Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/134 E. 2022/484 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/134 Esas
KARAR NO :2022/484

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/02/2020
KARAR TARİHİ:22/06/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin araç ihtiyacının olması nedeniyle … plakalı 2008 model … markalı aracı … firmasının ikinci el araç satışlarının yapıldığı … … A.Ş … şubesinden yetkili … ile mutabık kalarak satın aldığını, aracın satın alma sürecinde müvekkilinin aracı eksper incelemesine tabi tutmak istediğini ancak diğer davalı olan şatış yetkilisi aracın mekanik aksamının kusursuz olduğunu araçta herhangi bir hata veya ayıp olmadığını belirterek rapor sunduğunu, müvekkilinin aracı 3.bir eksper tarafından muayene etmesine çeşitli bahanelerle izin verilmediğini, araçların kesinlikle dışarı çıkartılmadığını ve yine satılan araçların sağlan ve kullanmaya elverişli şekilde teslim edildiğinin belirtildiğini, TBK 223 maddesi gereğince alıcı devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmak gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorunda olduğunu, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılacağını, somut olayda müvekkilinin aracı teslim aldıktan sonra gözle görülür bir ayıp olmadığı için aracı kullanmaya başladığını, motorlu araçların motor arızalarının kullanım ile ortaya çıkması mümkün olacağından ayıp da bu aşamada meydana çıktığını, müvekkilinin aracı serviste tamir ettirdiğini, müvekkilinin tamirat için 13.000 TL harcadığını belirterek davanın kabulünü, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı …-… Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının aracın gizli ayıplı olması nedeniyle tamirat gideri, ticari kar kaybı, menfi ve müspet zararları oluştuğu iddiasıyla belirsiz alacak davası açtığını, davacının dava dilekçesine ek yaptığı üzere taminat giderleri ile iddia ettiği ticari kar kaybı ve hukuki dayanağına göre menfi ve müspet zararlarını hesaplayabilecek durumda olduğunu, bu nedenle belirsiz alacak davasının koşullarının bulunmadığını, hak düşürücü sürenin dolduğunu, müvekkilinin kendisinden ya da bayilerinden yeni araç satın alan müşterilerinin elindeki araçları ikinci el olarak satın aldığını ve mevcut haliyle tekrar piyasada sattığını, bu süreçte müvekkilinin diğer davalı ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu araca ilişkin bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın hak düşürücü süre, zamanaşımı ve kullanım ömrünün dolması nedeniyle usulden, araçta satıcının sorumluluğunu gerektirir bir husus bulunmaması nedeniyle esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
Davalı … tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı satımdan kaynaklı tamir masrafları ile kazanç kaybına ilişkin zararların tazmini davasıdır.
Dosya da mevcut … 4.Noterliğinin 13.02.2018 tarih ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi incelendiğinde; davalı şirket tarafından … Marka,2008 model … Tipli ticari aracın davacıya 27.500 TL’ye satıldığı görülmüştür.
Dosyada mevcut … A.Ş ekspertiz raporunda aracın motor durumunun %70 olduğu belirtilmiştir.
Dosyada mevcut whatsap yazışmaları incelendiğinde; davacı ile davalı … arasında aracın arızası sonrası görüşmeler yapıldığı, davcının aracın tamir edilmesini yada zararın karşılanmasını istediği, davalı …zarar için 21.02.2018 tarihinde 1.004,50 TL gönderdiği, tarafların miktarda anlaşamaması nedeniyle davalı … davacıyı diğer davalı şirkete yönlendirdiği anlaşılmıştır.
Dava dışı … A.Ş vekili tarafından mahkememiz müzekkeresine verilen cevapta davalı …13.02.2018 tarihinde … A.Ş. ‘de hafif ticari araçlar -ikinci el satış danışmanı sıfatı ile çalıştığı belirtilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında davacının gerçek kişi ticari işletme kaydının olduğu, çalışma konusunun ise personel ve öğrenci taşımacılığı işleri olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı, hak düşürücü sürenin ve zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı, kullanım ömrü ve garanti koşulları nedeniyle davacının talepte bulunup bulunamayacağı, araçta gizli ayıp olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava konusu araçtaki ayıbın gizli ayıp olup olmadığı noktalarında bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; dosyada bulunan eksper raporunda aracın motor performansı ORTA derecede ve 100 üzerinden 70 mertebesinde olduğunun belirtildiği, bu değerlerin 334.000 km de ve dizel araçlar için Türkiye şartlarında normal değerler olarak kabul edildiği ve kullanılabilir durumda olduğu ( 500.000 km ye kadar kullanılır ),aracın davacıya dış görünümü ve satıcının sunduğu eksper raporuna göre satıldığı, motor arızaları aracın kullanımı sonucunda ve eksperlerin motor komprasyon testleri sonucu belirleneceği, bu testlerin alıcı tarafından yapılması ve yapılması için imkan verilmesini istemesi gerektiği, satış yapılıp kullanım sonucunda motorda bir problem çıkacak olursa bu bir gizli ayıp olacağı, araç 13.02.2018 tarihinde satışının yapıldığı anlaşılmakta, davacı ve davalı çalışanı arasında arıza bildiriminin satışın hemen sonrasında olduğu ve bu ayıbın giderilmesi için davalı elemanı … davacıya 21.02.2018 tarihinde 1.000,00 TL tutarında havale gönderildiği dosya içerisinde bulunan belgelerden anlaşılmakta olduğu dolayısı ile davacının, satışın hemen sonrasında davalıya arıza bilgisini iletmiş olduğunun anlaşıldığı aracın tamiri için yapılan 13.072,70 TL nin davacı ya ödemesi uygun olacağı ,onarım süresinde davacının uğradığı 1.350,00 TL Ticari Kazanç kaybını Davacıya ödemesi uygun olacağının mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; kök rapordaki kanaatte değişiklik olmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davacı vekilinin 10.08.2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava değerini 14.222,70 TL’ye çıkardığı görülmüştür.
Mahkememizin 01.02.2022 tarihli celse 1 numaralı ara kararı ile davacıya gerek dava dilekçesinde gerekse ıslah dilekçesinde dava edilen hangi kalem için ne kadar mikar talep edildiğini ve her iki kalem bakımından da mı belirsiz alacak davası açıldığının açıklanması için 2 haftalık süre verilmiştir.
Davacı vekili 15.02.2022 tarihli dilekçesi ile hem araç tamir masrafı hemde ticari kayıp için belirsiz alacak davası açıldığını, dava dilekçesinde araç tamiri için 3.900 TL, ticari kayıp için 100 TL istendiğini, tamir masrafı için 9.172,7 TL artırım, ticari kayıp için 1.250 TL artırım yapıldığı bildirmiştir.
Mahkememizce davacının günlük kazancına ilişkin araştırmalar yapılmış, … tarafından personel ve okul taşımalarına ilişkin tarifeler gönderilmiştir. İncelenmesinde birim fiyat belirlemelerinin kişi başı ve Km üzerinden belirlendiği görülmüştür.
Davacı taraf ayıplı satım nedeniyle tamir masrafı ve ticari kayıp talebinin her ikisini de belirsiz alacak davası olarak açmıştır. Davacının alacağının miktar veya değerini belirleyebilmesi için elinde bulunması gerekli bilgi ve belgelere sahip olmaması ve bu belgelere dava açma hazırlığı döneminde ulaşmasının da mümkün olmaması ve dolayısıyla alacağın miktarının belirlenmesinin karşı tarafın elinde bulunan bilgi ve belgelerin sunulmasıyla mümkün hale geleceği durumlarda alacak belirsiz kabul edilmelidir. Sırf taraflar arasında alacak miktarı bakımından uyuşmazlık bulunması, talep sonucunun belirlenmesinin davacıdan beklenemeyecek olması anlamına gelmez. Bir davada bilirkişiye başvurulmasına rağmen davacı dava açarken alacak miktarını belirleyebiliyorsa, belirsiz alacak davası açılamayacaktır. Satım konusu araç kendi uhdesinde olan davacının tamir masraflarının tespit bakımından davalıların sunacağı herhangi bir bilgi ve belgeye ihtiyacı olmadığı gibi dava dilekçesinde de tamir masraflarının 13.000,00 TL olduğunu beyan etmiş ve buna ilişkin faturaları da sunmuş olup zararı belli olan davacının ayıp nedeniyle oluşan hasar için belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından davanın bu bakımdan reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre aracın satışından yaklaşık 1 hafta içerisinde çıkan hasarın aracın gizli ayıplı olmasından kaynaklandığının tespit edildiği, dosyada mevcut davalı şirketin bayisi/servisi olan … A.Ş. eksper raporuna göre aracın satışının yapıldığı, davacı her ne kadar tacir ise de kurumsal bir firmanın sunduğu eksper raporuna itibar etmesinin doğal olduğu, ve ayıbında gizli ayıp olduğu, davalı … ile davacı arasındaki Whatsap görüşmeleri, … A.Ş’nin davalı … 2.el satış danışmanı olduğunu bildirmesi, araç teslimini … A.Ş.’nin yapması gibi hususlar hep birlikte değerlendirildiğinde davacı ile pazarlık dahil tüm işlemlerin dava dışı … A.Ş. ve çalışanı ile yapıldığının ve bu konuda davalı şirketin yetki verdiğinin, sadece resmi devir işleminin davalı şirket tarafından yapıldığının anlaşıldığı, satış tarihinin 13.02.2018 tarihi olduğu, davalı … tarafından tamire ilişkin yapılan 1.004,50 TL ödemenin tarihinin 21.02.2018 tarihi olduğu, davalı şirket adına yetkilendirildiği anlaşılan satış danışmanı olan … yapılan Whatsap görüşmeleri ve ödeme dikkate alındığında ayıp ihbarının zamanında yapıldığı ve bilirkişi raporu ile ayıbın motor arızasından kaynaklı gizli ayıp olduğu, aracın 334.000 Km’de olduğu ve 500.000 Km’ye kadar motor ömrünün olacağının mütaala edildiği raporun hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu, talebin gizli ayıba dayandığı ve davalı şirketin sorumluluğunun bulunduğu, whatsap görüşmelerinde davalı …’in kendi cebinden ödeme yaptığını belirttiği böylelikle şahsi sorumluluğunun olduğunu da kabul ettiğinin anlaşıldığı, dolaysıyla davalı …’in pasif husumet ehliyetinin olduğu, … tarafından personel ve okul taşımalarına ilişkin tarifelerde birim fiyat belirlemelerinin kişi başı ve Km üzerinden belirlendiği bilirkişi tarafından tespit edilen kazanç kaybının makul olduğu değerlendirilerek davacının kazanç kaybı tazminatı talebinin kabulü ile 1.350 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının hasar bedeli tazminatına ilişkin davanın belirsiz alacak davası açılması nedeniyle hukuki yarar yokluğundan reddine,
2-Davacının kazanç kaybı tazminatı talebinin kabulü ile 1.350 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 92,21-TL harçtan peşin alınan 248,31-TL harcın mahsubu ile fazlaca alınan 156,10-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 1.350,00-TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı … … A.Ş kendini vekille temsil ettirdiğinden, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı … … A.Ş’ne verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40-TL başvurma harcı + 92,21-TL peşin harç toplamı olan 146,61‬-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 800,00-TL bilirkişi ücreti + 312,25-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.112,25-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 9,36 (104,10-TL) oranında davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre % 9,36 (123,55-TL) oranında, davalılardan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre % 90,64 (1.196,45‬-TL) oranında, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
10-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının, yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸