Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/131 E. 2022/574 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/131 Esas
KARAR NO:2022/574

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/05/2019
KARAR TARİHİ:14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;dava dışı sigortalı …’in müvekkili şirket nezdinde …-4 numaralı sertifika ile sigortalı olduğunu, dava dışı …’in 18/10/2016 tarihinde … plakalı aracına … plakalı aracın çarpması sonucu araç içi tarfik kazası geçirdiğini ve tedavi gördüğünü, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası ile … sigorta tarafından sigortalı olduğunu, ancak kaza nededi ile …’in 6.616,49-TL tutarındaki tedavi masraflarının müvekkili şirket nezdindeki sigorta poliçesinden karşılandığını, müvekkili tarafından karşılanan tedravi masrafınınn Karayolları Trafik Kanunu 85 vd, BK mad.49 vd maddeleri hükümleri gereğince bakiye 5.816,49-TLkısmının kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı …, araç sahibi … Ltd. Şti ve sürücüsü … tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gerektiğini, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun sigortacının halefiyetini düzenleyen 1472.maddesi gereğince müvekkili şirket sigortalı …’in halefi olduğunu, dolayısı ile TTK 1301.maddesi uyarınca rücu hakkına dayanarak taraflara ödeme emri gönderilerek ödeme yapmalarının istendiğini, ancak sonuç alınamadığını, tüm bu nedenlerle, Davanın kabulüne, 5.816,49-TL’nin kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı …, araç sahibi … Ltd. Şti ve sürücüsü … tarafından müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … ve … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; alacak talebinin TBK mad. 73 gereği zamanaşımına uğradığını, davayada rücu talebine konu olan tazminatın tamamı davacı tarafça 29.12.2016 tarihinde dava dışı …’e ödendiğini, huzurdaki davanın açılış tarihinin ise 20.05.2019 olduğunu, davacı tarafça ikame edilmiş ve alacak taleplerine dayanak oluşturan trafik kazası ile ilgili müvekkiller aleyhine açılan hukuk ve ceza davalarının derdest olduğunu, huzurdaki davanın 6100 sayılı HMK mad. 165/1 gereği bekletici mesele yapılmasının gerekmekte olduğunu, huzurdaki davaya konu alacak kalemi hem davacı tarafça hemde sigortalısı dava dışı … tarafından farklı davalar üzerinden talep edilmekte olduğunu, huzurdaki davada, ihtilafa konu trafik kazası sonucunda dava dışı …’e ödenen hastane ve tedavi giderleri talep edilmiş ise de, dava dışı … tarafından ikame edilen …. Asliye Ticaret mahkemesi’nin … e. sayılı dosyasından yine bu giderlerin müvekkillerden talep edildiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın öncelikle zamanaşımı nedeni ile reddine, sayın mahkeme bu aşamada aksi kanaatte ise İstanbul Anadolu 9. Asliye ceza mahkemesi’nin … e. ve …. Asliye Ticaret mahkemesi’nin … e. sayılı dosyalarının bekletici mesele yapılmasına, davanın esastan reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı yan üzerine tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu, kaza tarihinde davalı … Ltd. Şti. adına tescilli … plakalı araç için; müvekkili şirketçe, 26.03.2016 – 26.03.2017 tarihleri arasında, … no’lu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde Ölüm/Sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin azami 310.000,00 TL ile sınırlandırılmış olduğunu, bu miktarın maksimum talep edilebilecek miktar olduğunu, müvekkili şirketin asıl sorumluluğu gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, müvekkili şirkete bu dosyayla ilgili başvuru yapılmamış olduğunu, trafik sigortasının bir meblağ sigortalı olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesinin söz konusu olmadığığını, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusur oranında bu gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, teminat limitlerini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmamakla birlikte, yapılacak inceleme sonucunda şirketlerinin sorumluluğunda bir bedel ortaya çıktığı takdirde sorumluluk limitleri olan 310.000,00 TL’nin esas alınmasının gerekmekte olduğunu, yukarıda açıklanan ve resen dikkate alınacak sebepler doğrultusunda; sair hususlar hakkında cevap ve itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla, cevaplarının kabulü ile; tedavi giderlerinden kaza tarihi itibariyle SGK sorumlu olduğundan davanın reddine, davanın SGK’ya ihbar edilmesine ve dilekçelerinin ekinde yer alan ihbar dilekçesinin SGK Genel Müdürlüğü’ne tebliğine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, “Grup Sağlık Sigortası Sertifikası” kapsamında trafik kazası nedeniyle karşılanan tedavi giderinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 11/06/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; 18.10.2016 tarihinde meydana gelen kazada, kazaya karışan, … sevk ve idaresindeki … plakalı araç sürücüsü kaza tespit tutanağına göre asli ve tam kusurlu olduğu, … Hastanesi tarafından düzenlenen 24.10.2016 tarihli faturada yapılan sağlık harcamaları 6.616,49 TL olduğu ve sağlık sigortası kapsamında … … AŞ tarafından karşılandığı, Sağlık Sigortası Genel Şartları madde 11’e göre “Sigortacı ödediği tazminat tutarınca sigortalının sosyal güvenlik hukuku kapsamında olanlar dahil tüm haklarına halef olur. Sigortacı ödediği tutar için rücu hakkını, yükümlülere karşı kullanabilir.”
ifadeleri yer aldığından, … … AŞ’nin … Sigorta AŞ’ye rücu hakkı bulunduğu, 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunu ve diğer bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 58,59, Geçici 1, Geçici 2’inci maddeleri ile trafik sigortaları kapsamında talep edilmekte olan tedavi giderleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yerine getirileceği ancak bir çok Yargıtay kararında SGK’nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderlerinin, sigorta şirketlerince, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında ödenmesi gerektiğinin ifade edildiği dosyaya doktor bilirkişi ataması yapılarak, sağlık giderine ilişkin faturanın ne kadarının Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğuna esas olduğu, SGK’nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderlerinin tespit edilmesi ve rücu tutarı olarak bu tutarın dikkate alınması gerektiği … Sigorta AŞ ayrıca bu belirlenen tutardan, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağından, meydana gelen kazada kazaya karışan tarafların kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 23/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; 18.10.2016 tarihinde trafik kazasında yaralanan …’in kazada yaralanmasından dolayı dava konusu 6.761,13 TL tutarındaki … … Hastanesindeki tedavi giderleri SGK’nın sorumluluğu yönünden incelendiğinde; Takdir sayın Mahkemenize ait olmak üzere; SGK, SUT esasları ile sorumlu kabul edilirse; Trafik kazasında yaralanmasından ilk müdahalesi SGK ile anlaşmalı olan sağlık kurumunda yapılarak acil durumu sonlandırıldıktan sonra SGK ile anlaşmalı olmayan sağlık kurumuna sevk edilmeksizin gittiği için … … Hastanesindeki tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olmadığı, SGK, SUT fiyatları ile sorumlu kabul edilirse; … … Hastanesindeki tedavi giderinin 1.058,76 TL kısmından sorumlu olduğu,5.702,37 TL kısmından sorumlu olmadığı, SGK, belgelendirilmiş tedavi giderinden sorumlu kabul edilirse; … … Hastanesindeki 6.761,13 TL tedavi giderinin tamamından sorumlu olduğunu mütalaa edilmiştir.
03/11/2021 tarihli ATK raporunda, davalı sürücü …’in, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in, kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 01/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; 24/05/2021 tarihli kök raporumuzda; 18.10.2016 tarihinde meydana gelen kazada, kazaya karışan, … sevk ve idaresindeki … plakalı araç sürücüsünün kaza tespit tutanağına göre asli ve tam kusurlu olduğu, … Hastanesi tarafından düzenlenen 24.10.2016 tarihli faturada yapılan sağlık harcamaları 6.616,49 TL olduğu ve sağlık sigortası kapsamında … … AŞ tarafından karşılandığı, Sağlık Sigortası Genel Şartları madde 11’e göre “Sigortacı ödediği tazminat tutarınca sigortalının sosyal güvenlik hukuku kapsamında olanlar dahil tüm haklarına halef olur. Sigortacı ödediği tutar için rücu hakkını, yükümlülere karşı kullanabilir.”
ifadeleri yer aldığından, … … AŞ’nin … Sigorta AŞ’ye rücu hakkı bulunduğu, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunu ve diğer bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 58, 59, Geçici 1, Geçici 2’inci maddeleri ile trafik sigortaları kapsamında talep edilmekte olan tedavi giderleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yerine getirileceği ancak bir çok Yargıtay kararında SGK’nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderlerinin, sigorta şirketlerince, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında ödenmesi gerektiğinin ifade edildiği, dosyaya doktor bilirkişi ataması yapılarak, sağlık giderine ilişkin faturanın ne kadarının Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğuna esas olduğu, SGK’nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderlerinin tespit edilmesi ve rücu tutarı olarak bu tutarın dikkate alınması gerektiği, … Sigorta AŞ ayrıca bu belirlenen tutardan, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağından, meydana gelen kazada kazaya karışan tarafların kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bunun üzerinde dosya doktor bilirkişiye tevdi edilmiş, sağlık giderine ilişkin faturanın ne kadarının SGK’nın sorumluluğuna esas olduğu ve SGK’nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderlerinin neler olduğu hususunda rapor tanzim etmesi görevi verilmiştir. Bilirkişi Op. Dr. Anday TATAR tarafından düzenlenen raporda SGK’nın SUT kapsamında sorumlu olmayacağı, olsa dahi 6.761,13 TL toplam tedavi masrafının 1.058,76-TL’sinden sorumlu olacağı belirtilmiştir. Nihai takdir Sayın Mahkemenin olmak üzere … Sigorta AŞ’nin sigortalısının tam kusurlu olduğu düşünüldüğünde rücu edilebilecek tutarın 6.761,13 – 1.058,76 = 5.702,37 TL olacağı sonucuna ulaşılmış olduğunu mütalaa edilmiştir.
27.08.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde de; “trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda karşılanır” düzenlemesi getirilmiştir. Söz konusu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 4. maddesinin 1. Fıkrasının iptali istemiyle Danıştay 15. Dairesi 2013/7713 Esas sayılı dosya ile dava açılmış, Danıştay 15. Dairesince “2918 sayılı Kanun’un 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişik 98. maddesinde, trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağının belirtilmesine rağmen, dava konusu Yönetmelik hükmüyle, tedavi giderlerinin, Kurumun sosyal güvenlik politikaları uyarınca belirlemiş olduğu Sağlık Uygulama Tebliğinde yer alan hükümler doğrultusunda karşılanacağı yönünde kısıtlama getirilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle; Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde yer alan “Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin 14/11/2013 tarihinde yürütmesinin durdurulmasına, 16/03/2016 tarihinde de “Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde yer alan “…Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verilmiş olmakla trafik kazalarına bağlı acil hal teşkil eden tedavi giderlerinden özel veya devlet hastanesi ayrımına gidilmediği gibi SUT konusunda da bir ayrım yapılmadığı anlaşılmıştır.
Danıştay 15. Dairesinin verdiği yürütmeyi durdurma kararından sonra 23/04/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6645 sayılı Kanunun 60. maddesiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinin birinci fıkrasına “kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” ibaresi ile “Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” cümlesi eklenmiş ve ödeme kıstası tekrar belirlenmiştir. Bu nedenle sorumluluğun belirlenmesinde kaza tarihindeki kanun hükümleri nazara alınması gerektiği, davaya konu kazanın 6645 Sayılı düzenleme ancak yürürlük tarihinden sonra 2016 yılında meydana geldiği nazara alındığında 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinin değişiklikten sonraki hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ancak, yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre eldeki davada SUT kapsamında bir değerlendirme yapılmaksızın, kaza ile illiyet bağı bulunan ve 6111 sayılı Yasa kapsamında kalan tüm belgeli tedavi giderlerinden trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulduğu, 2918 sayılı Yasa’nın 98. madde kapsamına girmeyen belgesiz/paramedikal giderlerden ise davalıların sorumluluğunun devam ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının talebinin trafik kazası nedeniyle karşılanan tedavi giderinin rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, tedavi giderlerinin 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasa’nın 98. Maddesi kapsamındaki belgeli tedavi giderlerinden olduğu anlaşılmakla davaya konu belgeli tedavi giderlerinin tamamından 2918 sayılı KTK 98. maddesi kapsamında davalıların sorumluluğu bulunmadığı, dolayısıyla davalılara husumet yöneltilemeyeceği gözetilerek davalılar hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ( İstanbul Bam 45.Hukuk Dairesinin 2022/362 E., 2022/484 K.sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.)
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL red karar harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile arta kalan 5,49 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 5.816,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Artan avansın ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı; miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır