Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/121 E. 2021/740 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS N O:2020/121 Esas
KARAR NO:2021/740

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/02/2020
KARAR TARİHİ:16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca; 05.10.2015 tarih, … Seri A Sıra No.lu Fatura’ya istinaden, 18.000,00 TL bedelini davalıya peşin ödemek suretiyle, “…Hizmeti (…) Kredisi” satın aldığını, davalı şirketin davacı şirketin istediği zaman ve miktarlarda kullanılabileceğini taahhüt ettiği ve bedelini de peşin olarak tahsil ettiği hizmete ilişkin bu kredinin cari değerinin “KDV dahil 6.451,61 $ (Amerikan Doları)” miktarında olduğunu, 23.11.2015 tarihli yazısı ile kabul ve beyan ettiğini, ancak davalı şirketin, müvekkiline bu şartları sağlamadığı ve talep ettiği zamanlarda da müvekkili şirkete kullandırmadığından borçlu temerrüdüne düştüğünü, bunun üzerine müvekkili şirketin; 30.10.2018 tarihinde, … 1. Noterliği vasıtasıyla davalı şirkete keşide ettiği … sayılı ihtarnamede, “aradaki sözleşmeyi tek taraflı şekilde feshettiğini bildirmiş ve davalı uhdesinde bulunan ve hiç kullanılmayan, cari değeri 6.451,61 $ (Amerikan Doları) olarak kabul edilmiş kredinin o günkü TL kuru karşılığı olan 30.967,73 TL’nin 7 gün içinde bildirdiği banka hesabına geri ödenmesini” talep ettiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, geri ödenmeyen bedelin tahsili amacıyla davalı şirkete, …. İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı dosya ile 30.967,73 TL asıl ve 2.233,49 TL de işlemiş faizi olmak üzere, toplam 33.201,22 TL alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı, ancak davalı şirket vekilinin, 10.04.2019 tarihinde “icra takibine, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, borca ve fer’ilerine” itiraz ederek, takibi durdurduğunu, itirazının iptali ile icra takibinin devamını ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 29.05.2015 tarihli “…Hizmeti” Teklif Dokümanı uyarınca 18.000-TL tutarında … kredisi tanımlandığı, bu bedel üzerinden faturalandırma yapıldığı, davacının kullanımına hazır hale getirildiğini, Davacı yana iletilen 23.11.2015 tarihli bilgilendirme yazısında “Söz konusu …hizmeti işbu hizmetin kullanılmaya başlaması itibariyle herhangi bir zaman kısıtlaması olmaksızın geçerli olacaktır. Bu sure içerisinde … … … … Alt yapı hizmeti istenilen tarih aralıklarında ve istenildiği miktarlarda … Teknoloji Ltd.Şti. tarafından kullanılabilecektir bilgilendirmesi” yapıldığı, … hizmeti ile kullanıcıya veri işleme, depolama, ağ gibi temel … kaynakları sunulmakta olup gerekli alt yapının oluşturulması ile Müvekkili şirket tarafından sözleşme ile üstlendiği edim yerine getirildiği, bulutun kullanılıp kullanılmamasının davacı tarafın kendi insiyatifinde olduğunu, davacının iddiasını ispata yarar delil sunamadığını, davacı şirket kurucusu … tarafından Müvekkili satış müdürü …’ya gönderilen 06.10.2018 tarihli e-mailde geçen “Şirketinizden 2015 yılında … kredisi satın alımımız olmuştu. Bu süreç içinde sırasıyla … ve … … programlarına kabul edildiğimiz için kullanım ihtiyacımız olmamıştı” ifadesi ile … … hizmetinden faydalanmamalarının, davacı tarafın ihtiyaç duymaması nedeniyle söz konusu olduğu ve kendi iradelerinden kaynaklandığının ikrar edildiği, sonrasında Davacı tarafın … 1. Noterliği kanalıyla 30.10.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini ve para iadesi talebinde bulunduğunu, ihtarname tebliğ alındıktan sonra … 43.Noterliği kanalıyla gönderilen 23.11.2018 tarih ve … yevmiye no.lu cevap ihtarnamesi ile “Kullanım talebinizi ilettiğiniz 06.10.2018 tarihi itibariyle talebinizin karşılanması bakımından lisansların sağlanması /kullandırılması yönünden gelişen ve değişen süreçler nezdinde düzenlemenin yapılmasını müteakip ilgili … lisansının kullanılabilir olduğu bilgisi” tarafınıza ihtaren de tekrar bildirildiği, davacı tarafın … 1.Noterliği kanalıyla gönderilen 03.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı 2. İhtarname ile ‘fesih ve para iadesi talebini’ yinelediğini, sözleşme akdedildikten yaklaşık 3 yıl boyunca “ihtiyaçlarının oluşmaması nedeniyle” … … hizmetinden faydalanmayan davacının Ekim 2018 tarihine kadar hiçbir kullanım talebi olmadığı ikrarı ile sabit olup, Ekim 2018 ayı içerisinde kullanım talebi iletip akabinde aynı ay içerisinde yaklaşık 3 yıldır hizmet alamadıklarını iddia ederek Müvekkilinden para iadesi talebinde bulunmasının basiretli tacir hükmüne aykırı olduğunu, takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava; hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağı nedeniyle başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından faturadan kaynaklı alacak nedeniyle davalı hakkında 30.967,73 TL asıl ve 2.233,49 TL de işlemiş faizi olmak üzere, toplam 33.201,22 TL alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı, davalının süresinde borca ve faize itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki ihtilaf fatura konusu hizmetin verilip verilmediği, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı, alacağın varlığı ve varsa miktarı noktalarında toplanmakta olup Mahkememizin dosya kapsamına göre alacağın varlığı ve miktarı bakımından taraf defterleri üzerinde bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmasına karar verilmiştirs.
Mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporunda sonuç olarak;”…A-DAVACI ALACAĞI: Tarafların 2015 yılına ilişkin ticari defterlerin HMK m.222/1-4 ve 6102 sayılı y.TTK’nın 64. maddesinin üçüncü fıkra hükümlerine göre zamanında yapılmış olduğu, defter
kayıtlarının birbirini doğruladığı, defterlerin usulüne göre tutulmuş olduğu, Davalı … … Dan. Ve Müh. Ltd. Şti.’den, Davacı …’ye “…” bedeli olarak KDV dahil 18.000 TL. fatura kesildiği ve bedelinin ödenerek hesabın kapatıldığı, Faturadan ya da sözleşmeden kaynaklı Borç-Alacak bakiyesinin olmadığı tespit edilmiştir.
B-FAİZ : Tacir olan taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme bulunmadığı, ilişkinin cari hesap ilişkisi şeklinde olduğu, Sayın Mahkemenin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde takip sonrası için 3095 s.k m.2/2 gereği kapsamında, Reeskont Avans Faiz isteyebileceği, Ancak, Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davacı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, İCRA İNKÂR TAZMİNATI VE sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı…” belirtildiği görüldü.
Tarafların itirazı üzerine yeni bir bilirkişi heyetinde rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyet raporunda sonuç olarak; “… 1- Dava konusu faturaya konu hizmetin … … bilgi işlem hizmetlerinin (sunucu, depolama,veritabanı, ağ, yazılım, analiz ve makine zekası dahil) internet (“…”) üzerinden sağlanarak daha hızlı inovasyon, esnek kaynaklar ve ekonomik ölçeklendirme sunulması hizmetine dayandığı, … aylık kredileri ile kullanıcılara çeşitli … hizmetlerinin ücretsiz şekilde kullanılması sağlandığı, aylık … kredileri aşılmadığı sürece ücret ödenmediği, her ay aylık kredi tutarını aşan tüm kullanımların ayrıca ücretlendirildiği, somut olayda da davacı yanın 6.452 adet AZÜRE kredişi şatın aldığı anlaşıldığı,
2- Bahse konu hizmetin kullanılmaya başlaması itibariyle herhangi bir zaman kısıtı olmaksızın geçerli olduğu, hizmetin istenilen tarih aralıklarında ve istenildiği miktarlarda kullanılması yönünde bir kışıtlama bulunmadığı,
3- Taraflar arasında gerçekleşen e-mail yazışmalarına göre, davacı tarafın 2015 yılında satın aldığı … kredilerini ilk 3 yıl kullanmadığı, kullanım ihtiyacının da doğmadığı, ancak Ekim 2018 döneminden sonra bu ihtiyacın ortaya çıkması neticesinde kredilerin kullandırılması yönünde davalı yandan gerekli aksiyonların alınmasını talep eden e-mailleri davacının davalı yana gönderdiği, bu e-maillere cevap olarak ise, sadece süreç hakkında davacı tarafın bilgilendirileceğinin davalı yanca iletildiği, bu yönü ile sınırlı olarak bakıldığında davacının savlarının yerinde görülmesi yönünden takdirin sayın Mahkemeye ait olduğu,
4- Dosya kapsamında, davalı tarafın kendisine gelen talep üzerine fatura konusu kredileri / hizmeti kullanıma hazır hale getirip getirmediği hususunda herhangi bir somut veriye rastlanmadığından fatura konusu hizmetin ifa edilip edilmediği noktasında bir tespite varılamadığı, bu durumun davalının savunmasını ispat edemediği yolunda tefsirinin tamamen yüce Mahkemeye ait olacağı mütalaa edilmekle…” belirtildiği görüldü.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; icra dosyası, davalı tarafından düzenlenen yazı, ihtarnameler ve tüm dosya kapsamına göre davacı ile davalı arasında … … sisteminin kullanımı konusunda anlaşmaya varıldığı ve 05.10.2015 tarihinde faturalandırıldığı ve davalı tarafından kredinin kullanımının herhangi bir süre kısıtlamasına tabi olmadığı ve davacının dilediği zaman krediyi kullanabileceğinin davacıya bildirildiği, 06.10.2018 tarihinde davacı tarafından davalıya kredinin kullandırılması yönünde mail gönderildiği bu hususun davalınında kabulünde olduğu, davacı tarafından … 1.Noterliğinin 30.10.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiği ve 6.451,61 USD karşılığı 30967,73 TL’nin 7 gün içerisinde ödenmesinin istenildiği, davalı tarafından … 43.Noterliğinin 23.11.2018 tarihli cevabı ihtarnamesi ile davacının gönderdiği ihtarın 02.11.2018 tarihinde tebliğ ediliği, fatura bedelinin 18.000,00 TL olduğu, 3 yıl sonra olan kullanım talebine ilişkin sistemsel işlemlere girişildiği, kredinin kullanılması için gerekli ortamın sağlanması çalışmalarına başlandığı, ihtarın tebliği öncesi ve sonrasında kredinin kullanımı için iletişime geçildiği şirket yetkilisinin kabul etmediği, 3 gün içerisinde kredinin kullanılması için davete icabet edilmesi ihtar edilmiştir. Davacı tarafından gönderilen maillere davacının fesih ihtarına kadar sadece davacının bilgilendirileceği yönünde geri dönüş olduğu, bunun dışında kredinin kullanıma hazır olduğuna ilişkin davalı tarafından davacıya bildirim yapıldığına dair bir bilgi ve belgenin dosya içerisinde olmadığı, yalnızca davacının ihtarından sonra ve talepten yaklaşık 1,5 ay sonra cevap verildiğinin görüldüğü böylelikle davalının krediyi kullanıma hazır hale getirmediği ve davacının haklı nedenle sözleşmeyi feshettiği yolunda mahkememizde kanaat oluştuğu, her ne kadar davacı tarafından 30.967,73 TL’nin ( 6.451,61 USD karşılığı) tahsili yönünde takip başlatılmış ise de davalının imzasını içeren 23.11.2015 tarihli yazıda fatura kapsamında yapılan satışın tutarının 18.000,00 TL olduğu, belirtilmiş ve USD karşılığının 2.7900 sabit kur baz alınarak KDV dahil 6.451,61 USD olarak hesaplandığının yazıldığı görülmüş, yazıda satışın fatura kapsamında TL olduğunun vurgulandığı USD olarak satışın yapıldığının belirtilmediği, düzenlenen faturanın USD üzerinden düzenlenmediği, fatura üzerinde yalnızca 1 USD ve 1 Euro’nun TL karşılıklarına yer verildiği, Faturanın TL üzerinden düzenlendiği, USD üzerinden düzenlenip TL karşılığının gösterilmediği bu nedenle talep edilebilecek miktarın faturada yer alan 18.000,00 TL olduğu, takip talebinde faiz başlangıç tarihinin 10.11.2018 tarihi olarak gösterildiği davalınında ihtarı 02.11.2018 tarihinde tebliğ aldığını cevabı ihtarda belirttiği ve ihtarda belirtilen 7 gün sonrası temerrüt oluştuğu, takipteki 10.11.2018 faiz başlangıç tarihinin yerinde olduğu, 14.04.2021 tarihli bilirkişi raporu yukarıdaki nedenlerle benimsenmemiş, 18.10.2021 tarihli bilirkişi raporu hukuki değerlendirme mahkememize ait olmak üzere ve basit faiz hesabı mahkememizce de yapılabileceğinden hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, 10.11.2018-25.03.2019 tarihleri arası 135 gün için yıllık %19,50 avans faizi (18.000,00 TL/365×135) miktarının 1.298,21 TL olduğu hesaplanarak davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın 18.000,00 TL asıl alacak, 1.298,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.298,21 TL üzerinden iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20’si olan 3.600,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın 18.000,00 TL asıl alacak, 1.298,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.298,21 TL üzerinden iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağın %20’si olan 3.600,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 1.318,26 TL harçtan peşin alınan 567-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 751,26-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40-TL başvurma harcı + 567-TL peşin harç toplamı olan 621,40‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 3.274-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 1.903,01-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre 767,25 TL sinin davalıdan, 552,74 -TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının, yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır