Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/12 E. 2020/783 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/12 Esas
KARAR NO : 2020/783

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; dava konusu talep için arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşılamadığını, davacı şirketin dava dışı sigortalı … Ltd. Şti. lehine 28/03/2019 başlangıç, 28/03/2020 bitiş günlü, … poliçe numaralı taşıyıcı sorumluluk poliçesi tanzim ettiğini, poliçede emtia cinsi, muhtelif emtialar olarak kayıtlanmış ve araç/sefer başı 500.000-TL teminat verildiğini, davalı … dava dilekçesinde belirttiği gibi hasarın oluşumundan bahsettiğini, hasar sonrası gönderilen …A.Ş. ve … A.Ş. şirketince eksper incelemesi yapıldığını, … Ltd. Şti. tarafından hazırlanan 29.08.2019-03.09.2019 günlü Nakliyat Hasar Ekspertiz Raporunda, hasar miktarı, 2.000-TL tenzili muafiyet sonrası 45.209,23-TL olarak tespit edildiğini, malları hasara uğrayan gönderilenlerden, … A.Ş. zararını 14.10.2019 gün …numaralı, 4.795,52-TL bedelli, …A.Ş. ise 11.09.2019 gün … numaralı, 116.082-TL bedelli faturalar ile sigortalı …Eksprese fatura ettiklerini, davacı …, sigortalısına banka havalesiyle, 27.11.2019 günü 45.209,23-TL ödediğini, yine sigortalısı, bu hasar ve zarar nedeni ile 3. kişilere karşı olan talep ve dava haklarının 45.209,23-TL’sine kadar olan kısmını TBK 183. maddesine göre, davacı …’e temlik ettiğini, bu ödemeye bağlı olarak davacı … TTK1472.1 maddesine göre sigortalı … Ekspress’in yasal halefi olduğunu, davayı konu taşıma edimi, davalı … üzerine kayıtlı … plakalı araç ile diğer davalı …’in şoförlüğü sorumluluğunda ifa edildiğini, davalı … bu taşıma için, 20.11.2019 gün …numaralı fatura tanzim ettiğini, TTK m. 875 maddesine göre doğan zararlardan davalı … fiili taşıyıcı sıfatı ile sorumlu olduğunu, kazanın “sürücünün aracı ihtiyatlı kullanmaması nedeniyle yükün araç üzerinden düşmesi” ile oluştuğunu, bu halde hasar sürücü Erdinç’in uygun taşıma yapmadığından kazaya sebebiyet verdiğini, buna bağlı olarak davalı …, doğan zarardan haksız fiil hükümlerine göre davalı … ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, fazlaya ve ıslaha ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, davalarının kabulünü, 45.209,23-TL’nin arabulucu başvuru tarihi olan 11.12.2019 tarihinden itibaren, 3095 sayılı kanunun 2.maddesine göre TCMB’nin kısa vadeli avanslar için açıkladığı faiz oranları üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini, HMK 390. Maddesine göre davalı …’ya ait ve taşımada kullanılan … plakalı araç ile kaza sonrası aktarma yapılan … plakalı araçların kayıtlarına üçüncü kişilere devrinin engellenmesi yönünden ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmesini, yargılama harç giderleri ve avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … ve … vekilinin cevap dilekçesinde özetle: genel yetki mahkeme davalıların, davanın açıldığı zamandaki yerleşim yerinde bulunan Mahkeme olduğunu, bu nedenle İstanbul Ticaret Mahkemeleri’nin davaya bakmakla yetkili olmadığını, davaya bakmakla yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle Mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, dava da her iki tarafın da ticari işletme olmadığını, bu nedenle davaya bakmakla görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, Asliye Ticaret Mahkemelerinin davaya bakmala görevli olmadıklarını, görev itirazlarının kabul edilmesini ve dosyanın Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, öncelikle davalı müvekkillerinin davacı yanın iddia ettiği gibi sorumluluklarının olmadığını, kazanın meydana gelmesine, emtianın hatalı yüklenmesinin sebebiyet verdiğini, yükleme ve bağlama sigortalı şirket bünyesinde yapıldığını, kaza yerine gelen ekipler müvekkiline kusur izafe etmediklerini, kazaya ilişkin resmi bir kayıt bulunmadığını, davacın yanın kendi düzenlediği evraklar dışında müvekkilinin kusurlu olduğuna dair tek bir somut delilinin bulunmadığını, davalı müvekkilinin …plaka sayılı aracı yol, trafik ve hava şartlarına uygun biçimde kullandığını, bunun en somut örneği cevap dilekçesinin ekinde sundukları Takograf görüntüsünün olduğunu, davacı müvekkili …’ün kusurunu ispat ile yükümlü olduğunu, mevcut dava dilekçesinde bu durumu kanıtlar bir delilil olmadığını, davacı yanın tedbir talebinin hiçbir hukuki temili olmadığını, bu nedenle tedbir talebinin kabulünün de hukuken imkansız olduğunu, yukarıda izah edilen sebeplerle, öncelikel yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini, görev itirazlarının kabulü ile dosyanın davaya bakmala görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, davacının hukuki mesnetten yoksun, haksız ve kötü niyetli davasının reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki öncelikli uyuşmazlık, davalıların süresinde ve usulüne uygun olarak Mahkememizin yetkisine itiraz etmesi nedeniyle Mahkememizin yetkili olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 6.maddesine göre genel yetkili mahkeme davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. UYAP sisteminden yapılan incelemede davalı gerçek kişilerin adresinin dava tarihi itibariyle Ankara olduğu ve yetkili Mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK m. 1472 hükmü gereğince davacı sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve bu sebeple sigortalı mal sahibinin hak ve yetkilerine sahip olur. Bu halefiyet ilkesi gereğince, sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise, davacı sigortacısının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerekir.
Somut olayda, dava, davacı … şirketinin, haksız fiil neticesi, taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödediği tazminatı, zarara sebebiyet verenlerden ve bu fiilden sorumlu olanlardan kendi sigortalısına halef olarak geri alma hakkından kaynaklanmakta olup, davacının sigortalısının işyerinin Adana, haksız fiilin gerçekleştiği yerin Çatalca olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK.’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasında “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü, 7. maddesinde “davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir” hükmü düzenlenmiştir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde de bakılır. Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasının bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise, o zaman seçme hakkı davalılara geçer. (HMK.19/2) Somut olayda davacı, 6102 sayılı TTK m. 1472 madde çerçevesinde açtığı davayı, zarar gören sigortalısının yerleşim yeri ya da haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemelerinde değil yetkisiz mahkemede açmış olması, bu nedenle yetkili yer mahkemesi seçme hakkı davalılara geçmiş olmakla, davalıların yetki itirazı kabul edilerek, yetkili Mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu Mahkememizce takdir ve kabul edilmiştir.
Açılanan sebeplerle davaya bakma yetkisinin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne ait olması sebebiyle Mahkememizin yetkisizliğine; Mahkememiz yetkisiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle HMK.’nın 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ANKARA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde, talep halinde HMK.nın 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve aynı yasanın 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.