rapor alınmış, 14/07/2021tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında;
“…. bankası … hesabından … … hesabına gelen 98.450.-TL nin
85.227,32.-TL….. 5 nolu kredi anapara+faiz ve ferileri
4.779, 47.-TL…….8 nolu kredi taksit tahsilatı anapara, faiz ve ferileri
3.450,00. -TL…….Rotatif Kredi devre faizi
1.295,50.-TL……kredi kartı
20,53-TL ……..KMH tahsilatı olmak üzere
94.772,82.-TL….. KREDİ TAHSİLATI
2.152,50-TL……Masraf/komisyon tahsilatı ile birlikte toplam
96.925,32.-TL nin kullanıldığı tespit edilmiştir.
353 ek nolu hesaba ait ekstre incelendiğinde, bu hesaba ait dosyada sunulu iki ayrı ekstre (tek sayfalık ve 30 sayfalık tüm ek hesapların olduğu basılı ekstreler) yer almakta olup, her iki ekstrede de hesapta kalan 1.524,50.-TL nin nereye kullanıldığı, tespit edilememiştir.
353 ek hesaba ait ekstre görüntüleri aşağıdadır. Tek sayfalık ekstrede görülen 1.295,50.-TL kredi kart ödemesi de diğer ekstrede tespit edilememiştir…”belirtildiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı davadışı 3. Kişi …’in (TC: …), davacı bankaya 27.03.2013 tarihinde Konut Finansman Kredisi kullanmak için başvurduğunu, ipotek tesis edilecek taşınmaz kaydında davalı bankanın 1, Derece ipoteğinin fekki için talep edilen miktarın davalı bankaya sorulduğunu, davalı bankanın … Şubesinin 22 Mart 2013 tarih 317 sayılı giden evrak kaydında bahsi geçen yazısında 150.000,00 TL. ödenmesi koşuluyla 1. Derece ipoteği fek edeceğini bildirdiğini, …’in ipoteğin fekki için, davalı bankaya 98.450,00 TL.’nin gönderilmesini talep ettiğini, yazının teyidinin davalı bankanın … Şubesi çalışanı … hanım tarafından verildiğini, davacı bankanın …’e kredi kullandırıp, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 420 ada, 102 parsel, 8 nolu bağımsız bölüm üzerinde 2. Derece ipotek tesis edildiğini ve davalı bankaya 98.450,00 TL gönderildiğini, davalı bankanın 1. Derece ipoteği fek etmemesi nedeniyle zarara uğradığını belirterek 98.500,00 Tl’nin iadesini talep etmiştir. Davacının kullandırdığı krediden 98.450,00 TL’yi 27.03.2013 tarihinde davalının 1.derece ipoteği nedeniyle davalıya aktardığı, davalının 22.03.2013 ise 22.03.2013 tarihine kadar 150.000,00 TL ödenmesi halinde ipoteğin fek edileceğini bildirdiği, bu bildirim dışında taraflar arsında herhangi bir sözleşme vs olmadığı, dosya içerisindeki bildiriminde taraflar arasında düzenlenen bir sözleşme ilişkisini doğurmadığı, bu nedenle de taraflar arasında sözleşmeye dayalı bir talepten söz edilemeyeceği, dolaysıyla davacının isteminin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olduğu, TBK 82. Maddesinde sebepsiz zenginleşmeden doğan davalarda zamanaşımı süresi hak sahibinin geri siteme hakkını öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıl olarak düzenlendiği, davalı tarafından zamanaşımı itirazında bulunulduğu, davacı taraf tacir olup basiretli bir tacir gibi hareket ederek ödemeyi yaptı tarih olan 27.03.2013 tarihinden itibaren davalı tarafından ipoteğin fek edilip edilmediğini araştırması gerektiği gibi dava dilekçesinde ipotekli taşınmazın davalı tarafından açılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte … 2.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından 23.05.2014 günü satışının yapıldığının belirtildiği dava tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin her halükarda dolduğu anlaşıldığından davacının davasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.681,28 TL harcın mahsubu ile fazla 1.621,98 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin tamamının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 13.302,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır