Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/119 E. 2020/509 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/119 Esas
KARAR NO : 2020/509

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında devam eden ticari ilişkide davalı şirketin cari hesap bakiye borcunu ödememesi sebebiyle İst. … İcra Müdr…. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı şirket takibe hiçbir borcu bulunmadığı iddiası ile 14/06/2019 tarihinde itiraz ettiğini, itiraz üzerine de icra Müdr. Tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği, arabuluculuk aşamasından sonra davalı şirket davacı şirket vekili ile temasa geçerek borcu taksitle ödemek istedikleri beyan ettiklerini, borca taksit yapılmasını talep ettiklerini, 3 ayrı icra takip dosyası için toplam tutar 10 ay taksitle ödenmek üzere plan yapıldığını, ancak davalı şirketin hiç bir taksiti ödemediğini, bu nedenle işbu davanın açılma zorunluluğunun hasıl olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle ve fazlaya dair tüm haklarının saklı kalması ile, davalarının kabulüne, davalı borçlu şirketin itirazının iptalini ve İst. … İcra Müdr…. E. Sayılı dosyası ile başlatılmış oldukları takibin devamını, davalı şirketin likit ve belirli alacak miktarına haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli itirazın sebebiyle davalı şirket aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında ticari alım satım akdi bulunduğunu, davalıya mal sattığını ve teslim ettiği iddiasına itiraz ettiklerini, davacının taraflar arasında sözleşme bulunduğu iddiasının HMK 200 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı delil ile ispat etme zorunluluğu olduğunu, davacının iddiasını ispat edecek yazılı bir sözleşmede sunmadığının görüldüğünü, davacının TTK 23, VUK 230/5, HMK 200 ve devamı hükümleri gereği sadece tek taraflı olarak düzenlendiği fatura ile kendisini alacaklandırmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın fatura muhtevası malı davalıya teslim ettiği irsaliye ile ispatı zorunlu olduğunu, davalıya teslim edilen herhangi bir malın olmadığını, davacı tarafça irsaliye sunulup davalıya tebliğ edilmesi halinde detaylı olarak beyanda bulunacaklarını, ayrıca davacı taraf müvekkili temerrüde düşürmediğini, müvekkilinden takip öncesi faiz talep etmesinin hukuki dayanağının olmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın reddini, davacı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, her türle haklarının saklı tutulmasını, davacı hakkında %20’den az olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesini, dava masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE ;
İstanbul … İcra Dairesinin …Esas sayılı takip dosyası, faturalar, ticari defter ve belgeler, cari hesap raporu, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, 20.481,10-TL. asıl alacak üzerinden ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek %19,5 avans faizinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve faiz oranına itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan,ticari ilişkiden kaynaklanan alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 10/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda, “…dava konusunun taraflar arasındaki cari hesap alacak tespitine yöneliktir, davacı şirketin 2018-2019 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinini, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı tespit edilmiştir. Davalı şirketin 2018-2019 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı tespit edilmiştir. Davalı tarafın 2018-2019 yılı ticari defterlerinin kapanışlarının yapılmadığı bu hususta davalı tarafın delil niteliğine haiz olamayacağı kanaati Sayın Mahkemeye aittir. Davacı tarafın davalı tarafa kesilen faturaları irsaliye ve fatura olarak gönderdiği ve 2018-2019 yılına ait irsaliyeyi teslim alanlar kısmında imzanın bulunduğu görülmüştür. Yukarıda beri yapılan inceleme ve değerlendirmelerimiz doğrultusunda; taraflar arasında davacı tarafın ticari defterlerinde olmayıp davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan 2018 yılına ait aşağıdaki dökümü yapılan faturalar haricinde çekişme olmayıp takdir ve kararın Sayın Mahkemenize ait olmak üzere huzurdaki davada 2 farklı sonuca ulaşıldığı, bunların;
TARİH AÇIKLAMA TUTAR
15/10/2018 …FATURA 221,37-TL
16/10/2018 …FATURA 1.972,08-TL
16/10/2018 …FATURA 30,98-TL
23/10/2018 …FATURA 929,25-TL
30/10/2018 …FATURA 123,90-TL
Sonuç 1: söz konusu faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde yer almaması fakat davalı tarafından kabul edildiği ve ticari defterlerine işlediği görülmüş ise de Sayın Mahkemenizce kabul edilmesi halinde davacı yanın davalı yandan 20.481,10-TL alacaklı olduğu,
Sonuç 2; söz konusu faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde yer almaması fakat davalı tarafından kabul edildiği ve ticari defterlerine işlediği görülmüş ise de Sayın Mahkemenizce kabul edilmemesi halinde davacı yanın davalı yandan 17.203,52-TL alacaklı olacağı,
İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayraca davacının %20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceği kanaatine varılmıştır. Gereği takdirlerine saygılarımla arz olunur…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar,tarafların ticari defterler ve belgeler, cari hesap raporu, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak faturalar düzenlendiği ve davalıya gönderilen irsaliye ve faturaların davalı tarafından teslim alındığı ve bu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalı yanca faturaların karşılığının da ödendiğinin ispat edilemediği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasından 20.481,10-TL. üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,5 avans faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından 20.481,10-TL. üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,5 avans faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 4.096,22-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 1.399,06-TL harçtan, peşin alınan 247,36-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.151,70-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı + 247,36-TL peşin harç + 60,00-TL tebligat-müzekkere + 750,00-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 1.111,76-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.