Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/153 E. 2021/678 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/153 Esas
KARAR NO:2021/678

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı- Karşı Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında 17.02.2012 tarihli eser sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirketin anılan eser sözleşmesi gereğince davalının yapımını üstlendiği, … Caddesi, … Sokak, No:6 … adresinde bulunan inşaatın dış cephe işlerini yapmayı taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin sözleşme gereği üstlendiği işin tamamını eksiksiz yaparak davalıya teslim ettiğini, yapılan işin bedeline karşılık icra takibine konu 08.03.2012 tarihli 40.159,39 TL bedelli faturayı düzenleyerek davalıya teslim ettiğini, davalının faturaya herhangi bîr itirazda bulunmadığını ve fatura bedeline karşılık 16.03.2012 tarihinde havale ile 3.850,00 USD (TL. karşılığı 6.906,00 TL) ödeme yaptığını, davalının bakiye borcu ödememesi üzerine, 33.253,39 TL’lik bakiye alacağın tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun icra takibine haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının icra takibinin başlatılmasından sonra 08.06.2012 tarihinde 3.000,00 USD (TL karşılığı 5.430,00 TL) Ödeme yaptığını, söz konusu ödemeden dolayı huzurdaki davada harca esas değerin 28.233,36 TL olarak gösterildiğini, davalının icra takibinden sonra yapmış olduğu Ödemenin, öncelikle icra takibinin İşlemiş faizine ve icra giderlerine mahsup edilmesi gerektiğini, davalının icra takibine İtirazında bir yandan borcun tamamına itiraz ettiğini, diğer yandan icra takibinden sonra davacı şirkete 3.000,00 USD ödeme yaptığını, bu çelişkinin bile davalının itirazında haksızlığını ortaya koyduğunu, faturayı kabul eden ve süresi içinde hiçbir itirazda bulunmayan davalının icra takibine itiraz etmesinin anlaşılamadığını, davaya konu alacak likit olduğundan, davalının itirazında haksız kabul edilerek icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davalı-borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle davalı-borçlu aleyhine asıl alacağın % 40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı- Karşı Davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle;Davacının 17/02/2012 tarihli eser sözleşmesi ile yüklenmiş olduğu edimini yerine getirmeden inşaatı yarım bıkarıp gittiğini, sözlü ve yazılı uyarılara rağmen edimini yerine getirmediğinden inşaatın üçüncü bir şahısa tamamlattırıldığını, davacının edimini yerine getirmediği gibi alacaklı olduğunu iddia ederek davalı şirkete ödeme emri gönderdiğini, davalı şirketin cari hesabında davacı şirketin göndermiş olduğu 40.159,39 TL. Tutarındaki faturanın kayıtlı olduğunu, söz konusu faturada davacının yapmadığı işleri yapmış gibi gösterdiğini, davalının itirazı üzerine rakamlarda %50 oranında indirim yapıldığını, bahsi geçen faturaya karşılık davacı şirkete 22/02/2012 tarihinde 19.567,13 TL. 16/03/2012 tarihinde 14.183,66 TL. 16/03/2012 tarihinde 6.912,29 TL. Ve 08/06/2012 tarihinde 5.457,90 TL. Olmak üzere toplam 46.120,98 TL. Ödeme yapıldığını, bu tabloya göre davalının davacı şirketten 5.961,59 TL. Alacaklı olduğunu, davacı şirketin davalıdan ödemelerini dikkate almayarak kötü niyetli alacaklı olduğu ve takibin haksız yapıldığının belirtildiğini, dava dilekçesinde davalı şirketin icra takibinden sonra ödeme yaptığının belirtildiğini, bu iddianın gerçek dışı olduğunu, davalı şirketin icra takibinden haberi olmadan 08/06/2012 tarihinde 5.457,90 TL. Ödeme yaptığını, ödeme emrinin ise davalıya bu ödemenin yapıldığı tarihten 3 gün sonra 11/06/2012 tarihinde tebliğ edildiğini, takipten haberdar olunması durumunda bu ödemenin yapılamayacağını, davalı şirketin ticari defterleri üzerine yapılacak inceleme sonucunda borçlu olmadığının anlaşılacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizin 16/11/2017 tarih ve … Esas, … K. sayılı kararında, “… İnşaat Mühendisi bilirkişi Prof.Dr. … ve Hukukçu bilirkişi Doç.Dr. … tarafından tanzim edilmiş 23.11.2016 havale tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerin esas alınması halinde asıl dava yönünden, takip tarihi ilibanyia davacının davalı/karşı davacıdan 23.096.57 TL asıl alacaklı olduğunun kabulü gerekeceği, buna mukabil, karşı dava yönünden, davalı/karşı davacının herhangi bir alacağının bulunmadığının kabulü gerekeceğini, davalının takip tarihinden sonra yapmış olduğu 5,457,90 TL tutarındaki ödemenin infaz aşamasında dikkate alınması gerekeceği,İcra inkâr tazminatı vs. Sayın Mahkemenin takdiri içinde kaldığı, meselenin hukuki takdir ve tavsifinin 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü gereği tamamen Sayın Mahkemeye ait bulunduğunu bildirmişlerdir.
Alınan 05/10/2015 tarihli raporda davacı işletmesindeki spiral borunun 04/06/2012 tarihinde 04/06/2012 tarihinde patlaması sonucu su basması neticesinde zararın 24.316,00 TL.olduğu belirtilmiştir.Ek raporda KDV ile birlikte 28.693,00 TL. olduğunu belirtmişlerdir. Yargıtay 13.Hukuk Dairesi 28/04/2015 tarih 2013/18943 Esas 2015/6148 sayılı kararına göre ilk heyette elektrik bilirkişise olduğundan makine mühendisi heyete dahil edilmemiştir. Aynı miktar zamanda birleşmişlerdir. Sigorta bilirkişiside davalı sigorta klozu içerisinden olduğunu belirtmiş olup, davanın bu nedenle kısmen kabulu cihetine gidilmiştir. 1-Karşı davanın reddine, 2-Davacı vekilinin açmış olduğu davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 23.096,00 TL. Asıl alacağın yıllık %15 ticari faizi geçmemek üzere ve diğer talepname koşulları ile tahsil edilebilmesi için davalının itirazının iptaline takibin devamına,3-Alacak ve karşı dava ile ilgili icra inkar tazminatı istemlerinin yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı verilmesine yer olmadığına,…” karar verildiği,
Kararın davalı/karşı davacı vekili tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin, 18/02/2020 tarih, 2018/525 E. ve 2020/257 K. Sayılı ilamıyla, “….6100 Sayılı HMK’nın 294 ve 297. Maddelerinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış ve 297/son maddesi gereğince hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alacağı belirtildikten sonra hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerektiği belirtilmiş, aynı kanunun 298/2. maddesi gereğince de gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, mahkemece dosyanın özeti yapıldıktan sonra gerekçe kısmında inceleme konusu dosya ile ilgisi bulunmayan bir başka dosyaya ilişkin gerekçe yazılmış olup, bu durumda gerekçeli kararda istinaf incelemesine konu dava dosyasında asıl ve karşı davada verilen kararların gerekçesi bulunmamaktadır. Mahkeme kararları gerekçesiz olamayacağından, mahkemece asıl ve karşı davada verilen kararın gerekçesinin yazılması için, kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; HMK 297. maddesi gereğince mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerekmesine rağmen istinafa konu mahkeme kararının gerekçe kısmında dosya ile ilgili olmayan gerekçe yer aldığından davalı-karşı davacı vekilinin istinaf talebinin esasa ilişkin itirazları incelenmeksizin usul yönünden kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılarak, kararın gerekçeli olarak yazılması için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir…. açıklandığı üzere;1-Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE, 2-…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/11/2017 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,…”
karar verildiği, İstinaf kaldırma kararı sonrası, mahkememize gelen dosyanın 2020/153 Esas sayıya kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, taraflar arasında imzalanan 17/02/2012 tarihli eser sözleşmesi, ihtarname, faturalar, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Davalı vekilince, cevap dilekçesi ile birlikte, karşı alacak davası açtığı ve harcını ikmal ettiği anlaşılmıştır.
Asıl davada, …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine, taraflar arasında mevcut 17/02/2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanan faturaya dayalı olarak, 33.253,39-TL asıl alacak, 409,97-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.693,36-TL. üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %15 temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içerisinde borcun tamamına, faiz miktarına, oranı ve fer’ilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, 28.233,36-TL. üzerinden itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Karşı davada, davalı/karşı davacının, taraflar arasında imzalanan 17/02/2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanan cari hesap bakiye alacağının, davacı/karşı davalıdan tahsiline ilişkin alacak davası açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, asıl davada, davacı alacaklının davalıdan, fatura alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, karşı davada davacının cari hesaptan kaynaklı olarak davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarlarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, asıl ve karşı davada alacak miktarının tespiti için takip dayanağı ve davaya konu belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir …, … Üni. Hukuk Fak Öğretim Üyesi Doç.Dr. … ve … İnşaat Fak. Öğretim Üyesi Prof.Dr. … tarafından hazırlanan 24/05/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda; “… 1. Davacı ve davalı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, 2.İcra takibine ve davaya konu faturanın davacı karşı davalı ve davalı karşı davacının defter kayıtlarında kayıtlı olduğu,
3.Davacı karşı davalı ile davalı karşı davacının defter kayıtlarında ve yardımcı muavin defter dökümünde mutabakat farklarının olduğu,bu farkın davalı karşı davacının kayıtlarında olan,davacı karşı davalının kayıtlarında olmayan makbuzlu nakit ödemelerden kaynaklı olduğu,Davacı karşı davalıda olmayan -ödeme 14.183,66 Davacı karşı davalıda olmayan -ödeme 19.567,13 4.Davalının defter kayıtlarında ise icra takip tarihi itibariyle 503,69 TL davacı karşı davalıdan alacaklı gözüktüğü, 5.İş bu nakit ödeme farklarının davacı karşı davalının defter kayıtlarında kayıtlı olmamasından ötür ü icra takip tarihi itibariyle 33.253,39 TL davalı karşı davalıdan alacak bakiyesi gözüktüğü,icra takip tarihinden sonra yapılan 5.457,90 TL ödemenin kayıtlı olduğu,dava tarihi itibari ile de defter kayıtlarında 27.789,20 TL davalı karşı davacıdan alacağı gözüktüğü, 6.İcra takibinin konusu 08.03.2012 tarihli … n.olu 40.159,39 TL faturadan kalan 33.253,39 TL bakiye alacağı olduğu,iş bu faturadaki bedelinin tarafların defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu,bu faturaya istinaden davalı karşı davacının icra takip tarihi itibari ile 40.663,08 TL ödeme yaptığı, 7.İcra takip tarihinden sonra yapılan ödeme,fatura bedelinden yapılan tüm ödemeler mahsuplaştırıldıktan sonra davalı karşı davacının; dava tarihi itibari ile 5.961,59 TL Davacı karşı davalıdan alacaklı gözüktüğü, 1.9.2012 tarihinden itibaren temerrüde düştüğünü…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Yargılamanın devamı sırasında, davacı/karşı davalı … San. Tic.Ltd.Şti.’nin, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E-… K. sayılı dosyasında verilen karara göre, 11/06/2013 tarihinde iflasına karar verildiği, ….İcra Müdürlüğü’nün, … İflas sayılı dosyasından iflas tasfiye işlemlerine başlandığı, iflas kararının kesinleştiği, 30/09/2015 tarihinde ikinci alacaklılara toplantısının yapıldığı, karşı davacı alacağının iflas masasına ihtilaflı olarak kayıt edildiği ve karşı davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü, iflas idare memurlarına duruşma gün ve saatinin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 17/02/2012 tarihli eser sözleşmesi, ihtarname, faturalar, ticari defter ve belgeler ve tüm dosya kapsamına göre alınan 24/05/2021 tarihli bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, tarafların incelenen ticari defterlerinin, açılış ve kapanış onaylarının yasal süreler içerisinde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, asıl davada icra takibine konu 08/03/2012 tarihli faturanın, tarafların defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı ve davalı cari hesapları arasındaki farkların, davalı/karşı davacı tarafından yapılan 22/02/2012 ve 16/03/2012 tarihlerinde yapılan ödemelerin, davacı/karşı davalı defter ve kayıtlarında olmamasından kaynaklandığı, davacı/karşı davalının takip tarihi itibariyle 503,69-TL. alacaklı olduğu tespit edildiği, ancak takipten sonra, dava tarihinden önce yapılan ödeme ile birlikte, yapılan tüm ödemelerin fatura bedelinden mahsubu ile dava tarihi itibari ile davacı/karşı davalının, davalı/karşı davacıdan alacağın kalmadığı, davalı/karşı davacının, dava tarihi itibari ile davacı/karşı davalıdan cari hesap alacağından kaynaklı olarak 5.961,59-TL. alacaklı olduğu kanaati oluştuğundan, asıl davada davacının davasının reddine, kötüniyet şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karşı davada davalı hakkında verilen iflas kararı dolayısıyla davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü, bilirkişi incelemesi ile davacının davalıdan 5.961,59-TL. alacaklı olduğunun belirlenmiş olması karşısında, temerrüt tarihinden, iflas tarihi 11/06/2013 tarihine kadar hesaplanan 680,03-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.641,62-TL.’nın davacı … ve Dek.San. Tic.Ltd.Şti. alacağı olarak, iflas masasına kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davacının davasının reddine,
2-Asıl davada, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karşı davada davacının davasının kabulü ile 5.961,59-TL. asıl alacak ve 680,03-TL. işlemiş avans faizi (iflas tarihi olan 11/06/2013’e kadar) olmak üzere toplam 6.641,62-TL.’nın davacı … ve Dek.San. Tic.Ltd.Şti. alacağı olarak, davalının iflas masasına kayıt ve kabulüne,
ASIL DAVADA;
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30-TL harçtan, peşin alınan 251-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 191,70-TL harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince taktir olunan 4.235-TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine
6-Davacı-karşı davalının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
KARŞI DAVADA;
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30-TL peşin harç + 21,15-TL başvuru harcından; peşin alınan 88,55-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 8,1-TL harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davalı-karşı davacı … ve Dek.San. Tic.Ltd.Şti ‘ye iadesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince taktir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı … ve Dek.San. Tic.Ltd.Şti’ye verilmesine,
9-Davalı- karşı davacı … ve Dek.San. Tic.Ltd.Şti tarafından yatırılan, 88,55-TL karşı dava harcı + 2.750-TL bilirkişi ücreti+ 315,20-TL tebligat ve müzekkere giderleri toplamı olan 3.153,75-TL yargılama giderinin davacı- karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacı … ve Dek.San. Tic.Ltd.Şti’ye verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı/karşı davalı vekilinin ve davalı/karşı davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen asıl ve karşı dava kararı açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır