Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/125 E. 2022/131 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/125 Esas
KARAR NO:2022/131

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:19/02/2020
KARAR TARİHİ:01/03/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/12/2017 tarihinde, davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin çalışanı …’ın kullandığı aracın … ilçesi sınırları içinde müvekkiline çarptığını ve yaralanmasına neden olduğunu, bu olay nedeniyle … adliyesinde dava açtıklarını, 12. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile araç sürücüsünün mahkum olduğu, ceza soruşturması ve yargılaması sırasında sürücünün tam kusurlu çıktığını, müvekkilinin önce … Devlet Hastanesine daha sonra … … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastenesine kaldırıldığını, ağır yaralandığını ve ayaklarında ciddi kırıklar meydana geldiği, müvekkilinin olay anında 15 yaşında olduğu, lise 1 öğrencisi olduğunu, tedavisinin ağır geçtiği ve kendi başına hareket edememiş nedeniyle bu yüzden okul eğitimini bırakmak zorunda kaldığı, 2 yıl kaybı olduğu ve hayatı boyuncu sakatlığı oranında zorluk çekeceğini, bu nedenle iş gücü kaybı olduğunu, davacının bir kısım tedavi giderlerinin devlet hastanesince karşılandığını ama tam iyileşme sürecine kadar pek çok masraf yapıldığını, bunların tam olarak belgelenmesi mümkün olmadığını, bunun için uzman bilirkişi aracılığıyla hesaplanmasını, maddi zararların henüz toplanamadığından belirsiz alacak davasından 2.000,00 TL maddi tazminatın faizleri ile birlikte davalı … şirketinin sorumluluğu poliçe ile sınırlı olmak üzere davalılardan tahsilinin talep edildiğini, kalıcı sakatlık için 30.000,00 TL manevi tazminatın hüküm altına alınması talebi olduğu, 18/02/2019 tarihinde sigorta şirketine başvurulduğunu, 23/05/2019 tarihinde İstanbul Adliyesi … sayılı dosyasıyla uzlaşma sağlanamadığını beyan ettiği, anlaşıldı.
Tefrik edilen dosya davalısı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili olduğu şirket nezdinde 19/03/2017 -19/03/2018 bitiş tarihli 16910228 no.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, poliçede kişi başı sakatlık ve ölüm 330.000,00 TL olduğunu, manevi tazminat ve tedavi taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, sürücünün meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, tüm dosyanın ve savcılık evraklarının eklenerek Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulundan kusur raporu alınmasını talep ettiğini, davacının sürekli sakatlığı Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında rapor alınması gerektiğini, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, müvekkili olan şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, dava konusu olaya uygulanması gereken faiz yasal faiz olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından geçici iş göremezlik talebi karşılandığından, geçici iş göremezlik tazminat talebi ödenmediğini, tedavi masrafları ve bu kapsamda değerlendirilen geçici iş göremezlik tazminatı ve kazanma gücü kaybı bakımından müvekkili olduğu şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, bakıcı giderlerinin müvekkili olduğu şirketin tamamından sorumlu olmadığı, davaya kazaay karışan … plakalı araç işleteni … Tic. Ltd. Şti’ye ve sürücüsü …’a ihbar edilmesi karar verilmesi gerektiğini beyan ettiği, anlaşıldı.
Davalı …Paz. Ve Dağ. Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle;… plakalı araç, ihtiyari mali mesuliyet klozu ile manevi tazminat talebi yönünden güvence altında olduğunu, kazanın gerçekleştiği dönemde sigortacı bulunan … SİGORTA AŞ.’ye davanın ihbar edilmesi ve uyuşmazlığın çözümü bakımından, görevli Mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, Mahkeme görevli mahkeme sıfatını haiz olmadığından ve dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacı taraf var olduğunu iddia ettiği alacağının miktarı belirlenebilir olduğunu, HMK mad.107 hükmü uyarınca belirsiz alacak davası açılması mümkün olmadığını, HMK 115.maddesi çerçevesinde işbu haksız ve mesnetsiz davanın hukuki yararı yokluğu nedeniyle usulden red edilmesine, KTK mad.109 gereğince, ikame edilen davada talep edilen tazminatlara ilişkin öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi, davanın ikame edildiği 19.02.2020 tarihi itibarıyla halihazırda geçmiş olduğunu, talep edilen tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığı ve de Müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı ve özen yükümlülüğüne uygun olarak hareket ettiğini, müvekkilden kaynaklanan hiçbir kusur bulunmadığından, müvekkilinin sorumlu tutulamayacağı, haksız hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olarak ikame edilen davanın külliyen reddini talep ettiği, anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili 13.10.2020 tarihli dilekçesi ile ”Davalılardan … Sigorta ile haricen sulh olunmuştur. Sigorta poliçesi kapsamında sulh olunduğundan bu davalı hakkındaki davamızdan feragat ediyoruz. Sigorta şirketi ile sulh olunup feragat edilmekle bu davalı hakkındaki dava konusuz kalmıştır. Diğer davalı hakkındaki davamızdaki taleplerimiz devam etmektedir.” şeklinde feragat dilekçesi verdiği görülmüştür.
Mahkememizin 23.02.2021 tarihli celse 8 nolu ara kararı ile davalı … Sigorta A.Ş’ hakkındaki davanın tefrikine karar verilip mahkememizin … esasına kaydedildiği görülmüştür. Mahkememizin … Esas ve… Karar sayılı 12.03.2021 tarihli ilamı ile davalı … Sigorta A.Ş. Hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür.
HMK’nın 115/1. maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
HMK’nın 114/1-c maddesine göre Mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Zorunlu ZMMS sigortacısı davalı … Sigorta bakımından mahkememiz görevli ise de davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden davanın ayrılmasına karar verilerek mahkememizin … Esas ve… Karar sayılı 12.03.2021 tarihli ilamı ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, taraflar arasında devam eden davaya konu uyuşmazlık için özel bir düzenleme bulunmadığından davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir. Her ne kadar davalı tacir ise de davanın her iki tarafının tacir olmadığı ve davanın haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davası olduğu mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı bu nedenle Mahkememizin bu davada görevli olmadığı anlaşıldığından Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, ihbar olunanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/03/2022

Katip …

Hakim …