Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/130 E. 2021/738 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/130 Esas
KARAR NO:2021/738

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/02/2020
KARAR TARİHİ:12/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Ltd. Şti.’nin, 2004 yılından bu yana yazılım hizmetleri yapmakta, … …/…/… alanlarında danışmanlık servisleri sağladığını, müvekkili şirketin, … A.Ş.’nin açmış olduğu ihaleyi almış ve Kurumsal Kaynak Planlama yazılımı olarak … … kullanan …, … A.Ş., … ve Perakende şirketleri vs gibi yazılım hizmetlerini … A.Ş.’nin sağlamış olduğu toplam 8 şirketin muhasebe, malzeme-stok, satın alma ve bakım yönetimi süreçlerini yürüttüğü … … sistemi üzerinde, ihale kapsamına alınmış toplam 32 adet geliştirme işi müvekkiline verildiğini, davalı … … A.Ş. Bilgi Sistemleri ihtiyaçlarını karşılayan ana firma olarak müvekkili koordine etmiş ve onun göstermiş olduğu … Elektrik, … A.Ş., … A.Ş. nin sistemleri için geliştirme işleri müvekkili tarafından yapıldığını, müvekkiline ihale edilen ekte listesi yer alan işlerin geliştirilmesi; sisteme yeni bir özelliğin, modülün, ekranın veya raporun eklenmesi demektir. İşbu dilekçenin ekinde yer alan 32 adet işlerin hepsinin tamamlanmış teslim edilmiş, yalnızca “Karekod ile teslim alma, depoda karekod basımı, karekod ile çıkış yapılması” işinin davalıdan kaynaklanan sebeple teslim edilemediğini, eksik kalan 1 iş dışında ki yapılan her iş, birbirinden bağımsız ancak ortak bir yapıya sahip olan 8 şirketin tümüne veya 4’üne yüklendiğini, müvekkilinin kendisine ihale edilen 32 adet işi tamamlamış, 31 adetini teslim etmiş 1 adetini davalı tarafından sisteme girişi engellendiği için tamamladığı halde teslim edemediğini belirterek; alınan ihale ile 32 adet iş alan ve 31’ini davalıya teslim eden müvekkile yapılan eksik ödemenin fazla ilişkin her tülü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.000 TL’nin faizi ile tahsiline karar verilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; Davacı yanın alacağını ve dayanaklarını açık bir şekilde dava dilekçesinde belirtmemiş olması nedeni ile davacıya HMK’nın 119/2 maddesi gereği bir haftalık kesin süre verilerek eksikliğin tamamlanması, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacı yanın dava dilekçesinde 32 adet işin 31 adedini teslim ettiğini belirterek şimdilik 12.000 TL alacak isteminde bulunmuş ise de, 12.000,00-TL alacağın hangi hukuki sebebe istinaden müvekkil şirketten istenildiği ve alacak miktarının dayanağının belli olmadığını, davacı şirkete 05.02.2018 tarihinde 33.000 TL+KDV’den oluşan ara ödeme yapıldığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü bakımından yaşanılan sürecin ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulması gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin, müvekkil şirketin … … Projesi Danışmanlık Hizmeti ile yapılan geliştirmelere ait 6 ay boyunca ücretsiz destek hizmeti verilmesini kapsayın karma bir sözleşme olduğunu, taraflar arasındaki danışmanlık hizmetleri sözleşmesi ve dolayısıyla hukuki ilişki kısmen eser sözleşmesinden kaynaklıdır ve dava konusu ihtilaf da bu yöne ilişkin olduğunu, sözleşmedeki işin eksik ifa edildiği davacı yanın da kabulünde olup eksik iş nedeniyle haklı nedenle fesih haklarının doğduğunu, taraflar arasında 3 ay gibi bir sürede tamamlanması öngörülen işin, 23 ay gibi bir süre geçmesine rağmen tamamlanamaması ve dahası işin eksik ifa edilmesi nedeniyle müvekkil şirketin sözleşmeyi haklı nedenle fesih hakkı doğduğunu, davacının edim borcunu yerine getirmeden, ifa sırasına aykırı olarak eldeki davayı açması ve bedel talep etmesinin kabul edilemez olduğunu, sözleşmenin ifa edilmemesi davacının kusurundan kaynaklı olup bu konuda müvekkil şirkete kusur atfedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, davacı taraftan kaynaklanan ve sözleşmede kararlaştırılan işlerin teslimini geciktiren sorunların giderilmesi için zamanında ihtarda bulunulmamış, davacı taraf yaşanan sorunları gidermek için gerekli tedbirleri almadığını, davacı şirketin eser sözleşmesi gereğince özen ve sadakat borcuna uygun olarak genel bildirim (ihbar) ve aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olup işin gecikmesi ve tamamlanamaması nedeniyle kusurlu olduğunu, TBK’da eser sözleşmesine ilişkin hükümlerde, iş sahibinin sadece bedel ödeme borcuna ilişkin düzenleme yer aldığını, ancak eser sözleşmesinin niteliğinden doğan iş
sahibinin bazı yan yükümleri, koruma yükümleri ve yerine getirmesi gereken külfetleri olduğunu, iş sahibinin bu konularda kendisinden beklenen her şeyi yapması, gerekiyorsa malzeme ve araç gerecin seçilmesi ve korunmasına yardımcı olması, gerektiği yerde yükleniciye bilgi vermesi gerekli olup tüm bu hususlar iş sahibinin işbirliği yapma borcu olarak adlandırıldığını, dava konusu olan Projenin bir bütün olduğunu, işin gecikeceğine ve tamamlanamayacağına ilişkin davacı yanca gerekli aydınlatma ve bildirimler zamanında yapılmadığı gibi işin tamamlanacağına dair güven uyandırılmasına rağmen 31.05.2018 tarihi itibarıyla 32 kalem işin 30 kaleminin bitirildiği belirtilerek, karekod geliştirme işi sözleşme kapsamından çıkartılmaya çalışılmadığını, oysa bu iş kaleminin … tarafından istenen yasal bir zorunluluk olup ihale olunan işin kapsamından ayrı düşünülemez olduğunu belirterek; Davacı tarafından açılan haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle HMK 119. maddesi gereğince açıklattırılmasına, sonrasında reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekili 05/11/2021 tarihli dilekçesinde; davacı Şirket ile davalı şirketin aralarında anlaşma sağladığından davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
H.M.K 307. Maddesi feragat davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup davaya son veren taraf işlemleridir.
Davacı vekilinin davadan vazgeçtiği ve vekaletnamesinde de bu konuda yetkili olduğu anlaşılmakla vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
FERAGAT nedeniyle davanın REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 59,30-TL harctan dava açılırken peşin alınan 204,93-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 145,63-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca uyarlanan 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 38 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin tamamının davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen incelenen dosya üzerinden karar verildi. 12/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır